eLanuR
6 October 2008, 06:31
Yorgunum!
Hala eksik sabrımda bütün bir seni taşımaktan yorgunum!
Seni mutlu edememek[Only Registered Users Can See Links] seni mutlu görememek[Only Registered Users Can See Links] sana mutluluk verememekten yorgunum!
Uçurtmamı beraber uçuralım derken[Only Registered Users Can See Links] temelinden bağladığın bir ömrün[Only Registered Users Can See Links] duvarlarına tutunmaya çalışmaktan yorgunum!
Yeryüzündeki her günahın suçunu boynumda taşırım ben. Tekten tüme varana kadar derece derece yüksekliği değil[Only Registered Users Can See Links] tümden teki bulana kadar dağınık bir bedende topyekun ruhumu alçalttığım için yorgunum!
Sana seni vermeye kalkışacak kadar inceleşen[Only Registered Users Can See Links] ama bir o kadar da hayalperest bir güzellik anlayışı bıraktım sana... Çöplüğüne bile layık olamayan bedeninin[Only Registered Users Can See Links] varlığını bilmekten yorgunum!
Gölgemde prangadan beterdir saçların ve hala her aydınlıkta tel tel üfleterek çözdürmeyi deneyecek kadar tutkunluğundan bıktım desem. Ki bileklerimde; gittikçe küçülen gözlerini[Only Registered Users Can See Links] tesiri azalmış sözlerini[Only Registered Users Can See Links] huzura doğru bükememekten yorgunum!
İçi(N)deki sevgiye bütün gülleri almak kolay[Only Registered Users Can See Links] ama büyütmek için vardım ben ve kalbimin toprağıda sendin[Only Registered Users Can See Links] gök göğsümde gürlerdi adını haykırırken. İşte böyle bir zeminde içi(M)deki yangına adanmış tek dal gül; senin için tek bir gül açamamaktan yorgunum!
Takvimleri vuslatına doğru gün gün tüketmeye çalışan parmaklarımın[Only Registered Users Can See Links] yokluğunu ay ay saymaya[Only Registered Users Can See Links] ucuna ayaklarımı da eklesem yetmediğini görmekten yorgunum!
Haktan geldi[Only Registered Users Can See Links] hakka gidecek olan bir kul olmayı istemişken[Only Registered Users Can See Links] emellerine yol olacak kadar lanetlendiğimi[Only Registered Users Can See Links] ki bu yüzden yeryüzünde cüzamlı ruhumu kabul edecek bir karış toprağı bile hala bulamamaktan ve bu yüzden her gece[Only Registered Users Can See Links] ‘'gelme'' diye Azrail'e yalvarmaktan yorgunum!
Ne zaman gelmeyi istesen[Only Registered Users Can See Links] o vakit seni sevmek olurdum. Artırmamı sevdin benim! Beklide bu yüzden geçici bir hevesi o yıllara çevirdin! Fakat bu sefer eksik kalsın[Only Registered Users Can See Links] sevmek bende yarım kalsın; az mı coştum uğruna[Only Registered Users Can See Links] az mı erken duruldum ve ilk defa bu aşkta[Only Registered Users Can See Links] çok demekten yorgunum[Only Registered Users Can See Links] çoook demekten yoruldum!
Hala eksik sabrımda bütün bir seni taşımaktan yorgunum!
Seni mutlu edememek[Only Registered Users Can See Links] seni mutlu görememek[Only Registered Users Can See Links] sana mutluluk verememekten yorgunum!
Uçurtmamı beraber uçuralım derken[Only Registered Users Can See Links] temelinden bağladığın bir ömrün[Only Registered Users Can See Links] duvarlarına tutunmaya çalışmaktan yorgunum!
Yeryüzündeki her günahın suçunu boynumda taşırım ben. Tekten tüme varana kadar derece derece yüksekliği değil[Only Registered Users Can See Links] tümden teki bulana kadar dağınık bir bedende topyekun ruhumu alçalttığım için yorgunum!
Sana seni vermeye kalkışacak kadar inceleşen[Only Registered Users Can See Links] ama bir o kadar da hayalperest bir güzellik anlayışı bıraktım sana... Çöplüğüne bile layık olamayan bedeninin[Only Registered Users Can See Links] varlığını bilmekten yorgunum!
Gölgemde prangadan beterdir saçların ve hala her aydınlıkta tel tel üfleterek çözdürmeyi deneyecek kadar tutkunluğundan bıktım desem. Ki bileklerimde; gittikçe küçülen gözlerini[Only Registered Users Can See Links] tesiri azalmış sözlerini[Only Registered Users Can See Links] huzura doğru bükememekten yorgunum!
İçi(N)deki sevgiye bütün gülleri almak kolay[Only Registered Users Can See Links] ama büyütmek için vardım ben ve kalbimin toprağıda sendin[Only Registered Users Can See Links] gök göğsümde gürlerdi adını haykırırken. İşte böyle bir zeminde içi(M)deki yangına adanmış tek dal gül; senin için tek bir gül açamamaktan yorgunum!
Takvimleri vuslatına doğru gün gün tüketmeye çalışan parmaklarımın[Only Registered Users Can See Links] yokluğunu ay ay saymaya[Only Registered Users Can See Links] ucuna ayaklarımı da eklesem yetmediğini görmekten yorgunum!
Haktan geldi[Only Registered Users Can See Links] hakka gidecek olan bir kul olmayı istemişken[Only Registered Users Can See Links] emellerine yol olacak kadar lanetlendiğimi[Only Registered Users Can See Links] ki bu yüzden yeryüzünde cüzamlı ruhumu kabul edecek bir karış toprağı bile hala bulamamaktan ve bu yüzden her gece[Only Registered Users Can See Links] ‘'gelme'' diye Azrail'e yalvarmaktan yorgunum!
Ne zaman gelmeyi istesen[Only Registered Users Can See Links] o vakit seni sevmek olurdum. Artırmamı sevdin benim! Beklide bu yüzden geçici bir hevesi o yıllara çevirdin! Fakat bu sefer eksik kalsın[Only Registered Users Can See Links] sevmek bende yarım kalsın; az mı coştum uğruna[Only Registered Users Can See Links] az mı erken duruldum ve ilk defa bu aşkta[Only Registered Users Can See Links] çok demekten yorgunum[Only Registered Users Can See Links] çoook demekten yoruldum!