Edebiyat Akımları
Edebiyat akımları
Belli bir tarihsel süreçte [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], tür ve yazarın milliyeti bakımından herhangi bir ayrım olmadan şekilsel ve içeriksel olarak etkileyen belli üslup, duygu ve düşünce dizisine edebiyat akımı veya edebi akım denir.
Edebi akımlarının gelişimine bakıldığında, bu akımların salt yazına özgü olmadığı genel, bir sanat akımı olarak başlayıp geliştikleri görülür. Üstelik hemen hepsi, genelde doğdukları çağın toplumsal yapısının, bu yapıya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojinin ürünüdürler. Çağın felsefesinin sanat üzerindeki etkisi akım olarak ortaya çıkar ve bütün sanat türlerinde ortak özellikler çevresinde gelişir.
Rauf Mutluay’ın tanımı bu açıdan önemlidir: "... Toplumsal düzenin ve onun değişiminin bir gereği olarak, dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin, eserleriyle ortaya koydukları ve sürdürdükleri ilkelerin toplamından doğan tutarlılığa bir edebiyat akımı denir."
Klasizm(kuralcılık)
Klasizm edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur.1660 ekolü olarak da bilinir
Yeniden doğuş diye adlandırılan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] döneminde gelişmiştir. Bu akımın izleri bir önceki dönemde Rebelais ve Montaigne’de, hatta Aristoteles’tedir.
Klasizmin temel öğeleri kendi içinde soyluluk, akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık, evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik, görkemliliktir. Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir. Kısaca klasik bir eser, bir üslubun en yetkin ve en uyumlu ifadesini bulduğu eserdir. Klasizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır. Klasizm bir bakıma [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ürünüdür.
Klasizm Akımının Özellikleri - [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 2. döneminde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da ortaya çıkar.
- Konuları [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nden alınmıştır.
- Mükemmelliyetçidir ve ana dil esas alınmıştır.
- "Sanat, sanat içindir" anlayışı benimsenmiştir.
- Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.
- Eserlerde klasik, değişmeyen tipler oluşturulmuştur.
- Fiziksel ve sosyal çevre önemli değildir çünkü değişkendir.
- Kullanılan dil, seçkinlerin dilidir. Anlatım süssüz ve yalındır. Özellikle [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] türlerinde gelişmiştir.
- En önemli temsilcileri; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'dir.
Romantizm(coşumculuk)
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'dan yaklaşık [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ye kadar [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da gelişim göstermiş büyük bir akım olan, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], müziğin felsefenin görünümünü köklü bir şekilde değiştiren ve resimde bir yenilenmeye yol açan romantizm (fr.Romantisme), belli bir tanıma girmeyen niteliğni korumakla beraber, var olmanın özgür bir ruh halini işaret etmektedir.
Edebiyatta Romantizm
Romantizm bir [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] akımı olmanın ötesinde, 18.yy.sonu ile 19.yy.başlarında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da yer etmiş belli bir duyarlılığı belirtir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da doğan bu hareket [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve Güney Avrupa ülkelerine (İtalya ve İspanya) biraz daha geç girmiştir. Klasik edebiyat akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan Romantizm, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı durur. "En iyi kural, kuralsızlıktır" diyen romantikler, insanın duygularını, düş gücünü hayata geçirmesini ve insanı düzeltmenin toplumu düzeltmekle olabileceğini savunurlar.
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
İngiliz romantiklerinden [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL].
İngiltere
İngiliz romantikleri yalnızca uygarlığın yapmacılığına, tarihin acımasızlığına değil, aynı zamanda köleliğin yeni biçimlerine, yabancılaşmaya, modern kapitalizm yolcuları acımasızca sömürmesine de karşı çıktılar. İlk kuşak İngiliz romantikleri [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (Masumluk Şarkıları, 1789), [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (Olgunluk Şarkıları, 1794) ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] (Lirik Badlar, 1798) coşkuyla [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yanında yer almışlardır. İlk İngiliz romantizmi doğuya, kadınlık, çocukluk dünyasına yöneliktir.
İkinci romantik kuşak [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yaşamda duyulan acıyı dile getirmekte ya da asi kahramanların şarkısını söylemektedir.[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] 1824'te başkaldıran Yunanlılar'ın arasında ölümüyle romantik umutsuzluğun simgesi olmuştur. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] doğada insan için bir avunma getirmiştir (Ode to a Nightingale). İrlanda melodilerin yazarı Moore ve onu izleyen ve yapıtıyla uluslararası başarı yakalayan Byron önemli romantiklerdir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] "Göldeki Kadın-The Lady of the Lake, 1810" adlı tarihi romanıyla kendini kabul ettirmiştir.
Almanya
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], Alman romantiklerindendir.
Alman romantizmin kaynakları XVIII.yy.'a kadar uzanır. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yenilenmenin öncüleridirler. "Sturm und Drang" hareketinin kökennde de onların etkisi hissedirlir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in yanı sıra [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] de bu hareketin içindedirler. Romantizm, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gibi sonraki kuşağın temsilcilerinde daha belirgindir. Son romantikler arasında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ile romantizmden etkilenmekle kalmayıp bu hareketin tüm özlemlerini paylaşmayan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] sayılabilir.
Fransa
Geçmişten devralınan her şeyin söz konusu edilmesine dayanan ve anlaşılması güç bir modernlik verilerine göre biçimlenen bu yeni duyarlılığın ortaya çıkış biçimleri [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin hemen öncesinden başlayarak Fransa'da her dönemde varlığını sürdürdü. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da romantizm [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'i okuyan ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ı ustaları sayan kuşağı temsil eder. Romantizm [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], sanatta özgürlüğü savunan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] kendini kabul ettirdi ve Nerval, Gauter, P.Borel gibi sanatçıları etkiledi. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] gibi geçmişe yönelmek yerine içinde yaşadığı toplumu betimlemeyi yeğledi.
İtalya ve İspanya
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'dan çıkan romantikler beklendiği kadar geniş bir çevreye yayılamadılar. Tarihsel koşulların etkisiyle, edebi hareket bu iki ülkede sıkı sıkıya siyasete bağlı kaldı. İtalya'da liberaller ve yurtseverler öncelikle, romantiklerdi. G.Brechet ve S.Pellico (Conciliatore'nin kurucuları) ile Manzani (Nişanlılar) önemli temsilciler arasındadır. Büyük bir şair olan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] döneme damgasını vururken Carducci de Risorgimento'nun bağımlı edebiyatına karşı çıkar. İspanyol romantizmi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] dükü ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın oyunlarıyla tiyatroda etkili oldu. Ayrıca Espronceda'nın daha sonralarıyla [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in şirleri önemli ürünlerdir.
Türkiye
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın ilanından sonra başlayan ve Batı edebiyatı örnek tutularak meydana getirilen Tanzimat edebiyatının ([Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]-[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]) ilk yıllarında romantizm akımının başlıca kişilerinin başlıca yapıtları verildi. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]; tiyatro alanında özellike [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] anılabilir. Tanzimat edebiyatının pek çok yazar ve şairi ([Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]) romantizm akımının etkisindedirler. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] romanı Kamelyalı Kadın'ın; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] oyunu da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in etkisindedir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] döneminde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] adlı romanındaki Ahmet Celal karakteri romantik yazarları okumak için özlem duyar. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] döneminden sonra Milli Edebiyat döneminde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ın Binnaz adlı oyununda Hugo'nun etkisi vardır.
Rusya
Ulusal edebiyatın hızla gelişmesi karşısında romantizm,[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da gölgede kaldı. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ulusal edebiyatın ilk örneklerini verdiler.
Sanatta Romantizm
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın Reading adlı tablosu. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]-[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]. Museo del Prado, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Romantizm, resimde de kendini gösterdi ancak ifadesini biçimden çok düşüncede bulduğundan belirli bir üslup benimsemedi. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in coşkunluğu kadar [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in yeniklasikçiliğiya da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin kurallara bağlı tarzı, Füssli'nin düşselliği, Biedermeier'in burjuva dünyası romantizm hareketinden kaynaklanır. Romantizm, klasikçilik kuramının önderi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'i de etkilemiştir. Doğa duygusuna metafizik bir anlam kattı, kimilerine bir renk zevki aşıladı, özneliği, melankoliyi, kaygıyı doruk noktasına çıkardı; akıldışı olanı savundu, gotik hayranlığını kamçıladı; doğuculuğu yüceltti; şövalye romanları, İskandinav sagaları ve Ossian'ın düzmece şarkılarında kendine konular aradı. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'un kişilerinin yerini, Shakspeare'in, W.Scott, Bryon, Goethe, Hugo'nunkiler aldı. Fırtınalar, gün batımları, uçurumlar, baykuşlar, kurukafalar, ürkmüş atlar, ikonografide önemli bir yer tutmaya başladı. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'de [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ün "A Philosophical Enquiry into the origine of our ideas of the sublime and Beautiful" adlı kitabıyla başlayan romantizm, Gainsbrarough'u son yapıtlarında ve bir ölçüde Reynolds, Reaburn, Lawrence 'in büyük portrelerinde kendini gösterdi. Füssli (Kabus, 1782, Goethe museum, Frankfurt), Blake, J.Martin, S.Palmer'in yapıtlarında da hayal gücü önemli bir yer tuttu. Cozens, Cotman, Constabla gibi manzaracıların [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] anlatımı, Turner'da biçimlenip parçalanmasıyla kendini gösteren bir yoğunluk kazandı. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da romantizm Goya tarafından yüceltildi. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da Oors (Nasıra Savaşı, 1801, Nantes Müzesi) ile başlayan romantizm Gericalt (Madusa'nın şalı, 1819, Louvre) ve İngiliz Bonington ile devam etti. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da da A.B.Durand ve şair Caleridge'in dostu W.Allston'un adları sayılabilir.
Romantik Müzik
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] öncelikle insanın duyum ve duygularına seslenmesi ölçüsünde, aklın önceliğini tartışma konusu yapan romantizmle müzik arasında doğal bir yakınılık ortaya çıkar. Romantizmle birlikte iç dünyayı yansıtan yapıtlar, yoğun bir duygusal içerik kazandı (lied); büyük çaplı yapıtlar, yeni bir gerilim ve dokunaklılığa ulaştı (programlı müzik). Orkestra zenginleşti, çeşitlendi ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tınısı ve rengi üzernde titizlikle duruldu. Bu hareket kaynağını [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]!daki "Sturm und Drang" ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin ideolojisinde buldu. Özellikle [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da benimsenen romantizmin başlıca örneklerini [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'ın büyük partisyonlarıdır.
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL][Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], bir çok romantik müzisyenleri etkiledi.
Edebiyat ve Müzik
Romantikler, klasik sanatçıların müziğini öteki anlatım araçlarından ayrı bir sanat dalı olarak görmelerinin tam tersine [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] birleştirdiler. Shakspeare, Goethe, Hoffman gibi kişilerin metinlerinden esinlendiler. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nin [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'u insanın yazgısı karşısındaki trajedisini dile getirmesinden dolayı bestecilerin gözdesi oldu. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'un Faust'un Lanetlenişi ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in Faust Senfonisi, Faust eserinden ortaya çıkan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL].
Felsefe ve Romantizm
XVIII.yy.da Alman düşünürler [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir doğa felsefesi ve sanat felsefesi olarak tanımlar. Romantizm, akılcı eleştiriden çok, canlı hatta bilinçdışı yaratma adı verilen öncelikle dikkat çeken felsefi bir uyralılığı dile getirir. Önemli ya da önemsiz bir çok düşünür romantik olarak kabul edilebilir; ama felsefede romantik olguyu en yetkin biçimde [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] dile getirmiştir; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yanı daha ağır basan [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], eserlerini tamamlayamadan genç yaşta ölmüştür; [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ise metafizikçi ve sistematiktir.
Parnasizm(betimselcilik - yalnızca şiirde)
Parnasizm [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'da [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] yılında Çağdaş parnas şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir akımdır. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] şiire yansımasıdır. Sanat için sanat görüşü benimsenmiştir. Şair kuyumcu titizliğiyle çalışır. Şekil çok önemlidir. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] tepkidir. Dış dünyayı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bir bakışla anlatır. Şiirde ölçü, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve ses uyumu çok önemlidir. Bu özelliği Parnasizmi [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'den farklı kılar.Şiiri,ışık,gölge,renk ve çizgilerle sağlamayı düşünürler. Uzak ve yabancı ülkelerin efsanelerinden yararlanırlar. Şairler şiirlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.Bu akımın başlıca temsilcileri arasında [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bulunmaktadır. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ise [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] sayılabilir.aynı zamanda Fransada ortaya çıkmıştır.Türk edebiyatında özellikle Servet-i Funun döneminde ilgi görmüştür.
Naturalizm(Doğalcılık)
Doğalcılık, edebiyat, resim ve felsefede yaşamı olduğu gibi yansıtmayı öngören akımların genel adıdır. Natüralizm olarak da bilinir. Doğalcılığa göre doğanın, nesnel yasalar uyarınca işleyen bir düzeni vardır. Gözlem ve deneye dayalı bilimler, işte bu yasalar sayesinde doğa ile ilgili her alanda sağlam, kesin bilgilere ulaşabilir. Doğalcılık, doğa bilimlerinin sanata ve edebiyata uygulanmasıyla ortaya çıkmıştır. Doğalcı anlayışa göre gerçek olduğu gibi yansıtılmalı, yaşamın kaba ve bayağı sayılarak ele alınmayan yönleri de işlenmelidir. Doğalcı anlayışa göre birey, içinde yetiştiği toplumsal ve doğal çevrede biçimlenir. Ekonomik ve toplumsal baskılar altında ezilen bireyler, içlerinden gelen güçlü dürtülerle hareket ederler. Alınyazılarını belirleyebilme gücünden uzak olduklarından davranışlarından da sorumlu tutulamazlar.
Sanatta doğalcılık
Görsel sanatlarda Doğalcılık, doğanın olduğu gibi betimlenmesi biçiminde ortaya çıktı. Gerçekte ilk Doğalcı yapıtları, Eski Yunanistan'da, klasik dönem sanatçılarının verdiği söylenebilir. Rönesans sanatçıları, bir bakıma bu anlayışı yeniden canlandırdılar. 17. yüzyılda yaşayan Doğalcı ressamlar doğayı, güzelliği ve çirkinliğiyle olduğu gibi yansıtmakta birleşiyorlardı. Doğalcı terimi de ilk kez bu yüzyılda kullanıldı. İngiliz manzara ressamı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], 1830'larda doğanın tüm yönleriyle, olduğu gibi betimlenmesi gerektiğini savundu. Constable’ın etkisinde kalan Fransız Barbizon ressamları, yeni Avrupa Doğalcılık'ının manzara resmindeki temsilcileriydi. Bu yıllarda [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve Claude Monet de Doğalcı yapıtlar verdiler. 19. yüzyılın sonuna doğru Doğalcılık Alman ressamları üzerinde de etkisini gösterdi. ABD'de ise Doğalcılık 19. yüzyılda, Gerçekçilik’le iç içe gelişti.
Edebiyatta doğalcılık
Edebiyatta Doğalcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da doğdu. Bu akımın kuramsal temellerini Fransız [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'in oluşturdu. Taine'in düşüncelerinden etkilenen [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], ilk Doğalcı roman olan Germinie Lacerteux‘u (1864) yazdılar. Ama edebiyatta Doğalcılık asıl anlatımını, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'nın Le Roman expérimental (1880; "Deneysel Roman") adlı deneme yazılarında buldu. Goncourt Kardeşler’den etkilenen Zola'ya göre romancı, olguları yalnızca saptayarak yazmakla yetinen bir gözlemci değil, roman kişilerinin iç dünyalarını, duygusal ve toplumsal olguları bir dizi deneyden geçiren bir deneycidir. Doğalcılık'ın öngördüğü yöntemlere Zola kadar sıkı sıkıya bağlı kalmış çok az yazar vardır. Ama bir süre sonra, ünlü öykücü [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], romancı [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], Alman oyun yazarı Gerhart Hauptmann, Portekizli romancı José Maria Eça de Queirós bu akımdan etkilenerek yazmışlardır. Doğalcı yazarlar, nesnel gerçekleri yazdılar ve idealleştirmeye karşı çıktılar. Yaşamın acımasız ve kaba yanlarını da yansıttılar. Kalıtıma ilişkin görüşlerinin etkisiyle, güçlü tutkuların pençesinde kıvranan basit tipleri ele alarak işlediler. Doğalcı yazarlar, çevrenin birey üzerindeki ezici bir etkisi olduğuna inanıyorlardı. Bundan dolayı yapıtlarında, iç karartıcı mekânları, gecekondu semtlerini ve yeraltı dünyasını bir belgesel diliyle işlediler. Avrupa edebiyatında Doğalcılık'ın etkileri zayıflamaya başladığı bir dönemde ABD'de, [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] ve [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] bu anlayışla yazdılar. [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL], ABD'de Doğalcılık'ı doruğa ulaştırdı. James T. Farrell'ın Studs Lonigan (1932-35) başlıklı üçlemesi son Doğalcı yapıtlar oldu. Türk edebiyatına Doğalcılık, deneye dayalı bilimlerin ateşli savunucusu [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’ın etkisiyle girdi. Beşir Fuad roman ya da öykü yazarı değildi, ama bazı yapıtlarında Doğalcılığın temel ilke ve yöntemlerini savunarak dönemin romancı ve öykücülerini etkiledi. Türk edebiyatının ilk Doğalcı romanı, 1891'de [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’nin yazdığı Müşahedat‘tır ("Gözlemler"). Bu akımın Türk edebiyatındaki ilk önemli temsilcisi ise [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]’dır. Gürpınar Doğalcılık'a, Mürebbiye (1899) adlı romanında kahramanlardan birinin ağzından bu akımın ne olduğunu anlatacak kadar önem vermiştir. Ben Deli miyim? (1925) adlı romanı müstehcen bulunarak dava açılınca yazar, "gerçek öykücülük, tüm bilimleri, fenleri kapsayan, her kötülüğü, her hastalığı, her gizli fesadı, yarayı aydınlığa çıkaran yüce bir güçtür" diyerek duruşmada kendisini ve Doğalcılık anlayışını savunmuştur. Doğalcılık, kısa ömürlü bir akım olmakla birlikte Gerçekçiliğin zenginleşmesini, yeni konuların bulunmasını, biçime öncelik tanımayan ve yaşama yakın olan bir anlatımın gelişmesini sağladı.
|