|
|
|
#24
|
|||
|
|||
|
KARLI KAYIN ORMANINDA
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım efkârlıyım elini ver nerde elin? Ayışığı renginde kar keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık beni nereye çağırır? Memleket mi yıldızlar mı gençliğim mi daha uzak? Kayınların arasında bir pencere sarı sıcak. Ben ordan geçerken biri: 'Amca dese gir içeri.' Girip yerden selâmlasam hane içindekileri. Eski takvim hesabıyle bu sabah başadı bahar. Geri geldi Memed'ime yolladığım oyuncaklar. Kurulmamış zembereği küskün duruyor kamyonet yüzdüremedi leğende beyaz kotrasını Memet. Kar tertemiz kar kabarık yürüyorum yumuşacık. Dün gece on bir buçukta ölmüş Berut tanışırdık. Bende boz bir halısı var bir de kitabı imzalı. Elden ele geçer kitap daha yüz yıl yaşar halı. Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü. Ne ölümden korkmak ayıp ne de düşünmek ölümü. En acayip gücümüzdür kahramanlıktır yaşamak: Öleceğimizi bilip öleceğimizi mutlak. Memleket mi daha uzak gençliğim mi yıldızlar mı? Bayramoğlu Bayramoğlu ölümden öte köy var mı? Geceleyin karlı kayın ormanında yürüyorum. Karanlıkta etrafımı gündüz gibi görüyorum. Şimdi şurdan saptım mıydı şose tirenyolu ova. Yirmi beş kilometreden |
|
|