Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 1 December 2008, 16:22
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Post Cvp: ::: Vergi HUKUKU :::

*VERGİNİN HUKUKİ SEBEPLERİ VE PRENSİPLERİ:Verginin alınabilmesi için;
1)Anayasa’da bir düzenleme yapılması ve buna bağlı olarak bir kanun çıkarılması gerekir.
2)Vergi Yasasında düzenlenmiş bir alacağın tahsili için,bütçe kanunu ile devlete, vergi kanunlarını uygulamasına izin verilmiş olması gerekir.
3)Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi gerekir.
4)Tarh,tebliğ,tahakkuk ve tahsil işlemlerinin gerçekleşmesi gerekir.

Vergi matrah ve nispetinin hesabı,vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği tarih itibariyle yapılır.Zaman aşımının başlangıcı,tarihi ve vergiyi doğuran olaya göre saptanmıştır.Artık beyan usulü yaygınlaştığı için,vergi borcu mükellef tarafından hesaplanmakta ve bu da idari işlerin önemini azaltmaktadır.Vergi ödememek için vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesinden önce alınan önlemler suç oluşturmazken,vergiyi doğuran olaydan sonra vergi ödememe çabaları suç oluşturur.
*Vergi Hukukunda Ehliyet:Vergi Hukukunda Ehliyet kişi olmaya bağlıdır.Mümeyyiz olmaya gerek yoktur.(Hukuken kişilik, sağ doğmak kaydıyla ,ana rahmine düşmekle başlar.)
Küçük ve kısıtlılarla,tüzel kişilerin, vergiye ilişkin ödevleri kanuni temsilcilerince yerine getirilir.Vergi küçük yada kısıtlının malvarlığından alınır. Ancak kanuni temsilcinin ihmali yüzünden,küçük yada kısıtlıdan alınamayan vergi,kanuni temsilciden alınmış ise,kanuni temsilci bu vergiyi küçüğe ya da kısıtlıya rücü eder.Tüzel kişiliklerde de temsilci için aynı olay söz konusudur.
*Vergide Zaman Aşımı:Vergi hukukunda iki çeşit zaman aşımı mevcuttur;
1)Tahakkuk Zaman Aşımı:Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl içerisinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zaman aşımına uğrar.
2)Tahsil Zaman Aşımı:Vadenin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşından itibaren 5 yıl içerisinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zaman aşımına uğrar.(Vade KDV’de bir sonraki ayın 25’i,Gelir Vergisi’nde bir sonraki yılın Mart ayıdır.)
*Terkin:Yangın,yer sarsıntısı,yer kayması,su basması,kuraklık,muzur hayvan ve haşerat istilası ve bunlara benzer tabi afetler yüzünden;
1)Varlıklarının en az 3’te 1’ini kaybeden mükelleflerin, bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili vergi borçları ve cezaları silinir.
2)Mahsüllerinin en az 3’te 1’ini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi ile ilgili olan,zararın oluştuğu döneme ilişkin arazi vergisi borcu ve cezası silinir.
*VERGİ SUÇ VE CEZALARI:Vergi suçları temelde iki grup altında incelenebilir.Bunların bir bölümü para cezası gerektiren vergi suçlarıdır.Bu suçların cezası vergi idaresi tarafından verilir.Bir bölümü ise hapis cezası gerektiren vergi suçlarıdır.Bu suçların cezası ise yargılama sonucunda hakim tarafından verilir.
*Cazalandırma Prosedürü:
1)Vergi İnceleme Elemanları mükellefler nezdinde yaptıkları incelemelerde, para cezası gerektiren bir vergi suçunun bulunduğuna karar verirlerse,durumu ilgili vergi dairesi müdürüne bildirirler.Bundan sonra vergi dairesi müdürünün imzasını taşıyan bir ceza ihbarnamesi ile ceza mükellefe tebliğ edilir.Mükellef 30 günlük dava açma süresinde itiraz etmezse ceza kesinleşir.Mükellef isterse 30 gün içerisinde Vergi Mahkemesi’nde dava açarak cezanın iptalini isteyebilir.

2)Vergi İnceleme Elemanları mükellefler nezdinde yaptıkları incelemelerde, mükelleflerin hapis cezası gerektiren bir suç işlemiş olduğuna dair deliller bulursa,bu durumu suç duyurusunda bulunmak suretiyle Cumhuriyet Savcılığına bildirir.Savcılık gelen rapor ve delillerle mükellefin suçlu olabileceğine inanırsa kamu davası açacaktır.Bu dava Adli Mahkemelerde açılır.Yapılan yargılama sonucunda Adli mahkemelerin kararı üzerine, mükellef ya suçsuz bulunacak,ya da suçlu bulunarak hapis cezasına çarptırılacaktır.

*Para Cezası Gerektiren Suçlar:

1)Vergi Ziya-ı Suçu:Kelime anlamı 341.maddede,suçu 344.maddede açıklanmıştır.Vergi mükellef ya da sorumluları tarafından, vergilendirilmeye ilişkin ödevlerin zamanında yerine getirilmemesi ya da ek*** yerine getirilmesi yüzünden,verginin vaktinde tahakkuk ettirilememesi ya da ek*** tahakkuk ettirilmesidir.Şahsi,medeni ve ailevi hallerle ilgili olarak,gerçeğe aykırı şekilde beyanda bulunmak suretiyle, verginin ek*** tahakkuk etmesi ya da haksız yere iadesine yol açılması da vergi ziya-ı sayılır.
Cezası:Ziyaa uğratılan verginin 1 katına,bu verginin kendi kanunlarında belirtilen normal vade tarihinden,cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için uygulanacak olan geçikme zammının yarısının eklenmesi ile bulunur.
Örnek:Mükellef 25 Haziran 2000 vadeli 100 milyonluk KDV’i ziyaa uğratmıştır.Ve kendisine 25 Eylül 2000 tarihinde ceza ihbarnamesi düzenlenmiş, 25 Ekim 2000 tarihinde tebliğ edilmiştir.(Gecikme Zammı:Aylık %6)

Ceza=100.000.000 + 3 X 6.000.000
2
=100.000.000 + 9.000.000
=109.000.000

*Vergi ziya-ına yol açan bu fiiller aynı zamanda kaçakçılık suçuna da yol açarsa,vergi ziya-ı suçunun cezası 3 kat olarak kesilir.

2)Usulsüzlükler:Vergi Kanunlarının şekle ve usule ilişkin hükümlerine uyulmamasıdır.Bu usulsüzlükler kendi içinde 1. ve 2. derece olmak üzere ikiye ayrılır.1.derece usulsüzlükler nitelik itibariyle diğerlerinden daha ağırdır.Ama ikisindede düşük miktarlı para cezaları mevcuttur.
1.derece usulsüzlüklere örnek:İşe başlamanın bildirilmemesi,defter ve belgelerin kanuni sürenin geçmesinden itibaren 1 aylık süre içerinde de tasdik ettirilmemesi,vergi beyannamelerinin vaktinde verilmemesi.
2.derece usulsüzlüklere örnek:Kanunda yazılı bildirimlerin vaktinde yapılmaması,defter ve belgelerin herhangi birinin tasdik işleminin süresinin sonundan başlayarak 1 ay içinde yaptırılmış olması,beyanların doğruluğunu bozmayacak şekilde bazı belgelerin bulunmaması yada ibraz edilmemesi.

3)Özel Usulsüzlükler:Bazı belgelerin verilmemesi,alınmaması,tek düzen hesap planına uyulmaması,matbaaların bildirim ödevini yerine getirmemesi, Maliye Bakanlığı’nın özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen aracın durdurulmaması gibi suçlardır.Özel usulsüzlük suçlarının cezası ağır para cezasıdır.(75 – 750 Milyon arası)

4)Bilgi Vermekten Çekinme:Vergi yasalarında iki tip bildirim ödevi vardır.Bir tanesi sürekli bilgi verme,diğeri ise talep üzerine bilgi vermedir.Vergi inceleme elemanlarının talebi üzerine vergilendirmeye ilişkin bilgi istenildiğinde, bu bilginin verilmesi gerekir.İstenilen bilgi sözlü olarak verimezse, talep yazılı olarak yenilenir.Bilgi yine verimezse ilgili şahıs para cezasına çarptırılır.Sürekli bilgi vermede ise;noterler,sulh mahkemesi hakimleri, muhtarlar,ilgili yerlerdeki Türk Konsoloslukları,bankalar,bankerler ve de tapu memurları her ay öğrendikleri ölüm olaylarını bir sonraki ay ilgili vergi dairesine bildirmek zorundadırlar.Bu görevi yerine getirmeyenlere para cezası verilir.Ancak bazı meslek yasalarında,mesleki bilgilerin sır olarak saklanması zorunlu tutulmuştur.Bu bir istisnadır.Ama bu sırlar vergiyi ilgilendiren fatura bilgilerini içeremez.
*Hapis Cezası Gerektiren Suçlar:

1)Kaçakçılık:

a)Vergi kanunlarına göre; tutulması,saklanması ve ibrazı gereken;
i)Defter ve kayıtlarda;muhasebe hileleri yapanlar,gerçek olmayan ya da kayda konu olan işlemle ilgisi bulunmayan adlara ya da kişilere hesap açanlar ve vergi matrahının azalmasına yol açacak şekilde defterler kaydı gereken hususları kısmen yada tamamen başka defter,belge ya da hesap ortamlarına kaydedenler,
ii)Defter ve kayıtları tahrif edenler ya da gizleyenler,içerik itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler ve ya bu belgeleri kullananlar,kaçakçılık suçu işlemiş olurlar.
Bütün bu kişiler hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.Yasada (VUK m.359) bu hapis cezasının paraya cevrilmesi için;hapis cezasının her bir günü için, sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin brüt tutarının yarısı esas alınır.

b)Vergi kanunlarına göre; tutulması,saklanması ve ibrazı gereken;
i)Defter ve kayıtları yok edenler,defterlerin sayfalarını yok edip yerine yeni sayfa koyanlar ve ya boş bırakanlar,belgelerin asıl suretlerini farklı şekilde düzenleyenler ve ya tüm bu belgeleri kullananlar,
ii)Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar,sahte belge basanlar ve ya tüm bu belgeleri kullananlar,kaçakçılık suçu işlemiş olurlar.
Bütün bu kişiler hakkında 18 aydan 3 yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

2)Mükelleflerin Özel İşlerini Yapma Suçu:Vergi muamele ve işlemleri ile uğraşan memurlar ve vergi mahkemelerinde çalışan yargı personeli; mükelleflerin, vergi yasalarının uygulanması için gerekli olan,hesap,yazı ya da diğer özel işlerini yapamazlar.Aksi takdirde 16 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılırlar.Bu işlemler karşılığında ücret almamış olmaları,suçu ortadan kaldırmaz.

3)Vergi Mahremiyetini İhlal Suçu:VUK’nda düzenlenmiş olan vergi mahremiyeti ile ilgili hükümlere uymayanlara 2 aydan 3 aya kadar hapis cezası verilir.
*Vergi Mahremiyeti:Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla mükellefin ya da mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına ,muamele ve hesap durumlarına,işlerine,işletmelerine,servetlerine ya da mesleklerine ilişkin olarak öğrendikleri sırları ya da gizli kalması gereken diğer hususları açıklayamazlar ve kendilerine ya da 3.şahıslar lehine kullanamazlar.
*Vergi Mahremiyetini Ortadan Kaldırmasına Rağmen Suç sayılamayan Fiiller:

1)Vergi levhasının asılması
2)Vadesi geldiği halde vergi borç ya da cezalerını ödemeyenlerin ilan edilmesi.
3)Sahte belge düzenlemiş oldukları,inceleme elemanları tarafından tespit edilen mükelleflerin,ilgili meslek teşekküllerine bildirilmesi.(Avukat –Baro, Tüccar –Ticaret Odası)

*İşyeri Kapatma Cezası:Fatura ve benzeri belgelerin bir takvim yılı içerisinde en az 3 kere kullanuılmadığının ya da bulundurulmadığının tespiti halinde,ikinci tespitten sonra mükellef yazılı olarak ikaz edilmiş olmak kaydıyla, 3.tespitin üzerine mükellefin işyeri Maliye Bakanlığı’nca 1 haftaya kadar kapatılabilir.Ancak bu ceza da yine uygulanmadan önce, mükellefin yazılı talebi üzerine,paraya çevrilebilir.Burada paraya çevirme usulü şöyledir;Sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen,ve kapatma kararına ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihte yürürlükte bulunan asgari ücretin 1 yıllık brüt tutarından az olmamak üzere,mükellefin 1 önceki yıl gelir ya da kurumlar vergisinde yer alan dönem kazancının %5’i olarak hesaplanır. Hesaplanan bu tutar mükellefe tebliğ edilir ve 15 gün içerisinde ödemezse işyeri kapatılır.Bu ceza bir takvim yılında sadece bir kez paraya çevrilir.

*Vergi Cezasını Ortadan Kaldıran Haller:
1)Ödeme
2)Pişmanlık:Henüz hakkında bir ihbar ya da inceleme yapılmamış olan bir vergi suçlusunun,suç işlediğini kendiliğinden vergi idaresine bildirmesi üzerine, kendisine, yasadaki diğer şartlara da uyması kaydıyla ceza verilmez.
3)Cezalarda İndirim:Ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine 30 gün içerisinde indirim talebiyle idareye başvuran ve uyuşmazlık yaratmayarak borcunu, aynı 30 gün içerisinde ödeyen mükelleflerin cezaları, yarısı ile 3’te 1’i arasında değişen bir oranla indirilir.
4)Uzlaşma ve ya Tarhiyat Öncesi Uzlaşma:Mükellefle uzlaşma komisyonu arasında yapılan karşılıklı görüşmelerle uzlaşmaya varılması halinde,hem süre kazandıram,hem mahkemelerin iş yükünü azaltan ve de ceza miktarını indiren bir usuldür.
5)Ölüm Hali:Vergi suçlusunun ölümü halinde ceza ortadan kalkar.
6)Hatanın Düzeltilmesi
7)Zaman Aşımı:Vergi ziya-ında 5,usulsüzlükte 2 yıl içerisinde vergi borçları ve cezaları zaman aşımına uğrar.
8)Mücbir Sebep
9)Yanılma
*VERGİ UYUŞMAZLIKLARI VE ÇÖZÜMLENMESİ: Vergilendirmeyle ilgili hüküm ifade eden hususlarda,vergi idaresi ile vergi mükelleflerinin ya da sorumlularının farklı görüşte olmaları halidir.Görüş ayrılığı olan bu gibi durumlarda ya idare ya da mükellef vergi mahkemelerine başvurmak suretiyle uyuşmazlığı başlatabilir.Bazen de uyuşmazlık konusu olan hususlar hakkında dava açılması yerine,idari çözümlerden herhangi biri tercih edilerek çözüm sağlanabilir.Ülkemiz vergi hukuku açısından idari çözüm yollarıyla,dava açmak arasında mükellef tamamen serbest bırakılmıştır.Biri diğerine nazaran ön koşul oluşturmamaktadır.

*İdari Çözümler:

1)Vergi Hatalarının Düzeltilmesi:Vergiye ilişkin hesaplarda ya da vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden verginin ek*** ya da fazla alınması ve ya istenmiş olmasıdır.Vergi hataları iki çeşittir;
a)Hesap Hataları:Matrah hataları,miktar hataları ve verginin mükerrer istenmesi.
b)Vergilendirme Hataları:Mükellefin şahsında hata,mükellefiyette hata,verginin mevzuunda hata,vergilendirme ya da muafiyet döneminde hata.
Bu yedi çeşit hata için idari çözüm olan Düzeltme’ye başvurulur.
Vergi mükellefinin ilgili vergi dairesine yaptığı yazılı bir başvuru üzerine işlem başlar;
i)Dava Açma Süresi Dolmadan(İlk 30 Gün):Böyle bir durumda mükellefin yaptığı bu başvuru dava açma süresini durdurur.İdare mükellefin talebini kabul ederse uyuşmazlık biter,hata düzeltilir.İdare mükellefin talebini reddederse dava açma süresi yeniden işlemeye başlar.Ayrıca idare mükellefin talebine 60 gün içerisinde cevap vermezse , dava açma süresi yeniden başlar. Kalan süre içerisinde isteyen mükellef vergi mahkemesinde dava açabilir.
ii)Dava Açma Süresi Dolduktan Sonra:İdare talebi kabul ederse uyuşmazlık biter.İdarenin talebi reddedmesi yada 60 gün içerisinde cevap vermeyip zımni red gerçekleşmesi durumunda,mükellef ilgili vergi idaresini Maliye Bakanlığı’na şikayet eder.Maliye Bakanlığı mükellefin bu şikayetini kabul edebilir,red edebilir veya cevap vermeyerek zımni red gerçekleşebilir. Mükellef red ve ya zımni red durumunda vergi mahkemesinde iptal davası açabilir.

2)Cezalarda İndirim:Vergi suçu işlediği anlaşılan ve kendisine ceza ihbarnamesi tebliğ edilen mükellef ya da ceza muhattabı,ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ilgili vergi dairesine başvurarak,dava açmayacağını beyan ederek,1 ay içerisinde vergi ve indirimden arta kalan cezayı ödeyecek olursa, cezanın; vergi ziya-ında ilk kez yarısı,birden çok kez bu suçu işlemişse 3’te 1’i,usulsüzlüklerde de 3’te 1’i indirilir.
3)Uzlaşma:Yapılan incelemeler sonucu,mükellefe resen ya da ikmalen yeni bir vergi tarh edilirse,yeni tarhiyata ilişkin olarak mükellef 30 gün içerisinde talepte bulunmak kaydıyla, idareyle uzlaşabilir.

4)Tarhiyat Öncesi Uzlaşma:Vergi incelemesi yapılan mükellefler için henüz inceleme bitmeden önce,yani yeni bir tarhiyat yapılmadan önce,mükellefin talebi üzerine, idareyle mükellefin karşılıklı görüşerek uzlaşması halidir. Tarhiyat öncesi istenip de uzlaşmaya varılamaz ise,artık tarhiyat sonrası uzlaşma istenemez.Ancak cezalarda indirim istenebilir ve ya vergi mahkemesinde dava açılabilir.

5)Pişmanlık:Henüz hakkında bir ihbar yapılmamış,henüz hesapları incelemeye alınmamış ve ya henüz hesapları takdir komisyonuna sevkedilmemiş mükellefler kendiliğinden bir dilekçeyle ilgili vergi dairesine başvurarak suçunu itiraf eder ve dilekçe tarihinden itibaren 15 gün içerisinde doğru beyanda bulunursa,ve yine aynı sürede vergi aslı ile birlikte pişmanlık zammını da öderse, işlemiş oluğu suçun cezası verilmez.

*Yargısal Çözümler:

Türk Vergi Yargı Sistemi



Tek Hakimli Vergi Kuruldan Oluşan Vergi
Mahkemeleri Mahkemeleri
Uyuşmazlık tutarı 1 Milyarı Uyuşmazlık tutarı 1 Milyarı
aşmayan ithilaflar çözümlenir. aşan ithilaflar çözümlenir.
Buradan çıkan kararlara itiraz Buradan çıkan kararlara
edildiği takdirde,bölge idare itiraz edildiği takdirde karar
mahkemesine başvurulur. temyiz edilerek Danıştay’a
Başvurma süresi 30 gündür. başvurulur.Başvurma süresi
30 gündür.Danıştay onama kararı verirse,karar kesinleşir Danıştay bozma kararı verir ise dosyayı geri gönderir.
Vergi Mahkemesi bu durumda bozma kararına uyma kararı verebilir,karar kesinleşir.Kendi kararında ısrar kararı verebilir.Bu durumda Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu konuyu inceler.Buradan çıkan karar kesin hüküm niteliğindedir.


*Kanun Yararına Bozma: Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’ndan geçmeksizin, yani temyiz sürecine hiç girmeden, vergi mahkemeleri tarafından verilmiş ve de itiraz ya da temyiz edilemediği için kesinleşmiş olan bir kararda hukuka aykırılık var ise,ilgili bakanlıkların ya da Danıştay Savcısı’nın istemi üzerine,karar kanun yararına temyiz edilir.Ve temyiz sonucu hukuka aykırılık giderilerek,sonraki olaylara yanlış örnek teşkil etmesi önlenmiş olur.Ancak bu şekilde yapılan kanun yararına bozma,taraflar açısından oluşmuş olan kesin hükmü değiştirmez
Alıntı ile Cevapla