Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 23 January 2009, 15:45
HaZzAn HaZzAn isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Banned
 
Kayıt Tarihi: 26 September 2008
Mesajlar: 0
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Kangal Köpeginin Tarihcesi


Köpeğinin tarihçesini araştırdığımızda en küçük bir belgeye rastlayamadık. Kangal köpeği hakkında çeşitli rivayetler söz konusudur. Bir rivayete göre M.Ö. Asurlular ve Babilliler zamanında türediği, aslan ve kaplan gibi vahşi hayvanlara karşı korunmak, savaşlarda yararlanmak amacıyla büyük bir özenle yetiştirildiği anlatılmaktadır. Bu köpeğin çok rahat bir şekilde aslanı mağlup ettiği söylenmektedir. İkinci bir rivayete göre, Hint mihracesinin Osmanlı padişahına (Yavuz Sultan Selim veya 4. Murat’a) bir köpek hediye etmesiyle başlamaktadır. Sarayda bulunan ve aslanla boğuşan bu köpek aslanı öldürüyor. Böylece padişahın nazarında büyük bir ilgi görüyor. Osmanlı ordusu doğu seferine gelişinde Kangal Deliktaş dolaylarında köpeğin kaybolduğu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığı, Kangaldaki köpeklerin bu köpeğin soyundan türediği rivayetler arasındadır. 17.Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu’ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla çoğu Avrupa Çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetiştiriciliği yapıldığı bahsedilmektedir. Kangal Çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar irk özelliklerini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek ırkı olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması Kangal ırkı köpek neslinin devamını sağlamıştır.



KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ


Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz. Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler. Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar Şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal Çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır. Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.

İyi bir köpekte şu özellikler olmalıdır:

Zeka : Orta-yüksek düzeyde

Güvenirlilik : Sürü hayvanına ve sahiplerine zarar vermemelidir.

Dikkatlilik : Görevine karşı ilgi ve dikkati bulunmalıdır.

Koruyuculuk: Yabancıya karşı reaksiyoner (havlama-saldırı) olmalıdır.

Güç : Olası düşmanı durduracak (kurt-hırsız) güçte olmalıdır.

Hız : Olası düşmanı kovalayıp yakalayacak hızda olmalıdır.

Cesaret : En önemli özellik olarak cesareti söyleyebiliriz.

Çünkü :Cesareti olmayan bir köpek diğer 6 özelliğe sahip olsa da etkili olamaz. Tüm bu özelliklerin hepsini en yüksek düzeyde Kangal köpeklerinde bulmamız mümkündür. İşte bu özelliklerinden dolayı Kangal köpekleri dünya köpekleri arasında hak ettiği değeri ve birinciliğini her zaman koruyacaktır. Böyle bir köpek ırkına sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır.


KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN IRK ÖZELLİKLERİ

Burun Ağız Yapısı : Ağız burun yapısı kısa küt çene kuvvetlidir.Dişler sivri ve sağlam, dudakları sarkıktır. Göz,kulak,ağız etrafı ve burun üstüne kadar siyahtır.

Gözler : Kafatasına göre oldukça küçük yuvarlakça olup altın ve kahverengi arasında bir renktedir. Göz etrafı siyahtır. Bakışlar canlı ve asildir.

Kulaklar : Orta boyda üçgen şeklinde, uçları yuvarlak, kafasına yapışık ve sarkıktır.

Kafanın ve Göğüsün Görünümü : Önden bakıldığında aslanı andırır. Kafa iri, güçlü bir boyun ile desteklidir.

Boyun : Hafifçe eğik, güçlü ve adaleli,orta boyda, oldukça ayrık, düz, kalın kemikli, ayak bilekleri kuvvetli ve uzundur. Ön göğüs arkasına göre daha geniş ve omuzlar adalelidir.

Gövde : Gövde baştan sonra bir kare şeklindedir. Vücut güçlü, adaleli, hiçbir zaman şişman değildir. Dirsek hizasına kadar göğüs derin, karin hafifçe içine çekiktir.

Bacaklar : Bacaklar güçlüdür. Ön bacaklar arka bacaklara göre daha güçlüdür. Ayaklar iri yapılı, kuvvetli, parmak bombeli ve siyahtır.

Vücut Rengi - Post : Sık bir alt post üzerinde kısa ve yoğun bir tüy yapısına sahiptir. Renk:Bozdan çelik rengine kadar olabilir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir.

Kuyruk : Oldukça yüksek olup, rahat durumda iken düşük ve kıvrık, uyarıldığı zaman sırt üzerinde yüksek ve kıvrıktır.

Ağırlık : Erkeklerde : 50-60 kg Dişilerde : 41-59 kg

Cidago : Erkeklerde : 74 cm ile 81 cm Dişilerde : 71 cm ile 79 cm SAĞRI : 67 cm

Beden Uzunluğu : 69.5 cm

Göğüs Çevresi : 76 cm BAŞ UZUNLUGU : 27 cm

Yüz Uzunluğu : 13 cm

Kulak Uzunluğu : 13 cm

Ön İncik Çecresi : 14 cm

Göğüs Çevresi : 21 cm

Dişilerde en az sekiz meme başı bulunmalıdır. Vücut organları arasında hiçbir anatomik bozukluk olmaması göz önünde bulundurulmalıdır.


KÖPEKLERE GÜNLÜK BAKIM

Özellikle dışarıdaki kulübelerde barındırılan, bekçilik gibi görev yapan köpeklerin, sağlığını korumak için Tımar denilen temizliğin her gün bir defa uygulanması gerekir.

Tımar için çeşitli fırçalar yapılmıştır. İçlerinde madeni telli olanlar vardır. Köpeğin tüyleri uzun ve sert ise madeni fırçalar kullanılır. Fırça önce tüy yatımı tersine, sonra tüy yatımı yönüne olmalıdır. Üzeri tüm yüzeyi tarayacak şekilde uygulanmalıdır. Fırçalama esnasında kırılan ve dökülen kıllar, parmak uçları deride bir tarak gibi kullanılarak temizlenmelidir.

Tüyleri yumuşak ve çok dökülen köpeklerde, parmaklar açık bir durumda, el suya batırılarak ve ıslak bir şekilde vücut tarakla taranıyormuş gibi taranarak temizlenmelidir. Keza, bu suyun içine Veteriner Hekimin tavsiye edebileceği dezenfektan bir madde de katılabilir. Bu el masajından sonra bütün vücut bir defa fırçalanıp, özel taraklarla taranmalıdır.

Köpeği sık sık yıkayarak temizlemek sağlığı yönünden zararlıdır. Çünkü köpeklerde deride bir ter bezi yoktur. Ancak bol miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deride yumuşaklık ve tüylere parlaklık verir. Bol yıkama deriyi kurutur, çatlatır, tüyleri donuklaştırır. Ayrıca çeşitli deri hastalıklarına zemin hazırlar.

Yıkama işleri Veteriner Hekimin uygun gördüğü hallerde, saf zeytin yağı ile yapılmış sabunlarla ve ılık suyla yapılmalıdır. Köpek çok kirlenmemişse ayda bir kez yıkanmalıdır. Yıkama köpeğin kuyruğundan başlar, başına doğru devam eder. Bu sırada kulaklar ve göze sabun kaçmamasına dikkat edilmelidir. Kulaklar yıkama esnasında pamukla tıkanmalıdır.

Köpeğin vücut bakımını incelerken, bazı organlarla sağlık arasındaki ilgiyede kısaca değinmek gerekir. Bir köpeğin sağlığı bazı organlarına bakılarak kolayca anlaşılır.

Gözler : Pembe, sarı görünüşlü ve parlaktır. Akıntı yoktur, bakışlar canlı ve dikkatli olmalıdır. Gözlerde hastalık bulunmamalıdır (katarakt gibi).

Kulak : İç ve kenarları temizdir. Akıntı yoktur, ayrıca kulakta yabancı maddeler, leke, pire bit ve kene gibi parazitler de bulunmamalıdır.

Ağız : İç kısımları sarı-pembe görünüşte, dil açık kırmızı, ağızda fena bir koku ve dişlerde diş taşı olmamalıdır.

Anüs : Anüs normal bir görünüşte ve temizdir. Pislik ve parazitler görünmez.

Ayaklar : Tırnaklar normal uzunlukta, tırnak araları temiz olup, taban normal görünümde ve kabuklanma yoktur. Tırnaklar köpeğin normal yürümesini zorlaştırmayacak ölçüde ve uygun bir makasla kısaltılmalıdır. Bu işlem yapılırken köpeğin derisini incitmemeye özen gösterilmelidir.

Vücut : Elle temasta hiçbir bölgede köpek irkilme göstermemelidir. İrkilme gösterince o bölgede anormalliğin olduğu muhakkaktır



KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN EĞİTİLMESİ

Köpek eğitimi, köpeğin insanla buluşup kaynaştığı günlerde başlamıştır. Köpek eğitiminin temel kaidesi insan- köpek ikilisinin psikolojik yönden anlaşmasıdır. Bu nedenle köpek eğiticisi, köpeğin anatomisini, fizyolojisini ve psikolojisini öğrenmeli ve eğitim uygulamalarını bu doğrultuda yapmalıdır.

Bütün köpekler ırk özelliklerinin gerektirdiği görevleri hiç eğitilmeden yaparlar. Örneğin bir çoban köpeği, eğitilmeden hayvanların korunmasını bilir. Av köpeği de aynı şekilde eğitilmeden, avın izini bulmakta ve çıkardığı seslerle onu izlemektedir. Yalnız ırk özelliği dışındaki görevleri yapabilmesi için köpeklerin özel bir eğitimden geçmesi gerekir.

Köpeklerden daha çok yararlanılmak amacıyla 1930 ‘lu yıllarda özel eğitim yöntemleri geliştirilmiştir. Özellikle askeri amaçla (bekçi, devriye, keşif ve benzeri gibi) hizmetlerde eğitilen köpekler Almanlar ve Ruslar tarafından birinci ve ikinci dünya savaşında kullanılmıştır. Amerika’da da 1942 yılında bu amaçla köpek eğitimi okulu açılmıştır.

Bugün bütün medeni ülkelerde askeri ve polisiye ve diğer amaçlarla köpek eğitim okulları mevcuttur.

Türklerde köpek eğitimi av köpeğinin eğitilmesiyle başlamıştır. Bunun dışında koyun sürülerini korumak amacıyla köpek eğittikleri bilinmektedir.

EĞİTİMDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER

Eğitimde insan ve köpek ilişkisinin rolü : İnsan ve hayvanın gerek eğitim gerekse sportif faaliyetlerdeki çalışmalardaki başarıları birbirleri ile kurdukları ruhsal ilişkiye bağlıdır. Köpek eğiticisinin herhangi bir köpeği eğitebilmesi için, çok iyi bir psikolojik yapıya sahip olması gerekir. Kendisi ile köpeğin en iyi şekilde nasıl uyum sağlayacağını anlamalı ve bu nokta üzerinde önemle durmalıdır. Köpekte de bazı özellikler bulunmalıdır. Örneğin, bir köpek bedenen ve psikolojik yönden sağlıklı olmalı ve normal bir zeka, dikkat ve cesarete sahip olmalıdır.

Eğitimde kalıtımın rolü : Her köpek ırk özelliklerini yavrularına kalıtsal olarak verir. Bir yavru köpek gelişme çağını tamamladıktan kısa bir süre sonra ana ve babadan gördüğü tüm hareketleri taklit eder.

Köpeğin özel yeteneklerinin rolü : Köpeklerin koku alma duyuları hiçbir canlı ile kıyas edemeyecek kadar gelişmiştir. Eğitimde köpeğin bu özelliğinin rolü büyüktür. Çünkü köpekler kokusunu aldığı bir canlıyı asla unutmazlar.

Her canlı kendine has bir vücut kokusu çıkarır ve bu koku parmak izi gibi her canlıda ayrı özellikler gösterir. Örneğin, hiçbir insanın kokusu diğer insanlarla en ufak bir benzerlik göstermez.

Koku alma duyusu çok gelişmiş olan köpek, herhangi bir yere saklanmış bir kişiye, ona ait bir eşyayı koklattıktan sonra geçtiği yerleri izleyerek onu ortaya çıkarır. Kangal köpeğinde koku alma duyusu çok iyi gelişmiştir. Bu sayede sürüye yaklaşan kurt veya başka bir zararlının (hırsız vs) kokusunu daha uzaktayken müdahale ederek sürüyü korur.

Eğitimde Eğitici Personelin Rolü : Köpek eğitimini yapacak kişinin en başta hayvanları sevmesi, sabırlı ve köpeklerden korkmayan, otoritesini hayvana kabul ettirebilecek birinin olması gereklidir. Eğitici köpeği sevmelidir. Köpeğin hareketlerinden, jestlerinden, bakışlarından veya ses tonundan ne istediğini anlamalı ve davranışlarını ona göre ayarlamalıdır. Köpek eğiticisi ani ve kesin kararlıdır. Bir emrin uygulanmasında nerede, ne zaman ve nasıl karar vereceğini mutlaka bilmelidir. Köpek eğiticisi korkak, çekingen ve tehlike karşısında görevi terk eden bir yapıda olmamalıdır. Aksine cesur, kararlı ve kendisi kadar köpeği de düşünen ve koruyan bir karaktere sahip olmalıdır.

Eğitici, karşısındaki canlının kendi düzeyinde bir beyin ve anlayış gücü olmadığını bilmeli ve onu eğitirken bir konuyu bir çok defa tekrarlamak zorunda kalacağını unutmamalıdır. Bu durumda asla sinirlenmemeli ve köpeğe kötü davranışlarda bulunmamalıdır. Köpek eğiticisi son derece sabırlı ve yüksek tahammül gücüne sahip olmalıdır.

KÖPEK EĞİTİMİNİN TEMEL KURALLARI

Köpeğe komut verirken bununla ondan ne istendiğini anlayabileceği şekilde açıklanmalıdır. Köpek ile insan arasında bir iletişim eksikliği bulunmaktadır. Konuştuğumuz dil köpek için geçersizdir. Bu nedenle, verilen komutun ne anlama geldiğini işaret ederek , göstererek, yaptırarak ona anlatmalıyız.

Komutlar; kısa, açık ve kesin olmalıdır. Daima klişeleşmiş biçim ve tonda verilmelidir. Köpekten istenen yaptırımlarla ilgili komutlar, genellikle tek heceli olmalı aynı zamanda aynı ses tonuyla söylenmelidir.

Komutlar verilirken sesli emirler uygun bir hareketle desteklenmelidir.

Komutların iyi bir şekilde öğrenilmesi için sürekli tekrarlar yapılmalıdır. Köpek bazen öğretilmek istenen yaptırımı kavramakta güçlük çeker.Bu gibi durumlarda usanmadan tekrarlamak ve istenen davranışı yapmasını beklemek gerekir. yaptırımdan vazgeçerek eğitimi bırakmak yanlış olur.

Eğitim süreleri köpeğin ilgisini sürdürmesine göre belirlenmelidir.Bu süre genellikle 10-20 dakika arasında değişmektedir.

Başarılı hareketlerinden sonra köpekler ödüllendirilmelidir.

Eğitici köpeğin her başarılı davranışından sonra onu adıyla çağırarak ,sevgiyle okşarsa ,köpek istenileni yerine getirmek için daima büyük çaba gösterir.başarılı bir hareketten sonra köpeğin hoşlandığı etkinliklerde bulunmak,onunla oynamak,serbest bırakmak,dinlendirmekte birer ödüldür.

Köpeğin hoşlanmayacağı her türlü davranış onun için bir cezadır.İstenmeyen yanlış bir davranış karşısında sertçe söylenen hayır sözcüğü ,köpeğe o davranışın yapılmaması gerektiğini anlatır.Sebebi ne olursa olsun köpek dövülmemelidir.

Köpek eğitiminde; köpeğin sahip olduğu yetenekler göz önüne alınarak ve köpeğin özelliklerine göre saptanması gerekir. Bu özellikler:

Köpeğin bedensel özelliklerine

Duyu ve algılamalarıyla ilgili yeteneklerini (görme, işitme, koku alma)

Mizacı ile ilgili özelliklerine

Zekası ile ilgili özelliklerine göre yapılmalıdır.
Alıntı ile Cevapla