Tekil Mesaj gösterimi
  #78  
Alt 5 September 2009, 17:38
Nixie Nixie isimli Üye şimdilik offline konumundadır
sevqi emektir.. emekSe vazqeçmiCek kDr ama.. özqür ßırakaCak kDr sevmektir..
 
Kayıt Tarihi: 7 May 2009
Mesajlar: 13,636
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: Fıkıh ansiklopedisi

Müslümanlara, günde be? kez, belli bir yerde namaz kylmalary ve namaz için toplanma vaktinin geldi?ini ilân etmek, namaz için yapylan ça?ry. Arapça bir kelime olan ezan; bildirmek, ilân etmek demektir.

Yüksek bir yere çykyp gür sesiyle tüm insanlara yeryüzünde tek egemen gücün Allah, tek önderin Hz. Muhammed oldu?unu Allah adyna korkusuzca haykyran; Allah'y ilâh ve rabb; Hz. Muhammed'i de kendilerine önder kabul eden müslümanlara da inandyklary Allah'yn önünde topluca ibâdet etsinler, bir ve beraber olduklaryny, yeryüzündeki zulmün yerine Allah'yn adaletini yerle?tirmek için her an hazyr olduklaryny dü?manlaryna gösterip onlara korku, müslümanlara güven versinler diye camiye ça?yran ki?iye de müezzin denir.

Ezan, bir yerin müslümanlaryn my yoksa zorbalaryn my kontrolünde oldu?unu belirten bir i?aret, bir semboldür. Korkusuzca ve do?ru bir ?ekilde okunan ezan o yerin Yslâm beldesi oldu?unu gösterir. Yslâm fykhynda, bir yörenin Daru'l-harp* veya Daru'l Yslâm * oldu?u tespitinde orada ezanyn okunup okunmady?y dikkate alynan ölçülerden biridir.

Müslümanlara namaz Mekke döneminin dokuzuncu yylynda farz kylyndy?y halde onlar namazlaryny ezan okumadan kylyyorlardy. Çünkü Mekke'de zayyftylar; orada güçlü olan, toplumda hatta Allah'yn evi Kâbe'de egemen olan mü?rik düzendi. Bu yüzden müslümanlar kendi yönetimlerinde olmayan ve güçsüz olduklary bir yerde açykça ezan okumakla yükümlü tutulmamy?lardy.

Medine'ye hicretin birinci yylynda birbirlerini "es-salâh es-salâh (namaza namaza)" veya "es-salâtü câmlatün (namaz toplayycydyr, namaz için toplanyn)" ?eklinde namaza davet ederlerdi. Ancak bu ?ekildeki bir ça?ry yeterli olmuyor, uzakta oturanlar bu sesi duymadyklary için namaza yeti?emiyorlar ve bu yüzden de Yslâm cemâatinin biraraya gelmesinde zorluklar oluyordu. Peygamber efendimiz (s.a.s.) sahâbelerini toplayarak namaza ça?yrmak için nasyl bir yöntem kullanmak gerekti?ini kendileriyle isti?âre etti. Sahâbîler birçok teklif getirdiler:

- Çan çalalym ya Resulullah.

- O hyristiyanlaryn adetidir, olmaz.

- Boru çalalym.

- O yahudilerin adetidir, olmaz.

- O zaman ate? yakalym ya Resulullah.

- O da mecusilerin adetidir, bu da olmaz.

Bayrak dikme teklifi de uygun görülmeyince müslümanlar ortak bir karara varamady ve toplanty sona erdi. Abdullah b. Zeyd de di?er sahâbiler gibi üzüntüyle evine döndü ve yatty. Abdullâh ?öyle anlatyr:

"Ben de üzüntülü olarak yatmy?tym. Uyku ile uyanyklyk arasynda iken üzerinde ye?il elbisesi olan biri yanyma geldi, bir duvâryn üzerinde durdu. Elinde bir çan vardy. Aramyzda ?u konu?ma geçti:

- Onu bana satar mysyn?

- Onu ne yapacaksyn?

- Namaz için çalaryz.

- Ben sana bu konuyla ilgili daha hayyrly bir ?ey versem olmaz my?

- Olur, dedim. Hemen kybleye kar?y durdu ve okumaya ba?lady:

"Allahu Ekber, Allahu Ekber

Allahu Ekber, Allahu Ekber

E?hedü en Lailahe illallah,

E?hedü en Lailahe illallah

E?hedü enne Muhammeden

Resûlullah E?hedü enne Muhammeden

Rasûlullah Hayyaala's-salâh, Hayyaala's-salâh Hayyaala'l-felâh, Hayyaala'l-felâh Allahu Ekber, Allahu Ekber

La ilahe illallah "

Sabahleyin Abdullah b. Zeyd gece gördü?ü rüyayy Resulullah'a anlatty. Ayny gece onunla birlikte birçok sahâbe de benzer rüyalâr gördüklerini anlattylar. Ö?retilen ezanda de?i?iklik yoktu. Hz. Ömer de ayny rüyayy görenler arasyndaydy. Hz. Peygamber (s.a.s.) her birini dinledikten sonra Zeyd'e dönerek, "Gördü?ünü Bilâl'e anlat (ö?ret) ezany Bilâl okusun; onun sesi seninkinden gürdür" buyurdu. Namaz vakti gelince Bilal Medine'nin en yüksek yerine çykarak gür sesiyle Yslâm'yn ilk ezanyny okudu.

Namaz vakitlerini bildirmek için okunan ezanyn ne ?ekilde oldu?u Kur'an-y Kerîm'de bildirilmemi?, ancak Hz. Peygamber (s.a.s.)'e vahiyle bildirilmi? ve onun kelimeleri bizzat Cebrail (a.s.) tarafyndan ö?retilmi?tir. ?u âyet-i kerimeler ezanyn Allah'tan geldi?ini gösterir:

"Siz namaza ça?yrdy?ynyz zaman onlar o ça?ryyy e?lence ve alay konusu yapyyorlardy" (el-Mâide, 5/58).

"Ey müminler, cuma günü namaz için ça?ryldy?ynyz zaman hemen Allah'yn zikrine ko?un " (el-Cum'â, 62/9). Bu ayet-i kerimelerde geçen "ça?ryldy?ynyz zaman" ifadesindeki "nidâ" kelimesi ezany kasdetmektedir.

Okunan ezanyn Allah'yn istedi?i gerçek ezan olabilmesi isin dikkat edilmesi gereken hususlar vardyr:

1) Ezan mutlaka Arapça okunmalydyr. Allah'yn gönderdi?i Cebrail (a.s.)'yn ö?retti?i kelimelerin dy?yna Sykylamaz. Örne?in "Allahu Ekber" cümlesini ayny anlama geliyor diyerek "Tanry uludur" ?eklinde Türkçele?tirerek ezan okunamaz. Hangi yrk ve dilden olursa olsun ortak ibâdet dilleri sayesin de karde?çe kucakla?an müslümanlaryn birli?ini yok etmek isteyen Yslâm dü?manlary "kendi dilinle ibâdet etmek daha iyidir" diyerek ezany Arapça'nyn dy?ynda bir dille okutmak isterler. Ama Allah, müslümanlary tek vücud gibi görmek istemektedir. Ortak ibâdet diliyle Tevhîd sa?lanmaktadyr.

2) Ezân; müslümanlaryn sevip saydy?y. güvenilir, Yslâm ahlâkyyla ahlâklanmy?, kysaca gerçek anlamda bir "müslüman" tarafyndan okunmalydyr. Allah adyna insanlary Allah'yn mescidine ça?yran ki?inin dâvetine cevap verecek olanlar güvendikleri bir müslümanyn sesini duyduklarynda daha bir ?evkle toplanyrlar. Allah'yn sevmedi?i bir günahkâr Allah adyna insanlary Allah'a ça?yrmaya yetkili olamaz. Yine bu ki?i güvenilirli?i yanynda, o toplulu?un içinde önder olabilecek, sözünün dinlendi?i biri olmalydyr. Ancak bu, bu ?artlan ta?ymayanlaryn ezan okuyamayaca?y anlamyna gelmez. Mümeyyiz olmayan bir çocu?un okudu?u ezan geçerlidir.

3) Ezan okuyan ki?inin güzel ve gür sesli olmasy ve ezanyn yüksek bir yerde okunmasy gerekir. "Yüksek bir yer'in anlamy günümüzde teknolojinin getirdi?i ses yükseltici aletlerle de?i?ime u?rady. Ezan daha iyi duyulsun diye gerekli görülen "yüksek yer" müslümanlar arasynda o derece önem kazanmy? ki Yslâm ?ehirlerinde minarelerden daha yüksek yapylan görmek mümkün de?ildir.

Ancak günümüzde amphlikatör gibi ses yükseltici aletler kullanarak yüksek yere çykylmadan ezan okunabilir mi, bu aletler kullanylabilir mi? sorusu müslümanlaryn bir kesimini me?gul etmektedir. Ynsan sesi iptal etti?i gerekçesiyle bu aletlerden ezan okumanyn helâl olmady?yny savunan insanlar varly?yny korumaktadyr. Yslâm'yn geldi?i ve mezhep imamlarynyn yasady?y dönemlerde böyle bir sorun olmady?y için bu konuyla ilgili bir ictihad yoktur. Ancak Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Vedâ Haccy'nda verdi?i hutbe bu konuya en güzel örnek te?kil etmektedir. Vedâ Hutbesi'nde yüzyirmibin ki?iye hitap eden Hz. Peygamber belli mesafelere gür sesli görevliler yerle?tirerek kendi söylediklerini aynen tekrarlamalaryny istemi? ve böylelikle kendi sesinin ulâ?mady?y insanlara görevlilerin sesiyle ula?my?tyr. Hz. Peygamber'in bu uygulamasyndan yola çykarak Edille-i ?er'iyyenin Kyyas yolunu kullanarak hoparlörün me?rû oldu?u gibi sesi uzaklara ta?ydy?y için son derece faydaly oldu?u gayet açyk bir husustur. Allah'yn kendilerine ö?retti?i ilimden yararlanan müslümanlar hoparlörden yararlanabilece?i gibi isteyen de yüksek yere çykmaya devam edebilir.

4) Farz namazlardan önce okunan ikamet hyzly okundu?u halde ezan a?yr a?yr okunur.

5) Ezan okurken kelimeleri yanly? okumak ve a?yry ?ekilde te?anni yapmak câiz de?ildir.

6) Ezan okurken müezzinin konu?masy, hattâ kendisine verilen selâm'y dahi almasy caiz de?ildir.
Alıntı ile Cevapla