Tekil Mesaj gösterimi
  #3  
Alt 1 December 2008, 16:20
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: Borçlar Hukuku Konusu

Bu yukarıda açıklanan 4 koşul gerçekleştiğinde kişi zararı karşılamak zorundadır. Kusur sorumlşuluğu vardır.
Ancak istinaden kusursuz kişilerde zarardan sorumlu olabilirler.
Adam çalıştıran sorumludur.
Bira ve esrar sahiplerinin sorumluluğu
Hayvan tutucusu sorumluluğu
Aile reisinin sorumluluğu
Ayırtım gücü olmayanların sorumluluğu
Taşınmaz mal sorumluluğu
Motorlu traşıtların neden olduğu sorumluluk.
4. Kusursuz sorumluluk: kişinin kusuru olmasa da sorumlu tutulduğu durumlardır.
Kusursuz Sorumluluk:
Kişi kusursuz ama sorumludur.
örneğin yeni araba aldı bakımını yaptırdı. Ama frebi patladı. Karşı tarafın zararı var. bunun için araç sahibi zarardan sorumlu olur. Kim bir araçtan yararlanıyorsa külfetine katlanır.
Uçağa yıldırım çarptı ya ada ani arıza oldu. Uçak düştü. Hava yolu şirketi güçlüdür hakkaniyet gereği ile zararı öder.
1) Adam Çalıştıran Sorumluluğubaşkasının hizmetinden yararlananın sorumluluğu)
Kaynak işçisi kaynak yaparken kıvılcımlar binayı yakarsa adamı çalıştıran binadan sorumlu mu?
Adam çalıştıranlar yanında çalıştırdığı insanların başkalarına verdiği zarardan sorumlu tutulur.
Şu 3 koşul varsa adam çalıştıran sorumlu tutulur
Çalışan ile çalıştırıklan arasında bağımlılık ilişkisi olmalı. Alt üst ilişkisi olmalı. Ücretin olup olmaması, ilişkinin süresi önemli değildir. Bağımlılık ilişkisi yoksa adam çalıştran çalışanın zararından sorumlu değildir.
Mütehaitin 10 işçisi var. müteahit işçilerine emir ve talimat verir ama arsa sahibi mütehaite emir talimat vermez. Dolayısı ile mütaahhit ile ala arsa sahibi arasında bir bağımlılık ilişkisi yoktur. Yani işçinin verdiği bir zarardan arsa sahibi sorumlu tutulmaz.
Zararın iş sırasında olması gerekir. Çalışma sırasında verilen zarardan adam çalıştıran sorumludur. Adam çalıştıran her iş sırasında verilen zarardan sorumlu olmaz. Zararla iş arasında bir bağlantı olması gerekir. Örneğin işçi tuğla örüyor tuğlayı düşürüyor başka adamın kafasını yarıyor. Zarar işle ilgili olduğu için bu örnekte adam çalıştıran zararı öder. Veya tuğla örerken; işçi başkası ile kavga etti. Adam çalıştıran bu zarardan sorumlu değildir.
Zarar çalışanın hukuka aykırı eyleminden olacaktır: Mutlak hak çiğneniyorsa hukuka aykırı eylem var demektir. hukuka uygun eylemlerden adam çalıştıran sorujmlu değildir.
yukarıdaki 4 durum varsa adam çalıştıran kusursuz sorumludur. Çalışanın kusuru varsa 1) Çalıştıranın kusursuz sorumluluğu 2) çalışanın kusurlu sorumluluğu vardır.
Zarar gören ikisine de dava açabilir. Buna zincirleme (mütesessil) sorumluluk denir. Ekonomik yönden güçlü olana yönelinir. Adam çalıştıran çalıştırdığı kişiden ödediği tazminatı isteyebilir. (Adam çalışitıranın ödediği tazminatı çalışan kişiden istemesi buna dönme denir)
5. Kurtuluş Kanıtı:
Adam çalıştırana sorumluluktan kurtulması için 2 olanak tanınmıştır. Adam çalıştıran sorumluluktan kurtulmak için;
Zararın doğmaması için bütün önlemlerin alındığını kanıtlamalı veya
Önlemleri almadı ama alsaydı bile yine zarar doğacaktı diye kanıtlarsa adam çalıştıran sorumluluktan kurtulur.
Hakkaniyet gerektiriyorsa yargı kusurları olmasa bile ayırtım gücü olmayanı zaradan sorumlu tutabilir. Zengin deli fakirin evini yaktı
6. Sorumluluk Çeşitleri
6.1 Taşınmaz Mal Sahibi Sorumluluğu:Arazi, ev, fabrika gibi malların sahibi çevreye verdiği zarardan sorumludur. Taşınmaz mal sahibi taşınmazı aşrı kullanarak zarar verirse bu zarardan sorumludur. Aşırı kullanma durumdan duruma , yöreden yöreye değişiklik gösterir. Örneğin köydeyiz tarlamız var. Tavuk at eşek hepsi ses çıkarıyor. Ama bu durum köy manzarasına uygun. Boş alanda yapılamaz.
6.2 Tapu Sicili Tutulmasında Devletin Sorumluluğu: Tabu sicili resmi sicildir devlet tarafından tutulur. TAşınmaz üzerindeki ipotek tapu sicilinde belirtilir. A'nın yeri B adınayanlışlıkla sicili edilir yani tabu sicili tutulurken biri zarar görürse bu zarardan devlet sorumludur. Devlet tazminatı öder ama daha sonra hatalı memurdan isteyebilir.
6.3 Yapıt Sahibinin Sorumluluğu: Balkon çöktü. yoldan geçen öldü. Yapıtın sahibi kusuru olmasa da zaradan sorumludur.
6.4 Hayvan Tutucusunun Sorumluluğu; HAyvanı egemenliği altında tutan hayvan tutucusudur. Hayvan bir zarara neden olursa, hayvan tutucusu hiç bir kusuru olmasa bile zarardan sorumludur. Ancak kurtuluş kanıtını gösterek sorumluluktan kurtulabilir.
6.5 Aile Başkanlığı Sorumluluğu:
3 tür aile vardı
DAr anlamda aile: (çekirdek aile) anne-baba-çocuk, aile reisi kocadır
Geniş anlamda aile: anne baba çocuk dede aile reisi dededir.
Sözleşmeye dayalı aile
BAşkanın Sorumluluğu: Aile başkanı sorumluluğu altındaki küçüklerin (18 yaş altı), akıl hastalarının, ve akıl zayıflılılarının başkalarına verdiği zarardan sorumludur. Denetlemesi ve önlemlerini alması gerekir. GErekli önlemleri aldığını kanıtlarsa sorumluluktan kurtulabilir.
6.6 Ayırtım Gücü Olmayanların Sorumluluğu:
Ayırtım gücü olmayanlar verdiği zarardan sorumlu değildir. Kusuru yoktur. Kusur ayırım gücü olan kişi de vardır.
6.7 Trafik Kazalarından Doğan Sorumluluk: (motorlu araç sahibinin sorumluluğu)
Motorlu araç zarara neden oldu? Kim suçlu ? Zararı kim öder?
Kusursuz sorumlulukların en ağırıdır. Motorlu aracın işletilmesi zarara yol açıyorsa, neden hiç önemli olmaksızın işleten zararı gidermekle yükümlüdür. Örneğin aracı arkadaşımıza verdik onun verdiği zarardan biz sorumluyuzdur.
Karayolları trafik kanunu; kaza karayollarında olursa ortaya çıkan zarardan bahsedilir. TArlada oluşan kazaya karayolları trafik kanunu bakmaz. Bi***let kazasına da bakmaz.
Motor gücü ile gidebilen araç motorlu araçtır. Araç karayolunda yürütelibelinir olmalıdır. Uçak ve gemi karayollarında gitmediği için motorlu araç değildir.
Sorumlu kişi motorlu areacı işletendir. Kişinin işleten sayılması için 2 şeyi içermesi gerekir.
Kişinin araçla arasında ekonomik ilişki: 2 yönlü bir kavram. Araçtan yararlanma ve masraflara katlanma: Dolmuşum var para kazanıyorum. Parasal yararlanma yerine manevi yararlanma da olabilir. Soğuk havada kaloriferi açıp araba sürmek. kişi araçtan yaralanırken giderlerini de karşılamalı. Giderlerini karşılıyoeum ama başkası yararlanıyor. O halde ekonomik bağ yoktur.
Kişinin bir eylemli egemenlik ilişkisi olmalıdır. Kişi araçla ilgili karaları almalıdır. Karar alma yetkisidir.
Bu iki koşul varsa biz bu kişiye gerçek işleten deriz.
Kişi araçtan yararlanıyorsa, zararlarını karşılamalı. Bu yüzden işletten için ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluk öngörülmüştür.
Örneğin kaza oldu. Dava açıcam ama aracın sahibi kim? yasa koyucu zarar göreni koror 4 tip işleten vardır.
Aracın ruhsatına göre araç sahibi kim? Genellikle ismi ruhsatta yazılan araç sahibidir.
Uzun süreli kiralama: kiralama; para karşılığı araç kullanmaya bırakma ariyet; bedava kiralama, karşılığı olmadan araç kullandırma. rehin: teminat nedeni ile aracın verilmesi.
bu kişiler eğer ilişki uzun süreli ise işleten olurlar. Aracı alan kişinin araçla arasında ekonomik bağ ve eylemli egemenlik ilişkisini kuracak kadar zaman geçtiyse işteten; aracı kiralayan, ariyet eden ya da rehin alandır. 6 aylık süre uzun bir süredir. Araçla ilgili ilişki kurulabilir.
Mülkiyeti muhafaza kakaydıyla satışta alıcı olan kişi işletendir. Malı satıyorum ama mülkiyeti kendimde tutuyorum. Arabayı taksitle satıyorum adam arabayı başkasına satamaz çünkü mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesi yapılmıştır.
Aracın gerçek işleteni olabilecek özelliklere sahip kişiler
Kasine İşletenler: Yukarıda sayılı 4 gurup
Gerçek İşletenler: Ekonomik bağ , eylemli egemenlik
Örneğin bir kazada aracın ruhsatında yazan kişie dava açılırsa, dava açılan kişi başkasının işleten olduğunu kanıtlaması gerekir. Motorlu aracın işletilmesinin bir zarara neden olması durumunda işleten sorumludur. Motorlu araç kendine özgü bir tehlike taşıyorsa araç işletme halindedir.
Duran araca çarpılırsa ne olur? Bir başka nesne aynı zararı doğurabiliyormu diye bakılır. Zararın aynı olması için motorun olması gerekir. Motorlu aracın işleteni artacın neden olduğu zarardan her türlü sorumludur. Nedeni önemli değildir.
7. TAZMİNAT
Bir zarar doğmuşsa sorumlu kişi tazminatı ödemelidir. Sorumlu kişi verdiği zararı giderir.
7.1 Tazminatın Hesaplanması: Yargıç önce zararı hesaplatır. Maddi zararı bilir kişilere sorar. Ev için mütehaite ya da mühendise sorar. Manevi zarar ise yargıcın taktir yetkisine bağlıdır.

Zararı aşan tazminat olmaz. Zarar 10 milyar ise tazminat en fazla 10 milyar olabilir. Tazminat 10 milyardan çok olamaz ama az olabilir. Buna tazminatın gideriminin belirlenmesi denir.
7.2 Tazminatta indirim Yapılması
İndirim nedenleri
Sorumlu Kişinin Kusurunun ağırlığı; Ağrı kusur, orta kusur, hafif kusur olmak üzere 3 kusur türü vardır. HAfif kusurda yargıç tazminatta indirim yapabilir. Ama kişi bilerek zarar vermiş ise durum farklıdır. İndirim olabilmesi için kişinin kusur sorumluluğu olmalıdır. Kusursuz sorumlulukta kusur aranmadığı için indirim olmaz.
Zarar görenin kusuru her zaman indirilir. Trafik kazası kişinin kusuru var ya da yok ayağı ezilmiş doktora gitmemiş, kocakarı iacına başvurmuş ve sonunda ayağı kesilmiş zararın artmasında kişinin kusuru var o halde zarar görenin kusuru tazminatta her zaman indirim sebebidir.
Zarar Görenin ve sorumlu kişinin ekonomik durumlarına bakılır: Hakkaniyete bakılır. Zararı ödeyenin hiç parası yoksa indirim yapılabilinir. ya da zarar görenin ekonomik durumu çok iyi ise indirim yapılabilinir. Bunun için kusurun hafif olması gerekir.
Diğer Durumlar: HAkkaniyetten kaynaklanır; İyilik yaptım ama zarar verdim. Bu durumda tazminatta indirim uygulanır. HAkkaniyetin dayandığı her durumda yargıç indirim yapabilir.
7.3 Zarar
Yasada 2 zarar türü vardır.
Kişiye ilişkin zazrarlarda hangi zararların giderilmesi istenebilir?
İnsanın yaralanması
İnsanın ömesi ile ilgili zararlar
İnsanın Yaralanması: Yaralanma yüzünden ortaya çıkan zararlardır.
İyileştirme-tadavi (olağan masraflar) kişi türkiyede tedavi olabilecekken yurt dışına giderse tedavi masrafları ödenmez. Normal şartlardaki tedavi masrafları istenir.
Kişi eskisi gibi çalışamaz, haksız eylem sonucu iş gücünü kaybetmişse buna tüm ömür boyu tazminat ödenir.
ÇAlışma gücünde azalma yok ama geliriri azalmıştır. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zarar. Örneğin bir satıcının yüzünün çizilmesi ile gelirinin azalması
MAnevi ZArarlar: Yaralanma nedeni ile ortaya çıkan zararın giderilmesini ancak zarara uğrayan ister.
Kişinin Ölmesi:
Cenaze giderleri; olağan olan tüm masraflar istenebilir
Ölüm aniden meydana gelmemiş ise tadavi giderleri istenebilir.
Ölüm anına kadar çalışma gücünden doğan zararın giderilmesi istenebilir.
Manevi zararların giderilmesi istenebilir.
Destekten (yardımdan) yokd-sun kalma zararı: bunu isteyecek kişiler yakınları haricinde olan başkalarından isteyebilirler.Destek: Bir başkasının yaşamını kolaylaştıran davranış. Örneğin kişiye aylık para veren kişi veya kişinin evini temizleyen kişi.
Destek Ne zaman Sayılır: 2 koşul vardır
Yardımın sürekli olması gereklidir.
Yardımın düzenli olması gereklidir.
A kişisi B'e destek oluyorsa A öldüğünde TAzminat isteyebilir. Eşler anne ve baba destek verir (parasak veya manevi). Destekçinin akraba olması gerekmez. Örneğin sabancının verdiği burs. Bugün olan yardıma fiili destek, eylemi derstek. İlerideki desteğe varsayımsal destek denir. Bir kişinin ileride başkasını destekleyeceğidir. Örneğin çocoğun anne baba için varsayımsal destek olması. Nişanlıkta varsayımsal destek söz konusudur. Anne baba çocuk için fiili destektir. İmam nikahlı evlilikte eşer resmi olmasa bile destektir. Birinin yokluğunda diğeri destek isteyebilir. Destekten yoksun kalma tazminatını destekten yoksun kalan ister.
8. Birden Çok Kişinin Sorumluluğu:
Bir zarardan dolayı birden çok kişi sorumlu olabilir. Örneğin iki kişinin birisini öldürmesi. Veya Trafik kazası 1 yaralı var. İşleten kusursuz sorumlu süren sorumlu..
Bu sorumluluk ilişkisine müteessil (zincirleme) sorumluluk denir. Zararı gçreni korur. Alacaklı sorumlululardan herhangibirine dava açabilir tazminatının hepsini birinden isteyebilir. Karşı tarafın ekonomik durumu göz önünde bulundurulur.
ZAman Aşımı: Haksız eylemlerden doğan olaylarda zaman aşımı süresi (tazminat alacağının alınması için öngörülen süre) 3 türlüdür
En Kısa Süre
Kısa Süre: Genel olarak 1 yıldır
Uzun süre 10 yıldır
1 ve 10 yıllık sürelerin başlangıcı farklıdır. Zarar ve sorumlu kişi bilindiği andan itibaren 1 yıllık süre başlar. Birini bilmez ise bu süre işlemez.
1 nisanda ahmet evimi yaktı. Ben 10 nisanda öğrendim. Zaman aşımı süresi 10 nisanda başlar. 1 sene sonraya kadar dava açılmalıdır.
10 yıllık süre haksız eylemin olduğu tarihten itibaren başlar. Ahmet evimi yaktı. 9,5 yıl sonra öğrendim 9,5 yıl sonra dava açılır. Ama davayı 6 ay içinde açmalıyız. En geç olay anından itibaren 10 yıl içinde dava açılmış olmalıdır.
Haksız eylemden doğan davalarsorumlu kişinin ve zararın öğrenildiği andan başlayarak 1 yıl içersinde, en geç olay anından itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.
Uzatılmış Süre: Haksız eylem bir suç oluşturuyorsa; ceza kanunu bu eylem için daha uzun süre zaman aşımı süresi ön görmüş ise bu süre halsız eylem için de geçerlidir.
Ders Notu 4: Nedensiz Zenginleşme:
1. Nedensiz Zenhinleşme: Hiçbir neden yokken zengin olunması. Komş-unun tavuğu kümesime 2 tane yumurta bıraktı. Bu durumda nedensiz zenginleşme vardır.
Hiçbir neden yokken zenginleşen borçludur. Arkadaşıma borçlu olduğumu sanıp 10 milyon lira verdim ama borçlu değilim. BEnim mal varlığım azaldı ama diğerinin ki arttı . Neden yok
2. Nedensiz Zenginleşmenin Koşulları
Nedensiz Zenginleşmenin Olması İçin 4 koşul gereklidir.
TAraflardan biri zenginleşecek yani mal varlığında artış olacak. veya beklenen azalma yapılmamış engellenmiş ise. Borcum vardı ödemedim dolayısı ile mal varlığım arttı.
MAl varlığının azalması, fakirleşme.
Fakirleşmenin bir nedenini olmaması gerekir.
Zenginleşme ile fakirleşme arasında bir nedensellik ilişkisinin olmaması gerekir.
Fakirleşen taraf dava açabilir. Nedensiz zenginleşme sonucundaki davalar ikincil ( tarihi nitelikte) davalardır. Eğer bir kişi zararını hukuki işleme, mülkiyete haksız eyleme dayanmıyorsa nedensiz zenginleşme davası açabilir. Kişinin zararı hukuki işleme, haksız eyleme dayanıyorsa nedensiz zenginleşme davası açılamaz. İade ile yükümlü kişi iyi niyetli ise arta kalan miktarı. tutarı öder, iyi niyetli değilse nedensiz zenginleştiği miktar ya da tutarın hepsini öder.
Bu davalar için de 1 ve 10 yıllık zaman aşımı süresi geçerlidir.
3.Borcun İnfazı:
Borcu borcunu yerine getrdi ama nasıl kanıtlayabilir. Adamın borcu var. Borcunu ödedi ama alacaklı dava açıyor yeniden. Adam borcu ödediğini ispatlaması için 2 olasılık vardır.
Sözleşme YAparak (yazılı belge)
MAddi Eylem: HEr türlü delille olur. Şekil şartı yoktur.
Hukuki işlemler yapılırken ispat koşulu şekli aranır. FAkat maddi delilleri her türlü delille kanıtlarız. Elma verdim o da aldı sözleşme yaptım. Bu sözleşme yazılı belge ile kanıtlanır. Edim netse borçlu onu vermelidir.
Ders Notu 5 : Olgu Çalışmaları
OLGU 1
C alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile arkadaşı D ile bir satış sözleşmesi yapar. D C'nin güvenini kötüye kullanarak malı E ' e satar.
C ile D arasında hangi hukuksal kurum vardır?.
C ile D arasındaki sözlşeme geçerlimidir. D malın sahibi olur mu açıklayınız.?
C işlemin geçersiz olduğunu kanıtlayarak malı E 'den geeri alabilir mi? neden? açıklayınız.
Cevap: C ile D arasındaki işlem mutlak danışıklı işlemdir. C ile D arasındaki işlem kesin geçersizdir. (mutlak danışıklı işlem olduğundan dolayı), malın geri verilmesi verekir. E iyi niyet sahibi ise ve malın mülkiyet hakkını almış ise malın sahibi olur.
OLGU 2
A malını B'e satar.
Satıştan sonra malı sahibi kimdir? neden?
MAlın mülkiyeti ne zaman B'e geçer?
A ne zaman borçlandırıcı işlem ne zaman harcama işlemi yapmış olur?
Borçlandırıcı işlemdeki geçersizlik harcama işleminiğ etkilermi?
A ile B arasındaki sözleşmenin hangi şekilde yapılması gerekir. Bu şekle uymamanın sonuçları nelerdir.
A satıştan sonra daha yüksel bir bedel öneren C e malı satarak devr ederse. B malı C'den geri alabilirmi? neden? nasıl?
A yanılarak (hata ile) malı satmış olsaydı, sözleşme geçerli olurmuydu? neden? nasıl?
Cevap: A ile B arasındaki işlemde eğer mal taşınmaz mal ise tabuda sicille, mal taşınır mal ise ziliiyetliğin devri ile malın sahibi B olur. Sicil veya zilliyetlik devri olmamışsa malın sahibi hala 'dır. MAlın mülkiyeti taşınır mallarda zilliyetliğin devri, taşınmaz mallarda tabu siciline kayıtla B'e geçer. A için satış sözlşemesi borçlandırıcı işlem, Zilliyetliğin devri veya tabu sicili ise harcama işlemidir. Eğer borçlanıdırıcı işlemde geçersizlik varsa, harcama işlemi de geçersiz olur. A ile B arasındaki sözleşmenin yapılmasında bir şekil yoktur ama taşınmaz mallar satışı için şekil vardır. Bu şekle uyulmaz ise işlem kesin geçersizdir. TAşınır mallar satışı için şekil yoktur ispat koşulu şekli hariç. Motorlu araç satışı noterde yapılır. C malın sahibidir. mutlak hakkıjnı kazanmıştır. B'nin hakkı nispi bir haktır yani alacak hakkını sadece A'a karşı ileri sürebilir. A hata ile malı satmış olsaydı işlem askıda geçersiz olurdu. Ve zarar görenin zararını ödemek durumunda kalırdı.
OLGU 3
T bir malının satılması için M ' e yetki verir. M elyazılı bir senetle malı Ü'e satar.
M ile Üarasındaki işlemin alacaklısı ve borçlusu kimdir.
T kişisi M'e hangi şekilde yetki vermelidir. Neden? Açılayınız
M malı genel yetki ile Ü'e satabilirmi?
M malı kendisi satın alabilirmi?
T nin ölümünden sonra M malı satsaydı yaptığı işlem geçerli olurmuydu? BU işlemin sonuçları nelerdir.
Cevap:Kural olarak yetki verme işlemi hiç bir şekle bağlı değildir. Şirket temsili için veya temsilciye güvenmiyorsam 3. kişilerin temsili bilmesinini istiyorsam yazılı temsil yetkisi verilir. TAşınır mallar için M genel yetki ile malı satabilir. Ama taşınmaz mal satışı için M'e özel yetki verilmelidir. M malı kendisi satın alabilir eğer çıkar çatşması yoksa. T'nin ölümü ile temsil ilişkisi sona erer. YEtkisiz temsil söz konusudur. Sözleşme geçersizdir.
OLGU 4
A B'nin boğaza nazır yalısını ucuzza satın almak istemektedir. A B' i ölümle tehdir ettirerek malı kendisine satmasını sağlar.
A ile B arasındaki sözleşme geçerlimidir. BU sözleşme geçerli ya da geçersiz olabilir mi? neden ?açıklayınız.
A ile B arasındaki sözleşmede hangi şekil geçerlidir. Neden?
Cevap:A iel B arasındaki sözlşeme askıda geçersizdir. Korkutmanın ortadan kalktığı andan 1 yıl içersinde B dava açmamışsa sözleşme geçerli hele gelir bu 1 yıllık süreye hak düşürücü süre denir.

Alıntı ile Cevapla