27 November 2008, 16:36
|
Senior Member
|
|
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
|
|
Cvp: Önemli ŞairLerimiz
Bülent Ecevit ( 1925)- (05.11.2006)
BÜLENT ECEVİT 05 KASIM 2006 TARİHİNDE, 6 AYDIR TEDAVİ GÖRDÜĞÜ GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİNDE HAYATINI KAYBETTİ.
"Bir bardak çay, bir yaprak kağıt, bir kurşun kalem ve şiir kitabı"… İşte Bülent Ecevit'in hayatındaki en yakın arkadaşları… Onunki 28 Mayıs 1925'te başlayan sade bir hayattı… İlk ve Ortaokulu Ankara'da okur… Lise çağında ona İstanbul Robert Kolej yolları görünecektir… Bu yol onun hayatını derinden etkileyen evliliğinin de vesilesidir…
Kolej'deki bir resim yarışmasında Rahşan Aral'la tanışır… Kısa sürede aşk yaşamaya başlayan iki genç, 22 Ağustos 1946 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu salonunda sade bir törenle evlenirler… Bülent bey Londra Üniversitesi'ne kayıt yaptırır ve Londra Basın Ataşeliği'nde göreve başlar… Sırada Londra günleri vardır artık…
1949 yılında CHP'nin resmi yayın organı Ulus gazetesinde yazmaya başlayan Ecevit, 1954 yılında Amerikan Haberler Merkezi'nin davetlisi olarak Washington'a gider… Yazılarını Halkçı isimli gazetede sürdürür… Amerika'dayken aldığı bir telgraf hayatını değiştirecektir… CHP'den milletvekilliği adaylık teklifidir telgraftaki mesaj…27 Ekim 1957'de o artık milletvekilidir…15 yılda hızla atılan adımlar onu 14 Mayıs 1972'de CHP Genel Başkanlığı koltuğuna taşır…İsmet İnönü'ye karşı kazanılan zaferin ardından, Kıbrıs Fatihi ünvanına iki yıl kalmıştır… Onun siyasi hayatının belki de en önemli kilometre taşlarından birisi 1974'teki Başbakanlığında yapılan Kıbrıs Barış Harekatıydır…
12 Eylül 1980 askeri darbesinin siyasi yasaklısı Bülent Ecevit, eşi Rahşan hanımla bir süre Zincirbozan günlerine mahkumdur… Ardından eşinin uzun süre genel başkanlığını yaptığı Demokratik Sol Parti'nin başına geçer… 1991'de
yeniden Meclis'e giren Ecevit ve partisi, 1998'de ANASOL D hükümetinin düşürülmesinin ardından azınlık hükümeti olarak iktidara gelir… Azınlık hükümetinin başbakanı 17 Şubat 1999'da tarihi bir açıklama daha yapar…
Bu rüzgar 18 Nisan 1999 seçimlerinde ise yüzde 21'lik oyuyla birinci parti yapar DSP'yi ve Ecevit'i… Başbakan Ecevit 74.Yaşgünü'nde TGRT'nin kendisine hediye ettiği çiçeği alırken MHP ile koalisyonun temelini attıklarını da ilk kez telefuz eder…
Aslında yılların zıt kutbu gördükleri MHP ile koalisyonu Kıbrıs'ta masa tenisi oynarken de dile getirir Ecevit çifti…
DSP-MHP-ANAP Hükümeti büyük zorluklarla işe başladı… İki büyük deprem ve ekonomik problemler… Bir de Cumhurbaşkanlığı krizi… Kriz r Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer üzerinde uzlaşmayla aşılmıştı… 16 Mayıs 200'de göreve başlayan Cumhurbaşkanı Sezer'in birkaç ay sonra bir Milli Güvenlik Kurulu'nda Başbakan Ecevit'e fırlattığı Anayasa kitapçığı, bir ekonomik krizin de tetikleyicisi olacaktı…
19 Şubat 2001… Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kamu bankaları yüzünden tartışması, piyasayı gerdi… Dolar 650 bin liradan bir günde 1 milyon 100 bin liraya fırladı… Faizler çıktı, borsa çöktü… Başbakan bu kriz günlerinde eski
bir dostu hatırladı… O dönem Dünya Bankası'nda çalışan Kemal Derviş'ti bu dost…. Derviş süper bakan olarak Ekonominin başına getirildi apar topar… Ecevit tıpkı Sezer gibi onunla da gönül köprülerini atacaktı bir süre sonra…
Zira Derviş de bakanlıktan istifa edip, önce Hüsamettin Özkan ekibiyle, sonra da Bülent beyin en büyük politik rakiplerinden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la dirsek temasında bulunacaktı…
Tarih 4 Mayıs 2002'ydi… Başbakan Ecevit Başkent Hastanesi'ndeydi… Basit bir bel rahatsızlığı giderek büyümüş, kaburgası kırık, güçlükle konuşan bir Başbakan durumuna düşmüştü Ecevit… 28 Mayıs 2002'de hastaneden taburcu
olduğunda artık eskisi gibi yürüyemiyor ve konuşamıyordu…
Bülent Ecevit Başbakanlık koltuğunu tüm ısrarlara karşın bırakmadı bu süreçte…
Sağlığının ona yapamadığını 3 Kasım 2002 seçimleri yapmıştı… Birinci parti olarak seçime giren DSP, korkunç bir erimeyle yüzde bire düşmüştü… Ecevit için siyasette yolun sonuydu…
Onun DSP'ye ve siyasete vedası ilk kurultayda, duygusal bir ortamda gerçekleşti… Karaoğlan artık Oran'daki evine çekilmişti… Bazen bir bilen olarak sahneye çıkıyor, hakkında yazılan kitaplar ve yazdığı makalelerle sesini duyuruyordu…18 Mayıs 2006'da son olarak, Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesinde görüntüledi kameralar onu… Bitkin ve yorgundu… Buna üzüntü de eklenmişti… Akşam saatlerinde fenalaştı… Son kez hastane yolu göründü.... Bülent Ecevit beyin kanaması geçirmişti… Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ndeki son çabalar onu hayata döndüremedi… Karaoğlan artık yoktu…
|