Genel Paylaşım Forumu

Genel Paylaşım Forumu (https://seversintabi.com/)
-   şifalı bitkiler (https://seversintabi.com/-ifal-bitkiler/)
-   -   Şifalı Bitkiler (https://seversintabi.com/-ifal-bitkiler/7798-ifal-bitkiler.html)

ceyLin 18 November 2008 06:55

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Keçi sedefotu:
(Keçisedefi / Galega officinalis / Goat's rue / Galega) Baklagiller familyasindan, Haziran - Agustos aylari arasinda, açik mor renkli çiçekler açan, 50 - 100 cm boyunda çok yilik otsu bir bitkidir. Yapraklari koyu yesildir. Çiçekleri, gövde ve salkimlar ucunda salkimlar seklindedir. Meyvesi esmer, kirmizimtirak renkli, tüysüz ve çok tohumludur. Toprak üstündeki kisimlarinin terkibinde, "Tanen" ve "Galegin" adli alkaloid ve aci maddeler vardir. Bitkinin tamami toplanip kurutulur.

Kullanildigi yerler: Anne sütünü artirir. Az miktarda verildigi takdirde, kandaki seker miktarini düsürür. Fazla kullanilmamalidir.

ceyLin 18 November 2008 06:56

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Kediotu:
(Baldrian / Valériane / Valerian / Valeriana officinalis / Herbe aux chats) Mayis ve agustos aylari arasinda beyaz ve pembe renkli çiçekler açan 60-150 cm boylarinda, nemli yerlerde yetisen çok yillik otsu bir bitkidir. Gövdeleri silindir seklinde olup, içi bos ve üzerleri çizgilidir. Yapraklar karsilikli ve kisa saplidir. Çiçekler dallarin uçlarinda semsiyemsi durumlar meydana getirirler. Çanak yapraklari tüysü, taç yapraklari ise tübsüdür.

Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Orta ve Kuzey Dogu Anadolu bölgesi. (Memleketimizde 10 kadar türü bulunmaktadir.)

Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari kökleridir. Kediotu kökü olarak taninir. Özel bir kokusu ve bilesiminde valerian asidi esterleri vardir. Eskiden çayi yara tedâvisinde kullanilirdi. Sinirleri teskin edici, yatistirici etkisinden dolayi önemlidir. Histeri ve nevrasteniye iyi gelir. Kediotu kökünden kediotu esansi elde edilir. Galenik preparatlarin terkibine girer. Fazla miktarda alinmasi basagrisi, halsizlik ve hazimsizliga sebep olur.

ceyLin 18 November 2008 06:56

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Kenevir:
(Henf / Chanvre / Hemp plant / Kendir / Kentir / Kannabis / Cannabis sativa / Hemp / Chanvre) Mutedil iklimlerde yetistirilen, temmuz-agustos aylarinda soluk yesilimsi renkli çiçekler açan, kültürü yapilan ve yabânî olarak da yol kenarlarinda, ekilmemis alanlarda rastlanan, 50 cm-3 m boylarinda, bir senelik, iki evcikli ve otsu bir bitki. Esrar otu olarak da bilinir. Gövdeleri dik ve içi bos olup üzerleri dikenimsi tüylerden dolayi pürtüklüdür. Yapraklari uzun sapli, karsilikli ve el seklindedir. Erkek ve disi çiçekler ayri ayri bitkilerdedir. Erkek çiçekler yapraklarin koltugunda salkim durumunda toplanmislardir. Disi çiçekler küçük yapraklarin koltuklarinda olup hemen hemen sapsizdirlar. Meyve 3-5 mm boyunda, mercimek seklinde, grimsi veya yesilimsi esmer renklidir. Kenevirin anavatani Orta Asya’dir. Mutedil iklimlerde de yetistirilir. Yeryüzünde ip yapmakta kullanilan ilk bitkidir. M.Ö. 3000 yillarinda Çinliler kumas yapmakta kullanmislardir. Bitkinin çiçeklenme süresi, dallanma sekli, tüyleri ve yaprak büyüklüklerinin çesitliligi dolayisiyla farkli tipte kendire rastlanmaktadir. Liflerinden faydalanilacak kenevirler dogrudan dogruya tohumu topraga serpmek suretiyle ekilir. Tohum keneviri ise açilan özel çukurlara atilir, üstleri toprak ile doldurulur.

Türkiyede yetistigi yerler: Kastamonu, Samsun, Amasya, Kayseri, Sivas, Izmir, Kütahya.

Kullanildigi yerler: Bitkinin disi çiçekli dal uçlari, meyveleri yagi ve lifleri kullanilmaktadir. Kendir lifleri, çok saglam ve dayanikli oldugu için bilhassa çuval, halat yapiminda kullanildigi gibi, hali ipi yelken bezi vs. yapiminda da kullanilir. Bitkinin bilhassa çiçekli dal uçlari organik eriticilerde eriyen bir reçine ile bir uçucu yag ihtiva eder. Reçinede cannabinol, cannabidiol ve tetrahidrocannabinol bulunmaktadir. Iyi kalite reçine elde edilmesi iklim ve topraga baglidir. Bu reçine fizyolojik bir tesire sahiptir. Merkezî sinir sistemine etki eder, yatistirici ve uyusturucudur. Hazim sistemine pek tesiri yoktur. Fakat çok çabuk aliskanlik yaptigindan çogu memleketlerde oldugu gibi memleketimizde de kullanilisi yasaktir. Kenevir bitkisinin disi çiçek durumlarindan elde edilen bu esmer renkli kütle esrar olarak bilinmektedir. Keyif verici olarak Asya ve Afrika’da çok kullanilmaktadir. Esrar, tütün, tömbeki, sigara, ve nargile hâlinde içilebilmektedir. Bazen bal, reçel veya lokum içine konularak yutulur. Eskiden nargile, tömbeki ile veya serbet ile içilirdi.

Herhangi bir nümunenin kenevir reçinesi (esrar) ihtivâ edip etmedigi adlî ve pratik bakimdan önemlidir. Bu kontrol beyaz fareler üzerinde biyolojik olarak yapilabildigi gibi, bazi kimyevî renk reaksiyonlari (Beam reaksiyonu) ile de yapilabilmektedir.

Memleketimizde esrar veren bitkilerin yetistirilmesi ve esrar imâli 1932’de 2313 sayili kânunla yasak edilmistir.

Kenevir tohumlarindan yag çikartilir ve yesilimsi renkli bu yag bilhassa sabun îmâlinde kullanilmaktadir.

ceyLin 18 November 2008 06:57

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Keraviye:
(Keraviya / Karaman kimyonu / Frenk kimyonu / Carum carvi / Caraway / Carvi) Maydanozgiller familyasindan, 2 yillik otsu bitkidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Mayis - Temmuz aylari arasinda açar. 30-90 cm boyundadir. Kazik köklüdür. Meyvesi esmerdir. Terkibinde, tanen, reçine, sabit ve uçucu yaglar vardir.

Türkiyede yetistigi yerler: Dogu Anadolu bölgemizde yetisir.

ceyLin 18 November 2008 06:57

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Labada:
(Gartenampfer / Patience / Patience dock / Rumex patientia ) Haziran-eylül aylari arasinda, yesilimtrak renkli küçük çiçekler açan, 50 cm-1,5 m boylarinda çok yillik otsu bir bitki. Daha çok çayirlik yerlerde, harâbelerde, yol kenarlarinda, meskûn daglik bölgelerde yayilis gösterirler. Gövdeleri dik, silindirik kirmizimsi, kökler kalin ve sarimsi renklidir. Yapraklari büyük, sapli ve sapin tabani oluk gibi çukurlasmistir. Çiçekler, gövdenin ucunda toplanmislardir. Çiçek organlari 6 parçalidir. Meyveleri kanatlidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bütün Anadolu.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kökleri ve saplari kullanilir. Kökler temizlenip, kalin dilimlere bölünür ve kurutularak saklanir. Labada köklerinde nisasta, seker, yag ve reçine vardir. Ayrica C vitamini ihtiva eder. Hâricen, bazi deri hastaliklarina karsi, haslama olarak kullanilir. Çayi da istah açici, kuvvet verici ve müshil olarak kullanilabilir. Körpe yapraklari da yiyecek olarak kullanilir.

Bu bitkinin Anadolu’da bulunan diger türleri pazi, kuzukulagi gibi çesitli isimler altinda bilinir ve istifade edilir.

ceyLin 18 November 2008 06:57

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Lahana:
(Kopfkohl / Chou / Cabbage / Brassica oleracea / Chou commun) Sari veya beyaz çiçekli, yillik, iki yillik ve çok yillik, çogu Akdeniz çevresi memleketlerinde yetisen ve yetistirilen bir kis sebzesi. Mutedil-serin, sisli, yagisli, rutubetli iklimleri sever. Fazla sicak ve kuraklik, lahananin göbek baglamasini güçlestirir, yapraklari sertlestirir. Killi, derin, serin ve kuvvetli toprak ister. Azotlu gübrelere ihtiyâci fazladir. Kolay göbek baglamasi kisa daha iyi dayanabilmesi, kendine has tadi olmasi için, fazla miktarda potas’a ihtiyaç duyar. Lahana, çogu Avrupa ülkelerinde yaygin olarak yetistirilir. Eskiden beri, kisin sebze olarak yenilir. Kis soguklarina oldukça iyi dayanabilen bir bitkidir.

Lahana cinslerini söyle siralayabiliriz:

1. Kelle (bas) lahana: 2-6 kg agirligi olan, en çok yetistirilen bir çesittir.

2. Kantar lahana: Orta, Güney ve Güneydogu Anadolu’nun bâzi yerlerinde ekilir. Tânesi 15-30 kg gelebilir.

3. Brüksel lahanasi: Uzun gövdesine siralanmis olan yapraklarinin diplerinde bir findik veya ceviz büyüklügünde göbek baglamis yumrulardan istifade edilir.

4. Kara lahana: Karadeniz sahilinde pek fazla yetistirilir. Göbek baglamaz, körpe yapraklari çok lezzetli, baharli, istah açici, sifâlidir.

5. Kirmizi lahana: Yapraklari kirmizi renktedir. Fazla iri olmaz. Siki göbek baglar.

6. Karnabahar: Lahananin bir çesidi sayilabilir. Lahananin yapraklarindan, karnabaharlarin çiçeklerinden faydalanilir. Karnabahar daha lezzetli, besince daha kuvvetlidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Yabânî olarak Akdeniz bölgesidir. Kültürü her yerde genis çapta yapilmaktadir.

Kullanildigi yerler: Lahananin çesitli tipleri pisirilerek yenildigi gibi pisirilmeden salata yerine yahut tursusu yapilarak yenir. Kalori bakimindan pek zengin olmamakla beraber, vitamince zengindir. A,B,C vitaminleri bol bulunur. Lahana tohumlari kurt düsürücü ve idrar söktürücü olarak kullanilir. Tohumlarindan kolzayagi elde edilir. Ayrica, haslanarak yenilirse mide ve barsak yaralarini yumusatir. Vücudu hastaliklara ve özellikle kansere karsi korur. Ses kisikligini giderir. Guatr olanlar yememelidir.

ceyLin 18 November 2008 06:58

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Lavanta:
(Lavendel / Lavande / Lavender / Lavandula ) Haziran-agustos aylari arasinda mâvi veya mor renkli çiçekler açan, 20-60 cm boylarinda, aromatik kokulu, çok yillik, otsu veya çalimsi bitkiler. Daha çok deniz ikliminin bulundugu bati bölgelerimizde yaygin olan lavantanin, Türkiye’de yetisen iki türü vardir. Bunlar, Lavandula stoechas ve L. angustifolia’dir. Ayrica daha ziyâde kültürü yapilan, Ingiliz lavanta çiçegi (L. spica) olarak bilinen türü de bulunur.

Ingiliz lavanta çiçegi (L. spica): Haziran-agustos aylari arasinda mâvi renkli çiçekler açan, 20-50 cm boylarinda çok yillik otsu bir bitki. Gövdeleri dik ve odunludur. Dallar, yalniz alt kisimlarinda yaprak tasir. Yapraklar kisa sapli, dar ve uzunca, tüylü, beyazimsi-grimsi-yesil renklerdedir. Çiçekler dallarin ucunda, uzun saplar üzerinde toplanmisladir. Çiçekler küçük ve çok kisa saplidir. Çanak ve taç yapraklari tüp seklindedir. Meyveleri parlak siyah renklidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzeybati-bati ve güneybati Anadolu.

Kullanildigi yerler: Çiçekleri kullanilir. Çiçekleri açmadan toplanir ve su buhari ile distile edilerek, hemen uçucu yag elde edilir. Uçucu yaginda organik asitler, pinen, kâfur, camphen vs. gibi maddeler bulunur. Lavanta çiçegi, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karsi çay hâlinde kullanilir. Çok iyi bir koku vericidir. Hâricen yatistirici olarak da kullanilir. Parfümeri sanâyiinde kullanilan önemli bir bitkidir. Lavanta çiçeginin bir türü olan Lavandula stoechas, Karabas olarak bilinir.

ceyLin 18 November 2008 06:59

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Limon:
(Zitronenbaum / Limonier citronnier / Lemon tree / Lemon / Citron) Mart-ekim aylari arasinda beyazimsi-pembe renkli, güzel kokulu çiçekler açan, 3-5 m boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen küçük boylu agaçlar. Vatani Çin olup, Akdeniz bölgesinde genis çapta yetistirilir. Onuncu asirda Araplar tarafindan Avrupa’ya getirilmistir. Yapraklari oval, tüysüz, parlak yesil renklidir. Çiçeklerin taç ve çanak yapraklari beser parçalidir. Meyveleri oval sekilli, açik sari renkli, üzeri parlak ve kabarcikli, özel salgi cepleri olup, asitli bir özsuyu vardir. Tohumlari oval sekilli, sarimsi renkli ve aci lezzetlidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi ve Dogu Karadeniz.

Kullanildigi yerler: Limonun meyve kabugu, limon esansi ve usaresi kullanilir. Limon kabugunda uçucu yag, hesperidin aci madde ve tanenli maddeler vardir. Kabugun içindeki beyaz kisma albeda adi verilir. Bundan petkin elde edilir. Istah açici ve sindirim kolaylastirici olarak kullanilir. Tâze meyve kabuklarini sikmak sûretiyle limon esansi elde edilir. 1500-3000 limondan 1 kg kadar esans elde edilir. Yesil olanlar sari ve olgun olanlarindan daha fazla esans verir. Bilesiminde uçucu yag vardir. Limonata yapiminda, besin endüstrisinde, pasta ve sekercilikte, parfümeri ve sabun yapiminda koku ve lezzet vermek üzere bazi preparatlarin bilesimine girer. Limonun pulpa kismi (iç kismi) sekerler, vitamin C ve sitrik asitler ihtivâ etmektedir. Limon suyu, atesi ve tansiyonu düsürür. Kani temizler. Susuzlugu giderir. Damar sertligi ve romatizmada faydalidir. Cildi güzellestirir. Disleri beyazlatir ve disetlerini kuvvetlendirir. Bogaz ve bademcik iltihaplarini giderir. Bas ve vücut agrilarini keser.

ceyLin 18 November 2008 06:59

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mandalina:
(Mandarin / Tangerine / Mandarine) Partakaldan daha küçük, toparlak veya yassi, sari-turuncu renkli, usaresi tatli, hos kokulu bir meyvedir. Mandalina kabuklari portakaldan ince olup, daha kolay soyulabilir, fakat az dayanir. Memleketimizde Alanya-Antalya-Mersin-Iskenderun (Dörtyol) ve Rize bölgesinde yetistirilir. Fakat, Bodrum ve Mersin mandalinasi meshurdur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi, Dogu Karadeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Meyveleri seker, organik asitler ve C vitamini ihtivâ eder. Kani temizler, sinirleri yatistirir, damarsertligi grip ve felçte faydalidir.

ceyLin 18 November 2008 06:59

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mantarlar:
(Pilz / Champignons / Fungi-mushrooms / Fütr / Fungus) Boy, biçim ve bölge bakimindan büyük degisiklikler gösteren, yüzbin kadar çesidi olan bir bitkidir. Karada ve tatli sularda yasarlar.

Genel yapilari: Mantarlar genel olarak klorofilsiz ve renksiz organizmalardir. Yüksek mantarlar bâzi renk maddelerini ihtivâ edebilirler. Sekil bakimindan en ilkelleri çiplak ve amipsidir. Digerlerinde kitinden yapilmis bir çeper vardir ve çesitli sekiller gösterirler. Bir kismi tek hücrelidir. Bir kismi ise tek veya çok hücreden yapilmis basit veya dallanmis ipliksi gövdeye sâhiptir. Mantar ipliklerine hif, bu hiflerin teskil ettigi topluluga da misel veya miselyum denir.

Metabolizma: Mantarlar saprofit (çürükçül) veya parazit olarak yasayan heterotrof (dis beslek) organizmalardir. Yedek besin olarak glikojen ve yag meydana gelir, nisasta yoktur.

Yayilislari: Mantarlar tabiatta çok yaygin bulunurlar. Dünyâ üzerinde 60.000 kadar mantar çesidi vardir. Tatli sularda ve karada, nâdiren denizlerde yasarlar. Bir kismi insan, hayvan ve bitkiler üzerinde parazit olarak yasayip hastalik meydana getirirler. Toprakta bulunan diger bir kisim mantarlar da organik maddelerin parçalanmasinda rol oynayarak bitkilerin beslenmesine yardim ederler. Bunun yaninda birçok besinin bozulmasina da sebep olurlar. Karada yasayan yüksek mantarlarin çogu “mantar” adi altinda bilinir, sapkali olan bir kismi yenir, bir kismi ise zehirli olup, önemli zehirlenmelere yol açar. Bâzi mantarlar da mavi-yesil veya yesil suyosunlari ile birlikte likenleri meydana getirirler.

Üreme: Mantarlar sporlanma ile eseysiz veya eseyli olarak üreyebilirler. Mantar miselleri uygun çevre sartlarinda çesitli sekillerde sporlari meydana getirirler. Olgunlasan sporlar fertten ayrilarak serbest hâle geçer ve çimlenerek kendi türüne has mantari meydana getirir. Mantar sporlari, degisen çevre sartlarina karsi çok dayaniklidirlar. Bu sebeple tabiatta uzun süre canli kalabilirler. Mantarlarin sekil ve büyüklükleri türlere göre degisir. Esemli üremeleri, farkli esemlere âit sporlarin birlesmesi ile olur.

Bazidli mantarlar: Bu sinifta da bitkilerde hastalik meydana getiren mantarlarla, yenebilen ve insanlar için çok zehirli olan mantarlar bulunmaktadir. Mantar miselleri çok hücreli olup, tomurcuklanma sûretiyle spor meydana getirirler. Bugdaygillerde karapas, rastik, sürme gibi hastalik yapan mantarlar bu sinifta olup, bitkileri tahrip ederler. Bu grubun en önemli mantarlari karada ve bilhassa ormanlarda yasayan sapkali mantarlardir. Sampiyon, kuzu kulagi gibi mantarlar, yenebilen kiymetli mantarlardir. Sinek mantari(Amanita muscaria) gibi bir kisim mantarlar ise çok zehirlidir. Meselâ sinek mantari zehirli alkaloitler tasir. Mantar yendikten bir kaç dakika veya bir kaç saat sonra zehirlenme belirtileri görülür. Mantarda bulunan alkaloitler sinir sistemine etki yaptigindan, hastanin kalp hareketleri, nabzi yavaslar, bulanti, kusma, terleme, salya akmasi ve gözyasi, sulu ishal ve delilige yakin bir sarhosluk görülür. Hasta deli gibi her seyi söyler. Mîde, barsak, karaciger ve böbrekler çok zarar görür. Hastada su ve elektrolit dengesi bozulur, idrar çok azalir. Eger mantar çok yenmisse hasta zamanla agirlasir ve ölür. Eger zehirlenme erken anlasilirsa, ilk yardim olarak ilik tuzlu su içirilir, kusturulur ve birkaç defâ tekrarla mîdesi yikanirsa hasta kurtulabilir. Ilk yardimdan sonra hastâneye kaldirilip atropin tedâvîsi yapilir, serum verilir. Hastaya aktif kömür, toz kahve, çay ve bir pürgatif verilir. Ilk günlerde karbonhidratça zengin, proteince fakir yiyecekler verilir. Hastaya hiçbir zaman alkol verilmez. Bâzan 1-2 mantar ergin bir insani bir günde öldürmeye yeterli olabilir. Her yil mantar zehirlenmesinden olan ölümlerin büyük bir kismi bu amanita grubu mantarlardan ileri gelir. Zehir maddeleri, mantari kurutmak, kaynatmak ve kizartmakla kaybolmaz. Zehirli ve yenen mantar arasindaki ayrintiyi kesin olarak kolayca ayirt edebilecek bir metod yoktur. Kirdan toplanan mantarlarin yenebilmesi için mantarin çok iyi taninmasi gerekir. Aksi hâlde yenmemelidir. Kültür mantarlari tercih edilmelidir. Mantar toplamak, yetistirmek özel bilgi ve tecrübeyi gerektirir. Çünkü zehirsizler yanindaki tek zehirli mantarin birlikte pismesi, hepsine bulasmasi demek olacagindan çok dikkatli davranilmalidir. Halk arasindaki yaygin olan, zehirli mantarin herhangi bir gümüs esyâyi kararttigi görüsü tamâmen yanlistir. Zehirli mantarlar genellikle renk ve sekil bakimindan çok ilgi çekici olurlar. Mantarlarin zehirli olup, olmadiklarini bâzi belirtilerinden anlama imkâni varsa da toplarken çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Zîrâ bir anlik dalginlik, yiyen kimsenin zehirlenmesi demektir. Mantarlarin garip dünyâlari henüz ilmî açiklik kazanamamistir. Meselâ; bâzi mantarlar, hemen hemen alti metre çapinda el ile dikilmis görünümünü uyandiran bir dâire içinde yetismektedir. Bir çesit mantar da bitkileri bir yüzük gibi sararak buralarin yirtilip, kalbur gibi delinmesine ve sanki içlerinde isik yaniyor seklini vermesine sebep olmaktadir. Coprinus mantarinin olgunlastiktan sonra renginin siyaha döndügü ve sulanarak mürekkep hâlini aldigi söylenmekte, bir çesit yuvarlak iplik gibi uzun Myclia mantarinin da ona hafifçe dokunan bir solucani bir uzanti ile hemen yakalayarak içinde hazmetmesi, enteresan olaylar arasinda yer almaktadir. Bâzi tür mantarlar insanlarda garip tesirler yapar. Meselâ; Meksika’nin islak otlu kesimlerinde yetisen Pslocybe mantari, yenildiginde insanin garip seyler görmesine sebep olur. Bilhassa kizilderililer, dînî âyinlerinde bundan yiyerek güzellik, tazelik ve bilginin sirlarina sâhip olacaklarina inanirlar. Mantarin pekçok çesitleri olmasina ragmen, bunlarin arasindan ancak bir iki tânesi yenmektedir. Dünyânin en çok mantar yiyen ülkesi, Fransa’dir. Kisi basina düsen yillik mantar orani 16 kg’i bulmaktadir. ABD ve Avrupa’da en çok yenen Agaricus bisporus, Güney Asya’da Volvariella volvacea, Japonya’da ve Çin’de Lentinus edodes baslica yenen mantar çesitleridir.

Yurdumuzdaki bâzi mantarlar:

Çayir mantari: Zehirli türü de olan bu mantara dikkat etmek gerekir. Semsiye seklinde, kir ve çayirlarda yetisen bu mantar, açik kahverenklidir.

Seytan mantari: Kesildiginde önce kirmizi, sonra mâvi olan bu mantar oldukça zehirli bir türdür. Sapi karinli ve saridir. Altinda koyu kirmizi karisik çizgiler vardir.

Kuzu mantari: Çogunlukla zehirsizler sinifina giren kuzu mantari, uzun külah biçimli, sari ve koyu renklidir.

Mercan mantari: Üzerlerinde beyaz, sari, pembe tomurcuklari olan bu mantarin parmak biçimli çikintilari vardir ve zehirsizdir.

Kurt mantari: Zehirli mantarlar sinifindan olan bu tür, beyaz sert dügme görünüsünde olup, akarsu ve yol kenarlarinda yetismektedir.

Mantar, pisirildigi gün hemen yenilmelidir. Mantari pisirmek için bilhassa emaye, atese dayanikli cam veya porselen kaplar kullanilmali, mantar kesinlikle alüminyum tencerede pisirilmemelidir. Pisirilecek mantarlari çok iyi temizlemek, basindaki yapiskan deriyi çekip çikardiktan sonra sapini keskin biçakla kazimak gerekir. Bol suda yikanan mantarlar, bir peçete üzerine birbirinden ayri duracak sekilde siralanip, iyice süzülmesi beklenir. Daha sonra ince ince dograyarak pisirmelidir. Mantari pisirirken tadinin kaybolmamasi için yalnizca tuz, karabiber ve kiyilmis tâze maydanoz konulur.

Kullanildigi yerler: Mantar etin yerini tutar. Protegin degeri etten daha fazladir. Yorgunlugu giderir. Düsünme ve ögrenme yetenegini gelistirir. Kansizligi giderir. Bedenin gelismesine yardimci olur. Romatizma ve üremi olanlar yememelidir.

ceyLin 18 November 2008 07:00

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Margarit:
(Çayir kasimpati / Öküzgözü / Chrysanthemum leucantheum) Daglarda ve çayirlarda yetisen, güzel çiçekli bir bitkidir. Kasimpati'ya benzer. Dallari ufaktir. Yesil yapraklari dantela gibidir. Çiçeklerinin etrafinda beyaz yapraklar vardir. Ortasi altin sarisi renginderir. Çiçekleri yaz aylarinda toplanip kurutulur.

Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Terletir. Böbrek taslarinin düsürülmesine yardimci olur. Karaciger hastaliklarinda faydalidir. Egzama gibi deri hastaliklarinda sikayetleri giderir.

ceyLin 18 November 2008 07:00

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Marrup:
(Marupa / Simarouba) Ikiçenekliler sinifinin, Simaroubaceae familyasindan, Amerika'da 9 türü olan bilesik, almasik yaprakli bir agaçtir. Antillerde yetisen Simarouba amara, 20 metre kadar boyunda bir agaçtir. Kabugu düz, pürüzsüz, grimsi renkte ve çok acidir. Kerestesi kiymetlidir.

Kullanildigi yerler: Ates düsürür. Kalp hastaliklarinda faydalidir.

ceyLin 18 November 2008 07:01

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Marul:
(Lactuca / Lettuce / Laitue / Gartenlattich / Sommerendivie / Kopfsalat / Laitue) 30-100 cm boylarinda, tüysüz, sari renkli çiçekler açan, beyaz bir süt tasiyan iki yillik otsu bir bitki. Kültür formlari ve degisik varyeteleri, çok eskiden beri yetistirilmektedir. Bostan marulu olarak da bilinir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu’nun her yerinde yetistirilmektedir.

Kullanildigi yerler: Sebze olarak kullanilir. Tâze yapraklari bas agrisina karsi, süt arttirici, hafif müshil ve idrar arttirici olarak kullanilir. Marul tohumu da yatistirici, hafif müshil etkiye sâhiptir. Erkeklerde özellikle ergenlik döneminde olusan asiri cinsel istekleri frenler.

Diger bir marul da yabânî marul (Lactuca serriola)dir. Aci marul, esek marulu, yag marulu gibi isimlerle de bilinir. Anadolu’da yaygindir. Bitkinin çiçekli dallari idrar arttirici, antispazmodik ve yatistirici etkilere sahiptir. Kurutulmus sütü de uyusturucu ve uyutucu etkilere sâhiptir. Anadolu’da 10 kadar marul (Lactuca) türü yayilmis bulunmaktadir.

ceyLin 18 November 2008 07:01

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Maydanoz:
(Petersilie / Persil / Parsley / Midenuvaz / Petroselinum sativum) Agustos-eylül aylari arasinda, beyaz renkli çiçekler açan, kazik köklü, 30-100 cm boylarinda, iki yillik otsu bir bitki. Ilk yil bir yaprak rozeti, ikinci yil ise bir gövde meydana getirir. Rutubetli ve sulak topraklari sever. Gövdeleri dik, tüysüz, köseli, içi bos ve çok dalli, yapraklari sapli, parçali ve koyu yesil renklidir. Çiçekler semsiye seklinde toplanmistir. Yapraklari tüysüz, yesilimsi, esmer renkli, armut seklinde ve özel kokuludur.

Kullanildigi yerler: Kökü ve yapraklari kullanilir. Yapraklarda uçucu yag ve glikozit, köklerinde ise uçucu yag, seker, müsilaj ve glikozit vardir. Yapraklar vitamin (A,C,K) bakimindan zengindir. Yapraklar idrar söktürücü olarak kullanilir. Ayrica, Iltihapli yaralarin iyilesmesine yardim eder. aybasi sancilarini keser. Yüksek tansiyonu düsürür. Kansizligi giderir. Mide ve barsaklarda gaz birikmesini önler. Cinsel istekleri artirici (Afrodizyak) özelligi vardir. Görme gücünü artirir. Kök de ayni özelliklere sâhiptir. Tâze yapraklar, papagan ve diger kuslar için tehlikelidir.

ceyLin 18 November 2008 07:01

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mazı:
(Thuja / Arborvitae / Thuya / Noix da gelle) Servigiller familyasindan, pul yaprakli, daima yesil, agaç veya agaççik halinde bulunan bir bitki cinsidir. Halk hekimliginde yapraklari ve kozalagi kullanilir.

Kullanildigi yerler: Yapraklari sigilleri yok etmekte kullanilir. Kozalagindan barsak kurdu düsürücü ilaç yapilir. Gebe kalmayi önlemek için kullanilir. Bazi zehirlenmelerde panzehir olarak kullanildigi bilinir. Basur memelerinde de faydalidir.

ceyLin 18 November 2008 07:02

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Melissa:
(Ogulotu / Melisse / Mélisse / Lemon balm / Melissa officinalis) Haziran-agustos aylari arasinda beyazimsi pembe veya sarimsi renkli çiçekler açan, yol kenarlarinda ve ekilmemis yerlerde rastlanan, limon kokulu, 30-100 cm boylarinda, çok yillik otsu bitkiler. Gövdeleri dört köseli ve tüylü, yapraklari sapli, oval sekilli ve incedir. Çiçekler, birkaçi birarada, sapli ve çevrel durumdadir. Bazi bölgelerde Melissa bitkisi, Ogulotu olarak da bilinir.

Kullanildigi yerler: Yapraklarinda tanen, reçine ve uçucu yag vardir. Uçucu yaginda sitral, sitronellal, geraniol ve lineol vardir. Yapraklar yatistirici, mîdevî, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sâhiptir. Huzursuzluk ve sikintilari giderir. Hafiza zayifligina faydalidir. Basdönmesi ve kulak çinlamasi gibi sikayetleri keser. Hazimsizlik, basagrisi ve migrende de faydalidir. Daha çok çay hâlinde kullanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:02

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Menekse:
(Veilchen / Violette / Violet / Benefse) Yapraklari kulakçikli ve kulakçiklari bitkinin yapraklari seklinde, hatta daha büyük olarak gelismis, tek veya çok yillik bitkiler, Çiçekler tek, çanak yapraklari arkaya kivrik, alt taç yapragi mahmuzludur. Familya (Violaceae) karakterlerini tasir. Dünyâ üzerinde 500 kadar türü bulunur. Türkiye’de 21 tür, yabanî olarak yetisir. Menekse tibbî olarak veya süs bitkisi olarak kullanilir. Memleketimizde en çok taninan, Hercaî menekse (Viola tricolor) ve kokulu menekse (Viola odorata) dir.

Kokulu menekse (V. odorata): Mart-mayis aylari arasinda, koyu mor renkli ve güzel kokulu çiçekler açan, 10-30 cm yüksekliginde, çok yillik otsu bir bitki. Bitkinin yapraklari uzun sapli ve kalp seklindedir. Anadolu’da nâdir olarak bulunur. Süs bitkisi olarak yetistirilir.

Kullanildigi yerler: Kokulu meneksenin çiçeklerinin terletici ve balgam söktürücü etkisi vardir. Yapraklari yumusatici ve idrar söktürücü kökleri ise ishal etkilidir.

Hercaî menekse (V.tricolor): Mayis-eylül aylari arasinda, açik sari veya mavimsi renklerde çiçekler açan, 10-30 cm boylarinda, bir yillik otsu bitkiler. Anadolu’da yabânî olarak yetistigi gibi süs bitkisi olarak da yetistirilir. Bitkinin çiçekli dallari idrar söktürücü bâzi deri hastaliklarinda kan temizleyici olarak ve romatizmaya karsi kullanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:03

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mersin:
(Myrte / Myrte / Myrtle / As / Asmar / Siçankulagi otu / Myrtus) Mayis-haziran aylari arasinda, beyaz renkli çiçekler açan, 1-3 m boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen, güzel kokulu agaççik. Yapraklar kisa sapli ve karsilikli, yesil renkli, derimsi, oval sekilli ve üzerinde salgi guddeleri (bezleri) bulunur. Çiçekler uzun sapli olup, tek olarak her bir yapragin koltugunda bulunur. Meyveleri nohut büyüklügünde, morumsu siyah renkte ve çok tohumludur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgeleri.

Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklari, çiçekli dallari ve yapraklarindan elde edilen uçucu yag (Mersin esansi) kullanilir. Yaprak ve meyveler kabiz, mikrop öldürücü, istah açici, kan dindirici, antiseptik ve hâricen yara iyi edici olarak kullanilir. Tâze yapraklarindan, su buhari distilasyonu ile Mersin esansi elde edilir. Bu esans renksiz, akici, özel kokulu ve yakici lezzetlidir. Takriben 100 kg yapraktan 300 gr esans elde edilir. Mirtenol, sineol ve terpenler ihtivâ ederler. Gidâ ve parfümeri sanâyiinde kullanilan önemli bir ilkel maddedir. Memleketimizde seker hastaligina karsi da (günde 10 damla) kullanilir. Mersin meyveleri uçucu yag, tanen, sekerler ve organik asitler ihtivâ eder. Bu meyveler yemis olarak, kabizlik giderici ve antiseptik olarak kullanilir

ceyLin 18 November 2008 07:03

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mercimek:
(Linse / Lentille / Lentil / Lens / Lens esculenta / Ervumlens / Lentille comestible) 20-70 cm boylarinda, yumusak ve ince gövdeli, disk seklinde meyveleri olan, tek yillik otsu bir sebze bitkisi. Mercimegin zayif ve ince bir kök sistemi olup, kökü derinlere inmez. Gövdeleri nârin olup, dallanir ve bu dallanma yan dallarda da devam eder. Bundan dolayidir ki ana gövde pek belirgin degildir. Gövdeleri dik olup, tüylüdür. Yapraklar bilesik yapraklar seklinde olup, yaprak sapinin uç kismi incelmis ve sülük seklini almistir. Yaprakçiklar elips seklinde olup, kenarlari düzgündür. Çiçekler yaprak koltuklarindan çikar. Meyveleri legümen (bakla) tipinde olup, badir adini alan sarimtrak esmer renkteki siskin torbalarda gelisir. Torba içindeki tâneler, mercimek adini alir. Sekil îtibâriyle mercimek tâneleri yassi, 0,5 cm çapindaki disk biçimindedirler.

Büyüklük, sekil ve renklerine göre isim alirlar: Sultan mercimek, yesil mercimek, kirmizi mercimek gibi.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güney Anadolu, Ege, Marmara bölgesinde yetistirilir.

Kullanildigi yerler: Terkibinde B vitaminleri ve fosfor vardir. Beden ve zihin gücünü artirir. Sinirleri kuvvetlendirir. Barsaklara yumusaklik verir. Sinir zafiyetinde faydalidir. Kan yapar. Anne sütünü artirir. Özellikle kis aylarinda, bol baharatli çorba seklinde yenilmesi tavsiye edilir.

ceyLin 18 November 2008 07:03

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Meyankökü:
( (Süssholz / Réglisse / Licorice / Piyan / Boyan / Glycyrrhiza / Licorice) Haziran-temmuz aylari arasinda sari-mavi veya kahverengi çiçekler açan, 0,4-2 m yüksekliginde, çok yillik çalimsi bitkilere "meyan" denir. Yapraklari parçali, yaprakçiklar 4-7 çiftlidir. Çiçekler basak seklinde durumlar yapar. Taç ve çanak yapraklari iki dudakli olup, üst dudak iki kisa disli, alttaki üçü uzun dislidir. Meyveleri düz ve salgi tüylüdür. Meyan bitkisinin 6 türü Türkiye’de yetismektedir. Daha çok Güney, Orta ve Dogu Anadolu’da yayginlik göstermektedir. Bir kisminin kökleri tatli, bir kisminin ise acidir.

Tatli meyan (Glycyrrhiza glabra): Anadolu’da iki varyetesi bulunur. Bu türün çiçekleri mor ve tüysü yapraklidir. Meyvelerinin üzeri çiplaktir veya tüylüdür. Bâzi yerlerde piyan olarak da bilinir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kökleri, meyan kökü olarak taninmakta ve kullanilmaktadir. Köklerinin kabugu soyulduktan sonra veya soyulmadan güneste kurutularak piyasaya sürülür. Bilesiminde nisasta, sekerler, zamk, rezin, glisirrizin vardir. Glisirrizin sekerden daha tatli bir bilesiktir. Köklerdeki miktari, bölgeden bölgeye degisir ve köklerin de etkili maddesidir. Kökler, gögüs yumusatici, balgam söktürücü, idrar çogaltici ve tad düzenleyici özellige sahiptir. Eczâcilikta toz hâlinde, haplarin hazirlanmasinda sekil vermede kullanilir. Sigara ve plastik sanâyiinde de kullanilan ilkel maddedir. Kola adi altinda hazirlanan içeceklerin terkibine de girer. Ayrica tâze veya kuru köklerinin kaynar su ile muâmelesi ve sonra alçak basinçta yogunlastirmak sûretiyle meyan bali elde edilir. Ticârette toz veya kaliplar hâlinde bulunur. Parlak siyah renkli, tatli lezzetlidir. Suda kolaylikla erir. Meyan balindaki glisirrizin miktari daha fazladir. Memleketimizde de meyan bali elde eden tesisler vardir. Gögüs yumusatici, öksürük kesici, yara iyi edici özellikleri vardir. Mîde hastaliklarinda (bilhassa gastritte) faydalidir. Meyan kökünün su ile tüketilmesi sonucunda elde edilen hülasa ise meyan serbeti olarak bilinir. Daha çok Güneydogu Anadolu bölgesinde elde edilir ve kullanilir. Meyan serbeti koyu esmer renkli ve tatli lezzetlidir. Gögüs yumusatici, balgam söktürücü, öksürük kesici ve serinletici özelliktedir.

ceyLin 18 November 2008 07:04

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mısır:
(Mais / Mais / Corn / Zea mays) Haziran-agustos aylari arasinda çiçekler açan, 1-2 m yüksekliginde, bir yillik, tek evcikli bir kültür ve Misir - Ayrintili bilgi için TIKLAYINIZ tahil bitkisi. Gövdeleri sert ve diktir. Yapraklari sapsiz, genis, uzun, üst yüzü tüylü, alt yüzü tüysüz olup, tabani ile bir kin hâlinde gövdeyi sarar. Erkek çiçekler gövdenin ucunda salkim seklinde dizilmis basakçiklarda toplanirlar. Çiçekler kavuz adi verilen yaprakçiklarla örtülür. Disi çiçekler, gövdenin alt ve orta kisimlarindaki yapraklarin koltugundan çikan ve tasiyici yaprakçiklarla örtülü olan, kalinlasmis, çomak seklinde bir eksen üzerinde toplanmislardir. Meyve, yâni misir tâneleri, açik veya koyu sari, esmer veya kirmizimtrak renklerdedir.

Belli başli misir çesitleri: Sert misir, unlu misir, at disi misir, patlak misir ve kavuzlu misirdir.

Türkiye’de yetiştigi yerler: Anadolu, bilhassa Karadeniz bölgesinde yetisir.

Kullanildigi yerler: Disi çiçeklerin güneste kurutulmus stilüsleri (misir püskülü), tâneleri ve tanelerinden elde edilen yag (misir yagi) kullanilir. Misir tanelerinde % 67 nisasta, % 10 azotlu maddeler ve % 8 yag bulunmaktadir. Misir tânelerinden elde edilen yag, yemeklik yag olarak veya kozmetik sanâyiinde hammadde olarak kullanilir. Misir yagi, doymus yag asidi miktarinin düsük olmasi sebebiyle damar sertligi olan hastalara yemek yagi olarak tavsiye edilir. Misir püskülü ise tedâvide kullanilabilmektedir. Püskülün bilesiminde karbonhidratlar, potasyum, sodyum ve kalsiyum tuzlari vardir. Idrar söktürücü ve tas düsürücü olarak kullanilirlar.

Misir karasi: Misir koçaninda urlar meydana getiren rastik mantari(Ustilago maydis)nin sporlaridir. Sporlar, siyah renkli ve kömür tozu görünüsünde olup, misir tâneleri yerinde meydana gelen urlarin içinde bulunurlar. Kan dindirici olarak halk arasinda kullanilir. Misir kömürü veya misir yanigi olarak da bilinir.

ceyLin 18 November 2008 07:04

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Mine çiçeĞi:
(Eisenkraut / Verbene / Verveine / Vervain / Kanotu / Güvercinotu) Temmuz-eylül aylari arasinda leylâk renginde çiçekler açan, yol kenarlari ve bos arâzilerde rastlanan, 20-80 cm boyunda, bir veya çok yillik otsu bir bitki. Gövdeleri dört köseli olup, karsilikli dallanma gösterir. Yapraklar sert tüylerle örtülü ve sapsizdir. Çiçekler dallarin uçlarinda basak durumlari yaparlar ve tüp seklindedirler.

Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara, Karadeniz, Ege, Iç Anadolu.

Kullanildigi yerler: Bitki glikozit, aci maddeler ve tanen içerir. Tibbî olarak, kabiz edici, teskin edici etkisi vardir. Bas ve mafsal agrilarini dindirir. Yorgunlugu ve uykusuzlugu giderir.

ceyLin 18 November 2008 07:05

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Misvak:
(Salvadora persica / Toothbrush tree) Arabistan’da bulunan erâk agacinin dalindan, bir karis uzunlukta kesilen parçadir. Agacin odunu çok liflidir. Erâk dali bulunmazsa, zeytin veya baska dallardan da olabilir. Nar ve feslegen dalindan misvak olmaz. Insanin dis sagligina büyük bir fayda temin eden misvak, basit bir usûl olmakla berâber, en iyi dis temizleme vâsitasidir. Dislerin çürümesini önlemek için misvak kullanmak, bütün dis macunlarindan daha faydalidir. Larousse Illustre Medical ismindeki Fransa’nin kiymetli tip kitabi, agiz temizligi husûsunda diyor ki: “Bütün dis mâcunlari ve tozlari ve sulari, dislere zarar verir. En iyi dis temizleme vâsitasi, sert bir firçadir. Önce, disleri kanatirsa da, korkmamalidir. Dis etlerini kuvvetlendirir ve artik kanamaz.” Bu sekildeki dis temizligini saglayan en iyi vâsita misvaktir.

Kullanildigi yerler: Agacin dalindan, bir karis kadar parça kesilir. Ucu yeterli miktarda yontulduktan sonra, tuzlu su içinde bekletilir. Belirli bir süre sonra, uç kismindaki lifler açilarak, firça görünümü alir. Çok kart olan dallar için, bir biçak ya da sert bir cisim yardimiyla açilma hizlandirilir. Misvak kullanmak, disleri temizler ve disetlerini kuvvetlendirir. Öz suyu dogal olarak flörür içerir. Dis çürümelerini önler.

ceyLin 18 November 2008 07:05

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Musmula:
(Nispel / Nèfle / Medlar / Besbiyik / Döngel / Izgil / Mespilus / Germanica) 2-3 m yüksekliginde bodur boylu dikenli agaççiklar. Yalniz yetistirilenleri dikensizdir ve boylari alti metreye kadar yükselebilir. Kisin yapraklarini döker. Yapraklar basit, alt yüzü tüylü, tam veya disli kenarlidir. Çiçekler erdisidir, bes parçali ve beyazdir. Yabanci döllenmeye ihtiyaç göstermez. Meyveleri yuvarlak veya oval sekillerde esmer renkli olup, dip tarafinda bes çanak yapragi tasir. Meyveleri genellikle bes çekirdekli, agaçtan koparildiginda sert ve buruk lezzetlidir. Toplanan meyveler bir süre bekletildikten sonra yumusar ve yenecek olgunluga erisir. Döngel ve besbiyik isimleriyle de bilinir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey Anadolu ve Marmara bölgesinde yetisir.

Kullanildigi yerler: Meyvenin bilesimi sekerler, organik asitler ve tanen ihtivâ eder. Barsak hastaliklarinda iyi bir kabiz düzenleyicidir. Musmula çekirdegi idrar arttiricidir. Böbrek ve mesane taslarinin düsürülmesinde kullanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:06

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Muz:
(Banane / Banane / Banana / Musa / Bananier) Tropik ve subtropik bölgelerde yetisen veya yetistirilen, agaca benzeyen, 2-3 m boyunda, mor çiçekler açan, meyveleri lezzetli ve nisastaca zengin olan otsu bitkiler. Bitkinin yalanci gövdeleri, yapraklar kâidelerinden meydana gelmistir. Gençken kapali ve kivrik olan yapraklar açilinca uzarlar ve yirtilirlar. Çiçek durumlari büyüktür. Taban kisminda disi çiçekler, daha üstte erdisi çiçekler, tepede erkek çiçekler bulunur. Ancak tabandaki çiçekler meyve verir. Muz meyveleri çekirdeksiz üzümde oldugu gibi disi çiçeklerden döllenmeksizin meydana gelir. Meyveleri “hevenk” adini alan büyük salkimlar halindedir. Agaçlarda bir hevenk üzerinde 50-100 kadar meyve bulunabilir. Muzlar olgunlasmadan koparilir. Böylece bir müddet saklanabilmesi mümkün olur. Muz agaçlari, tropikal bölgelerde serin ve rutubetli olan gölgeli yerleri severler. Muzun tropik bölgelerde yetistirilen çesitli türleri vardir. Bunlardan Musa paradisiaca ve Musa textilis en meshurlarindandir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi(Bilhassa Anamur, Alanya).

Kullanildigi yerler: Nisasta bakimindan zengin olan meyveleri olgunlastiktan (sarardiktan) sonra çig olarak yenir. Musa paradisiaca türünün meyveleri nisastaca çok zengindir. Çig olarak yenmeyen meyveleri, un imâlinde kullanilir. Muz ayrica, Kemik gelisimini saglar, sinir zafiyeti ve yorgunlugu giderir. Böbrek ve mafsal iltihabinda, barsak hastaliklarinda faydalidir. Müzmin kabizlik çekenler fazla yememelidir.

ceyLin 18 November 2008 07:06

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Nane:
(Minze / Menthe / Mint / Pennroyal / Mentha) 0,5-1 m boylarinda, hos kokulu, otsu çok yillik bitkiler. Gövdeleri dört köseli, yesilimsi veya kirmizimtrak renkli, tüylü veya tüysüzdür. Yapraklari sapli, almasli olarak dizilmis, oval sekilli, kenarlari disli, hafif tüylüdür. Çiçekler genellikle temmuz-agustos aylari arasinda açmakta olup mor, pembe, beyaz veya leylak rengindedir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu’nun her yerinde yetisir.

Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari yapraklari, çiçekli dallari ile yapraklarindan elde edilen uçucu yagdir. Yapraklar veya çiçekli dallar bitki çiçek açmaya basladiginda toplanir ve demetler hâlinde gölgede kurutulur. Yapraklarda sekerler, reçineli maddeler, tanen ve uçucu yag vardir. Uçucu yagda menthol, sineo, menthol esterleri, bâzi organik asitler bulunur. Yapraklari çay hâlinde yatistirici, mîdevî, gaz söktürücü, bulantiyi giderici olarak kullanilir. Bunun yaninda çesitli ilâçlarin terkibinde kullanildigi gibi, yapraklari çig veya kurutulmus olarak yemeklere konur. Nâne esansi, çok miktarda zehir etkili olmasina karsilik az miktari mîde agrilarina ve bulantilara karsi kullanilabilir. Nâne uçucu yagi da oldukça fazla kullanilan bir yagdir.

ceyLin 18 November 2008 07:06

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Nar:
(Granatapfelbaum / Granadier / Pomegranate / Rümman / Punica granatum / Pommegranate / Grenadier) Haziran-temmuz aylarinda kirmizi renkli çiçekler açan, iki ile bes metre boylarinda agaççiklar. Gövdeleri gayri muntazamdir. Yapraklar karsilikli, kisa sapli ve kirmizi kenarlidir. Çiçekler kismen sapsiz, tek tek ve birkaçi birarada bulunur. Çanak yapraklari kirmizi renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre seklinde ve portakal büyüklügünde, önceleri yesil, olgunlukta kirmizimsi renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kismi, tohumlarinin etli ve bol usâreli olan kabugudur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bati ve Güneydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Bitkinin tohumlari meyve olarak yenildigi gibi, gövde-kök ve dal kabuklari ile meyve kabugu da tibbî olarak kullanilir. Kök ve gövde kabugu tanen, nisasta ve alkaloitler (pelletierin) tasir. Nar meyvesi kabugu tanen, triterpenler ve az alkaloitler ihtivâ eder. Nar agaci kabugu çok eskiden beri bilhassa barsak seritlerine (tenyalara) karsi kullanilir. Yalniz zehirlenmelere yol açabileceginden dikkatli olunmalidir. Nar meyvesi kabugu, ishale karsi (% 15’lik) çay hâlinde kullanilabilir. Ayrica yün iplikler, sarimsi renklere boyanabilir. Hadîs-i serîfte nar meyvesi medhedilmistir: “Her narda bir damla cennet suyu vardir.” ve; “Nari içindeki zari ile beraber yiyiniz, çünkü mîdeyi temizler.” buyrulmaktadir. Nar, çarpintiya iyidir. Mîdeyi kuvvetlendirir. Et kismi ile sikilip içilirse, safra söker, pekligi giderir.

ceyLin 18 November 2008 07:07

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Nergis:
(Aynısafa , altıncık , ölü çiçegi , öküzgözü , Narciss / Narcisse / Narcissus / calendula officinalis ) 20-60 cm boylarinda, soganli bitkilerdir. Aynisafa (Nergis) - Ayrintili bilgi için TIKLAYINIZ Ilkbaharda çok güzel kokulu çiçekleriyle baharin müjdecisi olarak bilinirler. Çiçekleri kuvvetli kokulu, sari veya beyaz renkli, tek tek veya birkaçi bir arada bulunurlar. Her bir çiçegin ortasinda beyaz veya sari renkli bir taci vardir. Organik maddelerce zengin, nemli, kumlu, tinli topraklari sever. Soganlariyle üretilir. Nergis türleri daha çok süs bitkisi olarak yetistirilir. Fulya, beyaz nergis, yabânî zerren gibi çesitleri vardir.

Kullanildigi yerler: Bitki, zehirli alkaloitler tasir. Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmus çiçekleri yatistirici, müshil ve ates düsürücü olarak (% 1-2’lik) çay hâlinde kullanilabilir.

ceyLin 18 November 2008 07:07

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Nilüfer:
(Weisse Seerose / Nénuphar / White water lily) Nilüfergiller familyasindan, Nymphaea ve Numphar cinsinden su bitkilerine verilen genel addir.

Beyaz Nilüfer (Nymphaea alba): Göllerde, durgun sularda yetisen, rizomlu, çok yillik otsu bir bitki. Yapraklari su üzerinde yüzücü, yuvarlak ve kalp seklinde tabanlidir. Çiçekler, Temmuz-Agustos aylarinda su yüzeyinde açar, büyük ve beyaz renklidir.

Sari Nilüfer (Nuphar luteum): beyaz nilüferle birlikte yayilis gösterir. Beyaz nilüferden, çiçeklerin sari renkli ve bes parçali olmasi ile ayirdedilir.

Kullanildigi yerler: Daha çok havuzlarda süs bitkisi olarak yetistirilir. Her iki türün kökleri kabiz edicidir. Beyaz nilüferin çiçekleri, yatistirici ve uyusturucudur.

ceyLin 18 November 2008 07:08

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Nohut:
(Kichererbse / Pois chiche / Chickpea / Cicer arientinum) Yemeklik baklagillerden bir bitki. Derin bir kazik köke sâhiptir. Toprak içinde 50-60 cm kadar derine gidebilir. Fazla yankökü vardir. Bunlar toprak yüzeyine yakin olup, böbrek seklinde nodoziteler (yumrular) ihtivâ eder. Gövdenin topraga yakin yaprak koltuklarindan meydana gelen çiçek saplari, çiçekleri tasir. Çiçek beslidir ve beyaz, pembe, mavimsi renklerde olabilir. Kendi çiçek tozlari ile döllenirler. Meyveleri siskin oval biçimindedirler. Uç tarafa dogru sivrilmistir. Ucunda tüyler bulunur. Meyve içinde 1-3 tohum bulunabilir. Tohumlar çakildak, kapçik adini alan torbalarda meydana gelirler. Tohumlar sekil, büyüklük ve renk bakimindan degisiklik gösterir. Beyaz, krem, sarimsi, kahverengi renklerde olabilirler.

Türkiye’de yetistigi yerler: Bati, Orta ve Güneydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Meyveleri bol nisastali ve azotlu maddelerce zengindir. Tâneleri bitkisel protein, demir, kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri de ihtivâ eder. Vücudu kuvvetlendirir. Kuru ve tâze hâlde yenilebilir. Besleyici bir sebzedir. Nohuttan ayrica, leblebi imâlinde de faydalanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:08

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Okaliptüs:
(Eucalyptusbaum / Heberbaum / Eucalyptus / Ökaliptüs / Sitma agaci) Haziran-temmuz aylari arasinda, mor renkli çiçekler açan büyük agaçlardir. Yaprak sekli bitkinin yasina göre degisir. Gençlerde sapsiz, oval, açik yesil; yaslilarda ise uzunca sapli, orak seklinde, derimsi ve koyu yesildir. Çiçekler morumsu kirmizi renkte olup, her bir yapragin koltugunda birkaçi bir arada bulunur. Meyve küçük ve çok miktarda tohum tasiyan oval sekilli bir kapsüldür. Ana vatani Avustralya olan bu agaç, halk arasinda sitma ve kinin agaci olarak da taninmaktadir.

Anadolu’ya ilk defâ, Mugla vilâyetinin Fethiye kazâsinda Dalaman’da bir çiftlik kuran Misir Hidivi Abbas Hilmi Pasa tarafindan, süs agaci olarak sokulmustur. Diger taraftan Mersin-Adana demiryolu ugragindaki istasyonlarda 1886 yilinda Fransizlar tarafindan istasyon agaci olarak kullanilmistir. 1830’a dogru Avustralya’dan Italya’ya getirilen çesitli cins ökaliptüslerin kis olmasi dolayisiyla çogunlugu kurudugundan bu agacin yumusak iklimde yasamadigi kanaatine varildi. 1852’de Cezayir’de tekrar denendi. Daha sonra da Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’da denenerek sicak mintikalarda yetisecegi anlasilmistir. 1893’te, Osmanli Devleti idâresinde bulunan Suriye’de M.H. Morel, Beyrut’taki mâlikânesinde çok miktarda ökaliptus yetistirmis ve bu mâlikânesine Lâtince olarak “Villâ Eucalypta (Ökaliptüs Köskü) adini vermistir. Çok miktarda ökaliptus bugün Afrika, Avrupa, Asya sicak iklimlerinde yetistirilerek, iktisâdî, sihhî maksatlarla dünyânin her kitasinda üretilmekte ve gün geçtikçe de ragbet bulmaktadir. Ökaliptus agaçlari, çok yüksek olan kâbiliyeti, fazla miktarda toprak suyunu alip havaya vermesi sâyesinde bataklik yerlerin kurutulmasinda insanliga olan hizmetlerinin taninmasini müteakip, yalniz Avustralya’da olan gelisme alani kisa bir zamanda çok genislemistir. Bir ökaliptus agacinin yilda ortalama 250 ton suyu alip havaya verdigi tecrübelerle anlasilmistir. 1938’den beri, yurdumuzun güney batakliklarinda da yetistirilmesine büyük önem verildi ve kisa zamanda çok ümit verici neticeler alindi. Tarsus’un Karabucak batakliginin kurutulmasiyla bölgede, sitma hastaliginin yayilmasinda önemli rol oynayan sivrisinegin nesli kesildi.

Çesitleri: Yüzden fazla çesidi olmakla birlikte, taninmis ve önemli çesitlerinden bâzilari sunlardir:

1. Eucalyptus alpina

2. Eucalyptus amplifolia

3. Eucalyptus amgydalina

4. Eucalyptus andreana

5. Eucalyptus calophylla

6. Eucalyptus citriodora

7. Eucalyptus cocciféra

8. Eucalyptus cordata

9. Eucalyptus cornuta

10. Eucalyptus cosmophylla

11. Eucalyptus diversicolor (Collossea)

12. Eucalyptus globulus

13. Eucalyptus gomphocephala

14. Eucalyptus leucoxilon

15. Eucalyptus robusta

16. Eucalyptus rostrata

17. Eucalyptus viminali

18. Eucalyptus longifolia.

Dünyânin birçok yerinde, bilhassa Brezilya’da, Kuzey Afrika veGüney Avrupa’da, Dogu ve Bati Asya’da bir zaman sitma saçarak insanlari ölüme sürükleyen korkunç batakliklar, bugün ökaliptus agacinin gölgesinde saglik ve varlik kaynagi olmustur. Ökaliptuslar, batakligi kurutarak etrafini da tarima elverisli hâle getirmektedir. Ökaliptus ormanlari, hava tesirlerini yumusatarak büyük rüzgârlara mâni olurlar, bitkilere zararli olan toz ve dumanlari tutarlar, firtina ve dolu zararlarini kismen önlerler. Üç yasindan büyük olan ormanlardaki çayir ve ot miktari da büyük ölçüde oldugundan, hayvanlarda verimi arttirmaktadir. Ayrica aricilikta da büyük faydalari görülmüstür. Ilk yillarda, aralarina misir ekilerek degerlendirilebilir. Yurdun güneyinde kurulan ökaliptus ormanlarindan, büyük ölçüde yakacak temin edilmektedir.

Kullanildigi yerler: Tâze yapraklarinin su buhari ile distillenmesi sûretiyle elde edilen ökaliptus, muhtelif cila, kafuru, çam sakizi ve zamk, yine bir nevi vernik olan kokulu reçine îmâlinde kullanilmaktadir. Halk hekimliginde, özellikle solunum yolu hastaliklarinda tercih edilir. Öksürügü keser, bogaz ve burun iltihaplarini giderir. Idrar yollarini temizler. Hâricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanilir. Ökaliptus yapraklari dogrudan dogruya kaynatilarak kullanildigi gibi, yaginin tipta da pekçok faydalari vardir. Ilâç olarak veya kaynatma ile bugu, koku hâlinde de kullanilir. Yapraklar nefes darligi, kabiz, balgam söktürücü olarak, hasere sokmalarina, her nevî ateslenmeye, nezle, nevralji, bronsit, romatizma, seker, üremi gibi hastaliklarda, yag veya eksitilerek sirke, toz sabun, pudra ve mâcun seklinde kullanilir. Ayrica ökaliptus kabuklarindan, kino reçinesi adi verilen ve içinde bol miktarda tanen bulunan bir madde, kuru damitim yoluyla elde edilmektedir. Yine ökaliptus odununun kuru damitimiyla elde edilen diger ürünler; 100 kilo odundan; 25-27 kilo kömür, 7 kilo asit asetik, 2 kilo alkol metilen, 3 kilo katran elde edilebilir.

ceyLin 18 November 2008 07:08

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Oltu otu:
(Pyrethrum / Pyrèthre / Pyrethrum / Pyrethrum roseum / Chrysanthemum coccineum / Pireotu / Tanacetum coccineum) Nisan-haziran aylari arasinda pembemsi renkte çiçekler açan, 20-70 cm boylarinda çok yillik, tüylü ve otsu bir bitki. Dilsi çiçekler 20-30 kadar olup pembe renklidir. Kuvvetli kokuludur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzeydogu Anadolu.

Kullanildigi yerler: Çiçek durumundayken toplanir, kurutulur ve toz edilir. Içerisinde uçucu yag ve böcek öldürücü bilesikler (piretrin) bulunur. Böcek öldürücü olarak kullanilir. Pireotu ya da toz hali oltu tozu olarak da bilinir

ceyLin 18 November 2008 07:09

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Öd agacı:
(Aloe / Aloès / Aloe / Aquilaria agollocha / Eagle wood / Calambac) Kurak bölgelerde yetisen, çok yillik, yapraklari dikenli, bal özkulu (sukulent) bitkiler. Öd agaci, sari sabir olarak da bilinir. Daha çok Afrika, Suriye, Arabistan ve Güney Avrupa’da yayilis gösterir. Buna karsilik iliman bölgelerde, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetistirilir. Memleketimizin Güneybati kesiminde de Romalilar döneminde kültürden kalmis, yabanilesmis A. vera türü yetismektedir. Bitkinin yapraklari birer rozet görünümünde, topraktan yayvan bir sekille çikarak yukari dogru bükülürler. Çiçek durumu dik ve xxx bir salkimdir. Çiçekleri sari veya kirmizidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güneybati Anadolu (Demre).

Kullanildigi yerler: Bitkinin yapraklarindan çikarilan usare (özsu) nin, güneste veya isitilarak yogunlastirilmasiyla elde edilen bakiye, siyah parlak kütleler hâlinde kalir. Bu madde sari sabir adini alir. Antrasen türevleri tasir. Kalin barsaga etkili bir müshildir. Öd agaci sivisi, pigment ve haserat ilâçlari yapiminda kullanilir. Sari sabir, bali bozar. Memleketimizde süs bitkisi olarak çok yetistirilmektedir. Ayrica agacin odunu ve kabugu yakilinca hos bir koku verir. Tütsü olarak kullanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:09

Cevap: Şifalı Bitkiler
 

Öküzgözü:
(Dagkestanesi / arnica / Arnique) Bilesikgiller familyasindan, çayir ve ormanlarda yetisen, papatyayi andiran çok yillik bir bitkidir. Kömeçleri turuncu ve saridir. Çiçekleri kullanilir.

Kullanildigi yerler: Kusturucudur. Sinir sistemini çok siddetli sekilde uyarir. Haricen kullanildigi takdirde romatizma agrilarini dindirir. Yaralari iyilestirir. Fazla kullanilmamalidir.

ceyLin 18 November 2008 07:10

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Ökse otu:
(Weisse Mistel / Gui / Mistletoe / Burç / Çekem / Viscum) Mart-nisan aylari arasinda, dallarin ucunda sarimsi-yesil renkli çiçekler açan, 20-100 cm boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen, çali tipinde, iki evcikli, yari parazit bitkiler. Halk arasinda burç, çeti,Ökseotu - Ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ çekem, gökçe, gövelek, yalinkaya gibi isimlerle bilinir. Ökseotu, havstoryum adi verilen emeçleriyle, kendini odunlu bitkilerin dallari üzerine tespit ederek yasar. Memleketimizde çok degisik agaçlar (çam, köknar, sögüt, kavak, armut, elma, kayisi gibi meyve agaçlari) üzerinde yetisir. Bitkinin dallari ve yapraklari karsiliklidir. Yapraklar sarimsi yesil renkte, sapsiz ve derimsidir. Meyveleri 8-10 cm çapinda, küre seklinde toparlak ve beyaz, iç kismi yapiskanli olup, yapraklarin veya dallarin arasinda sapsiz olarak birkaçi birarada bulunur. Ökseotu, ardiç kuslari ile daldan dala ve agaçtan agaca tasinir. Bu kuslar, meyvanin yapiskan kismini severek yerler ve bu esnâda gagalarina yapisan kismi temizlemek için, gagalarini dallara sürterler ve böylece tohumlarini bu kisimlara bulastirirlar. Tohumlar burada çimlenir ve gelisirler. Ayrica kuslarin diskilari vâsitasiyla disari atilan tohumlarin dallar üzerinde tutunarak çimlenmesiyle gelisirler. Bitkinin meyveleri insanlar için zehirlidir.

Kullanildigi yerler: Bitki rezin, saponinler, alkaloitler tasir. Meyve ve yaprakli dallar kabiz, idrar arttirici, tansiyon düsürücü ve kusturucudur. Meyveleri ezilerek, çibanlar üzerine konulup, cerahatin disari çikmasini saglar. Romatizma agrilarina karsi da kullanilir.

ceyLin 18 November 2008 07:10

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Papatya:
(Kamillen / Camomille / Camomille / Matricaria chamomilla) Mayis ve agustos aylari arasinda çiçek açan, 20-50 cm boyunda, güzel kokulu bir yillik otsu bitki. Yol kenari, bos alanlarda oldukça çok rastlanir. Yapraklari parçali ve tüysüzdür. Çiçekler dallarin ucunda küçük basçiklar (kapitulum) hâlinde bulunurlar. Basçiklarin orta kisminda bulunan çiçekler tüp seklinde ve sari renkli hermafrodittir. Kenarlarda ise 15-20 tâne dil seklinde, beyaz renkli disi çiçekler bulunur.

Kullanildigi yerler: Çiçek durumu baslari, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur. Bilesiminde uçucu yaglar, rezin, aci maddeler ve fenolik bilesikler bulunur. % 1’lik çay hâlinde sabahlari aç karnina bir bardak içilebilir. Idrar çogaltici, istah açici, yatistirici ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir. Basur memelerinde agri kesici, tedâvi edici etkiye sâhiptir. Boyar madde olarak da kullanilir.

Alman Papatyasi (Anthemis nabilis): Orta Avrupa’da yetisir ve kültürü de yapilir. Disli çiçekleri beyazimsi renklidir. Memleketimizde 50 kadar Anthemis türü bulunmakta ve Izmir papatyasi, yabânî papatya, beyaz papatya gibi isimlerle bilinmektedir.

Papatya yagi: Spazm giderir. Agrilari dindirir. Mikroplari öldürür. Sinirleri yatistirir.

ceyLin 18 November 2008 07:10

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Patates:
(Solanum tuberosum / Boyu 60-80 cm’ye varan, beyazimsi-pembemsi çiçekler açan, yumrulari hâriç zehirli otsu bitkiler. Bitkinin toprak altinda kalan yumrulari “patates” olarak bilinir. Bu yumrular nisasta bakimindan zengin oldugundan önemli bir besin maddesidir. Bitkinin toprak üstü kisimlarinda zehirli alkoloitler bulunmasina karsilik yumrulari zehirli degildir. Ancak çimlenmis patateslerde de bu alkoloitler tesekkül ettiginden zehirlenmelere sebebiyet vermektedir. Zehirlenme belirtileri sindirim sistemi bozukluklari, bol terleme ve halsizlikle kendini gösterir. Patates yumrularinda bulunan nisasta tâneleri yumurta veya armut seklinde olup, 70-100 mikron büyüklügünde tânelerden ibârettir. Patates, dis kabuk rengine göre sari ile kirmizi, etine göre beyaz ve sari olarak ayrilir. Sari patates makbuldür. Memleketimizde Adapazari’nin patatesi meshurdur. Bunun yaninda Nigde, Kayseri ve Ege bölgesinde çok yetistirilmektedir.

Kullanildigi yerler: Patateste nisastadan baska belli bir oranda protein de vardir. Nisasra % 20, protein % 2, besin degeri 95 kaloridir. Seker hatalarina faydalidir. Susuzlugu giderir. Mide ve onikiparmak barsagi ülserinde yararlidir. Karaciger sisligini giderir. Barsak solucanlarinin düsürülmesine yardimci olur. Damar sertliginde faydalidir. Sert bir sey yutuldugu zaman yabanci maddenin vücuda zarar vermeden çikartilmasini saglar. Basur memesi, yanik ve çibanlarin agrilarini geçirir.

ceyLin 18 November 2008 07:11

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Patlıcan:
(Aubergine / Aubergine / Aubergine / Eggplant / Solanum melongena) Sebze olarak yenilen, mor renkli, uzunca silindirik veya yuvarlak bir yaz sebzesidir. Vatani tropik Hindistan’dir. Sicak memleketlerde yetistirilir. Orta ve kuzey Avrupa’da çok az taninmis olmasina ragmen, memleketimizde yazin çok yaygin yenen bir sebzedir. Patlicanin uzunca olanlarina daha çok kemer patlicani, yuvarlak olanina tophâne veya bostan patlicani adi verilir. Patlicanin az çekirdekli veya çekirdeksiz ve eti yumusak olani makbuldür. Çesitli yemekler ve tursusu yapilir. Özellikle zeytinyagli yapilarak yenmesi tevsiye edilmektedir.

Kullanildigi yerler: Kansizligi giderir. Karaciger ve pankreasin düzenli çalismasini saglar. Kilo vermeye yardimci olur. Böbrek yanmalari ve agrilarini keser. Sinirleri yatistirir. Kalp çarpintilarini giderir. Cilt hastaliklari, seker, mide, barsak ve karaciger hastaliklari asiri derecede olanlar yememelidir.

ceyLin 18 November 2008 07:11

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Pazı:
(Gartenampfer / Patience / Patience / Rumex patientia / Labada / Kuzukulagi) Haziran-eylül aylari arasinda, yesilimtrak renkli küçük çiçekler açan, 50 cm-1,5 m boylarinda çok yillik otsu bir bitkidir. Daha çok çayirlik yerlerde, harâbelerde, yol kenarlarinda, meskûn daglik bölgelerde yayilis gösterirler. Gövdeleri dik, silindirik kirmizimsi, kökler kalin ve sarimsi renklidir. Yapraklari büyük, sapli ve sapin tabani oluk gibi çukurlasmistir. Çiçekler, gövdenin ucunda toplanmislardir. Çiçek organlari 6 parçalidir. Meyveleri kanatlidir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kökleri ve saplari kullanilir. Kökler temizlenip, kalin dilimlere bölünür ve kurutularak saklanir. Labada köklerinde nisasta, seker, yag ve reçine vardir. AyricaC vitamini ihtiva eder. Hâricen, bazi deri hastaliklarina karsi, haslama olarak kullanilir. Çayi da istah açici, kuvvet verici ve müshil olarak kullanilabilir. Körpe yapraklari da yiyecek olarak kullanilir.

Bu bitkinin Anadolu’da bulunan diger türleri labada, kuzukulagi gibi çesitli isimler altinda bilinir ve istifade edilir.

ceyLin 18 November 2008 07:12

Cevap: Şifalı Bitkiler
 
Pelin otu:
(Wermut / Absinthe / Wormwood / Artemisia absinthium) Temmuz-agustos aylari arasinda sari renkli çiçekler açan, 40-100 cm boylarinda, az çok tüylü, kokulu, çok yillik otsu bir bitkidir. Daha çok kayalik ve kurak yerlerde yetisir. Yapraklari parçali, grimsi beyaz renklidir. Basçiklar küçük, küre seklinde olup salkim hâlinde toplanmislardir. Basçiklarin kenarlarinda dil seklinde disi çiçekler, ortada ise tüp seklinde hermafrodit çiçekler bulunur.

Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey, Iç ve Güney Anadolu.

Kullanildigi yerler: Çiçekli dallari çiçeklerin açilmasi esnâsinda toplanarak gölgede kurutulur. Uçucu yag ve aci maddeler tasir. Istah açici, kuvvet verici, idrar arttirici, ates düsürücü ve kurt düsürücü etkileri vardir. Yüksek dozlarda zehirlenmeler yapar. Toz olarak günde (% 1-3’lük) 2-3 bardak içilebilir.


Saat: 23:47

Telif Hakları vBulletin® v3.8.4 Copyright ©2000 - 2025, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.37 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.