eLanuR
7 December 2008, 19:27
İnsan niçin yaratılmış?” sorusuna sıkça muhatap oluruz. Böyle bir soruyu kendimize yahut bir başkasına sormamızhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bizim için büyük bir İlâhî ihsandır. Şöyle ki: Bu soruyu güneş kendisine soramadığı gibihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir başka yıldız da güneşe sorabilmiş değil. Yine bu soruyu bir arı bir başka arıyahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yahut bir koyun berikine sormaktan aciz. Demek oluyor kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bu sorunun cevabını arayan insanoğluhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendi varlığını istediği sahada kullanma konusunda serbest bırakılmış; bir arayış içinde ve bu konuda bir imtihana tabi tutulmuş.
Bu imtihanı kazanmanın tek yoluhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar. Ve kendilerine Kur’an lisanıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Peygamber diliyle cevapları verilir.
“Ben cinleri ve insanlarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Sûresihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 56)
Nur Küllîyatında ibadete “marifet” manası veriliyor. Bu mana üzerinde çoğu tefsir alimlerimiz ittifak etmişler. Namazhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif oruç gibi ibadetler ise bu marifetin neticesidir. Yanihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insan nimetin şükür gerektirdiğini idrak edecektir kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sonra bu şükür ve hamd vazifeni yerine getirsin.
İnsanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bu kâinatı dolduran İlahi mucizelerin tefekkür ve hayreti icap ettirdiklerini bilecektir kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tespih ve tekbir vazifesini ifa etsin.
İnsanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif başka insanlara merhamet etmesi gerektiğinin şuuruna erecektir ki zekât ve sadaka verme yolunu tutsun.
Bütün bunlar imanın ve marifetinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yani Allah’a inanmanın ve onu tanımanın meyveleridir.
Nur Külliyatından bir marifet dersi: “Şu kâinattan maksad-ı âlâhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tezahür-ü Rububiyete karşıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ubudiyet-i küllîye-i insaniyedir.” ( Sözlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 264 .)
Rububiyethttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif terbiye edicilik manasına geliyor. Bütün alemlerin her birinde bu fiil bir başka şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir başka güzelliktehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir başka mükemmellikte kendini gösteriyor. Ve biz her namazda Fatiha Sûresini okurken alemlerin Rabbine hamd etmekle bu farklı terbiyelerin şuurunda olduğumuzu ilan etmiş oluruz.
Işıklar alemini de Allah terbiye ediyorhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gözler alemini de. Ve bizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif güneşin ışık verecek şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gözümüzün de ondan faydalanacak biçimde terbiye edildiklerini düşünerek Rabbimize şükretmekle “tezahür-ü Rububiyete karşıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ubudiyet” vazifemizi yerine getiririz.
Gıda maddelerinin yenilecek şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ağzımızınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dilimizinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif midemizin de onlardan faydalanacak tarzda terbiye edildiklerini nazara alarak Rabbimizin bu sonsuz ihsanlarını hayret ve teşekkürle karşıladığımızdahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yine o rububiyete karşı ubudiyetle mukabele etmiş oluruz.
Kâinatın yaratılması insan içinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insanın yaratılması ise ubudiyet içindir. Burada dikkatimizi iki kelime çekiyor; âlâ ve küllîye kelimeleri. Bu iki kelime bize bu vazifeyi yapan daha başka varlıklar da olduğunu haber veriyorlar. Şu var kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insan ubudiyet vazifeni onlardan daha üstün ve daha küllî bir derecede yapabilecek bir istidada sahip. Sözünü etmek istediğimiz bu varlıklarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif meleklerle cinlerdir.
Bir melekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir meyveyi tefekkür ederkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dünün şekilsizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif renksiz elementlerinin bugün güzel bir varlık haline gelmelerinihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sert ağaçtan bu yumuşak meyvelerin çıkmasını hayretle seyreder. Ama o meyvenin tadınıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif vitamininihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kalorisini düşünemezhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tefekkür edemez. Zirahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif istidadı buna müsait değildir.
İnsana bu noktada bambaşka bir kabiliyet verilmiştir. Ohttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif aklıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hayaliyle sadece hazır eşyayı değilhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o anda görmediği nice şeyleri hatta geçmişi ve geleceği düşünebilir. Böylece fikrihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif düşüncesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif anlayışı ve feyzi küllîleşir. Eline aldığı bir meyveyi yerkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o anda bir milyonu aşkın canlı türünün sonsuz denecek kadar çok fertlerinin rızklandıklarınıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendisinin de bu İlâhî sofradan faydalanan bir fert olduğunu düşünebilir ve böylece Allah’ın Rezzak ismini küllî manada tefekkür etme imkanına kavuşur.
Dilersehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif düşüncesini geçmiş ve gelecek zamanlara da götürür. Bütün zamanlarda ve mekânlardaki her türlü nimeti ve onlardan istifade edenlerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hayalinin yardımıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif birlikte düşünür ve tefekkürü daha da küllîleşir.
Bütün İlâhî isimlerin tecellileri için benzer şeyler söylenebilir.
Nur Küllîyatındahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif “İyyake na’büdü” “Biz ancak sana ibadet ederiz.” ayetinin açıklaması yapılırkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ayet-i kerimede niçin ben değil de biz denildiğine dikkat çekilir ve böyle denilmekle üç ayrı cemaatin kastedildiği ders verilir. Bunlardan birisi bütün müminlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri vücudumuzda vazife gören ve her biri kendine mahsus bir ibadetle meşgul olan bütün organlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hücrelerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif duygularhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif..http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif üçüncüsü ise bütün bir varlık âlemi.
Demek oluyor ki insanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bütün varlık alemi namına “İyyake na’budü” diyebilecek bir kabiliyettedir. İşte tek başına da namaz kılsahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ferdiyetten kurtulup bu üç cemaatin ibadetlerini Rabbine takdim eden insan küllî bir ibadet yapmış demektir.
İnsanın bu kâinata meyve olması da böyle bir neticeyi doğurmaktadır. Bir ağacın bütün birimlerini şuurlu farz versenizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif en küllî tefekkürü meyve yapacaktır. Çünkü meyvenin içindeki çekirdek bütün ağaçtan süzüldüğü için o meyvede ağacın tümünün ibadetlerini temsil etmehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tefekkür etme kabiliyeti bulunacaktır.
Bu küllî ubudiyeti en ileri derecede yapanlar kâinat ağacının en mükemmel meyveleri olan peygamberler ve özellikle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’dir(asm.).
“Maksad-ı âlâ ve ubudiyet-i küllîye” manalarıyla şu kutsî hadis arasında yakın bir ilgi vardır: “Sen olmasaydın ben felekleri yaratmazdım.”
*** Nur Küllîyatında insanın vazifesiyle ilgili birçok bahis mevcut. Bunların bir özeti olarak birkaç maddeyi takdim etmek isterim:
- Ruhuna bir İlâhî ikram olarak takılanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ilimhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif iradehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif görmehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif işitme gibi sıfatlarını Allah’ın sıfatlarını bilmeye bir vasıta olarak kullanmak. Kendi ruhundan İlahi sıfatları bilmek için açılan bu marifet pencerelerini iyi değerlendirmek.
- Akıl kuvvetini hikmet dairesindehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif şehvet kuvvetini iffet dairesindehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gazap kuvvetini şecaat dairesinde kullanmak.
- Muhabbetini ancak Allah’a vermek ve mahlukatı da yine Onun namınahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Onun isimlerine ayna olmalarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kemaline işaret etmelerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif cemalinden haber vermeleri cihetiyle sevmek.
- “İbadatın bütün enva’ına müstaid bir fıtratta” yaratıldığının şuurunda olup bütün ibadet çeşitlerinin ayrı ayrı feyizlerinden azami ölçüde nasiplenmeye çalışmak.
Bu imtihanı kazanmanın tek yoluhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar. Ve kendilerine Kur’an lisanıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Peygamber diliyle cevapları verilir.
“Ben cinleri ve insanlarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ( Zâriyât Sûresihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 56)
Nur Küllîyatında ibadete “marifet” manası veriliyor. Bu mana üzerinde çoğu tefsir alimlerimiz ittifak etmişler. Namazhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif oruç gibi ibadetler ise bu marifetin neticesidir. Yanihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insan nimetin şükür gerektirdiğini idrak edecektir kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sonra bu şükür ve hamd vazifeni yerine getirsin.
İnsanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bu kâinatı dolduran İlahi mucizelerin tefekkür ve hayreti icap ettirdiklerini bilecektir kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tespih ve tekbir vazifesini ifa etsin.
İnsanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif başka insanlara merhamet etmesi gerektiğinin şuuruna erecektir ki zekât ve sadaka verme yolunu tutsun.
Bütün bunlar imanın ve marifetinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yani Allah’a inanmanın ve onu tanımanın meyveleridir.
Nur Külliyatından bir marifet dersi: “Şu kâinattan maksad-ı âlâhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tezahür-ü Rububiyete karşıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ubudiyet-i küllîye-i insaniyedir.” ( Sözlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 264 .)
Rububiyethttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif terbiye edicilik manasına geliyor. Bütün alemlerin her birinde bu fiil bir başka şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir başka güzelliktehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir başka mükemmellikte kendini gösteriyor. Ve biz her namazda Fatiha Sûresini okurken alemlerin Rabbine hamd etmekle bu farklı terbiyelerin şuurunda olduğumuzu ilan etmiş oluruz.
Işıklar alemini de Allah terbiye ediyorhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gözler alemini de. Ve bizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif güneşin ışık verecek şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gözümüzün de ondan faydalanacak biçimde terbiye edildiklerini düşünerek Rabbimize şükretmekle “tezahür-ü Rububiyete karşıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ubudiyet” vazifemizi yerine getiririz.
Gıda maddelerinin yenilecek şekildehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ağzımızınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dilimizinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif midemizin de onlardan faydalanacak tarzda terbiye edildiklerini nazara alarak Rabbimizin bu sonsuz ihsanlarını hayret ve teşekkürle karşıladığımızdahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yine o rububiyete karşı ubudiyetle mukabele etmiş oluruz.
Kâinatın yaratılması insan içinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insanın yaratılması ise ubudiyet içindir. Burada dikkatimizi iki kelime çekiyor; âlâ ve küllîye kelimeleri. Bu iki kelime bize bu vazifeyi yapan daha başka varlıklar da olduğunu haber veriyorlar. Şu var kihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif insan ubudiyet vazifeni onlardan daha üstün ve daha küllî bir derecede yapabilecek bir istidada sahip. Sözünü etmek istediğimiz bu varlıklarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif meleklerle cinlerdir.
Bir melekhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir meyveyi tefekkür ederkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dünün şekilsizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif renksiz elementlerinin bugün güzel bir varlık haline gelmelerinihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sert ağaçtan bu yumuşak meyvelerin çıkmasını hayretle seyreder. Ama o meyvenin tadınıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif vitamininihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kalorisini düşünemezhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tefekkür edemez. Zirahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif istidadı buna müsait değildir.
İnsana bu noktada bambaşka bir kabiliyet verilmiştir. Ohttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif aklıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hayaliyle sadece hazır eşyayı değilhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o anda görmediği nice şeyleri hatta geçmişi ve geleceği düşünebilir. Böylece fikrihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif düşüncesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif anlayışı ve feyzi küllîleşir. Eline aldığı bir meyveyi yerkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o anda bir milyonu aşkın canlı türünün sonsuz denecek kadar çok fertlerinin rızklandıklarınıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendisinin de bu İlâhî sofradan faydalanan bir fert olduğunu düşünebilir ve böylece Allah’ın Rezzak ismini küllî manada tefekkür etme imkanına kavuşur.
Dilersehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif düşüncesini geçmiş ve gelecek zamanlara da götürür. Bütün zamanlarda ve mekânlardaki her türlü nimeti ve onlardan istifade edenlerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hayalinin yardımıylahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif birlikte düşünür ve tefekkürü daha da küllîleşir.
Bütün İlâhî isimlerin tecellileri için benzer şeyler söylenebilir.
Nur Küllîyatındahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif “İyyake na’büdü” “Biz ancak sana ibadet ederiz.” ayetinin açıklaması yapılırkenhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ayet-i kerimede niçin ben değil de biz denildiğine dikkat çekilir ve böyle denilmekle üç ayrı cemaatin kastedildiği ders verilir. Bunlardan birisi bütün müminlerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri vücudumuzda vazife gören ve her biri kendine mahsus bir ibadetle meşgul olan bütün organlarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif hücrelerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif duygularhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif..http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif üçüncüsü ise bütün bir varlık âlemi.
Demek oluyor ki insanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bütün varlık alemi namına “İyyake na’budü” diyebilecek bir kabiliyettedir. İşte tek başına da namaz kılsahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ferdiyetten kurtulup bu üç cemaatin ibadetlerini Rabbine takdim eden insan küllî bir ibadet yapmış demektir.
İnsanın bu kâinata meyve olması da böyle bir neticeyi doğurmaktadır. Bir ağacın bütün birimlerini şuurlu farz versenizhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif en küllî tefekkürü meyve yapacaktır. Çünkü meyvenin içindeki çekirdek bütün ağaçtan süzüldüğü için o meyvede ağacın tümünün ibadetlerini temsil etmehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tefekkür etme kabiliyeti bulunacaktır.
Bu küllî ubudiyeti en ileri derecede yapanlar kâinat ağacının en mükemmel meyveleri olan peygamberler ve özellikle Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’dir(asm.).
“Maksad-ı âlâ ve ubudiyet-i küllîye” manalarıyla şu kutsî hadis arasında yakın bir ilgi vardır: “Sen olmasaydın ben felekleri yaratmazdım.”
*** Nur Küllîyatında insanın vazifesiyle ilgili birçok bahis mevcut. Bunların bir özeti olarak birkaç maddeyi takdim etmek isterim:
- Ruhuna bir İlâhî ikram olarak takılanhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ilimhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif iradehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif görmehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif işitme gibi sıfatlarını Allah’ın sıfatlarını bilmeye bir vasıta olarak kullanmak. Kendi ruhundan İlahi sıfatları bilmek için açılan bu marifet pencerelerini iyi değerlendirmek.
- Akıl kuvvetini hikmet dairesindehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif şehvet kuvvetini iffet dairesindehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif gazap kuvvetini şecaat dairesinde kullanmak.
- Muhabbetini ancak Allah’a vermek ve mahlukatı da yine Onun namınahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Onun isimlerine ayna olmalarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kemaline işaret etmelerihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif cemalinden haber vermeleri cihetiyle sevmek.
- “İbadatın bütün enva’ına müstaid bir fıtratta” yaratıldığının şuurunda olup bütün ibadet çeşitlerinin ayrı ayrı feyizlerinden azami ölçüde nasiplenmeye çalışmak.