Braunau am Inn
[değiştir]
Adolf Hitler,
20 Nisan 1889 tarihinde Almanların yoğunlukta olduğu
Yukarı Avusturya'nın
Braunau am Inn'de bir gümrük memuru olan
Alois Hitler[6](
1837–
1903) ve Alois'in üçüncü eşi (aynı zamanda yeğeni olduğu söylenmektedir)
Klara Poelzl[7] (
1860 -
1907)'ün oğulları olarak doğmuştur. Alois 'in altı çocuğundan dördüncüsüdür.
[8][9]Avusturya vatandaşı
[10] olarak doğan Adolf daha sonra Almanya'nın Cumhurbaşkanı adayı olmak için
1932'de Almanya vatandaşlığına geçmiştir.
Linz dönemi [değiştir]
İlk tahsilini doğduğu kasabada yaptı. Orta tahsiline
Linz şehrinde başladı. O sıralarda, ilerde memur olmasını isteyen babasıyla zıtlaşıyor, ressam olmak istediğini söylüyordu. Sevmediği dersleri asıyor, hiç ilgilenmiyordu (ileride öğretmenlerini çok sert biçimde eleştirmiş, sadece tarih öğretmenini çok sevdiğini ve ona çok şey borçlu olduğunu belirtmiştir).
On üç yaşında
tüberkülozdan babasını kaybetti (
3 Ocak 1903).
[11] Daha sonra ağır bir ciğer hastalığı geçirmiş, doktorun tavsiyesiyle bir yıl kadar okuldan ayrı kalmış, sonrada maddi sorunlar nedeniyle okula geri dönememiştir. Annesine bakma sorumluluğuyla inşaatta işçi olarak çalışmaya başladı.
Gençliğinde kazandığı küçük miktarda paranın önemli bir kısmını kitaplara ayırıyordu.[
kaynak belirtilmeli] İçindeki anti-semitizim (Yahudi düşmanlığı) ise o zamanlar başlamıştır. İlk başlarda bu fikre karşı çıksa da Yahudilerin birbirlerini kültür, sanat, politika, iş hayatı gibi bütün alanlarda kayırdıklarını düşünmeye başlayınca, Yahudileri sevmemeye başlamıştır. Kendisi bu konuyu şöyle der:
"Ne zaman bir tiyatro gösterisi, bir müzik abartılsa Yahudi yapımı bir şey olduğunu görüyordum. Bunu abartanlar da Yahudilerdi. Bir çok alanı ele geçirdikleri için tüm alanlarda birbirlerini kayırıyorlardı. Güzel bir Alman yapıtı 10 üzerinden 5 alamazken Yahudi yapıtları 10 alıyordu. Bu yüzden bir anti-semitist olmaya karar verdim."[kaynak belirtilmeli]
Babasız ve parasız zor yaşam şartlarının[
kaynak belirtilmeli] üstüne bir de on dokuz yaşına geldiğinde annesini kaybetti (
21 Aralık 1907).
[11] Annesiyle hep ayrı bir bağ olduğundan söz eder ve o öldüğünde babasının ölümünden daha fazla üzüldüğünü anlatır.
I. Dünya Savaşı [değiştir]
1914'te
I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler,
Bavyera ordusuna gönüllü olarak girmiş ve
Batı Cephesinde Albay
Julius List komutasındaki Bavyera 16. Redif Piyade Alayı ("List Alayı")'na verilmiştir.
Birinci Ypres Muharebesi,
Somme Muharebesi,
Arras Muharebesi ve
Passchendaele Muharebesi'ne katılmış
[14] ve 1914'de İkinci Sınıf
Demir Haç ve Ağustos 1918'de Birinci Sınıf Demir Haç madalyasını almıştır. Son rütbesi onbaş (Gefreiter) idi.
Alman Devrimi [değiştir]
Münih Devrimi'ne katılmış ve bir ara sosyalist aktivisti olmuştur. Daha sonra Yüzbaşı
Karl Mayr başkanlığındaki Bayerische Reichswehr Gruppennkommando Nr.4 (Bavyera Ordusu'nun İstiahbarat Şubesi)'nde eğtimi alıp karşı devrim eylemlerinde bulunmuştur.
Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis
Gottfried Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan
Alman İşçi Partisi (Deutsche Arbeiterpartei, DAP) isimli bir partiye katıldı ve kısa sürede bu oluşumun üst basamaklarına kadar ilerleyip lider koltuğuna oturdu.
29 Temmuz 1923'te partinin adını
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei, NSDAP)[15][16]olarak değiştirdi. Taraftarlarına kısaca "
Nazi" ismi verildi.
Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi
Almanya'yı
Versay'ın ezikliğinden kurtarmaktı. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlarda olması gerektiği önemli başlıklardan biriydi.
Völkischer Beobachter[17] adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu.
Josef Goebbels[18] bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.
Birahane Darbesi ve Mein Kampf' [değiştir]
Ana maddeler: Birahane Darbesi ve Mein Kampf
Benito Mussolini'nin "Roma yürüyüşü"ü taklit ederek
9 Kasım 1923'de Münih'te hükümeti devirmek için teşebbüslerde (
Birahane darbesi) bulunmuş ve ordu ve polisin desteklerini almayınca
Erich Ludendorff'u lideri olarak göstermiştir. Fakat darbe Bavyera hükûmeti tarafından bastırılmış ve bunun üzerine 5 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve
Landsberg Hapishanesi'ne girmiştir. Ancak
20 Ekim 1924'de tahliye edilmiştir.
Hapisteyken "
Mein Kampf" (
Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdırdı. Bu kitap, partinin bundan sonraki faaliyetlerine yön verdi. 1924 ve
1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak
Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929).
1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile
SPD[19]'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları
Katoliklerden daha fazla
Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.
İktidara doğru [değiştir]
31 Temmuz 1932'de parti üçüncü kez genel seçime katılmıştır. Seçim sonuçlarından yine parlamentoda çoğunluğu sağlayabilen bir parti çıkmamıştır. Toplam oyların yüzde 37’sini alan Nazi partisi, parlamentoda çoğunluğu sağlayamamakla birlikte en çok sandalye sayısına sahip partiydi.
1933 yılının Ocak ayında, Komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede içsavaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı
Paul von Hindenburg[20] Hitler’i, Katolik Merkez Parti’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı.
Ancak Katolik
Merkez Parti’yle bir anlaşma sağlanamadı.
Milliyetçi Parti’nin de desteğini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürdü. Hükümette oldukları için devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında
endüstri,
finans ve
sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar.
Reichstag Yangını [değiştir]
27 Şubat 1933 akşamı
Reichstag’ta bir yangın çıkmıştır. Bu yangın NSDAP'nin polis örgütü olan
gestapo tarafından yapılmıştır ve olay komünistlerin üzerine atılmıştır. Ertesi gün, Hitler Hindenburg’a, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzalattı. İzleyen günlerde Nazi partisi ve Milliyetçiler dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu.
5 Mart 1933 günü yapılan seçimlerde Nazi partisinin oyları yüzde 44 düzeyine çıkmıştır. Milliyetçi partilerin oyları düşmüş olmakla birlikte parlamentoda çoğunluk sağlanabiliyordu.