Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 11 December 2008, 09:38
eLanuR eLanuR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: Uluslar Arası Pazarlara giriş stratejisi ve Makro Pazarlama

LİSANS ANLAŞMALARININ AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI


Lisans Anlaşmalarının Avantaj ve Dezavantajları

Lisans anlaşmasının lisans verene sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:

Doğrudan yabancı yatırım, ortak girişim gibi diğer uluslar arası pazara giriş şekillerine göre daha az risk taşımaktadır.
Lisans verme, lisans veren açısından büyük sermayıse yatırımı gerektirmemekte ve yatırımın geri dönüşü hızlı olabilmektedir.
Lisans verenin pazara girişte karşısına çıkabilecek gümrük tarifeleri, ithalat kotaları, yüksek taşıma ücretleri gibi engellerle karşılaşmasını önler. Ayrıca doğrudan dış yatırımın kısıtlandığı ülke pazarlarına lisans verme stratejisiyle girilebilir.
Global bir firmanın markasını lisans vermesi bir bakıma bedava reklam imkanı sağlamaktadır.
Lisans verme, lisans verenin markasını farklı ürün kategorilerine yayabilmesine olanak sağlamaktadır.
Lisans veren firma kimi durumlarda lisans alanın kullandığı varlık üzerinde yapmış olduğu geliştirme ve iyileştirmelerden yaralanma hakkına da sahip olabilmektedir.
Lisans verme, markanın taklit edilmesinde caydırıcı bir fonksiyona sahiptir.
Doğrudan dış yatırım gibi diğer uluslararası pazara giriş şekillerine göre, lisans verme, lisans alanın ülkesindeki milliyetçi politikaların daha z tepkisini çekecektir. Çünkü bazı ülkeler yabancı firma sahipliğine karşı hassa bir yapı içinde bulunmaktadır.
Lisans anlaşmaları, lisans verene, bulunduğu sektörler dışındaki sektörlerden kazanç elde etmesini sağlar.

Lisans vermenin lisans alana sağladığı yararlar ise şu şekilde sıralanabilir:

Lisans anlaşmaları, lisans alanın, ürüne ait mevcut marka değerinden faydalanmasına olanak sağlar. Çünkü yeni bir marka yaratmak ve onu yerleştirmek uzun ve maliyetli bir süreçtir.
Lisans alana, daha önceden lisans veren tarafından belirlenmiş stratejiler doğrultusunda belli bir satış garantisi sağlanmaktadır.
Lisans alana araştırma-geliştirme maliyetlerinde tasarruf sağlanmaktadır. Çünkü yeni bir ürün geliştirmek yüksek maliyetli bir yatırımdır.
Lisans alan, pazarlama faaliyetlerinde lisans verenin desteğini almış olur.

Lisans Anlaşmalarının Dezavantajları

Lisans verenin sahip olduğu rekabete yönelik bilgi ve deneyimini lisans alana aktarması bir süre sonra olası rakipler yaratabilir. Üstelik bu rakipler aynı ürünü daha ucuza mal ederek, daha düşük fiyatla satabilirler.
Lisans anlaşmalarının uluslararası pazara giriş stratejileri içinde en düşük kar getiren strateji olduğu söylenebilir. Düşük risk beraberinde düşük karı getirir. Lisans verenin kazancı genelde % 2 ile % 7 arasında değişmekte, bu da doğrudan yatırım gibi stratejilere göre düşük bir getiriye neden olmaktadır.
Japonya gibi bazı ülkelerde yasalar nedeniyle, lisans alanı korumak için, lisans anlaşmasının iptali zor olmaktadır. Bu da lisans verenin ürününün üzerindeki haklarını geri almasına engel oluşturmaktadır.
Lisans verenin özellikle pazarlama faaliyetleri üzerinde kontrolü bulunmaması durumunda, lisans alan firma pazara gereken önemi vermeyebilir ve dolayısıyla düşük satış rakamlarına razı olabilir.
Lisans alan firma lisansa ödemiş olduğu yüksek bedeli fiyatlarına yansıtabilir. Bu durum tüketici aleyhine bir durum yaratarak, satışları olumsuz etkileyecektir.
Lisan alan, ürün kalitesinde gerekli standartları tutturamazsa, ürünün dünya çapında prestiji sarsılabilir.
Lisans verme bazen üründe gerekli kalite sağlanmış olsa bile, lisans veren açısından prestij kaybına neden olabilir.
Lisan verenin pazarla etkileşimi azalacağı için yönetim ve kontrol alanı daralır.
Lisans anlaşması sürecinde bazen üretim, yönetim, organizasyon, know-how gibi konularda transfer ve uyum sorunları yaşanabilir.
Lisans anlaşması yapılan ülkede aynı malı üreten rakip işletmeler olabilir. Güçlü rakiplerin olduğu bir pazara girmek tehlikeli olduğu için iyi bir pazarlama araştırması yapılmalıdır.

FRANCHISING

Franchising, franchise verenle franchise alan arasında gerşekleşen ve franchise verenin franchise alana kendisi adına belirli bir ücret veya satışların belirli bir yüzdesi şeklinde royalti adı verilen ödeme karşılığında iş yapma imkanı verdiği karşılıklı bir anlaşmadır.

Franchising, giriş stratejileri arasında en hızlı büyüme gösteren uluslararası pazara giriş stratejisidir. Franchising’in hızlı büyümesinin arkasında yatan başlıca nedenler şu şekilde sıralanabilir:

Üretim sektörünün dünya çapında önemini kaybetmesi ve hizmet sektörünün üretim sektörünün önüne geçmesi nedeniyle franchising popüler hale gelmiştir. Bu açıdan özellikle hizmet sektöründe oldukça sık rastlanan bir pazara girş yöntemidir. Hizmet sektörüne ve emek yoğun ekonomik faaliyetlere uygun bir yöntemdir. Özellikle coğrafi olarak geniz bir alana yayılmış pazarlar için uygun bir perakendecilik yaklaşımıdır.
Belirli bir çalışma sermayısesine sahip olan fakat bir iş deneyimi olmayısan küçük işletmeleri ve bireysel girişimcileri teşvik eden nitelikleri franchising’in hızla büyümesini sağlamıştır.

Franchising özellikle düşük sermayıse yatırımıyla dış pazarlara hızla açılmak isteyen firmalar için ideal bir yöntemdir. Temel olarak franchising, franchise verenin sahip olduğu başarılı bir işin veya sistemin, franchise alanın girişimcilik ruhu ile birleşerek sinerji yarattığı bir yöntemdir.

Franchising yöntemi,özellikle ülkedeki genç ve istekli girişimci işgücünü teşvik ettiği için yabancı hükümetlerin sıcak baktığı yöntemler arasında yer alır. Bununla birlikte, bazı ülkeler diğer pazara giriş yöntemleri gibi franchisinge de tavır alabilmektedir. Örneğin Endonezya, teknoloji yönlü olmayısan pek çok franchise girişimini reddetmektedir.

Franchisingin Avantajları

Franchising anlaşmaları özellikle müşterilerle iletişimin önemli olduğu iş kolları için bir fırsat yaratır. Franchisingin başlıca avantajları şu şekilde sıralanabilir:

Yurt dışı pazarlara mukayeseli olarak hızlı girme fırsatı verir.
Franchise veren firmanın perakendeci seviyesinde günlük rutin işler ve küçük detaylarla uğraşmasına gerek kalmaz.
Yerel pazarlar hakkında bilgi ve deneyim sahibi girişimcilerin kullanılmasıyla bir çevrede çalışma zorlukları en aza indirgenmiş olur.

Franchisingin Dezavantajları

Franchise alacak girişimcilerin bulunmasında yaşanan zorluklar.
Performans standartlarının sürdürülmesinde yaşanan zorluklar.
Maliyet kontrolü zorlukları
Sözleşme koşulları konusundaki anlaşmazlıklar ile ilgili zorluklar.
Başarılı bir franchise’ın özellikle gelişmekte olan ülke pazarlarında taklit edebilme şansı yüksektir.Bu yüzden franchiselar pazara girdikten kısa süre sonra yoğun bir rekabetle karşılaşabilirler.

FRANCHISING VE LİSANS ANLAŞMALARININ KARŞILAŞTIRLIMASI

Lisans anlaşmaları ve franchising arasında farklılık olup olmadığı konusunda hala tartışmalar mevcuttur.

Lisans anlaşması ve franchising arasındaki temel faklılıkların başında anlaşmada yer alacak konular gelmektedir. Bir lisans anlaşması ürünler ve hatta bazen sadece bir ürünle sınırlı iken, franchising bir iş kavramını içerir.

İkinci farklılık konusu taraflardır. Lisans anlaşmalarında taraflar yani hem lisans alan hem de lisans veren taraf franchisinge kıyasla finansal açıdan daha güçlü, köklü ve önemli bir iş deneyimine sahip büyük işletmelerdir. Franchisingde özellikle franchise alan, daha önce de belirtildiği gibi belirli bir çalışma sermayısesine sahip olan ancak buna rağmen genellikle iş deneyimi olmayısan girişimci profili çizer.

Bir diğer farklılık, anlaşma süresinde yatar. Lisans anlaşmaları franchise anlaşmalarına kıyasla daha uzun süreli iken franchise anlaşmaları genellikle 5 ve bazen 10 yıl süreyle kısıtlıdır. Süre bitiminde franchising sözleşmesinin yenilenmesi gerekir.

Kontrol açısından lisans anlaşmaları daha fazla serbestliğe sahiptir. Lisans alan lisans verene dönmeksizin veya bu açıdan fazla bir sorun yaşamadan lisansı tamamen bir başka firmayısa devredebilir. Buna karşılık franchising de franchise alan çok sıkı bir şekilde seçilir ve anlaşma süresi boyunca belirlenen performans standartları esas alınarak sürekli kontrol altında tutulur.

Son olarak, lisans anlaşmalarında taraflar anlaşma öncesinde uzun müzakerelere girerler ve pazardaki konumlarını kullanarak mümkün olan en iyi anlaşma koşullarını elde etmeye çalışırlar. Franchisingde ise koşullar genel olarak önceden franchise veren tarafından belirlenmiştir. Franchise alanın genellikle anlaşma şartları üzerinde fazla bir etkisi olmaz.

SÖZLEŞMELİ ÜRETİM

Sözleşmeli üretimde, uluslararası pazarlara açılmak isteyen firma, o ülkelerdeki yerel üretici firmalara ürünlerini üretim iznini bir anlaşma ile verir. Ancak bu izin üretimle sınırlıdır. Bir outsourcing yöntemi olan sözleşmeli üretimde, pazarlama faaliyetleri bizzat dış pazara girmek isteyen firma tarafından gerçekleştirilir.

Sözleşmeyle üretilen ürünler, ya üretimin gerçekleştirildiği ülkede ya da başka ülkelerde satılabilir. Bu durum, bir ülkede sözleşmeli olarak üretilen ürünlerin mutlaka o ülke pazarı için üretileceği anlamına gelmemelidir. Üretilen ürünler başka ülke pazarlarına da satılabilir.

Sözleşmeli üretimde, üretimi gerçekleştirecek yerel firma kalite standartlarını tutturabilmeli, belli bir finansman ve iş gücü altyapısına sahip olmalıdır. Sözleşmeli üretimde ödeme şekli genellikle üretilen birim başına bir tutar şeklindedir.

SÖZLEŞMELİ ÜRETİMİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

Sözleşmeli Üretimin Avantajları

Sözleşmeli üretim, sınırlı bir yerel yatırım gerektirmektedir. Üretim yaptıran firma; üretim faaliyetleri için, ilk kuruluş yatırımı maliyetlerinden tasarruf sağlayacaktır.
Üretim maliyetleri yanında taşıma, depolama ve stoklama gibi lojistik faaliyetlerinde de maliyet avantajı sağlayabilecektir.
Yerel olarak üretilmiş imajı, satışlarda destekleyici bir etkiye sahip olabilir.
Milliyetçilik akımlarından etkilenme olasılığı düşüktür.
Tarife dışı ve diğer engellerden kaçınılmış olabilir.
Üretim faaliyetlerinden sıyrılmak, uluslararası pazara açılacak firmanın özellikle pazarlamada uzmanlaşmasını sağlayacaktır.
Üretimi yaptıran uluslararası firma için bir esneklik söz konusudur.
Ar-ge, pazarlama, satış ve CRM faaliyetlerinde kontrol, üretimi yaptıran firmayısa aittir.
Üretimi yaptıran firma iş ve sosyal güvenlik hukukuna ilişkin sorunlardan uzak durabilir.
İşçilik ya da enerji maliyetlerinin düşük olduğu ülkelerde avantaj sağlayacaktır.
Üretimi yapan firma, uluslararası firmanın şöhretinden yararlanabilir ve bunu bir referans olarak kullanabilir.
Üretim yapılan ülkede istihdam yaratarak, işsizlik gibi sosyal konuların olumsuz etkileri azaltılabilir.
Üretim yapılan ülkenin ekonomisinde canlanmalara neden olur.

Sözleşmeli Üretimin Dezavantajları

Üretimdeki know-how transferi lisans vermeye göre daha zor olmaktadır.
Sözleşmeli üretimi yapan firma gelecekte olası bir rakip olabilmektedir. Çünkü firma üretim know-how’ını edinmiştir.
Üretim ve kalite standartları açısından yeterli bir yerel üretici bulmak zor bir iştir. Bu engeli aşmak ise pazarlama araştırmasıyla mümkün olabilir.
Yerel bir üreticiden yararlanıldığı için üretimden kaynaklanan karlardan yoksun kalınabilir.
Düşük işçilik ücretleri, işçi-işveren ilişkilerinde olumsuzluklar yaşanmasına neden olarak,üretimin verimliliğini azaltabilir.
Üretimi yapan yerel firmayısa zaman zaman, üretime ilişkin teknik eğitim verilmesi zorunda kalınabilir. Ayrıca uluslararası firmanın,yerel firmanın üretim maliyetleri üzerinde sürekli kontrolü olmalıdır.Ürün kalitesi için bu bir zorunluluktur.

Tüm bu avantaj ve dezavantajlar uluslararası pazarlarda sözleşmeli üretim yapacak firmalar açısından dikkate alındığı taktirde, yapılacak yatırımın başarılı olabilmesi için temel gereklilikler sağlanmış olacaktır.

ANAHTAR TESLİM PROJELER

Anahtar teslim projeleri müşterinin, tüm bir sistemi bir bütün halinde, işletime sunulacak şekilde teslim alması demektir. İhtiyacı karşılayacak çözümün bir sistem olarak satın alınması, sistemin işletim ve bakımını, sistemi işletecek personele gerekli becerilerin verilmesini, gerekli tüm eğitim ve desteğin sunulmasını içermektedir. Sistem alımı sözleşmesi sona erdiğinde kurulmuş olan sistem, müşterinin mülkiyetine geçmekte ve onun tarafından kontrol edilip işletilmektedir. Yani müşteriye işleyen ve tüm eksiklikleri ve aksaklıkları giderilmiş bir projenin anahtarı teslim edilmektedir.

Anahtar teslim projelerin en sık tercih edildiği sektörler arasında kimya, ilaç, petrol rafinerileri, maden rafineleri ve benzeri karmaşık ve pahalı üretim süreçleri gerektiren sanayiler sayılabilir. Alınacak sistemin çok karmaşık bir yapıya sahip olması ve genellikle ileri teknoloji içermesi alıcının sistem alımına yönelmesine sebep olmaktadır. Anahtar teslim projeler son yıllarda hizmet sektöründe de sık kullanılmayısa başlamıştır. Ayrıca bankaların ve finansal kurumların sigorta satışlarına çözüm getirmede de kullanılabilen bir yöntemdir. Bilgisayar sektöründe de sistem alımları çok rağbet görmektedir.

Anahtar Teslim Projelerin Avantajları

Çok karmaşık üretim süreçleri için gerekli olan bilgi ve beceri nispeten ekonomik bir şekilde elde edilmiş olur.
Yabancı firmalara doğrudan yatırımın yasak olduğu veya sınırlamaların getirildiği durumlarda anahtar teslim projeler sayesinde uluslararası bir pazara giriş olanağına kavuşulur.
Uluslararası bir pazara girerken, doğrudan yatırıma nazaran anahtar teslim projeler firma için daha az risklidir.

Anahtar Teslim Projelerin Dezavantajları

Alım kararı genellikle ülkeler arasında verilmekte karar sürecinde birçok kişi yer almakta ve bürokratik işlemler oldukça uzun sürmektedir.
Anahtar teslim proje, müzakereler esnasında ihtiyaçlara bağlı olarak şekillenmektedir.
İhtiyaçların belirlenmesinden, alım anına kadar geçen süre yıllarca sürmekte dolayısıyla toplam pazarlama maliyetleri oldukça yükselmektedir.
Proje alıcı tarafından teslim alındıktan sonra alıcı ile satıcı arasındaki ilişki sona ermektedir.

YÖNETİM SÖZLEŞMESİ

Yönetim Sözleşmesi, uluslararası bir işletmenin yabancı bir işletme ile o işletmenin faaliyetinin tamamını veya bir bölümünü yönetmek üzere karşılıklı yaptıkları anlaşma olarak tanımlanabilir.

İşletme Sahibi Taraf Açısından Avantajlar

Malın mülkiyetinin elde tutulması
Yönetimsel ve teknik uzmanlık sağlanması
Politik yönlendirme hakkının saklı tutulması
Yönetim ve beceriyi içeren teknolojini transfer edilmesi

İşletme Sahibi Taraf Açısından Dezavantajlar

İşletme kontrolünün kaybedilmesi
Harcamalar ve borçlarda sorumluluk üstlenilmesi
Diğer seçimlere göre daha pahalı olması
Uzun zaman alması ve karmaşık bir yapıya sahip olması
Alıntı ile Cevapla