Tekil Mesaj gösterimi
  #9  
Alt 1 December 2008, 16:45
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Thumbs up Cvp: hukuka giriş

HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI YASAĞI:
GENEL OLARAK: Medeni kanun un 2. maddesinin 2. fıkrasında hakkın açıkça kötüye kullanılması yasağı düzenlenmiştir.bir menfaatin hak haline dönüşmesi için hukuk düzeninin bu menfaati korumaya değer bulması gerekir.
HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASINA İLİŞKİN ÖRNEKLER:
Türkiye’de başkasının deniz manzarasını kapamak amacıyla kendi bahçe duvarı üzerine ağaç,parmaklık yapılmasını mahkeme hakkın kötüye kullanılması olarak kabul etmiştir.
Almanya’da bir kadın ölüyor ve kocasının mülkiyeti altında bulunan bir araziye gömülüyor. Koca tamamen kişisel kırgınlıklar nedeniyle annesinin mezarını ziyaret etmek isteyen oğlunun bu araziye girmesine mülkiyet hakkına dayanarak izin vermiyor.Alman mahkemesi bu durumda çocuğun annesinin mezarını ziyaret etmesine engel olunmasını hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirmiştir.


Dava çeşitlerine ilişkin örnekler:
DURDURMA:Kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi saldırıya son verilmesi için dava açabilir.saldırı tamamlanmışsa davanın açılmasının pratik bir yararı yoktur.
TESPİT:Kişinin iznini almadan fotoğrafının bir fotoğrafçı dükkanında teşir edilmesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediğinin ve bu durumun tespiti için dava açılabilir.henüz yapılmamış veya yapılıp bitmiş bir saldırı için açılamaz.
ÖNLEME:Bir kişi anılarını yayınlayacağına dair ilanda bulunuyor ve bu kişiyle geçmişte yakın ilişkisi olmuş kişilerin bu ilişkilerini de ifşa edeceğini bildiriyor.bu durumda onunla yakın ilişkiye girmiş kişiler kişilik haklarına yapılabilecek muhtemel saldırıların önlenmesi için daha anılar yayınlanmadan önce dava açabilir.

TAZMİNAT DAVASI:Nişanın haksız yere bozulması halinde karşı tarafın ana babası tarafından evlenmenin yapılacağı düşüncesiyle yapılan masrafların tazmininin istemi(maddi tazminat davası)
Evlilik dışı bir ilişkiden çocuk meydana getiren kadın babaya karşı,evlenme vaadi,nüfuzun kötüye kullanılması veya cinsek ilişkinin bir suç teşkil etmesi hallerinde manevi tazminat davası açılabilir.(manevi tazminat davası)
Hakkın Kötüye Kullanımına İlişkin
En Önemli Olay Grupları:
Sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkın yarar sağlamaksızın kullanılması.
Yararlar arasında aşırı oransızlık bulunması
Çelişkili tutum
İYİNİYET
İYİNİYET
GENEL OLARAK:Öğretide iyiniyet ,bir hakkın doğumuna engel olan bir durumun olayda varlığı veya hakkın doğumu için gerekli unsurlardan birinin olayda yokluğu konusunda kişideki mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlış bilgi olarak tanımlanır.
Medeni kanunun 2. ve 3. maddelerinde iyiniyetten söz edilmektedir.2. md.ye göre ‘Herkes hakkını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.’3. md. ise ‘Bir hakkın doğumu için kanunen hüsnüniyet şartı kılınan hallerde asıl olan onun varlığıdır.’

İYİNİYETİN UNSURLARI:
Yanlış bilgi veya bilgisizlik
Yanlış bilgi veya bilgisizliğin mazur
görülebilir olması
ÖRA) Takım elbisesini temizletmek amacıyla kuru temizlemeye vermiş olsun.kuru temizlemeci bu elbiseyi (B)’ye satar ve teslim ederse (B)’nin elbisenin mülkiyetini kazanabilmesi iyi niyetli olmasına bağlıdır.(B) eğer bu elbisenin temizleyiciye ait olmadığını biliyorsa veya gerekli ihtimamı gösterseydi öğrenebilecek durumdaysa takım elbisenin mülkiyetine sahip olamaz.fakat bilmiyor ve öğrenemeyecek durumdaysa elbisenin kendisine teslimi ile mülkiyetini kazanır

BİLGİSİZLİĞİN YADA EKSİK BİLGİNİN MAZUR GÖRÜLMEDİĞİ HALLER
İYİ NİYETİN KORUNMADIĞI HALLER
ÖRA) Kuru temizleme için elbisesini verirken elbisenin içinde cüzdanını unutmuştur.cüzdanın içinde bir miktar para vardır.kuru temizlemeci parayla öğle yemeği yiyip,elbise ve cüzdanı da (B) ye satmıştır.(B) iyiniyetli bir kişi olarak sahibinin elinden rızası ile çıkan elbisenin maliki olur ayrıca sahibinin elinden rızası dışında çıkan cüzdanın maliki olamaz.öte yandan lokantacı sahibinin rızası dışında çıkmasına karşın kuru temizlemecinin kendirine yemek bedeli olarak verdiği paranın maliki olur.(B) söz konusu cüzdan ve elbiseyi kuru temizlemeciden almış olan bayat pazarı esnafından satın almış olsaydı,elbisenin mülkiyetini kazanacak ama cüzdanın mülkiyetini yine kazanamayacaktı fakat (A)’nın cüzdanı geri istemesi halinde ona ödediği semenin kendisine iadesi koşuluyla cüzdanı verebilecektir.yani (A),(B)’nin cüzdan için ödediği parayı ona vermek zorundadır.
Kanundan dolayı bilme yükümlülüğü:
Kanunen ilanlı zorunlu durumlar
Açıklık ilkesine bağlı olarak tutulan siciller



İYİNİYETİN HUKUKİ SAKATLIĞA BAĞLI SONUÇLARIN TÜMÜNÜ KALDIRMASI:
Hukuk kurallarına uyulmamış olması,kural olarak istenilen amacın doğmaması sonucunu yaratır.ancak kanun koyucu,kişinin iyi niyetli olması halinde bu kurala istisnalar getirmiş; doğmaması gereken bir hakkın doğmasını kabul etmiştir.
ÖRA),(B)’ye muhafaza etmesi için bir kitabını verse;(A) mala emin sıfatıyla zilyet olur.(B) bu kitabı (C)’ye satıp,teslim ederse,(C), durumu bilmiyorsa,malın mülkiyetine sahip olur.



İYİNİYETİN HAKKI GENİŞLETMESİ:
Bazı durumlarda iyiniyetli kişi hukuki durumda lehine değişiklik yapılmasını isteyebilir.
ÖRA),(B)’nin arsasına taşan bir inşaatı mesela bir garajı iyiniyetle yapmışsa,taşan kısmın bir tazminat karşılığı kendisine verilmesini isteyebilir

TAŞINMAZIN TAPU SİCİLİNE İTİMAT PRENSİBİNE DAYANILARAK KAZANILMASINDA İYİNİYETİN ROLÜ
Kanunkoyucu tapuda taşınmazla ilgili kayıtlara ilişkin olarak tapu siciline itimat ilkesini benimsemiştir.bir kimse iyiniyetle bu kayıtlara güvenerek bir hukuki işlem yapmışsa kişi korunur ve hak sahibi olur.
HAKLARIN KAZANILMA TARZI,KAYBI VE KORUNMASI

HAKLARIN KAZANILMA TARZI
HAKLARIN KAZANILMASI:
ASLEN KAZANMA:Hak sahibi bu hakkın ilk sahibi olarak doğrudan doğruya hakkı kazanmaktadır.Hakkın daha önce bir sahibi yoktur.ÖR:avlanmak suretiyle bir hayvanın mülkiyetinin elde edilmesi.
HALEFİYET YOLUYLA KAZANMA:Hak bir başkasından devren kazanılmaktadır.bir kişi şey üzerindeki hakkını kaybederken diğeri bu şeyin sahipliğini kazanmaktadır.ÖR:Miras(külli halefiyet)




MUTLAK KAYIP:hakların sona ermesi ya hakkın bir başkasına geçmesi yada hakkın yok olması yoluyla olur.Bir hakkın yok olmasına hakkın mutlak kaybı denir.
NİSPİ KAYIP:Bir hakkın ait olduğu kişinin hukuki çevresiyle ilişkisinin kesilmesine denir.
ÖReprem,yangın veya sel gibi bir afet nedeniyle oturduğumuz daire yerle bir olursa kat mülkiyetimiz sona erer(hukuki olay nedeniyle). Bir ayakkabının eskidiği için çöpe atılması onun terkedilmesi demektir yani mülkiyet kaybedilmiş olur(hukuki fiille kaybedilmesi).sahip olunan bir kalemin hediye edilmesi sonucu kalemin mülkiyeti verilen kişiye geçer(hukuki işlemle kaybedilmesi)
HAKLARIN KORUNMASININ BAŞLICA YOLLARI:
TALEP:Bir kimsenin başkasından bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme yetkisidir.
DAVA:Hak sahibi talepte bulunmuş fakat sonuç alamamış veya sonuç alamayacağını bildiği için bu yola başvurmamış olabilir.hak sahibi hakkının korunması için Devletin Yargı Organlarına başvurabilir.hak sahibinin sahip olduğu bu yetkiye dava hakkı denir.


DAVAYA KARŞI DAVALININ SAVUNMA İMKANLARIavalı davayı kabul ederse bazı istisnalar dışında dava sona erer.Kabul etmemesine ise inkar denir.İkrar bir tarafın diğer tarafça ileri sürülen ve alehine hukuki sonuç doğuracak nitelikteki bir maddi vakanın doğruluğunu bildirmesidir.


EDA DAVALARI:Bu dava yolu ile davacı davalının bir şeyi yapmaya,vermeye veya yapmamaya mahkum edilmesini ister.Davalının dayandığı hakka göre: istihkak mülkiyete dayanarak mal iadesi isterken ifa borcun ödenmesini isterken tazminat bir zararın tazminini isterken adını alır.
TESPİT DAVASI:Bir hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun tespiti için açılan davadır.Bir durumun varlığı için müspet,yokluğu için menfi tespit davası açılır.

YENİLİK DOĞURAN DAVALAR:
Bazı yenilik doğuran haklar kişinin serbest iradesine bırakılmamıştır.hukuki değişiklik yenilik doğuran bir mahkeme kararı ile doğar.bunlara yenilik doğuran davalar denir.
DAVAYA KARŞI DAVALININ SAVUNMA İMKANLARI
İTİRAZ:Bir hakkın doğumuna engel olan veya hakkı sona erdiren olayların ileri sürülmesidir.
DEF’İavalı davacının hakkının varlığına karşı çıkmamakta fakat özel bir sebebe dayanarak borçlu olduğu edimi yerine getirmekten kaçınma hakkına sahip olduğunu ileri sürmektedir.bunun tipik örneği zamana aşımı defi dir.def i bir hak olduğu için mutlaka hak sahibi tarafından ileri sürülmelidir,aksi takdirde hakim bunu dava sırasında kendiliğinden dikkate alamaz.
CEBRİ İCRA
CEBRİ İCRADA TAKİP YOLLARI
KİŞİNİN KENDİ HAKKINI BİZZAT KORUMASI
İSPAT YÜKÜ VE İSPAT VASITALARI
İspat; bir olayın yada konunun varlığı yada yokluğu konusunda yargıcın kanaat sahibi olmasına yönelik bir faaliyettir, bir ikna ameliyesidir
İspata yarayan araçlara delil denir…



Kanunda aksi düzenlenmemişse, herkes hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür…
Hakim önünde “ikrar” edilen olayın ispatı gerekmez…
Medeni usul huk.da müzakere ilkesi benimsenmiş olup,hakim delil araştırmaz,tarafların ileri sürdüğüyle bağlıdır…
Ceza huk.da arşt. soruşturma ilkesi benimsenmiştir. Hakim delil araştırır ve tarafların ileri sürdükleriyle bağlı değildir…
GENEL KURALIN İSTİSNALARI
Olağan durumun aksini iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür
İspat yükünün yer değiştirmesi
Karineler

VARSAYIM ( FARAZİYE )
Aslında mevcut olmayan bir durumu mevcut sayarak; mevcut belirli bir durum için öngörülmüş kuralın eşitliği farz edilen başka bir duruma uygulanmasını öngörür,
Varsayımın aksi ispat edilemez,
Varsayımda hareket noktası mevcut olmayan bir olgudur, bir hayaldir…
RESMİ BELGELER
I. Resmi Sicil
II. Resmi Senet, Senet
III. Resmi Senet ve Sicillerin Hükümleri


Resmi sicil ; kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri veya olayları kaydetmek için Devlet memurları yada Noterlikçe tutulan kayıtlardır…

Senet ; bir kimsenin ispat açısından aleyhine delil teşkil etmek üzere düzenlediği belgedir…
Resmi Senet ; kanunun alenileştirilmesini istediği bazı hukuki ilişkileri veya olayları kaydetmek için Devlet memurları veya Noterlikçe tutulan sicillerdir.

Resmi senet düzenleme yetkisi noterlere, tapu sicil memurlarına ve müdürlerine ve bazı hallerde sulh hakimlerine verilmiştir.

Resmi senet ve sicillerin doğru olmadığı ispat edilebilir…
Resmi senet ve sicillerin doğru olmadığı ispat edilmedikçe doğruluğu kabul edilir…

Resmi senet ve sicillerin ispatı kanunda herhangi bir hüküm öngörülmemişse bir şekle bağlı değildir …
Senede karşı senetle ispat zorunluluğu vardır…

Senet ve sicillerin konusu ;
hukuki muamele ise aksi tanık ve senetle ispat edilir
hukuki fiil yada olay ise aksi şahitle ispat edilebilir…
KİŞİLER HUKUKU

KİŞİLİK
KAVRAM:Hak sahibine hukuk dilinde kişi denir. Kişi hukuk kuralının tanıdığı yetkilerden yarar- lanan,yüklediği yükümlülüklerden sorumlu olan varlıklardır.
KİŞİLERİN SINIFLANDIRILMASI:Hukukun hak sahibi saydığı varlıklar,biri gerçek kişi diğeri tüzel kişi olarak iki gruba ayrılır.Gerçek kişiler insanlardır.Tüzel kişiler ise hukukun hak sahibi saydığı insan veya mal topluluklarıdır.Tüzel kişilerde kendi içinde dernekler ve vakıflar olarak ikiye ayrılır.

KİŞİLER HUKUKUNUN KONUSU
Hukukun ilk tespit etmesi gereken husus hak sujesini kim olacağı sorusudur. Hukukun merkezi ve varlık nedeni olan hak sujesini kim olduğu belirlenmeden haklardan,yükümlülüklerden hukuki muamelelerden bahsetmek olanağı yoktur. Kişiyi soyut bir şekilde ele alıp inceleyen kişinin hukuku,diğer hukuki ilişkilerin mesela aile hukukunun,miras hukukunun, eşya hukukunun temelini teşkil eder.


KİŞİLER HUKUKUNA İLİŞKİN
TEMEL İLKELER:

Eşitlik ilkesi

Özgürlük ilkesi

Kişiliğin korunması ilkesi




KİŞİ TÜRLERİ:

GERÇEK KİŞİLER:Gerçek kişiler insanlardır. Hukuk düzeni insanlara kişilik tanımıştır. Modern hukuk düzenlerinde insanlar,hak ve borçlara ehil olabilen,yani kişilik tanınmış varlıklardır.
TÜZEL KİŞİLER:Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve bağımsız bir kişiliğe sahip, hak ve borçlara ehil olma iktidarı hukuk düzeni tarafından tanınmış kişi ve mal topluluklarına tüzel kişi(hükmi şahıs) denir.
KİŞİLİK KAVRAMI,KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ
KİŞİLİK KAVRAMI:Kişilik hakları kişi haklarına göre daha geniş bir kavramdır. Yalnız hak ehliyetini değil,fiil ehliyeti,şahsi hal ve şahsiyet haklarını da içermektedir.
KİŞİLİĞİN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ: DOĞUM:Gerçek kişilik doğumla kazanılır.MK’ nın 27. maddesine göre,”şahsiyet çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu andan başlar.”Böylece yasa kişiliğin kazanılması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi koşulunu aramıştır:sağ ve tam olarak doğmak.. Sağ doğum çocuğun ana rahminden canlı olarak ayrılmasını tam doğum ise ana rahmi dışında bağımsız bir varlık kazanmasını ifade eder.

GERÇEK KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ:Gerçek kişi olan insanların kişiliğinin doğal sona erme sebebi ölümdür.doğal bir olay olmakla birlikte buna çeşitli hukuki sonuçlar bağlanmıştır.ölümle birlikte kişi,kişilik haklarını ve kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını kaybeder.Mamelek hakları ise mirasçılara geçer.ceset ise ne bir hak süjesi ne de bir eşya niteliğindedir.Hukuk düzeni hak ve adaba aykırı olduğu gerekçesiyle,ceset üzerinde tasarruf edilmesini yasaklamıştır.İki durumda bu yasak kalkar:
1.Kişini ölümden önce kendi isteğiyle organlarının alınmasına müsaade etmesi
2.Ölen yakınlarının adap çerçevesinde kamu düzenine uygun olarak ceset üzerinde inceleme yapmalarına izin vermeleri.

ÖLÜMÜN İSPATI YOLLARI
ÖLÜMÜN İSPATI YOLLARI
ŞAHSİ DURUM SİCİLİ:Ölümün ispatı nüfus sicilindeki kayıtlara olur.Nüfus memuru durumun kendisine bildirilmesiyle durumu nüfus siciline işler.İddialar bu kayıtlar yardımıyla kanıtlanabilir.
KARİNELER:Karine bilinen olaydan bilinmeyen sonuçlar çıkarmak demektir.İddiasını karine dayandıran kişi iddiasını kanıtlamak zorunda değildir karşı taraf bunun aksini kanıtlamalıdır. Karineler ölüm ve birlikte ölüm karinesi olarak ikiye ayrılır:

ÖLÜM KARİNESİ:Ölüm karinesi MK 30. maddeye göre ölümüne kesin gözle bakılacak bir durumda kaybolan ve cesedi bulunamayan bir kimse ölmüş sayılır.Bu durumda mahallin en büyük mülki amirinin emriyle ölüm kaydı düşülebilir.Örneğin bindiği uçak düşen bir kişinin cesedi bulunamıyorsa ve o kazadan hiç kurtulan yoksa o kişinin ölmüş olduğu konusunda bir karine vardır bunu iddia eden kişi bu karineye dayanabilir.
BİRLİKTE ÖLÜM KARİNESİ:MK 282. maddeye göre hangisinin daha evvel öldüğünün tespiti mümkün olmaksızın ölenler aynı anda ölmüş sayılır.bu miras özellikle miras hukuku bakımından önemlidir.aynı anda ölen kişiler birbirine mirasçı olamazlar.
GAİPLİK
Bu durumda kişinin kaybolmasını gerektiren koşullar,ölüm karinesinden farklı olarak ölümü kesin sayılacak ağırlıkta değildir.Kişinin kaybolmasına yol açan olayın özelliklerine göre,ölümüne kesin değil de, muhtemel gözüyle bakılabilmektedir.
ÖR:Kişi batan denizaltıdadır,fakat kurtulan olmuştur veya kişiden uzun zaman haber alınamamıştır.buna göre gaiplik koşulları:
kişinin ölümünü muhtemel kılan koşulların varlığı
ölüm tehlikesinden en az 1,son haberinden 5 yıl geçmiş olması
mahkemenin gaiplik kararı vermiş olmasıdır.
Gaiplik kararının şartları
GAİPLİK KARARININ ŞEKLİ ŞARTLARI
Belli bir sürenin geçmesi
Alakadarların görevli ve salahiyetli hakimden gaipliğe karar verilmesi için talepte bulunması
İlan(Gaip hakkında bilgileri olan kimseleri ilan yoluyla bu bilgilerini bildirmeye davet etmek)
HAZİNENİN TALEBİ ÜZERİNE GAİPLİK KARARININ ŞARTLARI:
Gaip arkada bir malvarlığı bırakmıştır veya bu arada mirasçı olduğu için,bir malvarlığına sahip olmuştur.
Mal varlığı resmen idare edilmektedir.
Resmen idare en az 10 yıldır devam etmektedir veya gaip bu arada 100 yaşını tamamlamıştır.
KİŞİNİN HAK EHLİYETİ
HAK EHLİYETİNİN TEMEL İLKELERİ
GENELLİK İLKESİ:Herkese hak ehliyeti tanınmıştır.Hak ehliyetine sahip olmak için kişi olmak yeterlidir.Hak ehliyetinin tanınmasında ayrım gözetilmez.
EŞİTLİK İLKESİ:Herkesin aynı kapsamda hak ehliyetine sahip olmasını gerekli kılar.Eşit olanlara eşit davranma anlamındadır.Kanunda hukuk düzeninin sınırları içinde eşitlikten sözedilmektedir.

FİİL EHLİYETİ
KAVRAM:Fiil ehliyeti bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olabilmesi,borç altına girebilmesi yeteneğidir.Fiil ehliyeti hak ehliyetinden farklı olarak aktif bir ehliyettir. Kişi hak ehliyeti gereği fiil ehliyetine sahip olmasa da yasal temsilcisi aracılığıyla hak ve borçlar kazanabilir.Fakat fiil ehliyetine sahip kişi bizzat kendi fiilleriyle hak kazanmakta ve borç altına girmektedir.Fiil ehliyeti bakımından kişiler arasında eşitsizlik söz konusu değildir. Çünkü herkes aynı anda,aynı biçim ve derecede akli p***olojik ve bedensel olgunluğa erişemez.

HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİ
TAAHHÜT İŞLEMİ YAPMA EHLİYETİ:Bir kimsenin malvarlığının pasifini arttırıcı işlem yapabilmesi için fiil ehliyetine sahip olmalıdır.
TASARRUF İŞLEMİ YAPMA EHLİYETİ:Bir kimsenin tasarruf işlemi yapabilmesi için tasarruf ehliyetine sahip olması şarttır.
TASARRUF EHLİYETİ:Bir kimsenin tasarruf işlemi yapabilmesi için sahip olması gereken ehliyettir.
PARASAL NİTELİĞİ OLMAYAN HUKUKİ İŞLEMLERİ YAPABİLME EHLİYETİ:Kişinin parasal yönden mal varlığına etki etmeyen hukuki işlemleri yapması(nişan ,evlenme,evlat edinme) için de fiil ehliyetine sahip olması aranır.


DAVA EHLİYETİ:Fiil ehliyetinin usul hukukundaki görünüm şeklidir.Fiil ehliyetine sahip olmayanların dava ehliyeti yoktur.
DAVAYI YÜRÜTME EHLİYETİ:Bir davada,dava konusu üzerinde bir başkası adına tasarrufta bulunabilme ehliyetidir.
Alıntı ile Cevapla