Tekil Mesaj gösterimi
  #28  
Alt 11 January 2009, 11:17
eLanuR eLanuR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Junior Member
 
Kayıt Tarihi: 1 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: Medeniyetler Tarihi

Hitit Mimarisi



Hitit Kralligi mimarisi, eski Dogu Yapi Sanati içinde, hem Bati Anadolu, hem de Mezopotamya mimarligindan ayrilan, önemli ve kendine özgü bir gelisim gösterir. Bu mimarligin kökenleri Anadolu yaylasinin yapi geleneklerine dayanir ve en geç I.Ö. 3. binde, Ilk Tunç Çagi'nda belirgin biçimini almistir.

I.Ö. 2. bin sonunda, Bati Anadolu'nun özgün ev biçimi olan bagimsiz uzun dikdörtgen, önavlulu evi, (Megaron) Iç Anadolu'ya ne denli az girebilmisse Hititler'in büyük tas bloklarindan örülmüs bindirme kemer yapma sanati da tas yönünden zengin olan Troya'da o denli az kullanilmistir. Mezopotamya da çok bol sayida zorlayici bir bakisimlilik sistemiyle yapilmis tapinak ve saray mimarligi da yine Iç Anadolu'daki Hitit Kralliginin ana ülkelerinde görülmez.

Bir yandan karsilikli canli bit ticaret, öte yandan komsu ülkelerle belirgin bir kültür iliskisi kurulmus olmasina karsin, mimarlik alaninda karsilikli etkilenme çok kisitli bir ölçüde gerçeklesmistir. Yalniz, kisa bir süre sonra Hitit egemenligi altina girecek olan Kilikya - Kuzey Suriye bölgesinde karisik mimarlik ögeleri ortaya çikmaktadir. Bu ögeler Hitit Kralligi sona erdikten sonra 1. bin Geç Hitit - Arami Küçük Kralliklari döneminde de varliklarim sürdürmüslerdir.

Bugün, 3. binyil ve 2. binyil basina tarihlenen çok sayida büyükçe yerlesmenin varligi bilinmesine karsin, bunlarin yalniz birkaçi arastirildigindan, yapi sistemleri, görünüsleri ve özellikle yapilari üstünde konusmak olanagi yoktu?. Tüm Önasya'da oldugu gibi, burada da genellikle en eski yerlesme yerleri varligini sürdürmüstür. Bu yerlesmeler ovalara ya da koyaklara açilan dag sirtlarinda, çevrenin kolaylikla gözlenebilecegi yerlere kurulmustur. Bu Höyük ya da Teli olarak adlandirilan yerlesmelerin özgün bir örnegi Firat'in yukari kesiminde Altinova'daki Norsuntepe'dir.

Bu höyük üstünde Iç Anadolu'nun Son Tunç Çagina iliskin simdiye dek bilinen tek sarayi kazilarak ortaya çikarilmistir. Bu sarayda en büyük bölümün erzak depolarina ayrilmis olmasi çok ilgi çekicidir. Bu döneme tarihlenen baska belirgin tapinak ya da kutsal alan simdiye degin bulunmamistir. Savunma sisteminde bir yenilik yoktur: Tarsus'taki testere biçimli sur duvarlariyla agir bir savunma sistemi olusturan Ilk Tunç Çagi sistemi II, 5. binyilda görülen Mersin sistemi ile (Tabaka XVI) karsilastirilabilir. Konutlar kural olarak dikdörtgen, ender olarak da yamuk planli, gelisigüzel yanyana dizilmis odalari kapsamaktadir. Her avlunun kendi dis duvari vardir. Yapi gereci olarak çamur ve kerpiç kullanilmistir, ancak 3. binyil sonuna dogru tastan alçak temellere rastlanir.

2. binyilin ilk yüzyillarindaki örnekler, öncelikle Eski Asur Ticaret Kolonilerinin evleri, is yerleri ve bunlarin kurulmasinda destek saglamis yerli prenslerin saraylari olarak karsimiza çikmaktadir. Kanes, Karahöyük ve Acemhöyük saraylari, bugün bildigimiz kadariyla bir orta mekân ya da avlu çevresine dizilmis odalardan olusmustur.

Kültepe'deki temelleri bulunmus bir yapinin saglam köse çikmalari, yapi ustalarinin anitsal yapi kurma yetenegini kanitlamaktadir. Bogazköy'de de daha sonra Hitit kral sarayinin kurulacagi Büyükkale tepesinde yerli bir prensin konagi (Tabaka IV d) bulunmaktadir. Bu prensin destekledigi Asurlu tüccarlarin kurdugu Karum Hattus bu kale tepesinin etegindedir.

En eski tabakalarindaki mimarlik Bati Anadolu bölgesi kapsami içine giren Beycesultan'da hem Girit mimarligi hem de yukarida adi geçen ve daha geç döneme tarihlenen Hitit sistemleriyle bir dizi benzerlik gösteren bir saray bulunmaktadir (Tabaka V). Karum Kanes ticaret kolonisi evleri tüm yapilariyla Orta Anadolu gelenegindedir : Dörtgen bir avlu çevresinde az ya da çok gelisi güzel dizilmis degisik sayida odalar. Simdiye degin avlunun bir bölümünün üstünün, bir ön avlu olusturacak bir biçimde kapali oldugu görülmüstür, ancak bu Bati Anadolu'daki örneklere benzemez.

Yapilarin kurulmasinda ahsap önemli bir yer tutmaktadir. Duvarlarin önüne dikilmis olan ahsap destekler kerpiç ve kiriktas duvarlarin beslenmesine ya da sik sik rastlanan üst katin agirligini tasimaya yariyordu. Bu dönemin kült yapilarinin varligi yazili kaynaklarla kesinlikle kanitlanmissa da, görünüsleri konusunda bir sey bilinmemektedir. Bunlar kurallara uygun tapmak yapisi olamazlar, daha çok biçimi eve benzeyen kült hücresi ya da bir evin bir odasi olabilirler.

I.Ö. 1600 dolaylarinda Hitit Kralliginin kurulmasiyla yapilarda da birtakim yenilikler" gözlemlenmektedir. Evlerde oda düzenlemeleri ve yapi gereçleri genellikle degismemistir, ama savunma yapilarinda yenilikler vardir. Alisar'da daha çok önce, yan yana dizilmis, çok hafif karsilikli kaydirilmis, düzenli araliklarla burçlarla desteklenmis sandik duvarlardan olusmus anitsal bir duvar sistemi ortaya çikmisti. Bu yapiya Konya Karahöyük'de ve Korucutepe'de daha belirginlesmis olarak rastlanmaktadir; burada Hitit Kralligi'nin tipik sandik duvar sisteminin tüm ögelerinin temel çizgilerinin kuruldugu görülüyor.

Bu kenemden Bogazköy ve Alacahöyük'de saraylar bilinmektedir, ancak bunlar daha sonra Büyük Krallik dönemindeki genis yapi girisimleri sirasinda genis ölçüde yikilmistir. Alacahöyük'de 14 ve 13. yüzyillara özgü ayakli geçitlerle çevrili orta avlu ve bunu çeviren ayri oda topluluklarindan olusan evlerin bu dönemdeki örneklerine yapi kalintilarinda rastlanir. Bunlarin duvar yapisinda bol ocak tasi kullanilmistir.

14 ve 13. yüzyillarda, daha dogrusu Hitit Büyük Kralligi çaginda mimarlik kesin ve yerlesmis özellikler gösterir. Hattusa merkezi bir yönetim sisteminin baskenti olarak mimarlik ve sanat yaraticiliginin odak noktasidir. Burada, hem islevleri açisindan (savunma sistemleri, tapmak, saray) hem de yapi teknigi ve kurulusu açisindan (duvar yapisinin yapisal ve biçimsel kurulusu), yapi sanatinin en etkileyici örneklerine rastlanir.

Yukaridaki Büyükkale ile kentin en alt terasi arasinda 14. yüzyilda kurulmus, Poterneli Sur adim tasiyan kent duvarinin yeniden yapimi sirasinda, yigma toprak üstünde iki kabuklu, tas örgüsünden olusmus bir sandik duvar kurulmustur. Bu duvar düzenli araliklarla dizilmis burçlar ve kulelerle doldurulmus ve poternelerle donatilmistir. Bu poterneler, kenti ana duvarlar altindan öndeki araziye baglayan, Dindirme tekniginde saglam kemerlerden tünel gibi yapilmis, duvarlarin önündeki hendege açilan gizli kapilardir (huruç kapisi).

Biraz degisik bir yapida olmakla birlikte, buna benzer daha eski bir poterneye Alisar'da, daha sonra da Korucutepe, Alacahöyük ve Büyükkaya tepesinde (Bogazköy) ve ayrica Kuzey Suriye'deki birkaç savunma sisteminde rastlanmistir. Hitit baskentinde, 13. yüzyilda bir kez daha bu tür poternlere kentin rahatça genisletildigi yukari kentin savunma sisteminde rastlanmistir. Bu dönemin birkaç kapi sistemi baska bir görünümdedir: Hattusa ve Büyükkale Yukari Kent kapilan, Alacahöyük Sfenksli Kapisi, Alisar Güney Kapisi bir ön avlu bir oda ve iki anitsal kule arasinda çift kapi kanadindan olusur.

Bunlann duvari ya büyük tas bloklarindan çokgen oluklu örülmüstür ya da kesme tas olarak tabakalanmistir; iki çesidin birbirine karistigi da görülür. Kapi söveleri ortostatlidir, bunun üstüne ya tek bir tastan yontulmus kapi kirisi uzatilmistir ya da Hattusa Yukari Kentindeki dört kapida oldugu gibi bindirme tekniginde parabol biçimli bir kemer oturtulmustur. Bu kemer biçimi, kabartma duvar süsleri, duvarin kente bakan yüzündeki genis duvar ayaklari ve kapilarin bakisimli plani Hitit mimarlarinin yaraticiligini kanitlar.

Büyük Hitit Kralligi saraylar da bu konuda benzer kanitlar vermistir. Büyükkale ve Alaca Höyük'de saraylardaki bagimsiz yapilarda düzgün bir oda planlamasi uygulanmasi ve bagimsiz kurulmus geçitlerle çevrili avlular çevresine toplanmis bagimsiz yapilarin ustalikla birlesmesi gibi özellikler görülür. Büyük Hitit tapinaklari da ayni özellikleri gösterir. Simdiye degin bulunmus bes yapi da kralligin baskentindedir, hepsi ayni oda gruplarindan olusmus ve ayni düzende kurulmustur.

Dis görünüsleri bakimindan birbirlerinden kesinlikle ayrilmalari ise, yapi ustalarinin kati yapi kurallarina bagli kalmadiklarinin yeterli bir kanitidir. Kapi, avlu, önavlu, cella, cella ön odasi ve yan odalari tüm yapilarda kullanilmis ögelerdi?. Kapidan geçen yol dogrudan dogruya avluya girer. Cella'ya hiçbir zaman dogrudan dogruya Önavludan girilmez, ancak önavluya açilan birkaç yan odadan girilir.

Kült odalarindan olusan grup tüm yapinin içinde belirgin olarak ayrilir. Odalara ve oda gruplarina ne de tüm yapiya bir bakisim düzeni egemen degildir. Yalniz Tapinak Tin kapisi ve depolarin olusturdugu çembere giris bakisimli yapilmis ve bu nedenle de kent kapilari gibi anitsallik kazanmistir.

Temiz bir isçilikle yerlestirilmis .ve birlesme oluklari iyice kapanmis yer yer bes metreyi geçen kireçtasi bloklardan kurulmus ortostatli duvar döseginin yapi özellikleri el becerisi, ustalik, etkileyici bir görünüme ve dayanikliliga ulasma istegi belirtir. Tapinagin ve depolarin tüm dis duvarlarini bölen genis duvar çikintilari da özgün biçimlendirme ögeleridir.

Kütlesel temel dösekleri üstünde bugün de görüldügü gibi, bu çikintilar kerpiç duvar boyunca dama kadar yükselmekteydi. Bunun disinda bu çikintilara ya da duvar ayaklarina hem birtakim odalarin iç duvarlarinda hem de Hattusa Yukari Kent surlarinin kapi ve kulelerinde rastlanmaktadir. Bu, baskentin büyük devlet yapilarinda birkaç kâti kapsayan yüksek duvarlarinda kullanilmis bir yapi türü, ahsap hatil sistemiyle desteklenmis kerpiç duvar yapisidir.

Bu tür duvarlarin ayrintili biçimi konusunda kanitlar azdir. Keramikler üstündeki betimler ve kabartmalar duvarlarin bölümlenmesi, pencere burç ve mazgallarin biçimleri için ipuçlari verir. Yazili belgelerde üstüne çikilabilen düz damdan sik sik söz edilmektedir. Bu anitsal tapinaklar disinda simdiye degin çok az sayida Hitit kült yeri kanitlanmistir. Yazilikaya, bir grup dogal kaya odasinin kabartmalarla süslenip ek yapilarla genisletilmesi sonucunda olusmus bir dogal kutsal alandir.

Eflatunpinar aniti bir kaynak kutsal yeridir. Alacahöyük'deki sarayin bir bölümü de tapinak olarak yorumlanabilir, çünkü Hitit Büyük Krallik Çaginda bile konutlarda tek odali kült hücreleri oldugu varsayilmalidir.Yapi sanatinin Anadolu yaylasi disina yansimasi sinirli olmustur. Hatti kralligina siki sikiya bagli Kilikya'da Mersin savunma sistemi ve Tarsus saraylari baskent mimarligiyla kesin iliskiler gösterirken, Kuzey Suriye bölgesinde benzer etkilerin önemsiz kaldigi gözlemlenmektedir. Kargamis ve Sam'alda 2. binyil tabakalarinda yapi üslubu daha kazilarda ortaya çikarilmadigindan bu sav simdilik çekingenlikle geçerlidir.

I.Ö. 1200'de Büyük Hitit Kralliginin yikilmasindan sonra Iç Anadolu Bati'nin etkisine girer. Bu, bundan sonraki yüzyillarin mimarligina yansiyan bir gelismedir. Güneydoguda Geç Hitit-Arami beylikleri kurulmustur. Kuzey Suriye, Hitit ve Arami özelliklerinin birlesmesi sonucu mimarlikta kisa süreli bir olgunluk çagi yasanmistir.

Karkanus'tan iki örnekte görüldügü gibi, tapinak yapisinda Kuzey Suriye'nin küçük tek odali sisteminin gelenegi sürdürülmektedir. Hatay bölgesinde Teli Tayinat'daki önavlu, adyton (en kutsal oda) ve cella planiyla Ege bölgesinin Megaron'unu animsatan uzun dikdörtgen tapinagin bu bölgede I.Ö. 2. binyil içine tarihlenen öncüleri vardir. Saraylar genellikle ön avlu, buna genislemesine yerlestirilmis ana oda ve birkaç yan odayla Hilani olarak karsimiza çikmaktadir.

Hilaninin kapali biçimi, genislemeyi olanaksiz kiliyordu, ancak birkaç Hilaninin birlestirildigi büyük yapilar vardir. Önyüzü iki ya da üç sütunla bölünmüs olan Hilani önavlusu Büyük Krallik döneminin tapinaklarinin önavlusuna, Hilammar'a benzerlik göstermektedir. Savunma sistemlerinde, örnegin Sam'al'da Anadolu yaylasinin iki yüksek kule arasinda dar kapi odali kapi tipine rastlanirsa da, ana kapi arkasina genislemesine yerlestirilmis odasi olan kapi daha yaygindir.

Bu sistemde, Karatepe'de elverissiz arazide oldugu gibi, kapi odasinin kulelerden uzaga çekildigi de görülmüstür. Kent planinin, örnegin" Sam'alda oldugu gibi, geometrik bir biçim almasi da degisik bir özelliktir. Bu dönemin mimarliginda, özellikle çok sayida resmi yapi, saray, tapinak ve anitsal kapilardaki ortostatlarda görülen kabartma süslemelerde bakisimli düzenlemelerin kullanilmis olmasi degisik bir yaraticilik gücünü göstermektedir. Buna karsilik Hitit ana ülkesinden yalniz Alaca Höyük'de Sfenksli Kapi'da bu tür kabartma süslerin varligi bilinmektedir.

Kuzeydeki 2. binyil süssüz sütunlan yerine, Toroslarin bu tarafinda 1. binyilda yontularla ve geometrik bezemelerle süslü tabanlara oturtulmus sütunlar ortaya çikmistir. Büyük Hitit Krallari'nin baskentinin agir ve içe dönük yapi sistemleri karsisina güneyde 400 yil sonra süslü, bagimsiz yapilardan olusmus hafif dokuda bir mimarlik çikmistir.
Alıntı ile Cevapla