#1
|
||||
|
||||
Anime ve Manga Hakkındaki Yazılar
Shoujo anime karakterleri nasıl görünür bilirsiniz. Yoksa bilmiyor musunuz? Ama biri gelir de aynen bunu sorarsa, cevabınız ne olurdu? Belki şöyle dersiniz: "Anime karakterlerinin büyük gözleri, iri göğüsleri, parlak renkleri ve parlak saçları vardır". İşte bu yazıyı okumadıkça kullandığınız bu basit tanımlamanın dışına çıkamazsınız. Aşağıdaki paragraflar size Anime karakterlerinin tipik, belirleyici ve göze çarpan özelliklerini açıklamayı deneyecek, yüz ifadelerinin niçin öyle olduğuna dair cevaplar vermeye çalışacak. Konu yüz ifadeleri olacağından başlık bu nedenle belki biraz yanıltıcı olabilir. İlk önce "Burn-Up W!" den bir örneği analiz etmekle başlayacağız. Not: Buradaki betimlemeler sadece anime'nin bir türü olan Shôjo anime'ler için geçerlidir. Diğer anime türlerinin çoğu bu betimlemere uymaz.
Orjinalite Örneği 1-Bir çok karakterin ( özellikle 90'ların animelerindekiler) saçları, canlı, görkemli, parlak ve güçlüdür ve plastiğe benzer. 2-Çoğu kadın kahramanlar ya da temel kadın karakterler son derece ince bir bele sahiptir. Eğer daha yakından bakacak olursanız belinin, kafasından daha küçük olduğunu göreceksiniz. 3-Yine aynı temel kadın karakterlerin bacakları tüm bedenin 2/3'ü yada 3/4'ü kadardır. Niçin? Tam olarak niçin anime karakterleri böyle görünür? Seks faktörü... elbette! Bilim adamları insanların yaygın güzellik anlayışının ne olduğu üzerinde çalışmışlar ve "seksi" kılan evrensel özellikleri bulmuşlardır. Aynı araştırmaya göre seksilik ise uzun bacaklar, çıkık elmacık kemikleri, gözlerdeki parlak beyaz renk ve küçük bir burun demektir. Tüm bu özelliklerin hepsi anime karakterlerinde mevcuttur. Gizemli Saçlar Anime'de karakterlerin saçlarının gözlerinin arkasında durduğu onaylanmış gibidir. Saçların tamamen gözlerin dip kısmına yapıştırılmış gibi olması kolayca anlaşılır. Hatta X-1999 (film) yani CLAMP gibi bir başyapıt bile buna kanıt olabilir. Yukarıda da kısaca söylediğim gibi saçlar görülmemiş parlaklıkta ve güzelliktedir. Şiddetle esen rüzgarda bile ahengini koruyarak dalgalanır. Erkek ya da kadın, iyi ya da kötü karakterde olmaları (istisnalar hariç) bu kuralı değiştirmez. Her zaman, her şekilde muhteşemdirler. Tabi bu kadar bu kadar imkansızlığa sahip olan saçların renklerinin de yeşil, mavi ya da kırmızının en güzel tonlarına sahip olmaları da garipsenecek bir durum değildir. Süper Biçim Bozumu (Super-Deformed) Tüm anime ve manga türlerinde (baskın olarak shôjo) karakterlerin anatomileri dış görünüşte onları tombul, gülünç ve çocuksu yapmaya meyillidir. Karakterlerin bu hali "super-deformed" (Japonca'da Chibi ) olarak adlandırılır. Karakterin bu durumu genellikle komedi ya da diğer özel durumlar için kullanılır. Normal oranlar çılgın anlarda ortadan kayboluverir; kafa uzayıp genişlerken, kollar ve bacaklar küçülür. Bu fiziksel özellikler en iyi anime ürünlerinde 1985'ten beri kullanılır. Şimdi anime karakterlerinin yüz ifadelerinin asal öncü durumlarına bakalım. Dev Gözyaşı Damlası Endişe ve masumiyet anlamına gelir. Karakter şeytanın yada kötü karakterin tecavüz tehdidi altında ise bu ifade kullanılır. Aynı zamanda anime ve manga içindeki cinsel sapıkları (hentai otaku) heyecanlandırır ve ağızlarının suyunu akıtır(!). Bu ifade temel olarak hentai tarzıdır. Anime karakteri herhangi birşey ya da biriyle ilgili olarak utandığında, sinirlendiğinde, hayal kırıklığına uğradığında ya da buna benzer sıradışı durumlar yaşadığında dev bir gözyaşı damlası kafanın yan tarafından belirir ve yavaşça yüzün yan tarafına doğru kayar. Kamera açısı değiştiğinde de gözden kayboluverir. Burun Kanaması Eğer Tenchi Muyo'yu gördüyseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Erkek karakter çıplak yada fazla giyinik olmayan bir kız gördüğünde burnu hemen kanamaya başlar. Karakterin utangaç olması şartıyla... Bu kanama daha çok az önceki açıklamada bahsedilen gözyaşı damlası gibi belirir ve kaybolur... tabiki de burnun ucundan. Utangaçlık Kızıllığı Batı çizgi filmlerinde karakter utangaç ya da heyecanlı ise utangaçlık kızıllığı karakterin yüzünde uygulanır. Bu yaklaşık olarak (hemen hemen her zaman ..) Anime'de de aynıdır. Ama anime'de sarhoş anlamına da gelebilir (Ryoko gibi). Utangaçlık kızıllığı sık sık "Tamete Eyes" ile birlikte ifadeyi kuvvetlendirmek için kullanılır. Bu kızıllık, yüze kırmızı boyanın püskürtülmesiyle, bazen de gözlerin hemen altına ince kızıl bir çizgi çizilmesiyle gösterilir. Anime Karakterleri Nasıl Ağlar? Anime karakteri ağlamaya başladığında sel yüzünden boğulma olasılığınız vardır. Şimdi Anime karakterinin nasıl ağlamaya başladığına bir bakalım: 1) Birkaç damla gözyaşı yanaklardan aşağı gelişi güzel süzülür. 2) Devamlı ve güçlü bir su akıntısı (genellikle sağa ve sola doğru dönemeçli) akar ve sihirli bir şekilde de çene altında gözden kayboluverir. Bu genelde karakter şirin bir şey gördüğünde olur. 3) Kırık bir yangın musluğu gibi su seli her iki gözden kuvvetle yere doğru fışkırır ve buharlaşır. Tamete Eyes Kan Damarı Büyük AğızRyoko'nun alnını kontrol edin. Görünmeyen bir el çimdiklemiş gibi görünüyor. Bu kan damarının baskı altında olmasıdır. Karakterin kızgınlık ya da gerilim altında ki hayal kırıklığı tepkisidir. Anime karakterinin ağzının birden fazla kullanım alanı olmasına güzel bir örnek. Kendi yüz sınırlarının ötesinde, daha önce görülmemiş genişlikte, şaşkınlıktan parmak yutturan bir ifade... Karakter yüksek sesle konuşuyorsa ya da öfkeden bağırıyorsa ağzı sesinin şiddeti oranında büyür. Bu oran katlıdır, yani ses yüksekliği 1 birim ise ağzının büyüklük birimi 3 ya da 4 kadar olur. Yine karakter güldüğünde de aynı durum geçerlidir (bkz: yandaki örnek). Özellikle de karakter kötüyse ve işe yarayacağını sandığı bir plan geliştirdiyse... Bir başka belirtilmesi gereken durum da çenenin karakter konuşurken nadiren hareket etmesi ve karakterin çoğunlukla sadece dudaklarını hareket ettirerek konuşmasıdır. Sonuç
Böylece artık "anime karakterleri nasıl görünür?" sorusunun cevabına sahipsiniz. Burada anlatılanların shôjo türü için geçerli olan birer genelleme olduklarını ve bunların dışında çok gerçekçi çizimleri ve konusu gerçek dünyayla bire bir aynı olan anime'leri de unutmamak gerek. Ama sonuçta Anime karakterleri izleyiciler nelerden hoşlanıyorsa onlara göre çizilir. Gerçek dünyanın dışında olan hangi görünüşler olursa... büyük gözler, öldürücü sivrilikte ama harika saçlar, devasa göğüsler ve daha ne varsa... Aslında... Gerçek dünya Anime'ın dışında! |
#2
|
||||
|
||||
Cevap: Anime ve Manga Hakkındaki Yazılar
Anime Kuralları
1 – Metafiziksel Düzensizliği Yasası normal fizik kanunları geçerli değildir. 2 – Yerçekimini Azaltma Yasası; her ne zaman biri ya da bir şey zıplasa veya atılırsa yerçekimi o şey için 4 kat azaltılır. 3 – Ses Yükseltme Yasası, Anime Akustik Asal Yasası; uzayda güçlü sesler (mesela patlamalar) çok daha fazla kuvvetlenir, çünkü uzayda patlama sesini azaltabilecek hava bulunmaz. 4 – Değişmez Saldırı Yasası, Anime Hareket Asal Yasası; saldırı hıza denktir. Bir dövüş sahnesi olduğundan çok daha hızlıymış gibi gösterilir. 5 – Mekanik Hareketlilik Yasası,Anime Hareket İkinci Yasası; en büyük mekanik alet en hızlı hareket edendir. 6 – Zaman Değişim Yasası; aman her zaman sabit hızla sürmez. Kahraman her soğukkanlı ve/veya etkileyici bir şey yaptığında zaman durur, sevgililer ve arkadaşlar ölürken yavaşlar ve bir dövüş başladığında hızlanır. 7 – Maddi ölüm Asal Yasası; iyi karakterin yada kötü karakterin ölmesi savaşın bitmesinin tek yoludur.Ya kötü karakter anlayamayacağı kadar hızlı ölür ya da çok uzun süren bir kavga konuyu oluşturur. Bu durumda iki taraf da birbirlerinin çalışma sistemini kavramak için zaman kazanmaya çalışacaktır. 8 - İkinci Maddi Ölüm Yasası; as kötü karakterin ölümü hemen olmaz, zaman alır(kullandığı yada emrinde ki derecesi düşük kötü karakterler için bu kural daha hafif şekli ile geçerlidir) fiziksel yaralar ne olursa olsun ölümün onlara ulaşamayacağına inanmaları onların doğal niteliği halindedir ve bu yüzden ölürken kendi ölümlerinin şoku ile bunu anlayamamış olarak ölürler. 9 – Heyecanı Vurgulama Yasası; hareketin yoğun olduğu heyecanlı anlarda ekran bu sahnedeki karakterleri ayrı ayrı gösterecek şekilde parçalara bölünür. Aradaki ayrım çizgileri siyah üzerine parlak renkler kullanılarak betimlenir. 10 – Heyecanı Çoğaltma Yasası; iyi karakter, kötü karakteri yaraladığında ya da yenilgiye uğrattığında, bu olay en az 3 kez 3 farklı açıdan gösterilir. 11 – Doğal Yanıcılık Yasası; her şey patlar. Her şey. İlk Kanıtlama: Herhangi bir şey patlamak üzereyse şişer. Patlamak üzereyken şişmeyen şeyler de..12 – Işık Yasası; hemen hemen her şey enerji yüklü ışık yayar. İyi karakterli biri ya da şeyse iyi, kötü karakterli ise de kötü.. 13 – Enerji Yayma Yasası; enerji mekanik yada uzay aracı silahlarıyla ateş etmeden önce enerji biriktirir. (Çoğunlukla “enerji şişkinliği” olarak adlandırılır). Silahların patlama özellikleri yüzünden, bunun Doğal Yanıcılık Yasası ile bağlantılı olduğu sanılır. 14 – Ters Öldürücü Büyüklük Yasası; silahın yıkıcı potansiyeli, büyüklüğü ile ters orantılıdır. İyi karakterin sahip olduğu küçük bir silah, kötü karakterin sahip olduğu kocaman bir silahı yener. 15 – Tükenmezlik Yasası; kimse köşeye sıkıştırılmadıkça ve bilinçsiz değilse, asla varlığını, silahlarını tamamen harcamaz ve kimsenin mermisi bitmez. 16 – Ters Doğruluk Yasası; iyi karakterin görevi doğru olarak bildiği ve uygulamaya çalıştığı kural her ne kadar zor bir durumda olursa olsun elindeki güçle mümkün olabildiğince çok şeyi savunmak ve kurtarmak ve bunu yaparken kendini sakınmamaktır. Kötü karakterinki ise ne olursa olsun elindeki gücü sadece kendi çıkarları için ve iyi olan herşeyi yok etmek için kullanmaktır. (Bu Stormtrooper etkisi olarak da bilinir.) Örnek: Bir iyi karakter darbeler yüzünden sersem bir halde olsa da karışıklığı kontrol altına alır ve aynı anda çarpmak üzere olan bir aracı kurtarır. İyi karakter tüm bunları orta yerde açık hedef halindeyken yaptığı halde ona ateş eden bir tabur kötü karakter ise iyi karakteri vuramaz, ıskalar. İlk sonuç: Sahnede ne kadar çok kötü karakter varsa, birilerini vurma ya da yaralama olasılıkları o derece azdır.17 – Geçici romantik Güvenilmezlik Yasası; kötü karakter ya iyi karaktere aşık olur ki bu onun için iyi bir son olmayabilir her zaman (kendini iyi için feda etmesi olasıdır)ya da iyi karakteri kendine aşık edecek bir yol bulur ki bunu kullanması da zararınadır aslında ya sonuç ters döner ve ilk olasılığa döner ya da planı ortaya çıkar ve her zaman olduğu gibi yenilir.. 18 – Kan Kapasitesi Yasası; insan vücudunda 12 galonun üzerinde kan vardır. Bazen daha fazla(!) 19 – Şeytani Kıvam Yasası; tüm şeytanların ve diğer doğa üstü yaratıkların en az 3 gözleri, sivri dişleri ve sarı yeşile ya da kahverengine benzeyen gözleri vardır ve sadece kılıç gibi keskin uçlu silahlardan etkilenirler. 20 - Askeri Güvenilmezlik Yasası; büyük galaksilerin en geniş donanmaları, bütün orduları ve büyük savaş makinaları son derece acımasız, katı yürekli kana susamış savaşçıları sevgi dolu güçlü duygular gibi basit şeyler karşısında yenilebilirler. 21 – Taktik Güvenilmezliği Yasası; ..........taktik dahilerini bile ... 22 - Önemsiz farkedilmezlik Yasası; insanlar küçük şeyleri farkedemezler... kayıp vücut parçaları gibi ya da büyüklüğü Seattle kadar olan yaralanmaları. 23 - Gençlere Özgü Entellektüellik Yasası; çocuklar yetişkinlerden daha zekidirler ve her zaman boyutlarının neredeyse iki katı kadar sinir bozucu olurlar (bkz: Chibi-usa ) 24 - Americanthropomorphism Yasası; gerçekten çirkin kötü karakterler her zaman sıska Amerikalılardır. 25 - Amerikalıları Zihinsel Olarak Küçümseme Yasası; aptal iyi karakterler her zaman iri Amerikalılardır. İlk sonuç: Gerizekalı Amerikalı kahramanlardan daha aptal olan kişiler Amerikalı çevirmenlerdir.26 - Çene Orantısı Yasası; kişilerin ağız büyüklükleri çıkardıkları sesin yükseklik derecesiyle doğru orantılıdır. Yani ne kadar çok bağırırsa o kadar büyük bir ağzı olur 27 - Kedigil Mutasyonu (dönüşümü) Yasası; yarı kedi yarı insan olanların çoğunun ortak özellikleri şunlardır:
29 – Teknolojik Kullanıcı Yasası; uzay gemisi ve benzeri araçların yönetimi için resmi eğitim gerekliliği karmaşıklığı ile ters orantılıdır. 30 - Zıtlaşma Parlaması Yasası; savaşçılık ve kuvvet gibi özellikler ya da güçlü iyi duygular son derece yüksek seviyeli ve gizemli bir parlaklık şeklinde oluşumlar yayar. Bu oluşumlar genellikle kötü karakterler için kırmızı iyi karakterler içinse mavi renkte betimlenir. Bunun nedeni mavi rengin elektromanyetik spektrumda kırmızı renkten daha üst seviyede olmasıdır. 31 – İnsan Biçimli Olmayanların Düşmanlığı Yasası; tüm çirkin ve insani olmayan yaratık türleri düşmandırlar ve genellikle olabilecek en adi yollarla insanlığı anlaşılması güç ve karanlık sebeplerden dolayı yok etmek isterler. |
#3
|
||||
|
||||
Cevap: Anime ve Manga Hakkındaki Yazılar
Anime ve Manga nedir?
Japon çizgi filmlerine anime adı verilir. Anime sözcüğü Fransızca'daki animation sözcüğünden türemiştir. Manga ise Japon çizgi romanlarına verilen addır. Ben Manga'nın Japon çizgi filmi demek olduğunu sanıyordum...Anime'nin Türkiye'deki ilk gelişme döneminde bu videoları satan dükkan sahipleri, hatalı bir kullanımla bu anime videolarını "Manga" adı altında sattıkları için günümüzde hala bazı kişiler Anime'leri Manga olarak adlandırıyorlar. Bu kişileri bu hataya düşüren şey ise eskiden bu video'ların birçoğunun dağıtımını Manga Entertainment adlı İngiltere kökenli bir şirketin yapıyor olmasıydı. Japon animasyonları sadece 80'lerden önce bazen "TV manga" or "manga eiga" olarak da adlandırılmıştır. Günümüzdeki doğru ve yaygın kullanım ise sadece çizgi romanları manga olarak adlandırmaktır. Manga Entertainment'ın bir Japon şirketi olduğunu sanıyordum.. Marvin Gleicher CEO, Manga Entertainment, Inc. 1993 yılında kurulan Manga Entertainment'ın temelleri, İngiltere'de Chris Blackwell'ın sahibi olduğu Island Records adlı müzik şirketinin altında atılmıştır. Daha sonra şirketin merkezi İngiltere'den Amerika'ya (Chicago) taşınmıştır. Başkanlığını ise Marvin Gleicher yapmaktadır ve halen Chris Blackwell'ın Palm Pictures adlı şirketinin bir parçasıdır. Yanlış bilinen başka bir konu ise Ghost In The Shell gibi animeleri Manga Entertainment adlı şirketin yapmış olduğudur. Halbuki Manga Entertainment bu animelerin sadece satıcısıdır. Yayın hakları karşılığında bazı animelerin yapımında maddi destek sağlamıştır. Örnek olarak Ghost In The Shell aslen Production IG tarafından yapılmıştır. Ayrıca Ghost in the Shell 2'nin hakları Manga Entertainment yerine Disney'in Miramax adlı şirketine satılmıştır. Manga Entertainment 90'lı yıllarda önemli ilklere imza atmış olmakla beraber günümüzde anime videoları satan çok sayıda şirketten sadece biri haline gelmiştir. Anime'nin kökeni nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Osamu Tezuka Japonya'da modern animenin öncüsü olarak kabul edilir. Genç yaşta 8mm'lik kamerasıyla küçük animasyonlar çekmeye başlamış ve bu animasyonlarında Walt Disney ve Max Fleischer'ın eserlerinden ilham almıştır. Onun izinden yürüyen sanatçıların yapıtlarıyla anime adı verilen yeni bir stil ortaya çıkmıştır. Anime'yi diğer çizgi filmlerden ayıran bir şey mi var?Anime'ler normalde insanların anladığı şekilde çizgi filmler değillerdir. Çizgi film denilince insanların ilk aklına gelen şey Bugs Bunny, Tweety, Scooby Doo gibi çocuk zekasındaki animasyonlardır. Halbuki animeler her yaştan insan için yapılır ve gerçek hayatta olan veya olmayan hemen herşey onun konusu olabilir. Çizimleri çok farklı ve etkileyicidir. Neden Anime karakterlerinin büyük gözleri, uzun bacakları vardır? Bütün animeler böyle mi?Bazı animelerde karakterlerin büyük gözleri, uzun bacakları vardır. Kimi insanlar bu çizimlerle alay ederler ama bilmedikleri şeyse bunun kökeninin Walt Disney olduğudur. İlk Walt Disney çizgi filmlerindeki karakterlerin büyük gözleri ve uzun bacakları vardı (Bambi vs....). Bu çizim tarzı bugün bazı batı animasyonlarında hala kullanılmaktadır. Örnek olarak ShowTV ve TRT'de yayınlanmış olan Genç Pocahontas'ı ve İngiltere'de yapılmış olan Genç Robin Hood'u gosterebiliriz. Bu çizgi filmlerde de büyük gözleri, uzun bacakları olan karakterler kullanılmıştır ama bunlar anime değildir. Walt Disney'den etkilenen Osamu Tezuka'nın yapmış olduğu animeler Disney'in bu tür çizimlerini kullanmışlardır ve bu uygulama bazı animelerde bügün de sürmektedir. Yani bu çizimlerin kökeni Japonların kısa olması değil, Walt Disney'in etkisidir. Bütün animelerde uzun bacak ve büyük göz kullanılmaz. Türkiye'de genelde sadece bu tür de olan animeler yayınlandığı için bu konuda bilgisi olmayan insanlar böyle sanmakta. Eğer gerçekçi çizim istiyorsanız Ghost In The Shell, Jin-Roh gibi animeleri inceleyebilirsiniz.Ama ben hep Japon'ların boy-göz takıntıları nedeniyle böyle şeyler yaptıklarını sanırdım.. Açıkçası bu görüş tamamen bir Aristo Mantığı'nın bir çıkarımı. Yani "biber acıdır, hayat da acıdır, demek ki hayat biberdir" gibi bir önerme. Bu konuda doğru ve gerçek yorumlar yapabilmek için derin bir tarih ve psikoloji bilgisine ihtiyaç var. Evet, uzakdoğu insanında böyle bir takıntı vardır. Japonya'da çoğu genç kız uzun topuklu ayakkabı giyer. Ama unutulmaması gereken birşey varsa bunun sadece uzakdoğuya özgü bir takıntı olmadığıdır. Bu takıntı az veya çok dünyadaki bütün ülkelerde, bütün ırklarda vardır. Barbie Hawaii Doll Betty BoopPeki neden? Tabii ki ideal insan tipinden. Yapılan bilimsel araştırmalar insanların bilinçaltını ve bilinç üstünü en çok etkileyen organın gözler olduğunu göstermiştir. Hatta yapılan cinsel araştırmalar karşı cinsi en çok etkileyen organın kadınların göğüsleri, popoları, erkeklerin omuzları olmadığını, karşı cinsin gözleri ve bakışları olduğunu kuşku getirmez bir şekilde ispatlamıştır. Uzun bacak olayına gelince... Tüm dünyada neden aileler çocuklarını basket oynamaya teşvik eder? Halter gibi sporlardan gelişim çağı boyunca uzak durmasını ister? Tabi ki çocuklarının uzun boylu olması için. Uzun boylu olma isteği Japonlara özgü değildir, boy ortalamaları ne olursa olsun tüm ülkelerdeki tüm ırklar için geçerlidir. Kiminde daha az, kiminde daha çok olabilir ama sonuçta bu evrensel bir istektir ve nedeni açıktır. Yani bütün insanların bilinçaltında ulaşmak istediği ideal insanın özelliklerinden biri de etkileyici gözlere sahip olmanın yanı sıra uzun boylu olmaktır. Sizce neden Barbie bebeklerinin uzun bacakları vardır? Şimdi buradan batı animasyon tarihine bir göz atalım. Daha renkli ve sesli sinemanın olmadığı dönemlere bakalım.. Bu dönemde Fleischer Stüdyoları'nda çizilen dünyaca ünlü Betty Boop'un sizce neden çoğu anime karakterinden bile büyük başı, gözleri küçük ağzı ve burnu, upuzun bacakları vardı? Nedeni açıktır... Bu animasyonu Japonlar hazırlamadığına göre, bunu hazırlayanlar kısa boylu ve küçük gözlü Amerikalılar mıydı? Ayrıca burada animasyon dünyasında gerçek bir dahi olan, insan psikolojisini çok iyi bilen ve eserlerinde sergileyen büyük bir üstadı saygıyla analım.. Yani Walt Disney'i... Walt Disney bu gerçeklerin farkındaydı ve bunları animasyonlarda büyük bir başarı ile kullandı. Bu sırada oluşmakta olan Japon animasyon sanatındaki Osamu Tezuka gibi öncüler batı animasyonunda gördükleri bu çizimleri ve bunların anlamlarını özümseyerek kendi yapıtlarında kullanmaya başladılar. Sonuçta bütün ülkelerde her ırktan insan kullanılan bu animasyon tipini çok sevdi ve bu türün giderek popülerliği arttı. Bu türü çok seven batılılar kısa boylu ve küçük gözlü insanlar değiller. En uzun ırklardan olan Alman ırkına mensup insanların kendileri uzun boylu ve büyük gözlü olmalarına rağmen dünyada anime ve mangayı, özellikle Sailor Moon gibi bu şekilde çizilmiş yapımları en çok seven ve izleyen insanlardan olmalarını nasıl açıklayabilirsiniz ki? Unutulmaması gereken bir konuda anime ve mangada çizilen karakterlerden sadece Japon karakterlerin uzun boylu ve büyük gözlü çizilmediği, tersine tüm ırkların böyle çizildiği gerçeğidir. Tüm dünyada insanlardan gelen bu yoğun istek üzerine Japon sanatçılar bu talebi karşılayabilmek için bu insan tipini kullanmaya devam ettiler. Biz de bu stili seviyoruz ama umarız ki insanlar bundan bizim de kısa boylu ve küçük gözlü olduğumuz sonucunu çıkartmazlar. Bu tarz çizimler sadece güzel görünme isteğinden dolayı mı kaynaklanıyor? Hayır, başka nedenler de var. Bunlardan biri de görsel anlatım. Devasa boyutlardaki gözlere inanılmaz duygular sığdırabilirsiniz. Bu sayede çok derin ve etkileyici bir anlatıma ulaşabilirsiniz. Disney de 1942 yapımı Bambi adlı unutulmaz eserinde büyük gözler kullanarak bu etkileyiciliği yakalamıştır. Ayrıca büyük göz bir sembol olarak da kullanılmaktadır. Büyük gözler bazı anime'lerde "masumiyet" ve "duygusallık" sembolüdür. Bu nedenle bazı anime'lerdeki karakterin gözleri çocukken büyüktür ama genelde karakterler yaşlandıkça masumiyetlerini kaybettiklerinden gözleri nispeten küçülür. Hımmm.. Sanırım bu büyük bir endrüstri olmuş..Neden anime ve manga'larda bazen İngilizce sözcükler geçiyor? 1862 yılında Japan Punch adında İngilizce bir dergi çıkartmış olan Charles Wirgman, Japon karikatürünün babası olarak kabul edilmektedir. Charles Wirgman'ın yapıtlarından günümüze miras kalan en önemli şeylerden biri de çoğu manga'da "İngilizce" sözcüklerin geçmesidir. Bu konuda daha ayrıntılı bilgiyi Manga Tarihçesi bölümünde bulabilirsiniz. Sonuçta anime de bir tür çizgi film ve çizgi filmleri sadece küçük çocuklar seyreder değil mi? Hayır. İlk olarak animeler sadece küçük çocuklar için yapılmaz, aksine bir çok animenin çocuklar tarafından izlenmesi yasaktır. Anime kendi içinde farklı türlere ayrılır. Bunların arasında çocuklar için yapılan şirin karakterlerin oynadığı Şeker Kız Candy gibi animelerden, felsefe ve psikoloji içeren animelere (Evangelion vs.) ve çocukların izlemesinin kesinlikle yasak olduğu, büyükler için yapılan ve hayal bile edemeyeceğiniz kadar çok şiddet, cinsellik ve iğrençlik içeren animelere (la Blue Girl, X, Urotsukidoji vs.) kadar çok sayıda tür yer alır. Evet. Örnek vermek gerekirse Amerikalıların çizgi roman pazarı yıllık yaklaşık 100 milyon dolardır. Halbuki Japonya'daki Manga pazarı yıllık yaklaşık 5 milyar dolardır. Bugüne kadar 2000'in üzerinde anime film ve serisi yapılmıştır. Japonya'da animeler Türkiye'deki gibi televizyonda sadece çocuklar okuldan gelince gündüz seyretsinler diye yayınlanmaz. Japonya'da anime filmleri akşamları yani insanların en çok televizyon başında oldukları ve televizyon kanallarınca en çok önem verilen saatlerde Prime Time yayınlanır. Anlaşılan oldukça popüler bir şey.. Evet. Anime ve manga inanılmaz derecede popülerdir. Her yıl Amerika'da ve bütün Avrupa ülkelerinde anime-manga fuarları açılır ve çok büyük ilgi görür. Ayrıca bütün bu ülkelerde sadece anime-manga üzerine kitap, kaset, bebek, eşya satan özel dükkanlar bulunmaktadır. Hatta Amerika'daki hemen her üniversitede bir anime kulübü vardır. Peki anime'lerin dünya animasyonundaki yeri nedir?The White Snake Enchantress Anime'nin başarısına doğal olarak batılı animasyon şirketleri de kayıtsız kalmıyorlar. Zaten uzun süredir batılı şirketlerle ortaklaşa birçok proje yapılıyor ve sonuçta ortaya mükemmel animeler çıkıyor. Buna Fransız-Japon ortak yapımı olan Mysterious Cities of Gold (Türkiye'de bilinen ismiyle Güneşin Oğlu Esteban) gibi bir çok örnek sayılabilir. Ayrıca, batı animasyonun temsilciliğini yapan Disney de artık anime'lerin başarısını açıkca kabul ediyor. Bu nedenle 1996 yılında yapılan Disney-Tokuma anlaşmasıyla Disney, Japon animasyonunun en büyük temsilcisi olan Studio Ghibli'nin anime filmlerinin dünya çapında dağıtımını ve pazarlanmasını üstlendi. Ayrıca Disney, Studio Ghibli'nin hazırladığı anime filmlerinin üretim masraflarının bir kısmını karşılayarak bu filmlere yatırım yapmaya başladı. Mesela Studio Ghibli'nin Tonari no Yamada-kun (My Neighbors the Yamadas) adlı filminin 2.4 milyar yen tutan üretim maliyetinin %10'u Disney tarafından ödendi. Ayrıca Disney, anlaşma uyarınca dağıtımını üstlendiği Studio Ghibli filmlerinden olan Princess Mononoke'nin İngilizce dublajı için 2.4 milyon dolar harcayarak anime'lere vediği önemi bir kez daha vurgulamış oldu.Türkiye'de bilinmemesine karşın birçok anime dünya çapında hayranlıkla izlenmekte ve değişik ülkelerdeki bir çok saygın festivalde ödüller kazanmakta. İlk renkli anime sinema filmi olan 1958 yapımı The White Snake Enchantress'ın Venedik, Meksika ve Berlin festivallerinde ödüller kazanmasının ardından dünya çapında söz sahibi olmaya başlayan anime'ler, uluslararası yarışmalardaki bu başarılarını her yıl daha da arttırarak sürdürmekteler. Anime ve Manga, bugün birçok batı üniversitesinde ders olarak okutulmakta ve incelenmektedir. Örnek olarak Texas Austin Üniversitesi'ndeki anime dersinin programını buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. Hatta Türkiye'de Bilkent Üniversitesi'nde verilen Modern Japan konulu English and Composition 102 dersinin kapsamında incelenen anime ve manga konularını buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz. Bugün batı dünyasının en önemli yönetmen, yazar ve animatörlerinin bir çoğunun anime'ye karşı hayranlık duyduğu biliniyor. Bu kişiler Hayao Miyazaki, Mamoru Oshii, Katsuhiro Otomo gibi anime yönetmen, yazar ve animatörlerine olan hayranlıklarını açıkca dile getiriyorlar. Mesela birkaç örnek verirsek:
"Disney'in içinde Miyazaki'ye hayran olan çok sayıda animatör var.."
"Pixar'da bir sorun çıktığı zaman çözemezsek Miyazaki'nin filmlerinden birini alıp izleriz ve ilham verecek bir sahne ararız ve bu her zaman işe yarar!! Hayrete düşer ve ilham alırız. Toy Story filmi Bay Miyazaki'ye çok büyük bir minnettarlık borçludur."
"Miyazaki bizim için bir Tanrı gibidir.."
"Mükemmel", "olağanüstü" ve "gerçekliği ve animasyonu aşan bir film yapımcısı"
"O, çocukların düşüncelerine en parlak alev... Miyazaki, animasyon olarak adlandırılan bu yeni sanatı soylulaştırdı."
"Animasyon olmasına rağmen çok etkilendim. Nekobus'a gerçekten bayıldım. Kiki's Delivery Service'i izlerken ağladım. Film endüstrisi için aradığım bütün yetenekler anime'ye geçti. Bu yüzden film endüstrisinin gerçekten çok çalışması gerekecek. Genç insanları çeken böyle filmler yapmalıyız."
Ghost In The Shell, etkileyici bir kurgu çalışması. Yetişkinler için, edebi ve görsel mükemmelliğe ulaşmış ilk gerçek animasyon filmi. Dizaynı, görsel uyumun şiirselliği ve içeriğinin derinliği onu bilim kurgu filmlerinin içinde özel bir yere koyuyor. Oshii-san'a tebriklerimle - önemli bir görsel çalışma.
Elbette kötü olanları da var. Bugün kapitalist düzen sonucu Hollywood nasıl dünyanın en iyi filmlerinin yanı sıra dünyanın en kötü filmlerini de üretiyorsa, doğal olarak yalnızca anime'nin genel popülaritesinden yararlanmak için yapılmış bazı kalitesiz anime'ler de vardır. Bu nedenle sitede kaliteli ve başarılı anime'leri tanıtarak yeni başlayanlara yol göstermeye çalışıyoruz. |
Benzer Konular |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İsmail YK - Geceler | AlpikE | G,Ğ,H,I,İ,J | 0 | 6 June 2009 05:41 |
Şipşak makyajlar yapın | eLanuR | Moda Bakım Makyaj | 0 | 6 December 2008 14:31 |
Hemencecik uyuma! ve Sağlık | ceyLin | Evlilik ve cinsel yaşam | 0 | 7 November 2008 15:59 |