Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 25 July 2009, 12:24
Syst3m - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Syst3m Syst3m isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Root Administrator
 
Kayıt Tarihi: 26 July 2008
Mesajlar: 3,557
Konular:
Aldığı Beğeni: 0 xx
Beğendiği Mesajlar: 0 xx
Standart Birlikte bakmak

Bir kavgaya bakarken bir başkasıyla aynı şeyleri mi görürüz? Aynı şeyleri mi hissederiz?
Aynı şekilde uçan bir kuşa, yerdeki böceğe, televizyonda görüp duyduğumuz şeylere, gökkuşağına, acı çeken bir insana, sevinçlere, umuda, yalnızlığa... Ve geri kalan her şeye.
Bir insanın yaşadığı herhangi bir şeye bakışı ile bir başkasının aynı şeye bakışı arasında sayısız farklar var. Hatta iki insanın bir şeye bakarken görüp hissettikleri, birbirinin tam zıddı bile olabiliyor. Farklı şeyler ya da zıt şeyler görmek, aile üyeleri arasında var, aynı okuldaki öğretmenler arasında var, aynı derneğin üyeleri arasında var, aynı partideki politikacılar arasında var.
Kimi aydınlar başta olmak üzere birçok insan,farklı bakışların, farklı görüşlerin gâyet normal olduğunu söylüyor. Onlar farklı bakış ve görüşlerin özgürce söylenmesinin ve yazılmasının desteklenmesini ilericilik ve demokratlık olarak görüyor. Ve iyinin ve güzelin ancak böyle bulunabileceğini savunuyor. Buna rağmen bu kişilerden bırakın işyerini, şehrini, ülkesini, hangisinin ailesinde tam bir uyum, güzellik ve barış var?
İnsanlar arsında tek ve ortak bir bakış olmadıkça ailelerinde, işyerlerinde, ülkelerinde gizli ve açık gerginlikler, çatışmalar, kavgalar, savaşlar kaçınılmazdır.
Peki bu nasıl böyle oluyor?
Gerçek benin doğasında kendini her yere yayma ve her şeye hâkim kılma otomatizması var. Kişiliklerimiz ise farklı farklı. Ben, kendini kişilik olarak kabul etmiş. Böylece ben, her şeyi kişiliğin penceresinden görmeye ve hissetmeye başladı. Bende bulunan her şeyde hâkimiyet kurma otomoatizması, ben olarak kabul ettiğiniz kişiliği ve o kişiliğin farklı ihtiyaç ve hissedişlerini sürekli destekler, dallanıp budaklandırır. Bu da farklılıkların artmasına ve keskinleşmesine, karmaşanın da doğup sürekli büyümesine yol açar. Sonuçta kişiler arasındaki gerginlik ve çatışmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
İnsanoğlu şunun fakına varamadı: Ben birdir ve herkeste aynıdır. O, tamamen şekilsizdir. Bu yüzden bir kişilik değildir. Ben, tam özgürlüğün kendisidir. O, aynı zamanda tam özgür bakışın da kendisidir. Tam özgür bakış tam tarafsızdır ve saf gerçeği olduğu gibi görür. Bu bakışta şaşmazlık, adalet ve kesin bir şüphesizlik bulunur. İşte birlikte bakış budur. Yâni birlikte bakış, "kişiliğimiz dâhil her şeyden tamamen bağımsız kalmak" demektir. Bunun nasılı yoktur. Bir eğitime de ihtiyacınız yok. Bu yeteneğe zâten sahipsiniz. Bu yüzden "Ben bunu yapamam" düşüncesine kapılmayın. Sâdece söylendiği gibi tam özgür kalın. Yâni herşeyi tamamen kendi hâline bırakın. Kendinizi ve kendiniz dışındaki herşeyi sâdece seyredin. Deneyin. Tekrar tekrar deneyin. Mutlaka işleyecektir. Ve herkesin bunu yapması bakışta birliğin sağlanması demektir. Birlikte bakış, aynı şeyi görmemizi ve aynı şeyi hissetmemizi sağlar, Ve bu da iyiliğin, güzelliğin ve barışın egemenliğini getirir.
Alıntı ile Cevapla