eLanuR
6 December 2008, 13:18
[Only Registered Users Can See Links]
Anti-aging sayesinde yaşlanmayı yavaşlatabilir[Only Registered Users Can See Links] güzel bir şekilde yaşlanabilirsiniz.
Yaşlanan cildin 4 özelliği:
- Yaşlanan ciltte incelme oluşuyor
- Kolajenin azalmasıyla birlikte cilt gerginliğini kaybediyor[Only Registered Users Can See Links] kırışıklıklar gözleniyor
- Pigment hücrelerinin düzensiz çalışması nedeniyle ciltteki renk değişikleri artıyor
- Ciltteki nemlilik azaldığından kuruluk oluşuyor
Yaşlanma ise iki nedenle oluşuyor:
- Yaşa bağlı yaşlanma (içsel yaşlanma)
- Dışsal faktörlerle oluşan yaşlanma
Yaş ilerliyor[Only Registered Users Can See Links] DNA yenilenmesi yavaşlıyor
Yaşa bağlı yaşlanma[Only Registered Users Can See Links] kaçınılmaz bir durum. Tüm insanlarda yaş ilerledikçe hücrelerin çoğalmasında ve DNA’nın yenilenmesinde azalma oluyor. Hücrelerin büyümeleri yavaşladığı için cilt inceliyor. Bu süreç 20’li yaşların sonunda başlıyor.
Dışsal yaşlanma[Only Registered Users Can See Links] dışsal faktörlerle oluyor
Güneşin zararlı UV ışınları[Only Registered Users Can See Links] alkol ve sigara alışkanlığı[Only Registered Users Can See Links] gürültü[Only Registered Users Can See Links] hava kirliliği[Only Registered Users Can See Links] yanlış kozmetik kullanımı buna neden oluyor. Bu nedenle güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyucu ürünlerin kullanılması[Only Registered Users Can See Links] cilde uymayan kozmetik ürünlerin kullanılmaması[Only Registered Users Can See Links] alkol ve sigara tüketilmemesi gerekiyor. Tüm bunlara ilaveten[Only Registered Users Can See Links] cildi zararlı etkilerden koruyan dermo kozmetik ürünlerle cilde takviye yapılıyor.
Anti-aging kremlerine 30’larda başlayın
Kadınların yaşlanmayı geciktirmek[Only Registered Users Can See Links] daha genç[Only Registered Users Can See Links] güzel[Only Registered Users Can See Links] sağlıklı ve doğal görünümlü bir cilde sahip olmaları için[Only Registered Users Can See Links] 30’lu yaşlarından itibaren ciltlerine uygun anti-aging ürünleri kullanmaları gerekiyor.
Alfa Hidroksi Asitleri AHA (meyve asitleri) Meyve asidi içeren antiaging ürünlerinin de cilde yararları bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu ürünler cildin rengini açıyor. Meyve asitleri hyarulonik asit salgılanmasını artırıyor. Su tutucu özelliğe sahip olan hyaluronik asit cilde nem kazandırıyor. Piyasada da çok fazla meyve asiti içeren krem bulunsa da[Only Registered Users Can See Links] bu etkiyi yapacak oranda bulunması önem taşıyor. Güçlü antiaging etki elde edebilmek isteniyorsa A vitamini içeren ürünle birlikte meyve asidi içeren ürün beraber kullanılabilir. İki ürünün birlikte yaratabileceği tahriş konusunda dikkatli olunması gerekiyor.
Sigara içenlere C vitaminli krem
Antioksidan ürünler: Antioksidan ürünlerin birkaç çeşidi bulunuyor. Ancak içlerinde en tanınmışı C vitaminli antioksidan kremler. C vitaminli kremler[Only Registered Users Can See Links] güneşten kaynaklanan yaşlanmalarda öneriliyor. Çok sigara içenlerin C vitaminli krem kullanması büyük önem taşıyor. Sigara vücuttaki C vitamininin idrarla atılmasına neden olduğundan[Only Registered Users Can See Links] kandaki C vitamini azalıyor. Dışardan verilen krem de vücudun sigara ile kaybettiği vitaminin geri verilmesini sağlıyor. Uygun konsantrasyonda harici kullanılan C vitamininin[Only Registered Users Can See Links] C vitamini içeren tabletlere göre deriyi ultraviyole hasarına karış çok daha iyi korduğu ispatlanmıştır.
E vitaminli kremler: Güçlü bir antioksidan olup[Only Registered Users Can See Links] nemlendirici[Only Registered Users Can See Links] güneşin zararlı etkilerinden deriyi koruyu özelliği vardır.
Alfa lipoik asit: Çok güçlü bir antioksidandır. Serbest radikallerin deriye zarar vermesini durdurur[Only Registered Users Can See Links] foto yaşlanmayı geciktirir.
Bitki büyüme hormonu gençleştiriyor
Bitkisel kökenli kremler: Sıkça kullanılan ‘dermo kozmetik’ kavramı[Only Registered Users Can See Links] istenilen kozmetik etkiyi fizyolojik reaksiyonlar sonrasında sağlayan kozmetik ürünleri tarif ediyor. Bitkisel kökenli kremlerden ikisi özellikle üzerinde çok fazla çalışılan bitkisel kökenli dermokozmetik grubuna giriyor.
Kinetin bitki büyüme hormonu içeren kremler[Only Registered Users Can See Links] ciltteki kolajenin artmasını sağlayarak derinin gergin olmasına yardımcı oluyor. Düzensiz renk artışının ve ince çizgilerin azalmasını sağlıyor. Çok hassas ciltlerde bile kullanılabiliyor. Üzüm çekirdeği ekstresi içeren kremler de cildin daha genç ve canlı görünmesini sağlıyor. Cilde zarar veren serbest radikalleri önlüyor.
Peptit içeren kremler: Bunlar aminoasitlerin bir araya gelmesinden oluşuyor. Sinirden kasa uyarının gitmesini durduruyor. Kas kasılamadığı için kırışıklık da olmuyor. Peptit içeren kremler de iki kaş arası kırışıklıklar[Only Registered Users Can See Links] kaz ayakları[Only Registered Users Can See Links] göz çevresi ve alında öneriliyor. Ancak bu kremler kırışıklıkların azaltılmasında etkili olsa da[Only Registered Users Can See Links] botoksun etkisini göstermiyor. Kaslar derinin en alt tabakalarında yer alıyor. Dıştan sürülen ürünün en alta kasa kadar gitmesi biraz zor. Botokstan korkanlara önerilebilir.
Topikal östrojenler: Menopozdan sonra yaşlanma artıyor. Östrojen cildin nemini artırıyor[Only Registered Users Can See Links] vücudun su tutmasını sağlıyor[Only Registered Users Can See Links] saçları güçlendiriyor[Only Registered Users Can See Links] menopoz sonrası kanda östrojen azalıyor[Only Registered Users Can See Links] deride kuruma[Only Registered Users Can See Links] saçlarda dökülme oluyor[Only Registered Users Can See Links] derinin gerginliği ve kolajen salgısı azalıyor. Östrojen azalması da hücrelerin yaşlanmasına neden oluyor. Eğer kadın doğum uzmanları dışarıdan hormon replasman tedavisi öneriyorsa[Only Registered Users Can See Links] hastanın kullanmasında sakınca yoksa bunlar da cilde yararlı oluyor.
Harici hormonlar ve vücutta östrojenik etki gösteren bitkisel kökenli kremler uygun alternatif olabilir. Bu ürünlerin uygun kişilerde[Only Registered Users Can See Links] kısa sürede kullanılmasına özellikle dikkat edilmesi[Only Registered Users Can See Links] zararlı sistemik etkileri tetiklemediğinden emin olunması gerekiyor.
Anti-aging sayesinde yaşlanmayı yavaşlatabilir[Only Registered Users Can See Links] güzel bir şekilde yaşlanabilirsiniz.
Yaşlanan cildin 4 özelliği:
- Yaşlanan ciltte incelme oluşuyor
- Kolajenin azalmasıyla birlikte cilt gerginliğini kaybediyor[Only Registered Users Can See Links] kırışıklıklar gözleniyor
- Pigment hücrelerinin düzensiz çalışması nedeniyle ciltteki renk değişikleri artıyor
- Ciltteki nemlilik azaldığından kuruluk oluşuyor
Yaşlanma ise iki nedenle oluşuyor:
- Yaşa bağlı yaşlanma (içsel yaşlanma)
- Dışsal faktörlerle oluşan yaşlanma
Yaş ilerliyor[Only Registered Users Can See Links] DNA yenilenmesi yavaşlıyor
Yaşa bağlı yaşlanma[Only Registered Users Can See Links] kaçınılmaz bir durum. Tüm insanlarda yaş ilerledikçe hücrelerin çoğalmasında ve DNA’nın yenilenmesinde azalma oluyor. Hücrelerin büyümeleri yavaşladığı için cilt inceliyor. Bu süreç 20’li yaşların sonunda başlıyor.
Dışsal yaşlanma[Only Registered Users Can See Links] dışsal faktörlerle oluyor
Güneşin zararlı UV ışınları[Only Registered Users Can See Links] alkol ve sigara alışkanlığı[Only Registered Users Can See Links] gürültü[Only Registered Users Can See Links] hava kirliliği[Only Registered Users Can See Links] yanlış kozmetik kullanımı buna neden oluyor. Bu nedenle güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyucu ürünlerin kullanılması[Only Registered Users Can See Links] cilde uymayan kozmetik ürünlerin kullanılmaması[Only Registered Users Can See Links] alkol ve sigara tüketilmemesi gerekiyor. Tüm bunlara ilaveten[Only Registered Users Can See Links] cildi zararlı etkilerden koruyan dermo kozmetik ürünlerle cilde takviye yapılıyor.
Anti-aging kremlerine 30’larda başlayın
Kadınların yaşlanmayı geciktirmek[Only Registered Users Can See Links] daha genç[Only Registered Users Can See Links] güzel[Only Registered Users Can See Links] sağlıklı ve doğal görünümlü bir cilde sahip olmaları için[Only Registered Users Can See Links] 30’lu yaşlarından itibaren ciltlerine uygun anti-aging ürünleri kullanmaları gerekiyor.
Alfa Hidroksi Asitleri AHA (meyve asitleri) Meyve asidi içeren antiaging ürünlerinin de cilde yararları bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu ürünler cildin rengini açıyor. Meyve asitleri hyarulonik asit salgılanmasını artırıyor. Su tutucu özelliğe sahip olan hyaluronik asit cilde nem kazandırıyor. Piyasada da çok fazla meyve asiti içeren krem bulunsa da[Only Registered Users Can See Links] bu etkiyi yapacak oranda bulunması önem taşıyor. Güçlü antiaging etki elde edebilmek isteniyorsa A vitamini içeren ürünle birlikte meyve asidi içeren ürün beraber kullanılabilir. İki ürünün birlikte yaratabileceği tahriş konusunda dikkatli olunması gerekiyor.
Sigara içenlere C vitaminli krem
Antioksidan ürünler: Antioksidan ürünlerin birkaç çeşidi bulunuyor. Ancak içlerinde en tanınmışı C vitaminli antioksidan kremler. C vitaminli kremler[Only Registered Users Can See Links] güneşten kaynaklanan yaşlanmalarda öneriliyor. Çok sigara içenlerin C vitaminli krem kullanması büyük önem taşıyor. Sigara vücuttaki C vitamininin idrarla atılmasına neden olduğundan[Only Registered Users Can See Links] kandaki C vitamini azalıyor. Dışardan verilen krem de vücudun sigara ile kaybettiği vitaminin geri verilmesini sağlıyor. Uygun konsantrasyonda harici kullanılan C vitamininin[Only Registered Users Can See Links] C vitamini içeren tabletlere göre deriyi ultraviyole hasarına karış çok daha iyi korduğu ispatlanmıştır.
E vitaminli kremler: Güçlü bir antioksidan olup[Only Registered Users Can See Links] nemlendirici[Only Registered Users Can See Links] güneşin zararlı etkilerinden deriyi koruyu özelliği vardır.
Alfa lipoik asit: Çok güçlü bir antioksidandır. Serbest radikallerin deriye zarar vermesini durdurur[Only Registered Users Can See Links] foto yaşlanmayı geciktirir.
Bitki büyüme hormonu gençleştiriyor
Bitkisel kökenli kremler: Sıkça kullanılan ‘dermo kozmetik’ kavramı[Only Registered Users Can See Links] istenilen kozmetik etkiyi fizyolojik reaksiyonlar sonrasında sağlayan kozmetik ürünleri tarif ediyor. Bitkisel kökenli kremlerden ikisi özellikle üzerinde çok fazla çalışılan bitkisel kökenli dermokozmetik grubuna giriyor.
Kinetin bitki büyüme hormonu içeren kremler[Only Registered Users Can See Links] ciltteki kolajenin artmasını sağlayarak derinin gergin olmasına yardımcı oluyor. Düzensiz renk artışının ve ince çizgilerin azalmasını sağlıyor. Çok hassas ciltlerde bile kullanılabiliyor. Üzüm çekirdeği ekstresi içeren kremler de cildin daha genç ve canlı görünmesini sağlıyor. Cilde zarar veren serbest radikalleri önlüyor.
Peptit içeren kremler: Bunlar aminoasitlerin bir araya gelmesinden oluşuyor. Sinirden kasa uyarının gitmesini durduruyor. Kas kasılamadığı için kırışıklık da olmuyor. Peptit içeren kremler de iki kaş arası kırışıklıklar[Only Registered Users Can See Links] kaz ayakları[Only Registered Users Can See Links] göz çevresi ve alında öneriliyor. Ancak bu kremler kırışıklıkların azaltılmasında etkili olsa da[Only Registered Users Can See Links] botoksun etkisini göstermiyor. Kaslar derinin en alt tabakalarında yer alıyor. Dıştan sürülen ürünün en alta kasa kadar gitmesi biraz zor. Botokstan korkanlara önerilebilir.
Topikal östrojenler: Menopozdan sonra yaşlanma artıyor. Östrojen cildin nemini artırıyor[Only Registered Users Can See Links] vücudun su tutmasını sağlıyor[Only Registered Users Can See Links] saçları güçlendiriyor[Only Registered Users Can See Links] menopoz sonrası kanda östrojen azalıyor[Only Registered Users Can See Links] deride kuruma[Only Registered Users Can See Links] saçlarda dökülme oluyor[Only Registered Users Can See Links] derinin gerginliği ve kolajen salgısı azalıyor. Östrojen azalması da hücrelerin yaşlanmasına neden oluyor. Eğer kadın doğum uzmanları dışarıdan hormon replasman tedavisi öneriyorsa[Only Registered Users Can See Links] hastanın kullanmasında sakınca yoksa bunlar da cilde yararlı oluyor.
Harici hormonlar ve vücutta östrojenik etki gösteren bitkisel kökenli kremler uygun alternatif olabilir. Bu ürünlerin uygun kişilerde[Only Registered Users Can See Links] kısa sürede kullanılmasına özellikle dikkat edilmesi[Only Registered Users Can See Links] zararlı sistemik etkileri tetiklemediğinden emin olunması gerekiyor.