Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 21 November 2008, 19:43
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post İstanbul Efendisi Oyunu...

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Musahipzade CelalİSTANBUL EFENDİSİYöneten: Ünsal CoşarDekor Tasarımı: Tülay KaleKostüm Tasarımı: Tülay KaleDramaturg: Sibel ArıcanIşık: Musatafa Kala - Cüneyt KapaklıkayaYönetmen Yardımcısı: Emre BasalakOynayanlar:Mete AyhanÖzlem AkdoğanElçin TezcanEmir M. İzciSerkan SezginE. Melda YılmazH. Tolga TümerKorel CezayirliBilge CezayirliÖzgür OnanÖzlem Danacı BaykaraDANSÇILARBurcu ArslanDeniz DemirSevgi DenizleliCanan MaktalGamze ÖztürkAhmet AldırmazOnur DağaşanVolkan İlkmenKaan TurgutrkayaMÜZİSYENLERRamazan AlbayrakEmir BarutçuTamer ÇakallıEser KalemciBerat Kardaş"... Perdelerimizi günümüzün belediye başkanına eş konumdaki Savleti Efendi'nin İstanbul'una açıyoruz. Renkli, gizemli, fıkır fıkır ama biraz da karanlık İstanbul'una. Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri'nde yaşanan aşklar, entrikalar, gülünçlüklerle dolu bir İstanbul ve Osmanlı görüntüsü çiziyor Musahipzade Celal. Devlet yönetiminde yetersiz kalan bir devlet adamının, fallar büyüler cinlerle ilişkisi ve bunlardan medet umar hali güldürüyor bizi.İstanbul kadısı öyle hallerde çıkıyor ki karşımıza, sadece gülmek değil, vah vahlanıyoruz koca bir devlet erkanının ne hallere düştüğünü görerek. Kızını evlendirmek için fallara başvuran, istiareye yatan, cinlerden perilerden korkup kendini okutup üfleten bir devlet adamı! İstanbul'un bütün idaresi İstanbul Efendisi'nin elinde, İstanbul Efendisi de cinlerin perilerin...Yazar, tüm bu olanları komedinin uzak açısı ve neşeli ortamında, seyircisini düşünmeye ve eleştirmeye teşvik ederk ustalıkla yapıyor. Duygularımız değil, aklımız eşlik ediyor sahnede gördüklerimize. Şarkılar, danslar o dönemin renkli yaşamından kesitler sunarken, İstanbul Efendisi'nin devlet idaresindeki yetersizlikleri, cinler ve perilere olan zaafı hem güldürüyor hem acı bir gerçekle karşı karşıya bırakıyor seyirciyi.İstanbul Efendisi tarihten bir sayfa açıyor. Tozlu bir sayfa. Seyircisini güldürmek, düşündürmek ve eğlendirmek için. Dünü, bugünü ve yarını görmemiz için bir pencere aralıyor bize. Dün ve bugünün paralelliği içimizi acıtıyor. Ve müzik ve dans eşlik ediyor repliklerimize... ve perde... ve İstanbul Efendisi... "






Alıntı ile Cevapla