Konu
:
Hukuk Sözlüğü
Tekil Mesaj gösterimi
3 January 2009, 12:44
HaZzAn
Guest
Mesajlar: n/a
Cvp: Hukuk Sözlüğü
T
taaddüd: birden çok
taahhütname: Kişinin kendi ad ve hesabına
bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı
sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak
bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge.
taalluk:ilişiği olma; asılma; ilgi
taayyün:tayin olunma; belli olma; belirme
tabiyet: kişi veya şeyleri devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağ; vatandaşlık. yurttaşlık; bağımsızlık
tacir :ticaretle uğraşan; bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsedir.
tadât :sayma; sayılma; sayım
tadil :değiştirme; değişiklik
tağyir:başkalaştırma; değiştirme; bozma tahakkuk gerçekleştirme; gerçekleşme
tahaddüs: ortaya çıkmak
tahassul:hasıl olma; sonuç olarak ortaya çıkma
tahavvül :değişme; dönme
tahdîdât :sınırlamalar; kısıntılar
tahfif :hafifletme; azaltma
tahkikat: soruşturma
tahlif: yemin
tahliye taahhütnamesi: Kiracının
kiralananı belli bir tarihte boşaltacağına ilişkin yaptığı yazılı irade beyanı.
tahliye: Boşaltma; salıverme; serbest bırakma.
tahrir: yazım
tahsin: beğenme
tahsis: Emrine verme; özgüleme.
tahşiye: çıkıntı yapmak
takas: Vadesi gelmiş
aynı cinsten ve karşılıklı iki alacağın birbirine sayışılması.
taksim: Ortak mülkiyette bulunan bir malın
ortaklar arasında yapılan bir sözleşmeyle veya dava açmak suretiyle bölüştürülmesi.
takyit: kısıtlama
ta'lık :geciktirme; askıda bırakılma
tahmil:yükleme
tahrip :harabetme; yıkma; kırma; bozma
tahrir :yazma; yazım
tahriren:yazılı olarak
taht :alt; aşağı
tahtani:binanın alt kısmı
tahtani fevkani.: altlı üstlü
tahvil :değiştirme; değiştirilme; borç senedi
tahvilat:tahviller
takaddüm: önce gelme; önde gelme
takarrür etmek: kararlaşmak; kararlaştırmak; istikrar kazanan kararlar
takrîr :önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
takrir etmek:sağlamlaştırmak
takyit :sınırlama; kayıtlama; şarta bağlama; kısıtlama
talâk: islâm hukukunda boşanma
talîmâtnâme:yönetmelik
tapuyu misil :tarafsız bilirkişinin belirteceği tapu; bedel; değer baha
tarik :yol; yöntem
târik :terkeden; bırakan
tariki âmm: herkesin geçebilmesi için bırakılan yol; kamunun yararlandığı yol;
tasarruf: Bir şeyden yararlanabilme ve o şey üzerinde fiili veya hukuki işlem yapabilme gücü.
tashih:düzeltme; resmi bir kütüğün
bir hukuki işlemin düzeltilmesi
tasrih etmek: açıklamak; belirtmek
tasvib :doğru bulma; uygun görme; onaylama
tatbika medar imza:uygulamaya elverişli imza
tathir :temizleme
tavassut:aracılık; ara bulma; aracı olma
tavazzuh: aydınlanma
tavzîh :açıklama
tavzif: görevlendirme
tazammun etmek:öngörmek; sonucu doğurmak; içine almak; kapsamak
tazminat: Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel; zarar ödencesi;hukuka aykırı olarak başkalarına verilen zararların ödetilmesi biçiminde müeyyidedir.
teadül :beraberlik; denklik; birbirine denk gelme
teahhur(teehhür):gecikme; temerrüt
teâmül :örf ve adet; öteden beri olagelen
insanlar arasında yapılagelen belli bir davranış.
teati: karşılıklı gönderme
tebaa :uyruk; bir devletin hükmü altında bulunan kimseler
tebâdür:akla gelme; hatırlanma
tebârüz ettirme:belirtme; ortaya koyma
tebdil :değişme; değiştirilme
tebeddül:değişiklik
tebellüğ :bir tebliği alma; tebliğ edilen bir yazıyı imza ile teslim alma
tebellür :netleşme; net olarak ortaya çıkma; aydınlanma
tebeyyün etmek: saptanmak ; ortaya çıkmak; aydınlanmak
tebligat: Bir hukuki işlemin yetkili makamca
ilgili kişinin bilgisine sunulmak üzere
kanun ve usule uygun olarak yazı veya ilanla bildirilmesi.
tecdit :yenileme; tazeleme
açıkça anlaşılacak şekilde önceki borcun
yeni bir borç kurarak ortadan kaldırılması; yenileme.
tecezzî: bölünme; doğranma
tecvîz :ceza verme; caiz görme
tedabir:tedbirler önlemler
tedarik :sağlama; temin etme
tedavül :sürüm; elden ele gezme; dolaşma; kullanılma
tebdil : değiştirmek
tebeddül : değişiklikler
tebeyyün rtaya çıkmak
tediye :ödeme; bir borcun ödenmesi
tedricen:azar azar; yavaş yavaş; aşamalı olarak
tedvîn :hukuku birleştirmek amacıyla
hukukun bir dalı ile ilgili yasa halinde kurallar koyma
teehhür:gecikme; sonraya kalma
teemmül:düşünüp taşınma; etraflıca düşünme
teessüs :kuruluş; kurulma; yapılma; yapılanma
tefehhüm:anlamak; akıl erdirmek
teferruat :ayrıntı; bölgesel töreye (örfe) veya malikin açık isteğine göre
bir şeyin işletilmesi veya korunması veya ondan yararlanılması için sürekli olarak ona tahsis olunan ve kullanışta o şeye bağlı kılınan yada takılan veya onunla birleştirilen taşınır mallar
asıl şeyin teferruatıdır.
teferruğ :satın alanın aldığı mülkün ferağ işlemini yaptırması
tapu kaydını kendi üzerine çevirme
teffiz :bkz. tefvîz
tefhim:verilmiş olan kararın veya hükmün
duruşmada hazır bulunan taraflara yargıç tarafından sözle bildirilmesi
tefrişat:döşeme araçları; bir yeri döşemek için kullanılan eşya
tefvîz :ihale; sipariş etme; havale etme; dağıtım; ısmarlama; bir taşınmazı belli bedel karşılığında üçüncü kişinin üzerinde bırakma
tehâlüf:yargıcın iki tarafa da yemin vermesi; birbirine zıt olma
tehir erteleme; ara verme
tek taraflı irade beyanı: Hukuki bir ilişkide taraflardan birinin
o ilişki bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya yetecek şekilde iradesini açıklaması.
tekabül etmek:karşılamak; karşılık olmak
tekaüd :emeklilik
tekâyüd:birbirine hile yapma
tekeffül :birine kefil olma; kefalet verme; garanti etme
tekemmül:tamamlanma; olgunlaşma
tekevvün etme: yaratılma; meydana gelme
telâfi: zararı karşılama; giderme; eksikliği giderme
telâhuk: birbirine katılma; yarışma; hakların yarışması
telhîs: hülasa etme; özetleme; özet
telif: yazma; uzlaştırma
telif hakları : fikir ürünü eserler üzerinde yaratıcısının sahip bulunduğu haktır.
telvis etmek: kirletmek
temadi: sürüp gitme; süregelme; devamedegelme; sürme; uzama
temellük:mülk edinme; kendine mal etme; sahip olma; sahiplenme; devralma
temerrüd:direnme; borcun ifasında gecikme
bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme
temettü: kâr; kazanç payı; yarar
teminat: Belli bir hukuksal durumu (genellikle borcun ödenmesini) sağlamak için verilen garanti.
teminat akçesi: bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünde bulunduğu para
temlik: devir
temlik: Bir malın veya hakkın
bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi; mülkiyetin nakli.
temyiz Kudreti: İyiyi kötüden ayırma ve makul biçimde davranışta bulunma yeteneği.
tenâküz: çelişki
tenbih: uyarma; uyarı
tenezzül: inme; alçalma; düşme; kendine aykırı gelen bir işi veya durumu kabul etme
tenkis: indirme; azaltma; eksiltme
tenmiye: nemalandırma; artırma; işletme
tensip: uygun görme
tenvîrât: aydınlatma; ışıklandırma
tenzil: indirtme; azaltma
terâküm: birikme; biriktirme
tercihe şayan: üstün tutulan; yeğlenen; tercih edilen
tereke (terike): miras bırakanın mirasçılarına geçen kalıtı; kalıt; mirasçılara kalan malvarlığı
terekküp etmek: oluşmak
teressübât :tortulanmalar; dibe çökmeler; durulmalar
terettüp etmek: düşmek; doğmak; ait olmak; sırası gelmek; gerektirmek
terhin :rehin olarak verme; emanet bırakma
terkin :silme; çizme; resmi kütük veya defterde yazılı bulunan bir konunun (şerhin) çizilmesi
termim: tamir etme; onarma; düzeltme; iyileştirme
tersîmât: resmetmeler; resmini yapmalar; çizmeler
tertip :sıra; düzen; düzenleme
tesâhub: sahip çıkma; koruma
tescil: Resmi kütük veya defterlere bir konunun (hakkın) yazılması
kayıt düşülmesi.
tesellüm :teslim alma
tesmiye :ad koyma; isimlendirme; belirleme
tesviye :sonuca bağlama; çözümleme; gereğini yapma; seviye; düzdüzeltme
teşevvüş: karışıklık; kargaşalık
teşmil :kapsamına alma; yayma
tevakkuf: bağlı olma; durma
tevarüs :bir kimseden miras kalma; mirasa konma; kalıtım yoluyla birinden diğerine geçme
tevdi etmek: vermek; bırakmak; sunmak
teveccüh :yönelme; yakınlık duyma; sevgi
tevellüt: doğum; doğma
tevessül etmek: başvurmak; kalkışmak; girişmek
tevfik :uydurma; uygunlaştırma
tevfikan: uyarınca; (ona) göre
tevhid :birleştirme
tevkil: Vekil olarak tayin edilmiş kimsenin
vekillik yetkisini bir başkasına devretmesi.
tevlit etmek: doğurmak
tevliyet :vakfın işlerini yönetmek
tevliyet davası: mütevellilik davası; vakfın işlerine bakma göreviyle ilgili dava
tevsî' :genişleme
tevsîk :belgelendirme
tevzi :dağıtma
tezâyüd: artış; çoğalma
tezkere-i sâmiyye: sadrazamlık makamından yazılan tezkere
tezyinat :süslemeler
toplu iş sözleşmesi: işçi sendikaları ile işveren veya işveren sendikaları arasında yapılan ve iş şartlarını
tarafların hak ve borçlarını düzenleyen yazılı bir anlaşmadır.
trampa: Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme.
tüzel Kişi: Kendisini oluşturan gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı bulunan.
tüzük : Bir kanunun uygulamasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzere
kanunlara aykırı olmamak şartıyla ve Danıştayın incelemesinden geçirtilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılan yazılı hukuk kurallarıdır
HaZzAn