Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 28 August 2009, 12:59
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Syst3m Syst3m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Silkelensin Ruhlar

Allah’ım hikmet elinin çizdiği mükemmellikleri fark etmemek ne büyük eksiklik!
Şu âlem sarayında yaratılmış basit gibi görünen en küçük bir varlıkta bile sayısız hikmetler gizliyken oruç gibi muazzam bir ibadette nasıl olmasın o fayda ve hikmetler düşünmeden edemiyor insan.
İnsanlar hayatını geçindirme ve devam ettirme noktasında farklı farklı geçim kaynaklarına sahip.
Kimi şu dünya nimetlerinden dilediği kadar faydalanırken kimisi belki de tadımlık elde ediyor nimetleri ve lezzetleri. Cenâb-ı Hak o ihtiyaca binaen o iki kutup arasındaki dengeyi ve eşitliği sağlamak için bollukta olanları darda kalanların yardımına dâvet ediyor. Onları anlamaya. Onların yaşadıklarını yaşamaya. Darda kalmaya belki…
Kendini Rububiyet makamına getiren nefis ki aç kalmadan iman etmemişti Rabbine.
Nefisperest çok insanları tıpkı onun gibi kendine getiriyor oruç. Titretiyor silkeliyor.
Bolluktayken ellerindeki nimetlerin kıymetini anlamasını sağlıyor. Ve tabiî ki acziyetinin farkına vardırıyor. “Sen değilsin o rızkı elde eden. Gururlanmayasın. Bir gönderen var. Onu bil. Onu tanı.”
İnsanî duyguları su üstüne çıkarıyor oruç ve şefkat devreye giriyor bu noktada. Dünyadaki pek çok aç insanın halini anlamaya sevk ediyor.
Ve şükür…
“İnsaniyetteki hemcinsine şefkat ise şükr-ü hakikinin bir esasıdır” diyor Bediüzzaman ve ekliyor: “Hangi fert olursa olsun kendinden bir cihette fakiri bulabilir. Ona karşı şefkate mükelleftir.”
Eğer nefse açlık çektirmek mecburiyeti olmasaydı ne şefkate bürünecekti kalbimiz ne de insaniyetimiz tam mânâsıyla uyanacaktı. Uyansa da yarı uyanık dolaşacaktı belki dayanışma meydanlarında çünkü gerçek zorluk nedir anlayamayacaktı.

Tuba Nur Arıcan
Alıntı ile Cevapla