Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 16 February 2009, 20:35
ceyLin ceyLin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Senior Member
 
Kayıt Tarihi: 21 September 2008
Mesajlar: 15,180
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Cvp: Kiriklar Hakkinda Genel Bilgiler Ve Tedavi Ilkeleri

Kırıkların iyileşmesi (Kaynaması)
Vücuttaki bazı kırıkların kaynama süreleri ve görülme sıklıkları Şekil.5 de şematize edilmiştir.

Kırık iyileşmesi kırık olduğu andan itibaren başlar ve 3 aşamadan oluşur:
  • İnflamatuvar dönem
  • Tamir dönemi
  • Remodelizasyon dönemi
Bu üç dönem biri bitmeden diğeri başlayarak devam eder ve en uzun süreni remodelizasyon dönemidir (Şekil.6).



İnflamatuvar dönemde kırık uçlar arasında hematom oluşur ve hematom periost tarafından veya periost yırtılmışsa sağlam yumuşak dokular tarafından çepeçevre kolluk şeklinde sarılır. Bu dönem ilk 3-4 günlük süreyi kapsar. Oluşan bu hematom kırık iyileşmesi açısından son derece önemlidir ve kırık hematomunun boşalması bazı sorunlara neden olabilir. Kırık hematomu intramembranöz sağladığı gerginlikle kırık uçlarını birarada tutma görevini de kısmen üstlenir. Kırık uçlarda 1-5 mm arasında nekroz gelişir. Nekrotik kemik uçlarından ve kırık hematomunda bulunan ölü hücrelerden salınan inflamatuvar mediatörler kapiller membran permeabilitesini artırarak inflamatuvar hücrelerin kırık bölgesine gelmesine yol açarlar (polimorf çekirdekli lökositler makrofaj ve lenfositler).
İnflamatuvar hücreler nekrotik dokuları rezorbe ederken fibroblastlar bölgeye gelerek Tamir dönemini başlatırlar. Tamir döneminde ilk 48 saat içinde periost endeost ve kırığa yakın yerlerdeki havers kanallarının tabakalarından hücre proliferasyonu başlar ; kırık hattı boyunca rezorbsiyon devam eder. Hücre proliferasyonu sonucu kırık uçlardaki boşluklar hücrelerle dolar. Kırık hattına dolan hücreler kemiğin hücresel devamlılığının onarımına yardım eder. Proliferasyonla birlikte kondroblastlar ve osteoblastlar gelişerek kıkırdak ve kemik doku oluşur. Osteoblastlar osteosite dönüşerek (intramembranöz) veya enkondral kemikleşmeyle kemik devamlılık sağlanır. Nekrotik kemik rezorbe olur ve yerini yeni kemik dokusu alır.
Tamir döneminde özetleyecek olursak (Şekil.7) hematom içine yayılan makrofajlar ve osteoklastlar ölü kemiğin ortadan kaldırılmasını sağlar ve osteoblastlar kemik oluşumunu sağlar.



2-6 hafta arasında kırık uçlar arasında ve çevresinde sert osteoid doku gelişir. Kallus oluşumu hem subperiosteal hem de endeosteal gelişim gösterir. 6-12 haftada kemikleşme olur fragmanlar arasında sert bir köprü oluşur ve mekanik zorlamalara oldukça dayanıklıdır. 12-26 haftada kallus dokusu olgunlaşır. 6-12 ayda fragmanlar arası kortikal kaynama tamamlanır.
Bu şekilde kallus formasyonu ile kemikleşmeye indirekt veya sekonder kırık iyileşmesi denilir. İnternal fiksasyonla tam anatomik redüksiyon yapılan kırıklarda veya fissür gibi ayrılmamış kırıklarda kallus formasyonu gelişmeksizin doğrudan kortikal uçların birbirine kaynaması ile iyileşme sağlanır ve buna direkt veya primer kemik iyileşmesi denilir.
Bundan sonra 1-2 sene içerisinde yeniden şekillenme Remodelizasyon olur kırık çevresi fazla kemik dokusu rezorbe olur medüller kanallar açılır ve normal kemik yapısı kazanılır. Remodelizasyon Wolff kanunlarına göre olur. Normalin dışında bir konveksite ve konkavite kalmışsa konveks tarafta gerilme ve kemik rezorbsiyonu konkav tarafta sıkışma ve yeni kemik yapımı meydana gelir. Burada oluşan elektriksel aktiviteye göre rezorbsiyonun ve kemik yapımının meydana geldiği bulunmuştur. Remodelizasyon tamir döneminin sonlarına doğru başlayıp kırık kaynadıktan sonra yıllarca devam edebilir. Remodelizasyonla çocuk kırıklarında 15-20○ ye kadar açılanmalar düzelebilir. Fakat rotasyon düzelmez. Ayrıca erişkinlerde açılanmalar daha zor düzelir; fakat sonuçta iş görür bir kemik haline tekrar gelir. Ekleme yakın kırıklarda eklemin yaptığı major hareketleri istikametine aykırı kırıklarda düzelme daha zordur.
Kırık iyileşmesini olumsuz etkileyen faktörler: Yüksek enerjili travmalar ve geniş yumuşak doku hasarı bulunması kırık uçların birbirinden ayrılması araya yumuşak dokuların girmesi (interpozisyon) besleyici damarların hasar görmesi cerrrahi redüksiyon yapılmışsa aşırı disaaaaiyon ve yumuşak doku hasarı yapılması kırığın transvers parçalı veya segmenter olması (spiral ve oblik kırıklar daha çabuk kaynar) açık kırık olması (hematomun boşalması kontaminasyon ve enfeksiyon olasılığı ve aşırı yumuşak doku hasarı nedeniyle) redüksiyonun başarısızlığı iyi stabilizasyon yapılmaması yeterli süre immobilizasyon yapılmaması kırık yerinde enfeksiyon olması hastanın ileri yaşta olması eklem içi kırık olması (sinovyal sıvının kırık iyileşmesini bozucu etkisi nedeniyle) kemikte önceden var olan patolojik bir durum olması spongioza ihtiva etmeyen veya kortikal kemik içeriği yüksek kırık olması beslenme ve sağlıklı aaaabolizmayısısısı etkileyen her türlü sistemik hastalık (diabet maligniteler sistemik enfeksiyonlar anemiler vb) kemoterapi radyoterapi sigara bağımlılığı (nikotin) ve kortikosteroidler kırık iyileşmesini olumsuz etkiler.
Kırık iyileşmesini olumlu etkileyen faktörler: Olumsuz etkileyen faktörlerin tam tersi durumların olumlu etkilemesinin yanısıra; elektrik akımları manyetik alan ultrason hiperbarik oksijen uygulamaları düşük kuvvette lazer uygulaması anabolik steroidler D vitamini kalsitonin parathormon prostoglandinler BMP (Bone morphogenetic protein) büyüme hormonu büyüme faktörleri kafa travması ameliyatla uygulanan kemik grefti ve demineralize kemik matriksi gen tedavisi olumlu etkileyen faktörlerdir.
Kırık belirti ve bulguları
Kırıkları doğru teşhis edebilmek için yaralının hızlı dikkatli ve sistematik olarak anamnezini almak soruşturma yapmak belirti ve bulguları ortaya koymak bunun için de sistemik ve lokal fizik muayenesini yapmak ve radyolojik bulgu ve belirtileri değerlendirmek gerekir.
Anamnez: Bilinci yerinde olanların kendisinden veya bilinci yerinde olmayısısısanların çevresindekilerden bazı sorulara cevap aranmalıdır:
  • Ne şikayeti var? (Ağrı hareket kısıtlılığı şişlik morarma vb)
  • Ne oldu? (Düşme yüksekten düşme kaza vb)
  • Nasıl oldu ? (Nereden düştü? ne kazası? nasıl yaralandı? neyle yaralandı?)
  • Ne zaman olduğu? (Yaralanmadan sonra geçen zaman!)
  • Nerede oldu ? (Yolda evde işte vb)
  • Ne yapıldı?(Bilinçsizce yapılmış bir müdahale var mı?)
Kırıkla beraber etrafındaki kas ve tendonlarla onu örten fasya ve cilt de yaralandığı için belirtilerin bir bölümü kırığa spesifik olmayısısısıp bu belirtiler aynı tür travmaların kırık oluşturmaksızın meydana getirdikleri yumuşak doku lezyonlarında da görülürler. Kırık olduğu zaman ise bazı belirti ve bulgular sadece kırığa özgüdür. Bu sebeplerle kırıklarda görülebilecek tüm belirtiler: Travmayısısısa ait genel belirtiler ve kırığa özgü belirti ve bulgular diye iki aşamada değerlendirilir.
Travmayısısısa ait genel belirti ve bulgular:
1.Ağrı ve duyarlılık: Ağrı bütün travmalarda olur ; fakat kırıklarda daha çok olur. Spontan ağrı (hastanın travma bölgesinde var olduğunu ifade ettiği ağrı) direkt ağrı (travma bölgesine basınç uygulandığında ortaya çıkan veya artan ağrı) veya indirekt ağrı (uzaktan zorlama uygulandığında travma bölgesinde ortaya çıkan veya artan ağrı) müsbet olabilir. Spontan direkt ve indirekt ağrının aynı lokalizasyonda saptanması kırık lehine bir bulgudur.
2.Hematom : Kırığı oluşturan darbenin damarları yaralaması veya kırık uçların damarları yaralaması ve kırıktan kaynaklanan hematom nedeniyle görülür. Hematom hızla artarsa ve büyürse büyük damar yaralanmaları akla gelmelidir.
3.Ekimoz : Doku arasına ve cilt altına yayılan kanın verdiği morumsu görünümdür. Erkenden travma bölgesinde görülmesi büyük kanama ve kırık habercisi olabilir. Rengi zaman geçtikçe fıstıki yeşil ve sarıya dönüşür. Tam kaybolması 3 haftayı bulur. Ekimoz yer çekiminin etkisiyle yer değiştirir. Humerus ve dirsek iç kısmında görülmesi humerus üst uç uyluk arkasında görülmesi femur üst uç kırıklarını akla getirir.
4.Fonksiyon bozukluğu : Hareket sistemi elemanları yaralandığı zaman ağrıya engel olmak için hareketlerin sınırlandırıldığı saptanır. Kırıkta ise aynı zamanda kaldıraç kolu bozulduğu için hareketler yapılamaz.
Kırığa özgü belirti ve bulgular:
1. Hastanın duruşu: Hastanın duruşu bazı kırıklar için tipiktir. Örneğin yaşlı bir hastada düşme sonucu alt ekstremitelerde bir tarafta eğer adduksiyon dış rotasyon ve kısalık görülüyorsa kollum femoris kırığı veya trokanterik kırık akla gelmelidir (Şekil.8) .



2. Deformite: Kırık uçlarının yer değiştirmesi ile olur. Kırık uçlarının birbirinden ayrılmasına deplasman uçlar birbirlerinin üzerine binmişse overriding fragmanlar birbirinden uzaklaşmışsa distraksiyon öne arkaya veya yan düzeyde açılanmasına angulasyon kırık uçlarının kendi ekseni etrafında dönmesine ise rotasyon denir.
3. Krepitasyon: Kırık uçlarının birbirine sürtünmesi sonucu palpasyonda hissedilen bir kıtırtı hissidir. Tesadüfen tespit edildiğinde kesin kırık olduğunu gösterir. Ancak olup olmadığını araştırmak nörovasküler yaralanmalara yol açabileceğinden yapılmamalıdır.
4. Anormal hareket: Bir kemikte anatomi ve fizyolojiye aykırı olarak gözlenen harekettir. Çok değerli ve kırık olduğunu gösteren bir bulgudur. Ancak krepitasyonda olduğu gibi aynı gerekçelerle olup olmadığını aramak tıbbi bir hatadır.
5. Palpasyon belirtileri ve kısalık : Kırık şüphesi bulunan bir kemik palpasyonla çok dikkatli incelenmelidir. Kemikler cilde en yakın kısımlarından palpe edilirler. Patella ve olekranon kırıklarında kırık uçlar arasında aralık hissedilebilir. Komşu eklemler de dikkatlice muayene edilir. Kemikte kısalık olup olmadığına bakılır ve sağlam tarafla ölçüm sonuçları karşılaştırılır. Kırıktan şüphe edilen ekstremitedeki tüm periferik sinirler ve arterlerin de yaralanıp yaralanmadığına bakılmalıdır.
6. Radyolojik inceleme: Konvansiyonel radyolojinin önemi ve tanı koymada değeri çok fazladır. Kırık derecesi sayısı uçların durumu kırığın yeri çıkık ve yabancı cisim bulunuşu kırığa uygulanan redüksiyon ve stabilizasyonun başarısı ve takipte kaynayıp kaynamadığı ancak iyi bir radyolojik inceleme ile anlaşılabilir. Kural olarak: Kırığı düşünülen kemiğin proksimal ve distal eklemlerinin de aynı film dahilinde görülmesi gerekir. Örneğin ulna cisim kırığında radius başının da çıkık olup olmadığı incelenmelidir (Monteggia kırığı) . Çocuklarda ve gerekirse erişkinlerde de karşılaştırma amacıyla radyolojik inceleme simetrik yapılmalıdır. Yani aynı kemiğin sağlam olanının da radyolojik incelemesi ve karşılaştırma yapılmalıdır. Her kemiğin standart olarak en az (2 yönlü) ön-arka ve yan gerekirse oblik ve özel pozisyonda çekilmiş radyografileri istenmelidir. Çekilecek olan radyogramları isterken önce anatomik lokalizasyon ve sonra pozisyon belirtilir. Humerus ön-arka ve yan radyografi Lumbar vertebralar 2 yönlü radyografi Önkol (dirsek ve el bileği dahil) 2 yönlü radyografi vb gibi. Radyogramlarda ilk önce istenilen pozisyon ve lokalizasyonda çekilip çekilmediği; değerlendirme yapmak için yeterli kalitede olup olmadığına bakılmalıdır. Bu şartları taşımıyorsa tekrarı istenmelidir. Değerlendirmeye alınan bir radyogramda dikkati çeken bir kırık hemen görülse de öncelikle bunun dışında normal görülen kemik ve eklemler dikkatle taranmalı; eşlik eden bir hastalık olup olmadığına bakılmalı; bundan sonra kırık bölge ayrıntılı olarak incelenmelidir. Göze çarpan bir kırık yoksa fizik muayenede direkt ve indirekt ağrının olduğu bölge çok kapsamlı olarak tetkik edilmelidir. Herşeye rağmen kırık saptanamayısısısan ancak klinik olarak kırık olabileceği düşünülen vakalarda atelle tespit ve 10 gün sonra tekrar radyolojik inceleme önerilir. Eklem içi kırıklarda (asetabulum glenoid tibia kondil vb) pelvis kırıklarında vertebra kırıklarında patolojik kırıklarda ve şüpheli durumlarda istenilecek Bilgisayarlı tomografi tetkiki daha ayrıntılı ve kesin bir inceleme olanağı sunar. Manyetik rezonans görüntüleme tekniği de çok değerlidir. Eklem içi kırıklar ve eklem içi patolojilerde nörolojik defisit bulunan vertebra kırıklarında patolojik kırıklarda ve yine şüpheli durumlarda çok yararlı bilgiler verir.
Kırıklarda tedavi ilkeleri


İlk yardım

İlk yapılacak şey hastayı çok hızlı bir şekilde değerlendirmek olmalı ve komplike şekilde yaralanmış bir hastaysa öncelik hastayı yaşatmak için gerekenlerin yapılmasıdır. Genel vücut travması geçirmiş bir hastada bunun için ABCD kuralına uygun bir şekilde davranılır. A (Airway) İlk iş olarak hastanın solunum yolu kontrol edilir. Herhangi bir engel varsa (Kan takma dişler sekresyon vb) çıkarılır veya dil arkaya kaymışsa bu durum çene yukarıya ve baş hafifçe arkaya getirilerek düzeltilir . Gerekirse airway yada endotrakeal tüp takılarak solunum yolunun kapanması engellenir. B (Breathing) Hastanın solunumu kontrol edilir. Solunum yetersizse nedeni hızlı bir şekilde aranır ve buna yönelik acil müdaheleler yapılır ; gerekirse maske ile oksijen takviyesi yapılır . Solunum yoksa endotrakeal tüpten derhal solunum takviyesine başlanır veya ventilatöre bağlanır. C (Circulation) Kardiyovasküler sistem süratle kontrol edilir ve desteklenir. Kanama varsa bastırararak veya bandaj uygulayarak durdurulur. Kardiyak arrest varsa kalp masajına başlanır. D (Disability) Hastanın mevcut yaralanma ve sistemlerin bundan etkilenme derecesi araştırılır. Hızla sistemik bir nörolojik muayenesi yapılır. Hastanın bilinci kapalıysa pupillaların ışık refleksi ağrılı uyarana cevabı motor aktivite gibi parametrelere bakılır. Açılmış olan damar yollarından kan ve diğer sıvılar verilerek volum kayıpları karşılanır ve şokla mücadele edilir. Hastada aldığı-çıkardığı takibine başlanır ve hasta aaaa monitorize edilir.
Alıntı ile Cevapla