Futures Sözleşme Türleri/Dış Ticaret
Uluslararası ticaret, ülkelerin sadece kendi milli paralarını kullanmalarına imkan vermemektedir. İçinde bulunduğumuz ekonomik yapı ülkeleri birbirleri ile girdikleri ticari ilişkilerde kendi milli paralarının yanında diğer ülkelerin milli paralarını da kullanmaya zorlamaktadır.
Yabancı ülkelerin paraları ‘döviz’ olarak nitelendirilmektedir ve dövizin de tıpkı diğer ticari mallar gibi milli para cinsinden bir fiyatı vardır. Dövizin milli para cinsinden fiyatına ise ‘döviz kuru’ denilmektedir.
Döviz kurunun belirlenmesinde çeşitli sistemler uygulanmaktadır. Dünyada en çok uygulanan döviz kuru sistemi “esnek kur sistemi”dir. Bu sistemde döviz kuru, piyasadaki arz ve talebe göre belirlenmektedir.
Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte döviz işlemlerinden önemli kârlar sağlayan işletmeler aynı zamanda da döviz kurunun sabit olmamasından dolayı önemli riskleri üzerlerine almaktadırlar.
Döviz kurlarındaki değişiklikler, işletmelerin döviz cinsinden olan alacaklarının tamamen veya zamanında tahsil edilememesi, döviz cinsinden olan borçlarının ödenmesi için gerekli dövizin temini sırasında zarar etmeleri gibi risklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Döviz kurlarındaki değişikliklerin sebep olduğu bu tür riskleri ortadan kaldırmak gelecekteki döviz kurlarını ve buna bağlı olarak da ortaya çıkabilecek riskleri tahmin etmeye bağlıdır. Bu nokta da ortaya döviz kuru riski yönetimi kavramı ve riski yönetenler çıkmaktadır.
Bu yöneticiler döviz kuru riskini ortadan kaldırmak için çeşitli teknikler geliştirmişlerdir. Döviz kuru riskini ortadan kaldırmak veya azaltmak isteyen işletmeler bu yöneticilere başvurarak belirli bir maliyet karşısında sunulan hizmetlerden yararlanabilmektedirler.
Çalışmamız kapsamında bu tekniklerden futures ve options aşağıda incelenmiştir.
II. FUTURES
Futures (gelecek sözleşmesi), belli nitelikteki ve belli miktardaki bir malın veya bir mali enstrümanın gelecekteki önceden belirlenmiş bir fiyat üzerinden teslimini hükme bağlayan ve aynı anda alıcı ve satıcıya hak ve yükümlülük getiren yasal bir sözleşmedir(Erdoğan, 2. Basım, s:76).
Bu sözleşmelerin ilk ortaya çıkışı 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Amerika’da buğday çiftçileri, Ağustos aylarında buğdayın piyasaya yığılıp fiyatlarda aşırı dalgalanmalar meydana getirmesini önlemek amacıyla vadeli antlaşmalara girişmişlerdir. 1848 yılında Chicago Board of Trade (CBT) piyasasında futures sözleşmeleri işlem görmeye başlamış, 1868 yılında 8 adet standart sözleşmeye ulaşılmıştır. Bu yıllarda sözleşmeler buğday, mısır, soya fasulyesi gibi zirai ürünlerle sınırlı kalmıştır. Daha sonra altın, petrol gibi doğal kaynaklar üzerine de futures sözleşmeleri yapılmıştır. 1970 yılına kadar herhangi bir finansal gelecek sözleşmesine rastlamak mümkün değildir. 1970’li yılların başında Bretton Woods antlaşması iflas edince doların değerinde aşırı dalgalanmalar oluşmuştur(Apak, 1992, s:17). Bu gelişmeler üzerine 1972 yılında ABD’de Chicago Mal Borsası’na bağlı olarak kurulan Uluslararası Para Piyasası(IMM)’nda dövizle ilgili gelecek sözleşmeleri ortaya çıkmıştır(Seyidoğlu, 1999, s:355).
2.1. Futures Sözleşme Türleri
Futures piyasalarındaki sözleşmeler; Finansal Futures Sözleşmeleri ve Mal Futures Sözleşmeleri olmak üzere ikiye ayrılır.
Finansal Futures Piyasaları;
- Döviz futures sözleşmeleri,
- Faiz futures sözleşmeleri,
- Hisse senedi endeksi futures sözleşmeleri,
- Kıymetli ****l endeksli futures sözleşmeleri,
olmak üzere dört grupta toplanırken
Mal Futures Piyasaları ise;
- Zirai mal futures sözleşmeleri,
- Sınai mal ve ****l futures sözleşmeleri,
- Enerji futures sözleşmeleri,
olmak üzere üç grupta toplanmaktadır(Erdoğan, 2. Basım, s:76).
Çalışmamızda bizi ilgilendiren kısım döviz futures sözleşmeleri olduğundan sadece bu sözleşme türünü açıklayacağız.
2.2. Döviz Futures Sözleşmeleri
Döviz futures sözleşmeleri, bazı sanayileşmiş ülkelerdeki borsalarda gerçekleştirilen ve standart miktarlardaki dövizlerin, standart tarihlerde teslimini öngören döviz alış veya satış sözleşmelerini kapsar(Seyidoğlu, 1997, s:108).
Örneğin; 125.000 DM eşdeğeri, kuru DM 1.60/ABD$ olmak üzere ABD$ 78.125 tutarında bir döviz futures sözleşmesinde, sözleşmeyi satın alan taraf, vade bitiminde ABD$ 78.125 karşılığında DM 125.000 satın alma hakkını elde etmiş, vade sonunda spot kur ne olursa olsun, kontrat sahibi DM’yi 1 ABD$=1.60 kurundan satın alacaktır.
Döviz gelecek sözleşmeleri ilk olarak 1972 yılında IMM’de ortaya çıkmış, geçen süre içerisinde giderek başka borsalara ve başka ülkelere de yayılmıştır. Bugün bunların önemlileri arasında New York Stock Exchange’e bağlı New York Futures Exchange, İngiltere’de London International Financial Futures ile Kanada, Avustralya ve Singapur’daki benzerlerini sayabiliriz. Ancak bu borsaların hiçbirisi henüz IMM’nin işlem hacmine ulaşmış değildir(Seyidoğlu, 1997, s:108).
Gelecek işlemi sözleşmelerinde kullanılan dövizler sınırlı sayıdadır. Örneğin, IMM gelecek döviz işlemleri borsasında kullanılan dövizlerin sayısı altı olup, bunlar İngiliz sterlini, Avustralya doları, Kanada doları, Japon yeni, İsviçre frankı ve Alman markıdır. Her dövize bağlı sözleşmelerin de minimum bir alt sınırı vardır. İşlem hacmi ancak bu miktarların tam katları biçiminde olabilir(Seyidoğlu, 1999, s:355).
IMM’de günlük en yüksek ve en düşük kur değişmeleri için belirlenmiş sınırlar vardır. Bunun amacı örneğin bir günde ani bir yükselişle piyasada istikrarın bozulmasını engellemektir. Bunun yerine ani bir olayın etkisi yavaş yavaş atlatılmaya çalışılır.
Bu tür işlemleri yapan alıcı ve satıcılar aracılık hizmeti karşılığında borsaya bir komisyon öderler. Ayrıca borsa açısından bir tür güvence parası niteliğinde olmak üzere sözleşmenin belirli bir oranı kadar yatırılan bir marj vardır.
Kurlardaki değişme ile birlikte, sözleşmenin temsil ettiği dövizin ulusal para karşılığında yükseliş ve düşüşler ortaya çıkar. Kurdaki bir düşme karşısında, sözleşmenin toplam değeri belirli bir sınırın altına inerse, aradaki farkın sözleşme sahibi tarafından günlük olarak marj hesabına ödenmesi gerekir. Bu yükümlülük yerine getirilmediği taktirde sözleşme otomatik olarak iptal edilmiş sayılır ve borsa zararı yatırılan ilk marjdan karşılar. Kurdaki yükselme dolayısıyla ortaya çıkan kazançlar da yatırımcıya peşin olarak ödenir veya faizli olarak marj hesabında tutulur. Her gün yapılan bu hesaplaşmaya “gündelik denkleştirme” sistemi denir. Günlük denkleşme dolayısıyla sözleşmeler adeta her gün yenilenmiş olmaktadır.
Gelecek sözleşmelerinin istenen miktar ve süre için yapılamaması dolayısıyla bu tür işlemler ithalatçı, ihracatçı ve dış yatırımcı gibi ticari ve mali ihtiyaç sahipleri bakımından çok kullanışlı değildir. Fakat taşıdıkları standart özellikler, bu piyasaları özellikle spekülatörler açısından oldukça çekici bir duruma getirir. Gerçekte profesyonel spekülatörlerin asıl faaliyette bulundukları piyasalar bunlardır. Spekülatörler ilgili dövizlerin kurlarıyla ilgili bekleyişlerine göre bu sözleşmeleri alır veya satarlar. Böylece bir gelecek işlemi sözleşmesi ait olduğu teslim tarihine kadar bir çok kez el değiştirir. Bir tek işlemcinin başından sonuna kadar sözleşmeyi saklayıp vade sonunda dövizi tahsil etmesi sık rastlanan bir durum değildir.
Ayrıca gelecek döviz işlemi sözleşmelerinin süresi dolduğunda, örneğin alış sözleşmesi sahibine gerekli miktar, döviz olarak değil, ulusal para olarak ödenir, işlemci bu para ile gerekli dövizi anında teslim piyasasından satın alır. Döviz satış sözleşmelerinde de teslim yine dövizin o günkü kurdan ulusal para karşılığının ödenmesi biçiminde yapılır(Seyidoğlu, 1999, s:356).
2.3. Futures Sözleşmeleri ile Vadeli Teslim İşlemleri Arasındaki
Farklar
Futures sözleşmesi bugünden yapılırken alınıp satılan dövizin gelecekte devrinin öngörülmesi ve uygulanacak kurun da önceden belirlenmiş olması gelecek işlemleri ile vadeli teslim işlemleri arasında bir benzerlik oluştursa da bu iki işlem arasındaki farklar çoktur.
Vadeli teslim sözleşmeleri bir banka ile müşterisi arasında yapılır. Bu nedenle bu işlemler çeşitli ülkelerde oldukça yaygındır. Futures sözleşmeleri ise belirli ülkelerde, belirli yer ve bina ile sınırlı borsalarda yürütülür. Vadeli sözleşmeler istenen miktar, süre ve arzu edilen dövize göre yapılabilir. Gelecek sözleşmeleri ise döviz cins ve miktarı ile süre yönünden standart hale getirilmişlerdir.
Futures sözleşmelerinde İngiliz sterlini, Avustralya doları, Kanada doları, Japon yeni, İsviçre frankı ve Alman markı kullanılırken vadeli teslim işlemlerinde bankalar bu dövizler dışında daha birçok dövizle işlem yapma olanağı sağlarlar.
Futures sözleşmelerinin hacim ve vade olarak standart olması dolayısıyla piyasaya giren herkes sözleşme türleri konusunda bilgi sahibidir. Bu da sözleşmelerin devrini kolaylaştırır. Vadeli teslim sözleşmeleri ise banka ile müşterisi arasındaki özel işlemlerdir. Dolayısıyla taraflar, istenen döviz, miktar ve vade üzerinde anlaşmaya varmış olabilirler.
Gelecek işlemleri, borsa aracıları kanalıyla yapılır. Aracılar müşterilerinin emirlerini borsa salonuna aktarır ve ilgililere duyurulmasını sağlarlar. Alış ve satış fiyatları eşleşme olunca işlem gerçekleşir. Borsa bu fiyatı herkese açık olarak ilan eder. Vadeli piyasa işlemleri ise alış ve satış kurları üzerinden bir banka ile yapılır.
Gelecek işlemlerinin borsaya bağlı olması sözleşmeye uymama riskini ortadan kaldırır. Çünkü işlemleri yürüten borsa, gerçekte hem alıcı, hem de satıcı açısından sözleşmeyi garanti etmektedir. Oysa vadeli teslim sözleşmesi taraflar arasında ticari bir işlemdir ve daima bir risk taşır(Seyidoğlu, 1997, s:109).
|