Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 20 August 2009, 10:50
Yorgun Yürek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yorgun Yürek Yorgun Yürek isimli Üye şimdilik offline konumundadır
♥ GüLerken AğLadığını,MutLu OLanLar BiLmez
 
Kayıt Tarihi: 3 March 2009
Mesajlar: 35,077
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cevap: Yeniden Keşfedilen Meyve: Nar

Sindirim sistemiyle bağlantılı olarak karın ağrılarını geçirmede gaz söktürmede mideyi kuvvetlendirmede ve ülsere karşı etkili olduğu görülmüştür. Glikozit tanin ve alkolid içerdiği için ishale karşı son derece etkilidir. Bunun için ise kaynatılmış nar yaprağı önerilmektedir. Meyve kabuğu özellikle kurt düşürmede bağırsak parazitlerine karşı tedavide tenya ve dizanteriye karşı tercih edilebilmektedir. Bunun dışında bağırsak iltihabı için narın çeşitli karışımlarla macun halinde tüketilmesi önerilmektedir. Etli kısmının sıkılıp içilmesi sonucu safra sökücü olarak da kullanılır. Kusmayı kesmek için yine nar tavsiye edilebilir.
İdrar söktürücü böbrek yaralarını iyileştirici idrar yolu kanamalarını geçirici basur tedavisi; ağır adet kanamaları vajinal akıntı erkek ve kadın üreme yollarındaki enfeksiyonlara karşı adet düzenleyici frengi ve bel soğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde nar geçmişte kullanılmıştır.
Bunlar dışında genel olarak ağrı kesici kan yapıcı ve enerji verici olarak kullanımı solunum yolu rahatsızlıklarında süt salgısı arttırmada burun poliplerine ve kabızlığa karşı göz ağrıları ve göz sarılığını giderici özellik göstermesi cerrahi yaraların iyileştirilmesi menenjit ve fıtık gibi rahatsızlıklarda kullanımı saçsakal ağarmalarını geçirmede ve kellik tedavisinde nar bitkisinden yararlanılması sahip olduğu şifalar konusunda bizleri bir nebze de olsa aydınlatmakta ve insanlık için ne denli önemli özelliklere sahip olduğunu göstermektedir.
Son dönemlerde yapılan çalışmalar özellikle nar suyu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Antikanser ve antioksidan özelliği bilinen bir madde olan ellagik asit nar suyunda oldukça fazladır. Hesaplamalara göre içerdiği antioksidan miktarı yeşil çay kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazladır. Bu nedenle hiç nar suyu içmeyi denemediyseniz haydi bir sefer deneyin. Göreceksiniz tadından vazgeçemeyeceksiniz.
Şifaları eskiden de bu derece bilinir miydi bilinmez ama bizler zaten aşure güllaç muhallebi ve daha birçok tatlıyı süslerken nardan faydalanıyorduk. Belki son zamanlarda yapılan çalışmalar salatalarda ve yemeklerde daha sık kullanılmasına yaz aylarında ferahlamak amacıyla gazlı içecekler yerine serin nar suyunu tercih etmemize vesile olmuştur kim bilir?
Ekolojik ve Ekonomik Yönüyle Nar
Punicaceae familyası içinde yer alan nar Punica granatum olarak adlandırılmaktadır. Anavatanı Batı Asya olmakla birlikte Akdeniz ülkelerinde Azerbaycan Çin ve Japonya’da da üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde daha çok Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülmektedir.
Çok yıllık ve çalı formunda olan bu bitki sağlam bir kök sistemine sahiptir. Gövdesi gayri muntazamdır ve sık dallı bir yapı gösterir. HaziranTemmuz aylarında çiçeklenen bu bitkinin meyvesi portakal büyüklüğündedir ve olgunlaştıkça rengi yeşilden kırmızıya döner. Derimsi bir kabuğa sahip olan etli meyve içinde çok sayıda tohum barındırır ki bu kısım yenilmektedir. Renk ve tadı; tatlı mayhoş ve ekşi olmasına göre çeşitlilik göstermektedir.
Kök ve gövde kabuğunda tanen nişasta ve alkaloitler bulunurken yine meyve kabuğunda tanen triterpenler ve az da alkaloitlere rastlanır ki bu sayede tıpta kullanılmaktadır.
Güçlü bir adaptasyon yeteneği gösteren nar genelde ılıman bölgelerde yetişir ki bu bölgelerde yazlar sıcak kurak ve uzun kışlar ılık ve yağışlıdır. Ticari meyve alınması için yüksek sıcaklıklarda çiçek açması gerekir. Geç çiçek açtıklarında ilkbahar donlarından etkilenmezken sonbahar donlarına yakalanma riskleri artar. Yıllık 500 mm yağış yeterli olurken bunun ilkbaharda olması istenir; çünkü yazın yağan yağmurlar meyve kalitesini bozar kabuğun çatlamasına neden olur.
Ticari amaca göre sofralık ya da endüstri çeşitleri yetiştirilmeli; meyvelerinin iri olması kabuğunun rengi ve kalınlık tane rengi yumuşaklık çekirdeklilik sululuk gibi özelliklerinin de ihtiyaca uygun olması gerekmektedir. Ülkemiz insanları hafif mayhoş veya tatlı çekirdeksiz ve iri meyveli olan narları; Avrupa’da yaşayan tüketiciler ise kabuk ve tane rengi kırmızı mayhoş olan nar çeşitlerini; Arap halkları ise tatlı olan narları tercih etmektedir.
Diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok eski zamanlardan beri tanınan narın yeni yeni üretim ve tüketimi artmış ticareti yapılır bir meyve haline gelmiştir.
Alıntı ile Cevapla