ceyLin
25 November 2008, 12:38
Manisa Vali Yardımcısı Kadri Canan[Only Registered Users Can See Links] 2003 yılında başladığı[Only Registered Users Can See Links] kamu yönetimi üzerine olan[Only Registered Users Can See Links] "Avrupa Birliği'ne (AB) Uyum Sürecinde Türkiye'de Yerelleşme ve Bölgeselleşme Politikaları" konulu aaaini tamamlayarak "doktor" unvanı aldı.
Celal Bayar Üniversitesi'ndeki doktoranın jürisi[Only Registered Users Can See Links] Prof. Dr. Tuna Taner[Only Registered Users Can See Links] Prof. Dr. Sevinç Köse[Only Registered Users Can See Links] Doç. Dr. Mustafa Ökmen[Only Registered Users Can See Links] Doç. Dr. Hüseyin Özgür ve Doç. Dr. Jülide Kesgen'den oluştu.
Doktora aaaiyle ilgili bilgi veren Vali Yardımcısı Canan[Only Registered Users Can See Links] "Küreselleşme ve AB sürecinde ortaya çıkan yerelleşme eğilimleri[Only Registered Users Can See Links] ekonomik ve sosyal içerikli bütüncül kalkınmanın bir aracı olarak bölge yönetimleri konusunda ortaya çıkan standartların ve yapılanmaların Türkiye üzerindeki yansımalarını ele aldım. AB'de ekonomik ve sosyal bütünleşmenin sağlanması[Only Registered Users Can See Links] ülkeler ve bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal dengesizliğin giderilmesi için yapılan çalışmaların Türkiye'ye yansımaları[Only Registered Users Can See Links] AB sürecindeki ülkemiz için büyük önem taşımaktadır." dedi.
Kadri Canan[Only Registered Users Can See Links] Türkiye'nin AB'ye girme çabalarının pek çok sebebi bulunduğuni ifade ederek[Only Registered Users Can See Links] "Önemli bir sebep de bölgesel gelişmeyi sağlamak için üye devletlere kullandırılan teşvik ve gelişme fonlarından faydalanabilmektir. Türkiye[Only Registered Users Can See Links] tam üye olması durumunda bölgesel politika kapsamındaki pek çok mali araçtan oldukça yüksek düzeylerde yararlanma olanağına kavuşacaktır. Tam üyelik halinde net 8 milyar Euro mali destek gelecektir ancak Türkiye'nin bunlardan yararlanması[Only Registered Users Can See Links] var olan yönetim yapısını ve planlama anlayışını yeniden gözden geçirmesine ve ilgili konularda kabul edilebilir çok iyi projeler geliştirebilmesine bağlıdır." şeklinde konuştu.
aaa çalışmasının 5 bölümden oluştuğunu dile getiren Canan[Only Registered Users Can See Links] hükümetin güncel çalışmalarının yanında Yuntdağı Yöresi Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi uygulama süreci ve ilkelerinden de söz ettiğini belirterek[Only Registered Users Can See Links] şunları söyledi: "Bu aaale çok önemli tecrübeler kazandım. Yuntdağı Yöresi Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi ile kalkınma bilinci oluşturduk. Onlarla beraber proje geliştirdik. O bölgedeki doğal kaynakları ekonomiye kazandırdık. Alternatif ürünler olarak çilek ve yayla bağcılığını geliştirdik. AB standartları bağlamında küçük ve orta ölçekli bir bölgesel kalkınma modeli olabilecek bu proje[Only Registered Users Can See Links] hem AB hem de Türkiye'de yerel ve bölgesel yönetimlerle kalkınma çabaları çerçevesinde ele alınmakta ve örnek bir model olarak sunulmaktadır."
(CİHAN)
Celal Bayar Üniversitesi'ndeki doktoranın jürisi[Only Registered Users Can See Links] Prof. Dr. Tuna Taner[Only Registered Users Can See Links] Prof. Dr. Sevinç Köse[Only Registered Users Can See Links] Doç. Dr. Mustafa Ökmen[Only Registered Users Can See Links] Doç. Dr. Hüseyin Özgür ve Doç. Dr. Jülide Kesgen'den oluştu.
Doktora aaaiyle ilgili bilgi veren Vali Yardımcısı Canan[Only Registered Users Can See Links] "Küreselleşme ve AB sürecinde ortaya çıkan yerelleşme eğilimleri[Only Registered Users Can See Links] ekonomik ve sosyal içerikli bütüncül kalkınmanın bir aracı olarak bölge yönetimleri konusunda ortaya çıkan standartların ve yapılanmaların Türkiye üzerindeki yansımalarını ele aldım. AB'de ekonomik ve sosyal bütünleşmenin sağlanması[Only Registered Users Can See Links] ülkeler ve bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal dengesizliğin giderilmesi için yapılan çalışmaların Türkiye'ye yansımaları[Only Registered Users Can See Links] AB sürecindeki ülkemiz için büyük önem taşımaktadır." dedi.
Kadri Canan[Only Registered Users Can See Links] Türkiye'nin AB'ye girme çabalarının pek çok sebebi bulunduğuni ifade ederek[Only Registered Users Can See Links] "Önemli bir sebep de bölgesel gelişmeyi sağlamak için üye devletlere kullandırılan teşvik ve gelişme fonlarından faydalanabilmektir. Türkiye[Only Registered Users Can See Links] tam üye olması durumunda bölgesel politika kapsamındaki pek çok mali araçtan oldukça yüksek düzeylerde yararlanma olanağına kavuşacaktır. Tam üyelik halinde net 8 milyar Euro mali destek gelecektir ancak Türkiye'nin bunlardan yararlanması[Only Registered Users Can See Links] var olan yönetim yapısını ve planlama anlayışını yeniden gözden geçirmesine ve ilgili konularda kabul edilebilir çok iyi projeler geliştirebilmesine bağlıdır." şeklinde konuştu.
aaa çalışmasının 5 bölümden oluştuğunu dile getiren Canan[Only Registered Users Can See Links] hükümetin güncel çalışmalarının yanında Yuntdağı Yöresi Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi uygulama süreci ve ilkelerinden de söz ettiğini belirterek[Only Registered Users Can See Links] şunları söyledi: "Bu aaale çok önemli tecrübeler kazandım. Yuntdağı Yöresi Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi ile kalkınma bilinci oluşturduk. Onlarla beraber proje geliştirdik. O bölgedeki doğal kaynakları ekonomiye kazandırdık. Alternatif ürünler olarak çilek ve yayla bağcılığını geliştirdik. AB standartları bağlamında küçük ve orta ölçekli bir bölgesel kalkınma modeli olabilecek bu proje[Only Registered Users Can See Links] hem AB hem de Türkiye'de yerel ve bölgesel yönetimlerle kalkınma çabaları çerçevesinde ele alınmakta ve örnek bir model olarak sunulmaktadır."
(CİHAN)