Tekil Mesaj gösterimi
  #52  
Alt 4 January 2009, 13:30
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)

Mum ışığında mı gelecekti bana
gök yüzünde senden başka kimse yokken üstelik
bir deli
gönlünü aramayısa çıkmışken dünyadan
kutupların soğuk sanrılarını taşırkenki gibi gelecekti...



ben sustuğumda konuşur muydu acep benimle
sevdiğimi söyler miydi
yaşamayısı yaşatmayısı da unutturduğu gibi...
ağarmış sakalların çocuk dualarını taşır mıydı çantasında
gençliğinden vesikalık yaramazlıkları bulunur muydu
cüzdanında
ölüm olarak mı gelirdi
gece
güneş olarak mı kaçardı benden
yerime üç hayat buldurmak ister miydi
anam
arkasını dönüp gider miydi...
cep telefonu geçer miydi sevişmek için
tek renk yalnızlarda mı boyalanmıştı saçların
arabeskin kuru üzüm şarabı mıydın
hatırlatmanın kusursuzluğuyla;
meleklerin indiği şehirden mi
unuttuğu köylerden mi uzaktın
iki göbek ötesi akrabalarıma...
geceleri radyolarda okunan şiirler gibi mi
gelecekti
bileti benim gibi cebinde miydi
seni götürmek için
kısa samsun'un
is kokulu dumanında çizebilir miydi yüzünü...
sorsan söyleyebilir miydi sevdiğini
tüm yargıları bir kelimede biriktirip
infazlarını korkmadan mı yapacaktı
cümlede
kim kullanırdı onu senin yanında...
susuz demlenen çayların
kahve gibi telvesi kalır mıydı dibinde
kırk yıl hatrı var mıydı acep
kim bilebilme yazgısına sahipti...
sesini göremeyip
seni duyunca aşık olabilir miydi
ölüm çiselerken topuklarımda
ateşe atlayan kelebeklerin kaderlerini ağlayabilir miydi satırlara...
üst üste üç kez okunabilir miydi
mekanı cennet olur muydu
cehennemlerimden kaçırırken seni...
ateş böcekleri bekçisiyken zindanların
aynı yere dua edebilir miydik
farklı yağmurlar altıda...
evlenme çağındayken
öyle de gelir miydi bana çeyizi ile
şarabın sevabı kadar sevdim ölmeyi
her gece içmeyi...
ay yıldız kara sancak yapar da mı yaşardım
yoksa hayalimde mi batmazdı titanic... <******>
susar da gelir mi senin yanında
ya çıkartamaz isem
bana da benzerse eğer
mezar taşımı yazmadan yetişir mi bana
ne dersin...
hangi dilde aşık olduğumu bilir misin
benden ayrı mı yazılırdın öpüşürken
elvedalardan bıkan memleketim
kılını kıpırdatır mıydı şarkılarında bile benim için



bir cellat keserken başımı
tarihe inat yaşatır mıydı beni
bağrının çarşambayı sel alan yerinde...
yedi gününde haftanın
aranan tek tanrısı
yalvaracak kadar küçük mü düşerdik
yoksa --ondan--
özür dileyecek kadar büyük mü...
dağların kısılan seslerinde solacak ilk çiçek
ölüm çocuğumla büyüttüğüm
sofrada yavan yavan yediğim sevda tokluğu
sen
kısma kalemini
sonuna kadar aç ki kaçsın ecel...
ancak kadar kadar mı sevdin
yunus emre'm kadar yalan mıydın yoksam
acep benden af diler miydi on sekiz yaşım
yaptıklarına dair...
haberlerde alt yazıydım
düşen değeri hatırlarım hala
bendeki olduğu kadar ölmekte yitirmiş miydi
bir şeyler
kendinden ve senden...
ışığıyla arar mıydı seni benim gibi
dibinde
hiç bulamayısacağını bile...
Azrail ile anlaşır mıydı
onu her an beklemenin mazideki korkaklığıyla mı
yazardım seni de yoksa...
hiç okunmamış bir alında söylenecek bana
hiç sevdalanmamış mecnun
terk edilmemiş ben
yaşayan çocukluğum
ve unutulmamış senle...
sahi kaç mezun verdi ki öte taraf lise kitaplarında
şimdiye...
başka dün de mi gönderiyorsun tanrım
yine senin olan ama unuttuğumuz bir şekilde...
sevdiklerimin beddualarına verili en güzel cevap mı
bu gelen...
EY ALLAH'IM bu kadar büyük gönlü boş kalsın diye mi verdin bana......

tutsak aldı yalnızlığın beni
ne yüreğinde unuttuğun rüyalar yansır artık gecelere
ne aynalar hastalanır gülümsemende
ölüm neydi
bilmiyorum
bu olsa gerek
artık ümit bile edemiyorum......
Alıntı ile Cevapla