Konu
:
Takının Anadolu Yolculuğu
Tekil Mesaj gösterimi
#
2
7 January 2009, 15:45
HaZzAn
Banned
Kayıt Tarihi:
26 September 2008
Mesajlar:
0
Konular:
Aldığı Beğeni:
0
xx
Beğendiği Mesajlar:
0
xx
Cvp: Takının Anadolu Yolculuğu
ANADOLU’NUN BATISINDA YÜKSELEN TAKI SANATI
Hititler’in egemenliği altındaki Anadolu’dan bugüne taşınan takılar ne yazık ki çok az; yalnızca Boğazköy’de bulunan altın mühür yüzük
altın “oturan tanrıça” amuleti
mezarlarda ölülerin ağız ve gözlerini kapayan
kol ve ayak bileklerine sarılan altın safihalarla
kulaklara yerleştirilen kulak tıkaçlarından ibaret...
M.Ö. 900’den sonra değerli maden ve taş kullanılarak yaratılan takılar
eski görkemine özellikle Anadolu’nun orta ve batısında kurulan uygarlıklarda kavuştu. Burada hem takılar çoğaldı; hem teknik yetkinleşti. Günümüze çok fazla örnek kalmamasına karşın M.Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında Orta Anadolu’da egemen olan Frigya’nın kuyumculuk sanatına en önemli katkısı
özgün bir formu olan fibulalardı.
Antik dünyanın ticaret merkezinde oturan Batı Anadolu kentlerinin zanaatkârları ise doğu ile batının sanatını kendilerinde bütünleştirip
Orientalizan sentezi gerçekleştirdiler. M.Ö. 8. yüzyıl sonuyla 7. yüzyıl başında özellikle doğulu motiflerin kullanıldığı değerli metal ve fildişi takılar ortaya çıktı. Lydia’nın başkenti Sardes
işte bu süreçte kuyumculuğun ışığı oldu. Kimyasal işlemle ilk kez saf altının da elde edildiği altın rafinerisinin bulunduğu Sardes’da özellikle fildişi oymacılığı ve değerli ya da yarı değerli taşların da başarıyla kullanıldığı teknik ustalıkla işlenmiş altın takılar ortaya çıktı.
Sonraki iki yüzyıl Anadolu’nun batısında kuyumculuk zanaatının doruğa ulaştığı yüzyıllar oldu. Saf ya da safa yakın ayarda altınla yapılan takılarda döküm
repousse
fligre
granülasyon gibi birçok kuyumculuk tekniği birarada kullanıldı. En yetkin örnekleri
Efes Artemis Tapınağı adak çukurunda ve Uşak çevresinde bulundu. Anadolu’nun ana tanrıçası ile Helenler’in anavatanındaki tapınma biçemini birleştiren ana tanrıça Artemis tapımı
dönemin takı sanatını da biçimlendirdi. Evrensel
uygarlığın koruyucusu
doğanın yöneticisi ve arıların kraliçesi tanrıçanın üç farklı karakteri
takılarda görülen arı
hilal ve atmaca motiflerinde anlatımını buldu. Küpelerde
apliklerde
broşlarda ve iğne topuzlarında arı; küpeler ve sarkaçlarda hilal; broş ve sarkaçlarda ise atmaca kullanıldı daha çok.
HaZzAn
Açık Profil bilgileri
HaZzAn nickli üyeye özel mesaj gönderin
HaZzAn nickli üyeye ait bütün mesajları arattır