#1
|
|||
|
|||
Van
Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir il merkezi olan Van, kuzey ve kuzeybatısında Ağrı, doğusunda İran, güneyinde Hakkari ve Şırnak, güneybatısında Siirt, batısında Van Gölü ve Bitlis ile çevrilidir. Türkiye’nin en doğu kesiminde yer alan Van’ın yüksek dağlık alanlardan oluşan engebeli bir arazi yapısı vardır. Bu engebeler 1.600 m.den aşağı değildir. İl sınırları içerisinde dorukları 3.000 m.yi aşkın dağlar bulunmaktadır. Kuzey kesiminde en yüksek noktası il sınırları dışında olan Aladağ ve Tendürek Dağları’dır. Tendürek Dağları aynı zamanda İran ile sınırı oluşturan Sınır Dağları olarak isimlendirilir. Aladağ’ın 3.211 m. yüksekliği ile Kerdahol Tepesi bu kesimin en yüksek tepesidir. Doğu kesiminde İran sınırı boyunca kuzey-güney doğrultusunda uzanan Berhebine (Er) Dağı ile Haravil (Yiğit) Dağı (3.468 m.) bulunmaktadır. Güney kesimini ise Güneydoğu Torosların uzantısı olan Kavuşşahap Dağları engebelendirir. Bu dağlar Van Gölü’nün güneyini bütünü ile kaplamaktadır. Bunların dışında Gökdağ (3.604 m.), Arnas (Kepçe) Dağı (3.537 m.), Kavuşşahap Dağı (3.634 m.), Müküs Dağı (3.414 m.) ve Artos (Çadır) Dağı (3.537 m.) bulunmaktadır. Van’ın orta kesiminde ise Pirraşit Dağı (3.109 m.), Mengene Dağı (3.412 m.), Koçkıran Dağı ve İspiriz Dağı (3.668 m.) yer almaktadır. Bu dağlar Van Doğusu Dağları ismi ile tanınmaktadır.
İl topraklarından kaynaklanan Urmiye, Erçek ve Van kapalı havzaları Basra Körfezi’ne ulaşmaktadır. Kotur Çayı ise İran’daki Urmiye Gölü’ne dökülür. İlin doğusundan kaynaklanan ve doğu-batı doğrultusunda akan Memedik Çayı aracılığı ile Erçek Gölü’ne ulaşan akarsular bulunmaktadır. Ayrıca Zilan Deresi, Deliçay, Bendimahi Çayı, Karasu olarak isimlendirilen Marmit Çayı ve Hoşap Suyu Van Gölü’ne dökülen akarsulardır. Dicle Nehri’nin başlıca kollarından Büyük Zap Suyu ile Botan Çayı (Ulu Çay) il topraklarından kaynaklanan diğer akarsulardır. Van ilinde Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün doğu kesimi bulunmaktadır. Bunun dışında Erçek Gölü, Akgöl, Sultan (Süphan) Gölü, Tuz Gölü (Kazlı), Değirmi Göl ve Hasantimur Gölü il toprakları içerisindedir. Van’ın doğusundaki Keşiş (Turna) Gölü ise Urartular zamanından sulama amaçlı olarak kullanılmış yapay bir göldür. Van Gölü Nemrut Dağı’nın patlaması sonucunda kraterde biriken suların oluşturduğu volkanik bir göldür. Gölün yüzölçümü 3.713 km2 olup, denizden yüksekliği 1.646 m., derinliği de 457 m.yi aşmaktadır. Çok sayıda koyları bulunan gölün doğusunda Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları bulunmaktadır. Sit alanı olarak ilan edilen bu adalar turistik özelliğe sahiptir. Van Gölü’nün suyu sodalı ve tuzludur. Aynı zamanda da dünyada en çok soda içeren göldür. Yüzölçümü 19.069 km2 olan ilin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 877.524’tür. Kalkınmada öncelikli iller kapsamına 1968’de alınmasına rağmen sanayide büyük bir gelişme görülmemiştir. İmalat sanayii daha çok hayvansal ürünlerin işlenmesine dayalıdır. Bununla birlikte, Van Et Kombinası, Van Süt ve Mamulleri İşletmesi, Yem Sanayiinin Van Yem Fabrikası, Van Deri ve Kundura Fabrikası , Erciş Şeker Fabrikası, Van Çimento Fabrikası ildeki belli başlı kamuya ait sanayii kurumlarıdır. Bunun dışında mandıralar, un, tuğla ve yün ipliği fabrikaları da bulunmaktadır. Van doğal ve tarihi değerler yönünden zengin olup, ekonomisinde turizmin büyük katkı payı vardır. Van Gölü kıyılarındaki plajlar, Akdamar Adası, Van Kalesi, Bendimahi Çağlayanı ve Erek Vadisi turizm açısından önem taşımaktadır. Ayrıca Van'a özgü olup, dünyaca tanınan Van Kedileri koruma altına alınmıştır. İl topraklarında mermer yatakları bulunmaktadır. Başkale’de traverten, Çaldıran ve Gevaş’ta tuğla-kiremit hammaddesi, Erciş’te linyit, sünger taşı yatakları vardır. Ayrıca ilin çeşitli yerlerinde de maden suyu kaynakları bulunmaktadır. Van’ın eskiçağlara kadar inen çok eski bir tarihi bulunmaktadır. Özellikle Tilkitepe’de yapılan kazılarda ele geçen buluntular Kalkolitik Çağ’dan (MÖ.5500-3500) itibaren yörede sürekli bir yerleşim olduğunu göstermiştir. Ancak, bu buluntular Van bölgesi ile Mezopotamya kültürleri arasında yakın bir ilişki olduğunu da ortaya koymuştur. MÖ.3000’de Hurriler burada yaşamıştır. Doğu Anadolu’da yaşayan Hurriler burayı merkez konumuna getirmişlerdir. Hurrilerin Hititler tarafından yıkılmasından sonra Urartular yöreye hakim olmuş ve Van 300 yıl Urartuların başkenti olmuştur. Bu arada İ.Sardur Van Kalesini kurmuş ve buraya Urartu dilinde Biane adı verilmiş, bu isim zamanla Van’a dönüşmüştür. Urartuların ileri bir kültür düzeyine eriştikleri; Van’da Tuşba, Çavuştepe ve Topraktepe’de günümüze ulaşan sulama, bağcılık ve mimari alandaki eserleri ile anlaşılmaktadır. MÖ.VI.yüzyılın başlarında Medler Urartu Devletini yıkmışlar, bunun ardından da Persler yöreye hakim olmuştur. Büyük İskender’in Persleri yenmesinden sonra Makedonyalılar, ardından Seleukoslar burada hüküm sürmüştür. Van yöresi Osmanlı döneminde bazı ayaklanmalara sahne olmuş, 1895’te Ermenilerin başlattığı ayaklanmalar bastırılmıştır. Bununla beraber I.Dünya Savaşı başlarında Ermenilerin Taşnaktzutyun Örgütü Van’ı işgal etmiştir. 1915’te Ruslar tarafından işgal edilen yöre, Rus İhtilali nedeni ile Ruslar Anadolu’dan çekilirken Van’ı da boşaltmışlardır. Bu kez Ermeniler yeniden Van’ı işgal etmiş, Osmanlının 4.kolordusu 7 Nisan 1918’de Van’a girerek bu işgale son vermiştir. I.Dünya Savaşı sırasında bu işgallerden ötürü Van büyük ölçüde etkilenmiş, yanmış, yıkılmış ve nüfusu azalmıştır. Bundan sonra “Bağlar Mevkiinde” kent yeniden kurulmuştur. Cumhuriyet döneminde kırsal bir görünümde olan Van 1923 yılında il konumuna getirilmiştir. 1970’lerde Türkiye ile İran arasındaki demiryolunun açılması, ardından Ortadoğu ülkeleri ile ticaretin yoğunlaşması Van’ın gelişmesine neden olmuştur. Van’da günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Tuşba, Çavuştepe, Toprakkale’deki höyükler, Yeşilalıç Köyü Kaya Mezarı, Meherkapı Kaya Mezarı, Elmalı (Zivistan) Kaya Mezarı, Urartu Dönemine ait Hoşap Kalesi, Çavuştepe Kalesi (MÖ.764-734), Ayanıs Kalesi (MÖ.645-643), Toprakkale (MÖ.685-645), Aşağı-Yukarı Anzaf Kaleleri (MÖ.830-810), Norgüh Kalesi, Körzüt Kalesi (MÖ.VIII.yüzyıl), Urartu Su Yolları ve Kanalları (MÖ.IX.-VI.yüzyıl), Hoşap Köprüsü (1671), Çatak Holkan Köprüsü, Çatak Zevil Köprüsü, Akdamar Kilisesi, Adır Kilisesi (1305), Çarpanak Kilisesi (MÖ.IX.yüzyıl), Yedi Kilise (VIII.yüzyıl), Albayrak St. Bartholomeus Kilisesi (XVII-XIX.yüzyıl), Van Ulu Camisi, Hüsrev Paşa Camisi (1567), Gevaş İzdişar Camisi, Gevaş Halime Hatun Kümbeti (1358), Selçuklu Mezar Taşları bulunmaktadır. |