Altında yatarken de bizimdir yerin üstü,
Bir kal’a olur toprağımız vecde gelirde;
Dağlar, kayalar göğsümüz üstünde tepinse,
Düşmanları biz ram ederiz kan kesilirde…
Mustafa Kemal’den ve aziz şehitlerimizden bizlere miras olan yurdumuzun dostuna dost, düşmanına düşmanız. Vatanımızı elimizden almak, bizleri yer yüzünden silmek için yurdumuza saldıran emperyalistlerin, vatan toprakları üzerinden atılışının yıldönümünde başta sömürülen uluslar olmak üzere tüm dünyaya örnek olan büyük zaferimizin, onurunu ve mutluluğunu yürekten yaşamaktayız. Büyük zaferden derslerini almayıp ülkemiz aleyhinde haince emeller güden gerek iç gerekse dış mihraklara bir kez daha hatırlatmak istiyorum:
“Göz dikilmez bu vatana, yan bakılmaz bayrağa”!..
Mustafa Kemal’in kurduğu “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olan Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde yürütülen karşı devrim hareketi devletimizin ve milletimizin geleceğini tehdit edecek boyutlara ne yazık ki ulaşmıştır. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün Mustafa Kemal’in ve aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamak için vatana fevkalade sahip çıkma günüdür. Ekmeğim vatanın toprağından, nefesim vatanın havasından diyen ey vatan evlatları unutmayın: Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak; nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa… Ulu Önder Atatürk’ün evlatları hiçbir güçlük karşısında yılmamalı, yorulmamalı ve inandığı hakikatleri ilan etmekten geri durmamalıdır.
Yaşamaz ölümü göze almayan / Zafer göz yummadan koşana gider / Bayrağa kanının alı çalmayan / Göz yaşı boşana boşana gider.
İçten gelebilecek darbeler her zaman Türk devletleri için daha öldürücü olmuştur. Bugün yaşadığımız dostun düşmanın belli olmadığı karanlık savaş döneminde de uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü; Sevr özlemi ile yanıp tutuşanlar, AB-ABD mandası peşinde koşanlar, Ilımlı İslam, Kürt ve Ermeni Devletlerini kurmak isteyenler gibi bu ülkenin bir çok düşmanı vardır... Ve bu tehdit unsurları ne yazık ki ülke içinde kendilerine “
Mançurya Kobayları” da yetiştirmiştir. Topraklarımıza, madenlerimize, bankalarımıza, limanlarımıza, sanayimize, hipermarketlerimize, ulaşımımıza, haberleşmemize, enerjimize
vb. stratejik kurumlarımıza söz de özelleştirmelerle el koymaktalar. Çünkü amaçları bağımlı ve kendi başına karar alamayacak ve uygulayamayacak bir Türkiye sömürgesi elde etmektir. Lakin tehdidin büyüklüğü ne olursa olsun bertaraf edilmemesine bahane olamaz. Dün, oltanın ucundan kurtardığımız balığın bu kez bir ağda çırpınışını seyrettirmek isteyenlere ders vermenin gününü geciktirmemeliyiz.
Ey Türk Milleti mezar taşları gibi suskun olma, Atalarının canlarıyla bedel ödeyerek senin için elde ettikleri kazanımları sen yatarak ecdadının katillerine peşkeş çekme! Yüzümüz yok bakacak kabrine ecdadımızın, tükürür zannederim çehremize vatanın tarihi dememek, toz pembe gözlükler arkasından bakmanı sağlayanlara aldanmamak için araştır, düşün ve sonra eyleme geç… Ülkenin kurucusu, milletinin kurtarıcısı olan Mustafa Kemal Atatürk’ü teferruat olarak görenlerin farkında ol ! O’nun hiçbir sözünü aklından çıkarma çünkü hepsi varlığını sürdürebilmen için hayati önem taşımaktadır. Bu vecizede olduğu gibi:
"Dünyada her millet icraatine tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır."
ALINTIDIR...