Ey adem tayfası! Erkek olmak zor zanaat. Kalbe girmek için uğraş didin, uğraş didin, uğraş didin. Sonuç; sıfıra sıfır, elde var sıfır. "Hiçbir şeyden memnun olmaz cemaati"nin dişi üyesi için ne yapsan boş.

Rüyalarının prensini bulma hayali ile yaşayan kadın bekler durur, kendini devamlı el üstünde tutacak olan ruh eşini. İşin zor bilesin.

Er Kişi; güçlü, kuvvetli olacaksın her daim. Yılmak, pes etmek yok. Yorulsan bile durmadan çalışmalısın memnun etmek için kadını. Türlü türlü yeni fikirler bulmalısın en cininden her seferinde.

Kamyon dolusu gül yaprakları mı serpersin artık yollara...

Reklam panolarına romantik mesajlar mı yazdırırsın daha önce söylenmemiş...

Süpriz doğum günü partileri mi hazırlarsın en akla hayale gelmemişinden...

Bilemem.

Amacın etkilemekse bir dişiyi, fikre fikir demeden en uçuk kaçığını, kimseye yapılmamış olanını bulmak zorundasın.

Her şeyde ilk adımı atmalısın unutma! İlk teklifi yapan sen olacaksın. Yemek, sinema, konser gibi bilumum ne kadar faaliyet varsa kalburüstü; arayıp, bulup, ikna etmelisin. Biliyorsun başka çaren yok. Köprü meselesi deyip fazla seste çıkaramıyorsun, artık ne yapacaksın, sık dişini.

Ne fazla soğuk ne de sırnaşık olmalısın. Artık bu dozu ayarlamak için, termometre mi kullanırsın? Sismograf mı? Kantar mı? İyi düşün. Bir taraf bir gram ağır gelse Allah muhafaza gümbürtüye gidebilirsin, benden söylemesi.

Seks için bekleyeceksin efendim. Ne kadar zaman uçkuruna söz geçirebilirsin bilemiyorum ama "Sen benim için evlenilecek kadınsın, önemlisin, dokunulmazsın, seninle sevişmek gibi bir amacım varsa namerdim" mesajını verebilmen için, ufak titreşimli davranışlar dışında yasaklısın, kusura bakma!

Değer verdiğini göstermelisin Eril Kişi; artık ağzınla kuş mu tutarsın? Kaf Dağı'ndan Anka'yı mı getirirsin? Tepegöz'ü mü alt edersin seçim sana kalmış. Mücadele olmadan asla, bilesin!

Herzaman en akıllı olduğunu hatırlatman lazım. Güzellik, zayıflık önemli değil "Beni benim için seviyor, yaşasın!" diye sevindirip, ayaklarını tavana vurdurmalısın. Devamlı onore edip; futbolu defalarca açıklamaya, telefonla sorulan 'nerdesin' sorusuna sinirlenmeden cevap vermeye, ilk bakış, ilk dokunuş, ilk kaçış gibi özel günleri unutmamaya çalışmalısın. Güven vermelisinki sana güvenilsin. Güvenin boşa çıkarılmasın!

İşbu yazının meali nedir dersen? Bak keyfine , takılma sağa sola derim. "Kim ne demiş, onu kim demiş, diyen ne istemiş, isteyen neden demişler?" uzar gider yetişemezsin. Kanatlarını usulca tut sadece renkleri bozulmasın. Bir günlük ömrü var çünkü...