Böyle birşey olabilir mi? Savaş denen o cehennemin içinde
bu askerler bir yerlerde ölüp gitmişler ve kimlikleri belirlenemeden unutulup olamazlar mı? Ya da başka birşey mi? Yoksa her savaşta raslanan mistik öykülerden biri mi? Ama değil. Çünkü ortada belgeler var. Norfolk Taburu´nu gönderen İngiliz Ordu Komutanı Sir Ian Hamilton
´dur. Ve Sir Ian Hamilton İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener´e gönderdiği günlük raporunda şöyle yazıyor; "..Türk direnişi yok gibiydi
bu arada Norfolk Taburu´nun Komutanı Albay Beauchamp´un 16 subayı ve 250 kadar askeriyle birlikte ilerlediği haberini aldım. Ama sonra hiçbir haber alamadım
kayboldular
hiçbir haber gelmedi ve hiçbiri geri dönmedi.." Bu askeri rapor
İngiltere Savaş Tarihi belgeleri arasında.
Bir diğer belge ise İngiliz Savaş Tarihi Arşivi olan "Official History"nin Çanakkale bölümünden; Belgede Norfolk Taburu´nun adı geçiyor ve sonra devam ediliyor; " ..mevsimsiz ortaya çıkan bir sis tarafından birliğin hepsi yutuldu
bu sis
güneş ışınlarını güçlü bir biçimde yansıtıyordu hatta topçulara hedef gösteren gözcülerin gözleri kamaştı ve top ateşi kesildi. Bu 250 askeri bir daha ne gören
ne de duyan oldu.."
Ne olmuştu?
Bir albaya
16 subaya ve 250 kadar askere ne olmuştu?
Şimdi bir başka belgeye daha bakalım ama savaştan sonra yayınlanan bir belgeye. Biraz önce Norfolk Taburu´nun o garip buluta girip kaybolmasını gören Yeni Zelandalı askerlerden söz etmiştim
işte o bölüğe mensup üç askerin imzaladığı bir tutanak 1965´de askeri sansür kalktığı için açıklandı
tutanağın altında üç imza ve adresler vardı;
Felix Reichardt: Künye no: 4165
Adres: Matata
Plenty körfezi.
Robert Nevnes: Künye no: 13416
Adres: 157 King Street
Cambridge.
Joseph Newman: Adres: 75 Freyberg Street
Octumoctai
Tauranga.
Ata Nirun Norfolk
taburunun kaybolduğu
60. tepede tanıkların
olayı gözledikleri yeri
gösteriyor
Acaba Yeni Zelanda´ lı bu üç istihkam askeri acaba ne yazmışlardı ? "12 ağustos 1915´de meydana gelmiş garip olayların bir dökümüdür. Bu olay
savaşın en şiddetli anlarında
gün ışığında Anzak Suvla koyu
60.tepe´de meydana geldi. Gün ağarırken
gök berraktı
görünürde 7 veya 8 tane birbirinin tıpkısı
ekmek somunu biçiminde bulut vardı ve 60.tepe´nin üzerinde duruyorlardı. O sırada
6 veya 8 kilometre hızda esen bir meltem olmasına rağmen
bulutların ne şekli
ne de yerleri değişiyordu. Tepenin 150 metre kadar üzerinde duruyorlardı. Bu bulut kümesinin tam altına gelen yerde
aynı biçimde bir bulut daha vardı
yaklaşık 250 m. uzunluğundaydı ve çok yoğundu
yapısı sanki katı madde gibiydi ve İngilizler´in bulunduğu savaş yerine 1 km kadar uzaklıkdaydı. Biz
60.tepe´ye göre 90 metre daha yüksekte olduğumuzdan olayı üstten görebiliyorduk
bulutun rengi diğerleri gibi açık griydi
dere yatağına doğru ilerledikten sonra yere kadar indi
bu arada Norfolk askerlerinin 60.tepe´ye doğru yürüyüşe geçtiklerini ve duraksamadan alçalmış olan bulutun içine girdiklerini gördük. Ama bulutun içinden çıkan hiç kimse olmadı. Bu taraftan buluta girmeye devam eden askerleri görüyorduk ama öte yandan kimse çıkmıyordu
askerlerin sonuncusu da görünmez olunca
bulut yükünü alınca yerden yükselerek yukarda duran diğerlerine ulaştı. O ana kadar yukardaki bulutlar ilk andaki gibi yerlerinde duruyorlardı
yerden kalkan bulut
onların hizasına geldiğinde hepsi birden kuzeye doğru gitmeye başladılar ve üç çeyrek saat sonra gözden kayboldular... aşağıda imzası ve adresleri bulunan bizler
anlattığımız bu olayın kelimesi kelimesine doğru olduğunu beyan ederiz.."
Çanakkale´de bulunan İngiliz şehitliklerinde Norfolk olayı ile ilgili sadece tek bir mezar bulunabildi. Ata Nirun ve ekibi yaptıkları araştırmalar sınucunda kaybolan alayın askerleri adına konulmuş sembolik bir mezar taşı buldular çünkü kaybolan askerlerin cesetleri asla bulunamamıştı.
Çanakkale´de bulunan İngiliz şehitliklerinde
Norfolk olayı ile ilgili sadece tek bir mezar
bulunabildi. Ata Nirun ve ekibi yaptıkları
araştırmalar sınucunda kaybolan alayın
askerleri adına konulmuş sembolik bir
mezar taşı buldular çünkü kaybolan
askerlerin cesetleri asla bulunamamıştı.
Kaybolan Norfolk taburu nereye gitti?
Savaştan sonra
1918´de İngilizler İstanbul´u işgal ettiklerinde
Türk Hükümeti´ne Norfolk Birliği´ni sordular ama Türkler ne böyle bir taburu esir almışlar
ne de onlarla bir çatışmaya girmişlerdi
hiç duymamışlar ve o birlikten hiçbir esir almamışlardı. Peki; Yeni Zelandalı üç asker doğru mu söylüyorlardı? Bu kez İngiltere´de arşivlerde bulunan bir başka askeri belge "Çanakkale Savaş Günlüğü" incelendi
günlüğün 3. Bölüm´ünde Yeni Zelanda birliğinin o bölgeye yollandığı ve birlikte bulunan askerlerin adları yazıyordu yani üç tanık orada gerçekten bulunmuşlardı. Ve ortada hiçbir iz yoktu
ne bir ceset
ne bir çatışma izi
ne de kalmış teçhizat. Görülüyordu ki
yaklaşık 267 kişilik bir askeri birlik iz bırakmadan yokolmuştu. O dönemin savaşlarında
savaşa muhakkak ara verilir
çarpışan tarafların sıhhıyecileri ölü ve yaralıları toplarlardı. Neredeydi Norfolk Taburu? Olayın bizi ilgilendiren bir yönü daha var. Acaba
bizim tarafta olaydan haberi olan kimse yokmuydu? Türk cephesinin başında 19.Tümen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal bulunuyordu. Gazeteci yazar Ruşen Eşref Ünaydın´ın 1930 yılında yazdığı "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat" adlı kitabına bakıyoruz
bu kitapta Çanakkale Savaşı günbegün anlatılmıştır. Mustafa Kemal diyor ki; " ..8 Ağustos´da düşmanın yaptığı taarruzdaki kaybı büyük oldu.. şimdi gelelim 13 Ağustos savaşına.. 14 Ağustos´a kadar olan günlerde olan hadiselerden bahse lüzum görmüyorum.." Ünaydın´ın kitabında tüm Anafartalar Savaşı´nı gün gün anlatan Mustafa Kemal
Norfolk Taburu´nun kaybolduğu 12 Ağustos tarihinde kayde değer bir olay olmadığını söylüyor ve o gün koca bir İngiliz Taburu´nun yokedildiğinden veya çatışmaya girildiğinden söz etmiyor. Öyleyse
12 Ağustos günü bizzat Mustafa Kemal´in anlatımıyla Kayacık Deresi´nde bir çatışma olmamıştır yani Norfolk Taburu´nun kaybolmasından Türk tarafı sorumlu değildir. Öyleyse
4. Norfolk Taburu´nun yaklaşık 270 subay ve askeri nerede? Ama en önemlisi o garip ışıklı bulut neydi? İşte ilginç bir olay; Birçok araştırmacıya göre Çanakkale olayı bir UFO olayıdır. Eğer
UFO´ların kaçırma olaylarının gerçekliğine inanırsak
acaba olabilir mi? Daha eski olaylardan söz edilse de
Türkiye UFO olaylarının çıkış noktası Çanakkale olabilir.
ATA NİRUN