Keskin dişleri olan ve et yiyerek beslenen tehlikeli bir balık türü. Birçok çeşidi vardır bunlardan biri kırmızı karınlı piranaladır isminden de anlaşılacağı gibi karnı kırmızı renktedir.


Küçük piranalar balıkların kuyrukları ve pullarıyla beslenirler ancak büyüdükten sonra bütün bir balığı komple afiyetle yerler...


Daha çok 10-30 gruplar halinde sürüyle gezlerler ve saldırırlar üreme zamanı sürü ayrılır ve herkes tek başına kendilerinin barınacağı bir yer yaparlar.


Efsaneleşmiş balıklardır. Balık korkusuz yetiştirilirse ele dahi saldırabilir. Aç bırakılmamalıdır birbirlerine saldırarak en iyi ihtimal yaralayabilirler.


Piranalar oltaya takıldıklarında savunmak maksadıyla kendilerini karaya veya sandala çeken avcılara saldırmaktalar.


Bu saldırma anında ellerinizi kollamadığınız zaman balığın keskin dişleri sayesinde bir parmağınız gidebilir


Yerlilerin hayatında piranaların kızartılmış etleri dışında daha başka önemli rolleri vardır.


Mesela piranaların çene kemikleri dişleri ile beraber yerliler için bıçak görevini görüyor.


Hatta bununla saçlarını bile kısaltıyorlar. Güney Amerika’daki Kızılderililer ise bunları mezar kazmakta kullanıyorlardı.


Piranalar'ın en belirgin özelliği iri ve sivri dişleridir.


Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çenesinde sıralanmış olan ustura gibi dişler ağız kapandığında birbirlerine sıkıca kenetlenir


Böylece pirana kendinden çok daha iri olan avından büyük parçalar koparabilir


Keyifle Amazon nehrinde avını arayan bir su domuzu saniyeler sonra uzaktan kokusunu alan piranaların saldırısına maruz kalmakta.


Su kan rengine dönmekte ve su domuzu (90 kilo)pirana topluluğu tarafından temizlenmektedir. Şaha kalkan bir beden keskin ve sivri dişleriyle taarruza geçmekteler.


Kopardıkları et parçalarını kavis halinde yüzüp gittikten sonra yutmakta ve yeni bir ava hazırlanmaktalar. Sadece birkaç dakika sürmekte bu taarruz.