Konu
:
RÜya Tabİrlerİyle İlgİlİ Önemlİ Bİlgİ
Tekil Mesaj gösterimi
#
2
13 December 2008, 23:07
ceyLin
Senior Member
Kayıt Tarihi:
21 September 2008
Mesajlar:
15,180
Konular:
Aldığı Beğeni:
0
xx
Beğendiği Mesajlar:
0
xx
Cvp: RÜya Tabİrlerİyle İlgİlİ Önemlİ Bİlgİ
Uyku nedir?
Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına
ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı
Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için
zemin hazırlamasıdır.
Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlamaktadır. Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr. Fred Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını
bilakis yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır. Fakat yine de aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket
yani ritim hakimdir. Med-Cezir
güneş ve ayın doğup batmaları
mevsimler
dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler.
Dr. Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır. Organlarımızın ritminin en yetersiz olduğu anlarda uyku bastırır. Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM-non Rapid Eye Movement" denilmektedir. Vücudun dinlendiği en sakin uykudur bu. Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır. Horlama da bu uyku döneminde vuku bulur. Hızlı göz hareketi denilen (REM Rapid Eye Movement) faal uyku halidir.Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir. Nefes düzensiz haldedir. Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür. Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir. Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur. NREM ve Rem dereleri 70 ile 110 dakika arasında değişir. Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir. Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır. Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda REM'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır.
Rüyalarla Gelen Buluşlar
Modern Atom Teorisi Nasıl Keşfedildi :
Niels Bohr adlı bir yüksek okul öğrencisi genç
şöyle bir rüya görür :
“Kendisi
güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyor ve gezegenler
ince ipliklerle bağlı oldukları güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr’un yakınından geçerken bir de düdük çalıyordu. Sonra yanan gazlar soğuyup katılaştı
güneş ve gezegenler uzaklaşıp gitti ve Bohr uyandı. Bu rüya
güneş sistemi ile atom yapısı arasında bir benzerlik olduğunu gösteriyordu. Böylece
atomun ilk modern tablosu ortaya çıktı. Ortada bir çekirdek (nucleus) ile bunun etrafında dönen elektronlar... Yani modern atom teorisi
bir rüya ile başlamış oluyordu.”
Rüya Bir Başka İlim Adamının Yardımına Koşuyor :
19. Asrın ortalarında ilim adamlarını hayrete düşüren bir olayın hikayesi bilim tarihinin sayfalarında yerini aldı. Kimya ilminde büyük bir adımın atılmasına yol açan olay
Alman kimyacısı Friedrich August Kekule’nin rüyasıydı.
1850 yıllarında İngiltere’nin sisi eksik olmayan şehri Londra’da çalışmalarını sürdüren Kekule
yorgun argın laboratuarından oteline dönerken otobüste uyuyakaldı. Ve biraz sonra da rüya görmeye başladı. Rüyasında atomlar zıplayıp oynayarak karşısında dans ediyorlar
bazıları da elele verip zincir şeklinde bir halka meydana getiriyorlardı.
Arabanın fren yapmasıyla Kekule uyandı. Fakat rüyası ona çok şeyler öğretmişti. Gördüklerini formül haline getirip defterine kaydetti. Rüyadan yaralanarak ortaya attığı teori ile meşhur oldu ve kimya ilminde de büyük bir hamlenin öncülüğünü yaptı.
Aradan 15 sene geçti. Bir kış günü Kekule
çalışma odasının şöminesinde yanan odunların çıtırtısını dinlerken uyuyakaldı ve yine rüya görmeye başladı. Yine rüyasında atomların hoplayıp zıplayarak dans etmekte olduğunu ve onları birbirine kenetleyen zincirlerin de birer yılana benzediğini gördü. Sonra yılanlardan biri aniden dönerek kendi kuyruğunu ısırdı. Bu esnada da Kekule uyanıverdi.
Böylece karbon atomlarının zincirler şeklinde halkalar meydana getirebileceğini rüya sayesinde fark edebilmişti. Bunun sonucu olarak iç yapısı çözümlenemeyen benzinin yapısı anlaşıldı.
Dante ve İlahi Komedya :
Dante’nin oğlu J. Alighieri
babasının meşhur “İlahi Komedya” adlı eserinin parçalarını toplarken 13 şarkısını bulamıyor. Bütün aramalar boşa çıkıyor. Bir gece rüyasında babasını beyazlar giymiş bir vaziyette görüyor. Dante’nin başında bir ışık
oğlunu hayatında iken oturduğu kendi odasına götürüyor. Eski zaman evlerinin karmakarışık dolapları ile arada kaybolmuş duran
hiç de dolap hissi vermeyen gizli bir yerde bu şarkıların durduğunu gösteriyor. Ertesi gün
rüyasında gördüğü yeri arayıp bulan Alighieri
kayıp olan 13 şarkıyı orada bulur.
Bir Operanın Bestelenişi :
Richard Wagner “Tristan ve İsolde” adlı operasının çok beğenilmesi
olağanüstü bulunması ve kendisine yapılan iltifatlar karşısında samimi bir arkadaşına şu itirafta bulunur :
“- Kıymetli dostum. Bu opera benim dehamın eseri değildir. Rüyamda gördüğüm ve işittiğim sesleri uyanır uyanmaz nota ile tespit ettim. Beğendiğiniz bu müzik
rüyalarımın sesidir. Benim zavallı kafam
böyle bir harikayı asla isteyerek ve düşünerek bulamazdı.”
Yine Wagner
meşhur “Rhinegold” operasını tamamlamış fakat bir bölümünü zihninde tasarladığı gibi besteleyemediğinden rahatsız oluyordu. Nihayet bir gece uykuya dalmak üzere ilen gördüğü rüyadan faydalanarak eserini istediği şekilde tamamlamayı sonunda başardı.
Şeytan Sonatı :
Modern keman yayının mucidi G. Tartini
rüyasında Şeytan’a esir olduğunu görmüştü. Gene bu rüyada Tartini şeytan ile alay etmek üzere
ona bir keman vermişti. Fakat ne görse beğenirsiniz : Şeytan en derin hayallerin bile meydana getiremeyeceği kadar güzel bir sonat çalıyordu. Tartini uyanınca bu müzikten hatırladığı kadarını yazarak
“Şeytan Sonatı’ nı meydana getirdi. Tartini bu rüya hikayesini 1766’da astronom Joseph Lalande’a anlatmıştı.
Beethoven
Mozart
Schumann ve Saint-Saens gibi ünlü kompozitörler
bestelerinin bir kısmını rüyalarında görerek notaya almışlardır.
İcat edici rüya görenler
rüyada gördükleri şeyleri ya doğrudan doğruya kullanmakta veya onlara sembolik bir anlam vermektedirler.
Şairin Rüyası :
Şair Coleridge
Kubilay Han’la ilgili bir kitabı okumakta iken uykuya dalmıştı. Üç saat kadar iskemlesinde öylece uyudu ve bu sırada rüyasında 200-300 satırlık bir şiir yazdığını gördü. Bu rüyada
şiirle ilgili hayaller maddeleşmiş olarak belirmişti. Coloridge uyanır uyanmaz rüyadan hatırladığı satırları yazmaya başladı. Bu sırada bir ziyaretçi geldi.
bu nedenle çalışmalarına bir saat ara vermek zorunda kaldı. Sonra rüyanın kalan kısmını yazmak istedi
fakat o satırları unutup gitmişti. İşte Kubilay şiiri böyle meydana geldi.
Korkulu Rüyanın Hayırlı Neticesi :
Mühendis Elias Howe
uzun çalışmalar sonunda dikiş makinesi yapmayı başardı.
İlk yaptığı iğnelerde delik
iğnenin ortasında idi. Fakat
iğne üzerindeki deliğin uygun yere açılmayışı istenilen sonucu vermiyor
ve bunun sonucu olarak dikiş dikmek de mümkün olmuyordu. Howe
gece gündüz beynini buna yoruyor ama bir çıkış yolu bulamıyordu.
Bir gece rüyasında vahşi bir kabilenin eline esir düştüğünü gördü. Kabile reisinin önünde iğnesiz bir dikiş makinesi duruyordu.
-Elias Howe ! diye kükredi kabile reisi. Sana bu makineyi derhal tamamlamanı emrediyorum
aksi halde öleceksin!..
Zavallı Elias’ın dizlerinin bağı çözüldü
elleri titremeye başladı ve yüzünden soğuk bir ter boşandı. Düşünüyor
taşınıyor
makinenin bu parçasındaki eksikliği bir türlü gideremiyordu. Öyle gerçek gibi görünen bir rüyaydı ki
uykusunda avazı çıktığı kadar bağırdı. Esmer tenli cengaverler
onu ölüm meydanına doğru götürmeye başladılar.
İnsan boyunu aşan
yere çakılı kalın gövdeli bir kazığa sıkıca bağlanan Howe her şeyin bittiğini anladı. Kendisinin bile anlayamadığı bir takım dualar mırıldanmaya başladı.
Sonra reisin gök gürültüsünü andıran bir sesle “öldürün” dediğini duydu.
Yerli muhafızın mızrakları gövdesine saplanmak üzere havaya kalktığında
birden bir şey fark etti. Mızrakların ucunda bulunan göz şeklindeki delikler
düşünüp de bir türlü keşfine eremediği dikiş iğnesinin ta kendisiydi. Mızraklar tam göğsüne saplanırken uyandı.
Hemen laboratuarına koşan Howe
böylece rüyası sayesinde dikiş iğnesini de bulmuş ve makinesini çalıştırmıştı.
Dickens’in Habercisi :
Ünlü yazar Charles Dickens’ın gördüğü bir rüya da ilginç rüya örnekleri arasındadır. Dickens rüyasını şöyle anlatıyor:
“Rüyamda
sırtında kırmızı bir şal olan bir hanım gördüm. Arkasını dönmüştü. Bana doğru döndüğünde onu tanımadığımın farkına vardım. ‘Ben Bayan Napier’im dedi’. Ertesi sabah uyandığımda giyinirken bu saçma rüyayı düşündüm. Çok belirgin ancak hiçbir anlamı olmayan bir rüyaydı. Neden Bayan Napier? Ömrümde Bayan Napier diye birini hiç tanımamıştım. O gece kütüphanede kitap okudum. Az sonra Bayan Boyle ve ağabeyi geldiler. Yanlarında kırmızı şallı genç bir bayan vardı. Onu bana Bayan Napier olarak tanıttılar.” Dickens’ın anlattığı türden rüyaların genelde çok belirgin olarak kendilerine özgü bir yanı vardır.
ceyLin
Açık Profil bilgileri
ceyLin nickli üyeye özel mesaj gönderin
ceyLin nickli üyeye ait bütün mesajları arattır