Tekil Mesaj gösterimi
  #16  
Alt 8 December 2008, 10:13
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Wink SevgiLiye Sözler ;)

Aynı cümLenin içinde iki yabancıyız "BiZ"

Sen ve ben
Aynı cümlenin içinde iki yabancıyız.
Hayat ile ölüm arasında kalan boşluğa sıkışmış iki bahar
sabahı...


Biraz yorgun,
biraz kırgın,
biraz endişe...


Ayrılıkla şereflendirilmiş iki esir yürek....
Göğsünde söz verilmişliklerin bir bıçak yarası gibi parladığı
iki süngüsüz asker..
Oysa bayram sevinçlerimiz vardı yüzümüze “ gülüş “ diye taktığımız...
Oysa baca dumanlarının bile yüzündeki masumluğunu kirletemediği beyaz düşlerimiz vardı ardında “ hayat “ diye koşuşturduğumuz...


Hatıralar mısın seninle tanıştığımız günü...Fırtınalı bir zamandı..

Yorgun bir gün sonrası akşamın karanlığına gizlenmiş iki yetim yürektik ikimiz..
Ürkek bakışlarımız vardı..Saklı cümlelerimiz, yaralı geçmişlerimiz.


Sen,

mavi sulardan alınıp tozun toprağın içinde yaşatılmaya çalışan bir balık kadar çaresiz..Ve ben tüm umutları alabora olmuş bir balıkçı kadar ümitsiz..

Acılarımız ortaktı, umutlarımız ise yalnızlığa prangalı..Ama pes etmedik...Önüne gelen herşeyi gölgesinin önünde diz çöktüren rüzgara bile bel bükmedik biz..Yüreğimizi kalkan bilip sonuna kadar savaştık aşkımıza zaman biçen herşeyle ..

Bu savaşta yenilmeyi aynı safta ölmeyi bile göz aldık. biz.Göğsümüze ayrılığın madalyası takılmaktansa ölümü reva gördük umut fakiri yüreklerimize. Ama belki göz ardı ettiğimiz belki de unutmak istediğimiz bir şeyler vardı sevgili.

Biz bu savaşa bir sıfır geride başlamıştık..Ayrılığa yakındı saflarımız..Geç kalmışlık kokuyordu nefeslerimiz..Ve göz ardı ettiğimiz teknemiz su alıyordu..

Ama pes etmedik.

Yanan bir şeyler vardı yavaş yavaş..Yenilmeye hazır iki asker vardı ayaklarımızın ürkek gölgelerinde…
Belki de er- geç ayrılmaya mahkum iki kırık yürek vardı kendimizden bile gizlendiğimiz köşelerde..
Ama mühürlü kaderimize inat tek bir yürek olmaya çalıştık uçurum kenarlarında..
Sevdamıza biçilen kelebek ömrüne inat biz yaşamaya çabaladık


...CaMdaN FaNuSlaRda...

Sen gittin sevgili…

Ardında beni “ bende “ bırakarak gittin..

Senden sonra sensizliği yüzüme vuran her kelimeyi, her cümleyi reddettim.

Sensizliğin her harfini savurdum dilimden.Sen beni öldürmüşken “ ben “ seni “ öldüremedim..

Ve de yaşatamadım seni “ bende “.Gittin..

Ardından binlerce sitem ekledim bensiz attığın her adıma..” İçi boş “ küfürler savurdum çıktığın demir kapılara…

Sen gittin…Ardından içi boşaltmış sorgular, mesnetsiz iftiralar, cevabı sorusunda saklı çapraz yanılgılar geldi…Zan altında kaldım..

Geçmişinde yaşadığın acılarda tek bir payım / tek bir hissem halde “ gençliğini çalmakla, geleceğine dair tek bir pay / tek bir hisse talep etmediğim halde “ gelecek günlerini “ zimmetime geçirmekte itham edildim imzasız iddaanamelerde.

Seni “ sensiz “ sevmekten yalnızlığına hüküm giydim topuksuz cümlelerin ağır yenilgilerinde..Suçluydum artık..

Adının kapladığı alan kadar yer tutan hücrelerde ezildim, itildim..Ve en sonunda yenildim..Ama hiçbir sorguda senin “ adını “ ifşa etmedim…

Hiçbir zaman pişmanlığı sende saklı günahlarıma seni ortak etmedim…Bu aşkın faili meçhul suçlarının hepsini üstelendim sırf sen temize çık diye sen hep bensiz de mutlu ol diye..

Çünkü sen benim “ ölümle onurlandırılacak tek sebebim, mutluluklarda sayıkladığım tek nefesimdin

Şimdi sensizliğin akşamını demlemekteyim hayatın isli çaydanlığında..Kim bilir ben bu satırları yazarken satırlara, sen dört duvar arasında sana biçilmiş “ mutluluk” rollerinde oynamaktasın..Sahne de sen..Başrollerde sen..Oysa ben senin yarım bıraktığın bu aşkın ayrılığa kalansız bölünen acılarında bana verilen repliklerini oynuyorum…Perdelerin ardında sözlerini unutmuş figuran gibi her gece sensizliğin içinde senli hatıralarımı oynuyorum..Ve kalabalık sokaklarda karşılaştığım her kadın gözüne yenilmişliğimin ilanını karalıyorum on puntoluk harflerle…Şimdi yüreğimin seni seven kepenklerini indirip baktığım her kadının gözlerinde “ sana gecikmişliğimi“ görmek için üzerime suskunluğumu giyiniyorum..Ve gördüğüm her gözde anlıyorum ki; biz iki yakası hiçbir zaman birbirine kavuşmayacak iki uçurumuz..Biz seninle aynı cümlede iki yabancıyız artık…

Kırık dökük olsa da sensiz aynalar, hayat kaldığı yerden devam ediyor. Senden önce yetim idim, senden sonra da öksüz kaldım..Senden önce yarım bir cümleydim, senden sonra yalnızlığın avcunda kırık dökük bir kelime...Sen yoksun; herşey bir noksan, herşey yarım. Kısacası " sensiz " tadsız tuzsuz bir hayat. Ha bıçağı göğsüne saplamışsın ha şakağına soğuk kelimeleri dayamışsın. Değişen ne ki sevgili..Herşey bir " eksik ", herşey " sana " noksan. Herşey çıktığın demir kapı gibi; hayat kadar dağınık , ölüm kadar soğuk.Herşey bıraktığın gibi, herşey bir " sen " eksik !...

“ Sen gittikten sonra
Bu hayat köprüsünün altından
Daha çok seller akacak topraklarıma…
Ve sensizliğin içinde
Her an ölüm bana musallat olacak..
Kâh yenilgilerimi fırlatacak yüzüme,
Kâh sana gecikmişliğimin ipini geçirecek yüreğime..
Ama ben pes etmeyeceğim..
Var gücümle “ seni “ bende yaşatacağım…
Yaşatmaya çalışacağım..
Ama her şey bir “ sen “ eksik olacak…
Her şey tamam olsa da,
Sol yanım hep sana “ noksan “ kalacak….”


Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,kendi yolumu çizdiğimde anladım..Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak, dinleyerek değil.Bildiklerini bana neden anlatmadığını,anladım..Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,neden hiç ağlamadığını anladım..Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,çok acıttığında anladım..Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğin de anladım..Yalan söylememek değil,gerçeği gizlememekmiş marifet,yüreğini elime koyduğunda anladım.."SANA İHTİYACIM VAR,GEL!"diyebilmekmiş güçlü olmak,sana "GİT" dediğimde anladım..Biri sana "GİT" dediğinde, "KALMAK İSTİYORUM" diyebilmekmiş sevmek,git dediklerinde gittiğimde anladım..Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..Özür dilemek değil, "AFFET BENİ" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,gerçekten pişman olduğumda anladım..Ve gurur,kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..Ölürcesine isteyen beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..Sevgi emekmiş,emek ise özgür bırakacak ama vazgeçmeyecek kadar sevmekmiş..ANLADIM!!!

Şimdi nerelerdesin? Bu sefer yazdıklarımın, yüreğimin acısının adresi yok! Satırları yazmakta bile zorlanıyorum. Sen gideli kelime haznem daraldı. Tek başıma kaldım buralarda...
Ansızın dalıyorum, sürekli yollara bakıyorum ve işin acı tarafı gelmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ah Sevgili! Çok hayallerimiz vardı. Hayata dair, aşka dair, ikimizin kaybettiklerine dair. Yazık! Hayallerimiz yarıda bile kalmadı.. Şimdi de mi kadere atılacak suç? "Kaderde var mı?" diyerek!


Sen yoksun ama ben gene sana yazıyorum her günün ardından(!)
Gözyaşlarımı, aşkımı, özlemimi yazıyorum ve sevgili her zamanki gibi seni özlemle bekliyorum. Bensiz üzülme olduğun yerlerde; çünkü ben seni yüreğimde taşıyorum, sensizken bile...


Kimseye söylemiyorum seni sevdiğimi sana bile (!) Çünkü içimde yaşıyorum seni, sen de beni... Bizim aşkımızın kuralı da bu, baştan beri belli..

Ah Sevgili(!) Özledim be seni.. Geleceksin biliyorum ve sabırla bekliyorum. Çünkü seni ölümsüz bir aşkla seviyorum.

Anlatmak istiyorum,
Bu bendeki
Sana dair en güzel duyguları...
Hayat hiç bu kadar güzel olmadı
Derinliklerimle, baştan başa
Sen dolduğum günden beri.


Bir haller oluyor bana
Dalıp gidiyorum öylece, sana ulaşana dek
Sevenler bunu iyi bilir…
Seni yaşamak o kadar güzel ki düşüncemde bile…
Bir ırmağın denize yürüdüğü gibi…
Bir denizin maviyle dolduğu gibi…
Sen doluyorum işte…
Yüreğime konar mutluluk kelebekleri
Dudaklarımda tebessüm
Yüzüme yayılır tatlı bir gülümseme
Gülüyorum işte kendi kendime
Kendi kendine gülümseyen bebekler gibiyim.


Sen benliğim,
Sen hasretim,
Sen sevincim olduğun günden beri
Sevda çöllerinde
Leylalar ariyan mecnunlar gibiyim.


Şimdi, içtenlikle söylüyorum
Seni düşünmek, seni yaşamak
Bu dünyanın en güzel duygularını
Yüklüyor yüreğime.
Kokladığım çiçeklere,
Kopardığım meyvelere,
Savrulduğum rüzgarlara,
Islandığım yağmurlara,
Uzandığım topraklara,
Gökteki yıldızlara,
Yüce dağlara
Haykırıyorum!
Sen var ya sen,
Canımın içi bir tanem,
Seni, seni çok seviyorum…


Bu, son gecem gidiyorum...
Gözlerine bakmadan, ellerini tutmadan,
Sana seni ne çok sevdiğimi söylemeden uzaklara gidiyorum.
Karşılıksız sevmenin acısıyla
unutulmanın umutsuzluğuyla
Ve
Yüreğimde unutulmayan aşkım olan
Senle gidiyorum.
Elveda aşkım!
Sonsuza kadar Elveda..!

Aşkımı verdim sana yüreğimi verdim.Aşk sendin,sen yüreğimdin.Her atışı senin iki hecelik ismini fısıldardı.Kimse anlamazdı ama sen duyardın.Hak etmişmiydin bunu?Böyle derin bir aşkla sevilmeyi hak etmiş miydin?Geç kalmış bir soru bu.Nasıl hissettiysem öğle yaşadım ben aşkımı.Yüreğimi teslim etmiş olsaydım sana,aşk olmazdı onun adı.Böyle yaşadım ben aşkımı sen beğensen de beğenmesen de.Hesaplı aşklar bana göre değil."Ne verirsem ne alırım?"sorusunu soranlardan olmadım.senin için attı yüreğim bunu söylemekten de gocunmadım.
umutlarımı verdim sana,hayallerimi verdim.Bir gelecek düşledim senle hata mıydı? Yarım aşkları,kaç-kovala oyunlarını,göstermelik dargınlıkları bırakıp bir kenara,bu günü dolu dolu yaşarken,yarına dair umutlar besledim.Hepsinde sen vardın,sensiz olmayacaktım.Bugünüde yarını da seninle yaşayacaktım.Bu hayatta ne olacaksa iyi kötü birlikte karşılayacaktık.Birbirimize güç verecektik,hayata karşı direnme gücünü birbirimizden alacaktık.Ruhumu verdim sana,bedenimibedenimi verdim.Olmadıgın zamanlardaruhumu bıraktım sana yalnız kalmayasın diye.Çünküsensiz olamazdı benim ruhum.İçimisıkıntılar basardı.Müebbete mahküm bir hükümlü gibi bedenime tünel kazıp firar etmeyi düşündürdü hep.Bu yüzden özgür bıraktım onu.Ve ruhumun gideceği tek yer her zaman senin yanındı.Ya bedenim?Gözlerimgördüğü hiçbir şeyi ayıramazdı sensizken.Ellerim dokunmazdı hiçbir şeye.Yürümezdi bacaklarım senin olmadıgın yollarda.Oysa sana her dokunuşum,yeniden doğuşu olurdu bedenimin.Yenilenir,arınır cıkardı karşina her zaman.Hayatımı verdim sana."Can"deseydin onuda alırdın benden.Gözümü bile kırpmazdım.zaten aşk bu degil midir?Sevgiliye dokunduğun anda,"Ölsem umrumda olmaz"denek degil midir aşk?Bunu demiyorsan eğer neden yaşayasın aşkı?Bütün bunlar yetmedi sana biliyorum.Yetseydi eğer, şimdi bunları yazıyor olmazdım zaten.İsyan sanma bunları,ben hayatı kendimde arıyorum...
Alıntı ile Cevapla