Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 12 September 2009, 13:08
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Syst3m Syst3m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Simetrik Yüzlerin Sırrı Ne?



İngiltere’de bir grup uzman psikoloğun yaptığı bir araştırmaya göre bir erkeğin yüzündeki simetri oranı (sağ ve sol taraf arasındaki) arttıkça 79- 83 yaşlarında yaşaması mümkün zihin sorunları o ölçüde azalıyor.

Edinburg Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı 1932 yılından bu yana kaydı tutulmuş 216 erkek ve kadının yüzlerindeki simetrinin ölçümleri yardımıyla zamana karşı gösterilen tepkilerin nedenlerini araştırdılar.


Sonuçlar sadece erkeklerde olmak üzere yüz simetrisi ile yaşlanmanın zihinsel süreçler üzerindeki etkisi arasında güçlü bir bağ olduğunu gösterdi.

Uzmanlar kadınlarda böyle bir durum görülmemesinin sebebini genetik farklılıklar ya da kadınların erkeklerden ortalama 4 yıl daha uzun yaşamasına bağlıyorlar.

Her iki cinste de zihinsel fonksiyonlar özellikle ölümden 4 yıl önce hızlı bir şekilde düşüyor.

Yüz simetrisi hastalıkları toksinleri beslenme sorunlarını ve hatta zararlı genetik mutasyonları ortaya çıkarıyor. Bu durum erkeklerdeki tutarlılığın bir yansıması niteliğinde görülebilir.

Üniversite bünyesinde araştırmayı yürüten Dr. Lars Penke “ Yüz simetrisi ve zihin sağlığı arasındaki bağ ileri yaşlardaki sorunların öngörülmesinde yararlı olabilir” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz yıllarda yine İngiltere’de yapılmış bir araştırma yüz simetrisi ile genel sağlık ve fiziksel çekicilik arasında bir çeşit bağ olduğunu bizlere göstermişti. Bu inceleme simetrik bir yüze sahip insanların karşı cinse daha çekici geldiğini ortaya koymuştu.


Simetrik yüzlere sahip olan ünlüler arasında George Clooney Brad Pitt ve Jude Law da bulunuyor. Belki de sonuçları yüzü simetrik bir yapıya sahip ünlülerin popülaritesi ve ilişkileri ile karşılaştırınca araştırmanın toplumun büyük kesiminin fikrine ne kadar uyduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.


Öyle görünüyor ki bu araştırmalar çoğaldıkça zihinsel ve fiziksel dünyamız arasındaki bağlar gün ışığına çıkmaya devam edecek. Bunun sonucunda da beynimizin kıvrımları arasında olup bitenlerin yüzümüzü nasıl etkilediğini ve yüz hatlarımızın neyi yansıttığını anlamak daha da kolay bir hal alacak.
Alıntı ile Cevapla