Kastamonu - Gezgin Gözüyle
TERMAL TURİZM:
Sağlık Turizmi için içmeler ve kaplıcalar bulunmamaktadır.Araç İlçesi, Mesudiye Mahâllesinde bulunan "GİCİRİK SUYU" nun ekzamalar için tedavi edici olduğu bilinmektedir.İl Merkezi Duruçay Köyünde "ACI SU" adıyla bilinen tabiî soda suyu çıkmaktadır.Pınrbaşı - Ilıca Köyündeki Roma Dönemi "ayazma" kullanım harici durumdadır.Araç Boyalı Nahiyesi, Mendik Köyündeki "Çamur" eklem ağrılarına tedavi edicidir.Araç Sıra Gömü yaylasın da "SARILIK SUYU" sarılık hastalığına, Yuvalca Yaylasında "FATMANIN OLUĞU" mide-böbrek hastalığına tedavi edici olduğu bilinmektedir.
Kastamonu, tarihin nefes aldığı şehir...
Tarih öncesinden Selçuklular , Çobanoğuları , Candaroğulları , Osmanlılar...
Hep bu şehirde mimari anıtları ile birlikte...
Kastamonu Batı Karadeniz Bölgesinde Ilgazların Kuzey yamaçlarında yer alan Karaçomak vadisinde kurulmuş eski bir yerleşim yeridir.
Şehri hangi tarihlerde kurulduğu kesin olarak belli değildir.Ancak İlkçağ ile Ortaçağ’ın başındaki kaynaklarda adından söz edilmektedir.
Kültürel zenginliği ve doğal güzellikleri ile ünlü , Orta Karadeniz Bölgesinin incisi Kastamonu , İlkçağdan bu yana bölgenin kültürel başkenti olma özelliğini korumuştur.Önce Paflagonya’nın sonrada Çobanoğulları’nın ve Candaroğulları Beylikleri’nin yönetim merkeziydi.Osmanlı Döneminde bir ara sınırları İstanbul’a kadar genişlemişti.Şehzadelerin valilik yaparak tecrübe kazandıkları bir vilayetti.
Şapka ve Kıyafet İnkilabı
Yüce Atatürk Şapka ve Kıyafet İnkilabı’nı 1925 yılında kentimizde başlatarak yapılan hizmeti , fedakarlığı değerlendirmiştir.
Kastamonu Cumhuriyetimizin kuruluşu sırasında bir yandan İnebolu-Ankara cephane , asker ulaşım hattının bütün sorumluluğunu üstlenmiş , diğer yandan da Konya ve Ankara’yla birlikte en çok şehit veren illerimiz arasında 3.olarak il yer almıştır.Bu nedenle İstiklal Savaşımızın en büyük Anıtı Kastamonu’da yaptırılmıştır.
Yöredeki mağaraların en büyüğü (ulaşılabilen yere kadar uzunluğu 858, derinliği 250 m) olan Ilgarini, Pınarbaşı'na 36 km uzaklıktaki Yamanlar Köyünün kuzeyinde bulunan Sorkun Yaylasındadır. Araç ile ulaşılabilen Sorkun Yaylasından sonra dik ve kayalık bir orman içi patikadan 1,5 saat yürüyerek mağaraya ulaşılır. Doğal kemerli bir girişe sahip mağaranın girişinde geç Roma ya da erken Bizans dönemine ait bir yıkıntı bulunur.
Mağara, girişten sonra iki kola ayrılır. Sağdaki düz yol üzerinde bir su sarnıcı vardır. Sarkıtlarla dolu odaların bulunduğu bu bölüme "avizeli salon" adı verilmiştir. Sol koldan gidildiğinde, ağızdan 250 m derinliğe kadar inilebilir. Bu nedenle, dünyanın en derin dördüncü mağarası olduğu söylenmektedir. Tapınak ve mezarların bulunduğu bu bölümlere inebilmek için teknik malzeme gerekir.
Varla Kalyonu - Pınarbaşı
Kanyon, Pınarbaşı ilçe merkezinin 26 km kuzeyindeki Muratbaşı Köyünde Devrekani Çayı ile Kanlıçay'ın birleştiği yerde başlar. Köyden, kanyona orman içindeki 1,5 km'lik bir patika ile ulaşılır. Cide yönüne (kuzeye) doğru yaklaşık 20 km
devam eden kanyon duvarlarının yüksekliği 800-1,200 arasında değişir. Bu sarp kayalıklar, kartal, akbaba, şahin, doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşlara evsahipliği yapar. Doğal tuzaklar ve tehlikeler ile dolu kanyonun teçhizatsız ve yerel rehbersiz geçilmesi mümkün değildir. Kastamonu Çankırı arasında yer alan Ilgaz Dağları Kuzeydoğu'dan Güneybatı'ya doğru uzanan ve temelini paleozonik dönem kayalarının oluşturduğu bir dağ sırası. Yapısında bulunan serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlarla dikkat çeken Ilgaz Dağları, Orta Anadolu ile Kuzey Anadolu arasında bir köprü oluşturuyor. En yüksek tepesi olan Hacet Tepesi 2587 metre, Küçük Hacet Tepesi ise 2313 metre. Bölgede Karaçami Sarıçam, Göknar ve Kayın ormanlarından oluşan alanın 1088 hektarlık kısmı 1976'da Milli Park ilan edilmiş. Milli Park büyün yıl akışlı akarsuları ile zengin bir bitki örtüsü içeriyor.
Ilgaz'dan akan küçük dereler birleşerek Kuzeyde Ilgaz Çayı ve Aras Çayı adını alıyor. Ormanlık alanlarda karaca, geyik, tavşan, yaban domuzu, ayı, tilki gibi pek çok yaban hayvanı içinde önemli bir yaşam oluşturuyor. Kayak sporunu sevenlerin yanısıra Ilgaz Dağı, doğasıyla ziyaretçilerine dört mevsim ayrı güzellikler sunuyor.Giriş yazısına şöyle bir göz atıldığında o güzelim Ilgaz Dağları'nın coğrafi özelliklerini anlatan bu satırlar ne kadar da kuru, yavan ve tatsız kalıyor. Oysa ilkokul sıralarında mırıldanmaya başladığımız o şarkıdaki "yalçın kayalıklı Ilgaz Dağı" göklere yükselen başıyla nasıl da yüce, nasılda alımlıdır gözümüzde. Bazen güzellikler sözcüklere döküldüğünde ifade zorluğu çekilir ya, Ilgaz dağlarını anlatmak içinde uygun kelimeler gerçekten güç. Çünkü, anlatılacak o kadar çok şey var ki en iyisi baştan başlamak...
Kar sever misiniz? O bembeyaz aydınlığı, o buz gibi serin ama mis gibi tertemiz havayı kim sevmez. O zaman Ilgaz Dağı doğru adres.Kastamonu-Çankırı İl sınırları üzerinde mevcut olan ve 1976 yılında tesis edilmiş olan Ilgaz Dağı Milli Parkı'nın, Kastamonu İli sınırları içinde, Ilgaz Kış Sporları Turizm Merkezi yer almaktadır.
Kastamonu'ya 40, Ankara'ya 200km. uzaklıkta olan Kış Sporları Turizm Merkezi, Kastamonu'nun dışa açılmasında ve yörede yeşil turizmin gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır.
Merkez içerisinde, ikisi özel sektöre, 1'i kamuya ait toplam üç adet tesis yaklaşık 400 yatak kapasitesiyle turizme hizmet vermektedir.
Ayrıca, 800mt. Ve 1500 mt. Uzunluğunda iki adet kayak pisti ile telesiyej ve teleski çalışmaktadır.
Çevre Düzeni Plânı tamamlanan ve onaylanan Kış Sporları Turizm Merkezi önümüzdeki yıllarda gerek kullanım, gerek tesisler yönünden gelişmeler gösterecektir.
Ayrıca, Ağlı İlçesi, Sinan Mahâllesinde 400 yıllık geleneksel "Kış Sporları ve Kayık Yarışması" Şubat ayında yeniden yapılmaya başlamıştır.
Gideros Koyu (Cide)
Kastamonu İl Merkezi ve İlçelerinde Konak ve evler ayrı bir özellik göstermektedir. Mimari karekterleri ve süsleme özellikleri yönünden bölgeye has durumdadır. Bilhassa son yıllarda yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerce ilgi ile takip edilmektedir.
Kastamonu Valiliğince başlanan ve yürütülen proje kapsamında; Kastamonu Konakları-Evleri onarılıp restore edilerek, çeşitli turizm hizmetlerine kazandırılmaktadır.
Ormanın yoğun olduğu köylerde, bilhassa yaylalarda çam hatılların düzgün-üst üste getirilmesiyle şekillenen "çantı ev" tabir edilen binalar, ambarlar, gibi yapılan yoğun olarak bulunmakta olup, yayla ile birlikte önemli bir turizm kaynağı alanı teşkil etmektedir.
İl Merkezi geniş bir alanda "Kentsel Sit" olarak, Kastamonu Kalesi'de "Arkeolojik Sit" olarak tescillidir.
Araç, Taşköprü, Küre, İnebolu, Abana İlçelerimizde Kentsel Sit kapsamın da bulunmaktadır.
Taşköprü İlçesinde Zımbıllı Tepesi (Pompeiopolis) Antik Kenti ile (26) saha arkeolojik sit kapsamındadır.
İnebolu İlçesinde Abeş Kalesi ile Geriş Tepesi yine arkeolojik sittir.
Çatalzeytin İlçesinde Ginolu Mevkii ile Cide İlçesinde Gideros Mevkiîleri; arkeolojik ve doğal sit olarak koruma altındadırlar.
Kastamonu İpek yolu güzergahı üzerinde yer almaktadır.
İlimiz Merkez ve yol boylarındaki hanların ve kervansarayların çok olması hem bu durumu, hem de eski bir ticaret merkezi olduğunu göstermektedir
|