HeR KaDıN AsLıNDa BiR CaDıDıR!!!
Harun Reşit, savaşta esir aldığı düşman generale
'-Hayatını Bağışlarım ama
bir şartım var:
-"Kadınlar hayatta en çok ne ister,"
Budur bilmek istediğim. Bu sorunun yanıtını getir; kurtar kelleni.'
der.
General sorar soruşturur, bu çetin sorunun yanıtını
arar ve
Kafdağı'ndaki
bir cadının bunu bildiğini öğrenir.
Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı arar bulur Ve
>sorar '- Kadınlar
hayatta en çok ne ister?'
Korkunç cadının, yanıt için öyle bir şart ileri sürer
ki yenilir yutulur
değil. '-Evlen benimle, o zaman öğrenirsin
istediğini.'
Bu ölümcül teklifi, kabul eder General ve doğru yanıtı
alır almaz koşar Harun Reşid'e:
'-Kadınlar, en çok kendi özgür iradeleriyle hareket
etmek ister.'
Harun Reşit bizimkinin hayatını bağışlar ya; cadıyla
>evlenmek için de söz
verilmiştir.
Evlenirler. O ilk gece; general bir bakar ki o korkunç
cadı, dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş, karanlık odada.
Konuşur cadı:
'-Benim kaderim böyle; günün sadece yarısı güzel
>olabilirim, diğer yarısı
ise çirkinim. Ne dersin geceleri
seninleyken mi, yoksa gündüzleri dışarıdayken mi
>güzel olayım?
General düşünür ve '-Sen bilirsin, kararını kendin
ver' der; işte o andan itibaren korkunç cadı
sonsuza dek çok güzel bir kadın olarak kalır.'
Peki bu öyküden çıkarılacak üç ders nedir?
1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle
hareket etmek ister.
2. Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın, her
zaman güzeldir.
3. İster güzel olsun ister çirkin, her kadın
aslında bir cadıdır.
|