Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 8 January 2009, 10:13
haktan haktan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Banned
 
Kayıt Tarihi: 29 July 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Arrow Allah (cc)'ın Sınırlarından Biri Olan Tesettürün Önemi

Allah (cc)’ın tüm Müslümanlara bildirdiği emirlerinin yanı sıra özel olarak Müslüman kadınlara bildirdiği emir ve yasakları da bulunmaktadır. Müslüman bir hanıma en çok huzur veren şey hiç kuşkusuz bu hükümlere itina ile uymaktır. Müslüman bir kadın Allah (cc)'a samimi bir kalple iman etmiş ve derin bir Allah (cc) korkusuyla boyun eğmiştir. Allah (cc)'tan başka bir İlah olmadığını, O'nun tüm varlıkların tek hakimi ve herşeyin üstünde, sonsuz güç sahibi olduğunu kavramıştır. Bu nedenle yalnızca Allah (cc)'tan korkar ve yalnızca O'nun rızasını hedefler. Yalnızca Allah (cc)'a ibadet eder, O'nun hükümlerini büyük bir titizlikle yerine getirir. Çünkü bilir ki bu hükümlerin her biri sayısız hikmetlerle doludur ve bunlara uymak kendisi için pek çok hayırlara vesile olacaktır.

Kuran’da Allah (cc)’ın mümin kadınlara farz kıldığı hükümlerden biri de başlarını örtmeleridir. Yüce Allah (cc) Kuran’da çok açık bir şekilde baş örtüsünün hükmünü bildirmiştir:

"Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar... " (Nur Suresi, 31)

Ahzab Suresi'nde de Cenab-ı Allah: "Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur... " (Ahzab Suresi, 59) diye buyurmaktadır.

Yukarıdaki ayetlerde çok açık olarak görülen başörtüsü hükümleri 1400 yıldan bu yana Müslümanlar tarafından uygulanmıştır. Peygamber Efendimiz (sav)’in hadis-i şeriflerinde de, kadının nasıl giyinmesi ve nasıl iffetli olması gerektiği açıkça tarif edilmiştir.

Her asırda o devrin İslam alimleri başörtüsünün önemine dikkat çekmişler ve bu konunun önemi üzerine fikir birliği etmişlerdir. Bediüzzaman Said Nursi de Emirdağ Lahikası isimli eserinde: "Bin üç yüz elli senede ve her asırda üç yüz elli milyon Müslümanların kudsî bir düstur-u hayat-ı içtimaîsi (sosyal hayatın mukaddes bir prensibi) ve üç yüz elli bin tefsirin mânâlarının ittifaklarına iktidaen (uyarak) ve bin üç yüz elli senede geçmiş ecdatlarımızın itikadlarına ittibaen (atalarımızın inançlarına tabi olarak) tesettür hakkındaki... " (Emirdağ Lahikası, 361) diyerek bu gerçeğe dikkat çekmiştir. Bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere başörtüsü konusu her dönemde İslam alimlerinin, üzerinde ittifak ettikleri, Kuran ayetleriyle de hükmü sabit olan bir konudur.

Tesettür, Müslüman kadınlar için çok önemli bir ibadet ve Allah (cc)’tan çok büyük bir nimettir. Çünkü tesettür, kadının Allah (cc) Katında ve inananlar nezdinde yücelmesini sağlayacak, onu her türlü bağımlılıktan ve sıkıntıdan kurtaracak bir vesiledir. Tesettür aynı zamanda Müslüman kadının iffetinin sembolüdür.

Bu sembol onun diğer Müslümanlar tarafından saygı ve hürmet görmesine, yüceltilmesine vesile olur. İffetli bir kadının doğal bir asaleti, insani bir heybeti ve güvenilir bir kişiliği vardır. Elbette ki bu, kişinin Allah (cc)’ın sınırlarına olan titizliğiyle doğru orantılıdır. Her an Yüce Allah (cc)’ın huzurunda olduğunu bilen, O’nun her an kendisini işittiğini ve gördüğünü idrak edebilen bir insan tek başına da kalsa, çok uzak bir yere de gitse, hangi ortama girerse girsin, hangi şartlarla muhatap olursa olsun bu titizliğinden asla taviz vermez. Bütün bunlar; Allah (cc) korkusu, Allah (cc)’ın hükümlerine olan titizliği, tesettüre riayeti, ahlakı ve kişiliği onu dünyada ve ahirette üstün ve onurlu kılar.

Alıntı ile Cevapla