ceyLin
24 November 2008, 20:59
Hükümet[Only Registered Users Can See Links] 20 ile 40 milyar dolar arasında bir rakam beklerken[Only Registered Users Can See Links] IMF pazarlıktaki son teklifini Hazine'ye iletti. Türkiye'ye verilebilecek paranın normal şartlarda 15 milyar doları geçmeyeceğini belirten Fon temsilcileri[Only Registered Users Can See Links] pazarlıkla bu miktarı 19 milyar dolara çıkardı. Hükümet yetkililerinin ise ABD'deki görüşmelerde Fon'dan en az 30 milyar dolar istediği belirtiliyor. Türkiye'nin[Only Registered Users Can See Links] IMF'deki reform sürecinde 2006 yılı ve sonrasında kotası artırılınca[Only Registered Users Can See Links] borç alabilme imkânı da genişledi. Türkiye[Only Registered Users Can See Links] kotasının 10 katı kredi talep etmesi durumunda 20 milyar dolar kaynak kullanabilecek.
Hazine yetkilileri[Only Registered Users Can See Links] Fon yöneticilerine "Türkiye IMF ile yaptığı anlaşmayı başarı ile tamamladı. Bu başarı hikâyesi sizin için de iyi bir referans oldu. Türkiye'nin farkı olsun. Normalin üzerinde bir miktar bekliyoruz." talebini iletti. Fon yöneticilerinin ise bu isteğe[Only Registered Users Can See Links] "Küresel kriz sebebiyle birçok ülkeden talep var. Ancak size özel durumunuz sebebiyle tanıdığımız kotayı artırabiliriz." karşılığını verdi. Geçen hafta yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan[Only Registered Users Can See Links] IMF'den 20 ila 40 milyar dolar kredi alınabileceğine ilişkin açıklamada bulunmuştu. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise IMF'den gelmesi muhtemel para hakkında açıklama yapmaktan kaçınıyor. Fon ile Türkiye'nin menfaatleriyle uyumlu bir program üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Şimşek[Only Registered Users Can See Links] finansman boyutu ve zaman konusunda açıklama yapmanın erken olduğu görüşünde. Şimşek[Only Registered Users Can See Links] "Görüşmelerde önemli bir mesafe kat ediliyor[Only Registered Users Can See Links] ama teknik düzeyde daha üzerinde çalıştığımız birçok konu var." diyor.
Hükümet yetkilileri arasında IMF ile muhtemel anlaşmanın türü konusunda henüz mutabakata varılmış değil. Ancak ağırlık kazanan görüş[Only Registered Users Can See Links] ihtiyati stand-by yapılması ve kaynağın gerek duyulması halinde kullanılması. Edinilen bilgilere göre Türkiye'nin anlaşmada normal stand-by ya da ihtiyati stand-by konusunda tercihini yapmamış olması Fon yetkilileri tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Türkiye'nin teknik çalışmalarını yürüttüğü ihtiyati stand-by ile daha önce gerçekleştirdiği normal stand-by arasında büyük farklılık bulunmuyor. Her iki anlaşma arasındaki temel fark[Only Registered Users Can See Links] kredi kullanımında ortaya çıkıyor. İhtiyati stand-by anlaşmasında[Only Registered Users Can See Links] anlaşma yapan ülke likidite sıkışıklığı çekmesi halinde IMF'den acil kredi çekebiliyor. Normal stand-by düzenlemesi ise doğrudan kaynak kullanabilme güvencesi sağlıyor. İhtiyati stand-by'ın süresi 1-1[Only Registered Users Can See Links] yıl arasında iken[Only Registered Users Can See Links] normal stand-by anlaşması 4-5 yıl sürüyor.
Türkiye'nin kredi kotası artırıldı
Türkiye'nin[Only Registered Users Can See Links] IMF'deki reform sürecinde 2006 yılı ve sonrasında artırılan kotası[Only Registered Users Can See Links] borç alabilme imkânını da genişletti. Türkiye'nin 964 milyon SDR (özel çekme hakkı) olan kotası 1[Only Registered Users Can See Links] milyar SDR'ye çıkarılmıştı. Bu da 2 milyar dolara denk geliyor. Türkiye[Only Registered Users Can See Links] kotasının 10 katı kredi talep etmesi durumunda 20 milyar dolar kaynak kullanabilecek. 2001 krizinde Türk hükümeti[Only Registered Users Can See Links] kotasının 16 katı kredi kullanmıştı. IMF ile yeni anlaşma yapan Macaristan ise kotasının 20 katı oranında kredi almaya hak kazandı.
Hazine yetkilileri[Only Registered Users Can See Links] Fon yöneticilerine "Türkiye IMF ile yaptığı anlaşmayı başarı ile tamamladı. Bu başarı hikâyesi sizin için de iyi bir referans oldu. Türkiye'nin farkı olsun. Normalin üzerinde bir miktar bekliyoruz." talebini iletti. Fon yöneticilerinin ise bu isteğe[Only Registered Users Can See Links] "Küresel kriz sebebiyle birçok ülkeden talep var. Ancak size özel durumunuz sebebiyle tanıdığımız kotayı artırabiliriz." karşılığını verdi. Geçen hafta yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan[Only Registered Users Can See Links] IMF'den 20 ila 40 milyar dolar kredi alınabileceğine ilişkin açıklamada bulunmuştu. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise IMF'den gelmesi muhtemel para hakkında açıklama yapmaktan kaçınıyor. Fon ile Türkiye'nin menfaatleriyle uyumlu bir program üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Şimşek[Only Registered Users Can See Links] finansman boyutu ve zaman konusunda açıklama yapmanın erken olduğu görüşünde. Şimşek[Only Registered Users Can See Links] "Görüşmelerde önemli bir mesafe kat ediliyor[Only Registered Users Can See Links] ama teknik düzeyde daha üzerinde çalıştığımız birçok konu var." diyor.
Hükümet yetkilileri arasında IMF ile muhtemel anlaşmanın türü konusunda henüz mutabakata varılmış değil. Ancak ağırlık kazanan görüş[Only Registered Users Can See Links] ihtiyati stand-by yapılması ve kaynağın gerek duyulması halinde kullanılması. Edinilen bilgilere göre Türkiye'nin anlaşmada normal stand-by ya da ihtiyati stand-by konusunda tercihini yapmamış olması Fon yetkilileri tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor. Türkiye'nin teknik çalışmalarını yürüttüğü ihtiyati stand-by ile daha önce gerçekleştirdiği normal stand-by arasında büyük farklılık bulunmuyor. Her iki anlaşma arasındaki temel fark[Only Registered Users Can See Links] kredi kullanımında ortaya çıkıyor. İhtiyati stand-by anlaşmasında[Only Registered Users Can See Links] anlaşma yapan ülke likidite sıkışıklığı çekmesi halinde IMF'den acil kredi çekebiliyor. Normal stand-by düzenlemesi ise doğrudan kaynak kullanabilme güvencesi sağlıyor. İhtiyati stand-by'ın süresi 1-1[Only Registered Users Can See Links] yıl arasında iken[Only Registered Users Can See Links] normal stand-by anlaşması 4-5 yıl sürüyor.
Türkiye'nin kredi kotası artırıldı
Türkiye'nin[Only Registered Users Can See Links] IMF'deki reform sürecinde 2006 yılı ve sonrasında artırılan kotası[Only Registered Users Can See Links] borç alabilme imkânını da genişletti. Türkiye'nin 964 milyon SDR (özel çekme hakkı) olan kotası 1[Only Registered Users Can See Links] milyar SDR'ye çıkarılmıştı. Bu da 2 milyar dolara denk geliyor. Türkiye[Only Registered Users Can See Links] kotasının 10 katı kredi talep etmesi durumunda 20 milyar dolar kaynak kullanabilecek. 2001 krizinde Türk hükümeti[Only Registered Users Can See Links] kotasının 16 katı kredi kullanmıştı. IMF ile yeni anlaşma yapan Macaristan ise kotasının 20 katı oranında kredi almaya hak kazandı.