Konu
:
ANNE Olarak Kadın'ın Değer ve Mevkii
Tekil Mesaj gösterimi
17 December 2008, 13:13
HaZzAn
Guest
Mesajlar: n/a
ANNE Olarak Kadın'ın Değer ve Mevkii
Cenab-ı Hak buyuruyor:
".... Anaya iyi davranın ......." (Nisa Suresi / 36)
"... Anaya iyilik edin" (Enam Suresi /151)
". Rabbin
sadece kendisine kulluk etmenizi
ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa
kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: "Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse
şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!" diyerek dua et." (Isra Suresi 23-24)
" Biz insana
ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. Önce bana
sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur...." (Lokman Suresi / 14)
"Biz insana
ana-babasına iyiliketmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi
otuz ay sürer. Nihayet insan
güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et ..." (Ahkaf Suresi / 15
Bir gün Resulullah'a bir kimse gelir ve sorar:
- Benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme
insanlar içinde en layık ve en haklı olan kimdir? Resulullah efendimiz:
- Anandır.
- Sonra kimdir?
- Sonra anandır.
- Sonra kimdir?
- Sonra anandır
buyurdular. O zat gene :
- sonra kimdir
deyince Peygamber Efendimiz buyururlar:
- Sonra babandır.
Bu hadiste
anaya ihsanın üç kere tekrar olunması
ananın evlat üzerinde
babanın üç misli iyilik ve ihsan hakkı oılduğunu ifade eder. Bunlar
hamilelik yorguluğu
doğurma eziyeti
ve emzirme ye karşı sayılabilinir.
Anne'ye günah olan bir şeyi emretmedikçe itaat etmek vacipdir. Hatta onun iznini almadan gönüllü olarak cihada katılmak bile caiz değildir. Hatta Resulullah bu durumda olanları geri çevirmiş izin almalarını istemiştir.
Oğul nafile namaz kılarken
annesi kendisine seslense
ona eziyet vermemek için namazı bozması gerekir. Hatta bazı Şafii alimleri
farz olsun nafile olsun mutlaka namazı bozmak gerektiğini genel bir kaide olarak kabul etmişlerdir.
Resulullah efendimiz
Beni İsrail zamanında yaşayan Cüreyc isimli bir rahibin kıssasını anlatarak bu konuda ümmetine ders vermiştir.
Cureyc namazda iken
annesi ona seslenmişti. Cureyc bir müddet namazı bozup
bozmamak hususunda tereddütten sonra namazını kılmaya devam etmişti. Annesi bir kaç kere seslenmesine karşın cevap alamayışından eza duymuş
oğluna beddua etmişti. Daha sonra Cüreyc bu bedduaya aynı aynına uğradı.
Ebu Hureyre'nin annesine bağlılığı ve ondan hiç ayrılmaması sebebi ile
annesi vefat edinceye kadar hac etmediği bir ibret vesikasıdır.
İslam'a göre
ana kafir olsa bile
mümin olan evladının iman ve itikadına ilişmedikçe
ona ihasan ve güzellikle muamele etmesi evladı üzerine vaciptir.
Nitekim
Hz.Ebubekir r.a. kızı Hz.Esma'ya müşrike olan annesi Kuteyle ziyarete gelmişti. Ona ikram edip etmeme husususnda tereddüte düşen Hz.Esma r.a. durumu Resulullah'tan sormuş. O'da "Evet
anana sıla ve iltifat et" diye buyurmuşlardı.
Anne hukukunun yüksekliği hususunda en meşhur hadis-i şerif şudur.
"CENNET ANNELERIN AYAGI ALTINDADIR"
İşte büütn bu ayet ve hadislerden anlaşılacağı üzere
İslamiyet anne olmak haysiyetiyle kadına en büyük
en muhterem bir mevkii vermiştir.
Kaynaklar:
1) Kur'an-ı Kerim Meali
2) Müslim
3) İslamda Kadın Hakları
Mehmet Dikmen
HaZzAn