Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 20 March 2009, 12:28
Yorgun Yürek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yorgun Yürek Yorgun Yürek isimli Üye şimdilik offline konumundadır
♥ GüLerken AğLadığını,MutLu OLanLar BiLmez
 
Kayıt Tarihi: 3 March 2009
Mesajlar: 35,077
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart adil yargılanma hakkı

insan, doğal ortamda karşılaşabileceği tehlikelere ve kötülüklere karşı hayvanlarda bulunan doğal araç ve silahlardan yoksun olarak dünyaya gelir. yürümeyi, konuşmayısı, düşünmeyi ve uygun davranışlarda bulunmayısı toplumsal bir yaşam içerisinde edinebilir, geliştirebilir. bu doğal güçsüzlüğü giderebilmek, varlığını korumak ve geliştirmek; tüm bu sonuçlar içerisinde kendisine bir yaşam kurabilmek için toplumsallaşması gerekmektedir. insanoğlu, hayvanlarda da görülen fizyolojik ve biyolojik etkenlerin altında psikolojik etkenlerin de etkisiyle yavaş yavaş toplumsal bir yapı içerisinde varlığını sürdürme amacını ister istemez güder.
insan, varoluşundan bu yana biriktirdiği deneyimleri; duyu, akıl ve duygu yeteneklerini kullanarak toplumsal bir düzen arayışı içinde “adalet” denilen değere yönelmenin yollarını bulma ve geliştirme çabasını sürekli güncel tutmuştur. zamanla gelişen toplumsal yaşam, ihtiyaçlar doğrultusunda demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerini de doğurmuştur. adalete yönelmiş toplumsal düzen, insanın doğuştan veya toplumsala yaşamla elde ettiği hak ve özgürlükleri “hak arama özgürlüğünün” güvencesi altına almıştır. bu özgürlüğün gerek biçimsel gerekse öz açısından devletin birimlerinde ve yargıda elde edilecek olumlu sonuçlarla da güçlendirilmesi gerekir. insan olmanın gereği olan “hak aramanın” en son ve en etkili yeri yargıdır. bu nedenle hak arama ve adalete ulaşma konusundaki son yetkili yer olan yargının ve onun özneleri yargıçlar önünde kişilerin “adil yargılanma hakkı” olduğu kabul edilmiştir. bu hak, insan, doğal ortamda karşılaşabileceği tehlikelere ve kötülüklere karşı hayvanlarda bulunan doğal araç ve silahlardan yoksun olarak dünyaya gelir. yürümeyi, konuşmayısı, düşünmeyi ve uygun davranışlarda bulunmayısı toplumsal bir yaşam içerisinde edinebilir, geliştirebilir. bu doğal güçsüzlüğü giderebilmek, varlığını korumak ve geliştirmek; tüm bu sonuçlar içerisinde kendisine bir yaşam kurabilmek için toplumsallaşması gerekmektedir. insanoğlu, hayvanlarda da görülen fizyolojik ve biyolojik etkenlerin altında psikolojik etkenlerin de etkisiyle yavaş yavaş toplumsal bir yapı içerisinde varlığını sürdürme amacını ister istemez güder.
insan, varoluşundan bu yana biriktirdiği deneyimleri; duyu, akıl ve duygu yeteneklerini kullanarak toplumsal bir düzen arayışı içinde “adalet” denilen değere yönelmenin yollarını bulma ve geliştirme çabasını sürekli güncel tutmuştur. zamanla gelişen toplumsal yaşam, ihtiyaçlar doğrultusunda demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerini de doğurmuştur. adalete yönelmiş toplumsal düzen, insanın doğuştan veya toplumsala yaşamla elde ettiği hak ve özgürlükleri “hak arama özgürlüğünün” güvencesi altına almıştır. bu özgürlüğün gerek biçimsel gerekse öz açısından devletin birimlerinde ve yargıda elde edilecek olumlu sonuçlarla da güçlendirilmesi gerekir. insan olmanın gereği olan “hak aramanın” en son ve en etkili yeri yargıdır. bu nedenle hak arama ve adalete ulaşma konusundaki son yetkili yer olan yargının ve onun özneleri yargıçlar önünde kişilerin “adil yargılanma hakkı” olduğu kabul edilmiştir. bu hak, en temel insan haklarından birisidir. hak arama özgürlüğü asıl kavram, adil yargılanma hakkı ve hele yargı makamı açısından adil yargılama yapma görevi hak arama özgürlüğünün uygulamayısa yönelik uzantısıdır. kısaca adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün pratiğidir.

en temel insan haklarından birisidir. hak arama özgürlüğü asıl kavram, adil yargılanma hakkı ve hele yargı makamı açısından adil yargılama yapma görevi hak arama özgürlüğünün uygulamayısa yönelik uzantısıdır. kısaca adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün pratiğidir.
Alıntı ile Cevapla