Konu
:
Yüreğime üç kez dokun
Tekil Mesaj gösterimi
31 December 2008, 12:30
HaZzAn
Guest
Mesajlar: n/a
Yüreğime üç kez dokun
Evet anlamlı olmalıydı her geçen günün bize kalan hatıraları. Yanyana gelmeyi çok isteyen iki yürektik seninle. Kimler bıçaklamadı ki sevdamızı yüreğimizin tam orta yerinden. Yüreksiz kimlikleriyle. Kıskançlığı bu dünyanın hangi bilinmez çöplüğüne atmalı
hangi tutulmaz buluta asmalı bilmem. Bu kadar mı kıskanır insan yürekten sevdiğini. Sevdiği için bu kadar mı uykusuz kalır gecelerce.
Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan.
şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında ben
diğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayım
sen hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum.
Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğim
yüreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor.
İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık
hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında
eşine benzerine rastlanmayacak türden.
Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta
tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın
hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım.
Kimse duymasın
kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi.
Herşey akıp gidermiş
bildikçe sahnedeki oyunun sonunu
herşey bitermiş öylemi.?
Aklıma takılan her suskunlukta
uzaklara gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninle
çok uzaklara.
Ve kalmalıyız sen bir yerde
ben bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek
nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum
yere bastığımı düşündürdüğün gün
gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet
jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum.
Mum ışığında kırmızı oluyorum. Affetmeyeceğini biliyorum.
Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesin
görünmesin kendi gözlerim kendine diye.
Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun
ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor
dudaklarıma kumlar yapışıyor
oysa sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine.
Bunu sende biliyorsun.
Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorum
kitap okuyorum
şiirler yazıyorum sana. Dedim ya
krallar vadisi burası
ben ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdi
ve çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanın
elde kalan yokluğuna.
Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor.
Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadar
taş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzel
anlıyorum
Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum.
Sende biliyormusun.?
Biliyorsan yüreğime
Sadece üç kez dokun.
HaZzAn