eLanuR
12 December 2008, 16:30
Biyolojinin tarihi gelişimi
Biyoloji bilimi[Only Registered Users Can See Links] insanın kendini ve çevresindeki canlıları tanıma merakından doğmuştur İlk insanlar çevrelerinde yaşayan sığır [Only Registered Users Can See Links] geyik ve mamut gibi hayvanların resimlerini mağara duvarlarına çizerek bunları incelemeye başlamışlardır.
Antik çağdan günümüze kadar biyoloji bilimindeki gelişmeleri[Only Registered Users Can See Links] ilgili bilim adamlarıyla aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Thales (Tales) (M.Ö. VII. yy .)
İlk biyolojik yorumları yapmıştır.
Aristo (M.Ö. 384-322)
Canlılar dünyasını inceleyen ve ‘’bilimsel doğa tarihi’nin kurucusu olan ilk bilim adamıdır. Aristo[Only Registered Users Can See Links] bir bilim adamında bulunması gereken iki önemli özelliğe[Only Registered Users Can See Links] yani iyi gözlem yapabilme ve bunlardan doğru sonuçlar çıkarabilme yeteneğine sahiptir .Çalışmalarını ‘’Hayvanların Tarihi[Only Registered Users Can See Links] Hayvan nesli üzerine'’ ve ‘’Hayvan Vücutlarının Kısımları Üzerine'’ adlı kitaplarında toplamıştır. Aristo[Only Registered Users Can See Links] canlıların oluşumlarını ‘’kendiliğinden oluş (abiyogenez)'’ hipotezi ile açıklamış[Only Registered Users Can See Links] ayrıca ilk sınıflandırmayı da yapmıştır.
Galen (M.Ö. 131-201)
Canlı organlarını inceleyerek fizyoloji biliminin doğmasını sağlamıştır .
Galileo (Galile)
1610 yılında ilk mikroskobu bulduğu samlmaktadır. Mikroskobun keşfi biyolojik çalışmalara büyük ivme kazandırmıştır .
Robert Hooke (Rabırt Huk)
1665 yılında mikroskop ile mantar kesitini inceleyerek ilk hücre ( cellula )yi tanımlamıştır.
Leeuwenhoek (Lövenhuk)
1675 yılında geliştirdiği mikroskop ile ilk bir hücrelileri (bakterileri) göstermiştir.
Carolus Linnaeus (Karl Linne)
1707-1778 yıllarında ilk sınıflandırmayı yapmıştır.
Schleiden (Şlayden)
1838′de bitki hücreleri üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Schwann (Şivan)
1839′da hayvan hücresini bitki hücresiyle karşılaştırdı.Schleiden ve Schwann’ın hücre teorisinin ortaya konulmasında katkıları olmuştur.
Charles Darwin (Çarls Darvin)
1859 yılında ‘’Türlerin Kökeni'’ adlı yayınlayarak ‘’doğal seleksiyon’ yoluyla türlerin evrimini ortaya koymuştur.
Pasteur (Pastör) (1882-1895)
Biyogenez hipotezini kanıtladı. Mikroskobik canlıların fermantasyona (mayalanma) neden olduğunu tespit etti. Aynca kuduz aşısının bulunmasını sağladı .
Gregor Mendel (1822-1884):
Kilisesinin bahçesinde yetiştirdiği bezelyelerde yaptığı deneyler sonucunda kalıtsal özelliklerin dölden döle geçişi ile ilgili önemli sonuçlar elde etmiştir. Mendel bu çalışmalarıyla genetik bilimin kurucusu olmuştur .
Miescher (Mişer)
1868′de nükleik asitleri bulmuştur.
Beijrinck (Bayerink)
1899′da tütün yapraklarında görülen tütün mozaik hastalığını incelemiştir. Virüslerin keşfine katkıda bulunmuştur .
Wilhelm Röntgen (Vilhem Röntgen)
1895 yılında tıpta kullanılan röntgen ışınlarını bulmuştur .
Sutton (Sattın)
1903 yılında kalıtımın kromozom kuramını yani genlerin kromozomlar üzerinde bulunduğunu açıklamıştır .
Wilhelm Roux (Vilhem Ru) (1850-1924)
Embriyolojinin kurucusu olmuştur.
Otto Mayerhof (Otto Mayerhof)
1922′de kastaki enerji dönüşümlerini inceleyerek Nobel tıp ödülünü almıştır.
Sir Alexender Fleming (Sör Aleksendır Fleming)
1927′de penisilini bularak bakteriyal enfeksiyonlara karşı etkin mücadeleyi sağlamıştır .
E.A.F Ruska
1931 yı1ında elektron mikroskobunu bulmuştur.
James Watson (Ceyms Vatsın)[Only Registered Users Can See Links] Francis Crick (Fransis Krik)
1953 yı1ında DNA molekül modelini ortaya koymuşlardır .İkili sarmal modeli günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Steven Howel (Stivın Havıl)
1986 yı1ında ateş böceklerinin ışık saçmasını sağlayan geni ayırarak tütün bitkisine aktarmış[Only Registered Users Can See Links] tütün bitkisinin de ışık saçmasını sağlamıştır. İşte bu olay gen naklinin başlangıcı olmuştur.
Wilmut (Vilmut)
1997 yı1ında bir koyundan alınan vücut hücresinin çekirdeğini[Only Registered Users Can See Links] başka bir koyuna ait çekirdeği çıkarılan yumurta hücresine aktararak genetik ikiz elde etmiştir .
Tüm bu çalışmalar biyolojiyi 21. yüzyılın en önemli bilim dallarından biri yapmıştır…
Biyoloji ile ilgili bazı bilgilerin tarih öncesinde ortaya çıkmış olduğunu arkeolojik veriler ortaya koymuştur. Cilalı Taş Devri'nde[Only Registered Users Can See Links] çeşitli insan toplulukları tarımı ve bitkilerin tıp alanında kullanımını geliştirmişler[Only Registered Users Can See Links] sözgelimi eski Mısırlılar[Only Registered Users Can See Links] bazı otları ilaç olarak ve ölülerin mumyalanmasında kullanmışlardır.
Bununla birlikte bir bilim dalı olarak biyolojinin gelişimi[Only Registered Users Can See Links] eski Yunan döneminde ortaya çıkmıştır. Tıbbın kurucusu sayılan Hipokrates[Only Registered Users Can See Links] insan biyolojisinin ayrı bir bölüm olarak gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Biyolojinin temel gereçleri olan gözlem yapma ve problem belirleyerek çözüme ulaştırmayı kurumlaştıran Aristoteles'tir. Aristoteles'in özellikle üremeye ilişkin gözlemleri ve canlıların sınıflandırılması sistemiyle ilgili görüşleri önemlidir.
Biyoloji incelemelerinde öncülük daha sonra Roma'ya ve İskenderiye'ye geçmiş[Only Registered Users Can See Links] M.Ö. II. yy. ile M.S. II. yy'a kadar incelemeler özelikle tarım ve tıp çevresinde odaklanmıştır. Ortaçağ'da ise[Only Registered Users Can See Links] biyoloji incelemesinde islâm bilginleri öne geçmişler ve eski Yunan metinlerinden öğrendikleri bilgileri geliştirerek[Only Registered Users Can See Links] özellikle tıp bilimine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Rönesans'la birlikte Avrupa'da[Only Registered Users Can See Links] özellikle de İtalya[Only Registered Users Can See Links] Fransa ve İspanya'da biyoloji araştırmaları hızla gelişmiş[Only Registered Users Can See Links] XV. ve XVI. yy'larda Leonardo da Vinci ve Micheangelo[Only Registered Users Can See Links] güzel sanatlarda kusursuzluğa erişme çabaları içinde[Only Registered Users Can See Links] son derece usta birer anatomi bilgini haline gelmişlerdir. Bu arada Andreas Vesalius[Only Registered Users Can See Links] öğretim gereci olarak ölülerin kesilip incelenmesinden yararlanma uygulamasını başlatmış[Only Registered Users Can See Links] ölüler üstünde kesip biçmelere dayalı ilk anatomi kitabıyla anatomi ve tıp araştırmalarında bir devrim gerçekleştirmiştir. XVII. yy'da William Harvey insanda dolaşım sistemine ilişkin çalışmaları başlatmıştır. XVIII. ve XIX. yüzyıllarda ise biyoloji bilimi önemli bir ilerleme kaydetmiştir.Bu dönemde yapılan çalışmalar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Jean-Baptiste Lamarck omurgasız canlıların sınıflandırılmasının detaylı çalışmasına başladı.
1802 Modern anlamda "Biyoloji" terimi[Only Registered Users Can See Links] birbirlerinden bağımsız olarak Gottfried Reinhold Treviranus ve Lamarck tarafından kullanıldı.
1817 Pierre-Joseph Pelletier ile Joseph-Bienaime Caventou klorofili elde ettiler.
1828 Friedrich Woehler[Only Registered Users Can See Links] organik bir bileşiğin ilk sentezi olan ürenin sentezini gerçekleştirdi.
1838 Matthias Schleiden tüm bitki dokularının hücrelerden oluştuğunu keşfetti.
1839 Theodor Schwann tüm hayvan dokularının hücrelerden oluştuğunu keşfetti.
1856 Louis Pasteur mikroorganizmaların fermentasyonda etkili olduklarını vurguladı.
1869 Friedrich Miescher hücrelerin çekirdeğinde bulunan nükleik asitleri keşfetti.
1902 Walter S. Sutton ve Theodor Boveri mayoz bölünme sırasında kromozomların hareketlerinin Mendel'in kalıtım birimleriyle paralellik gösterdiğini saptayıp[Only Registered Users Can See Links] bu birimlerin kromozomlarda bulunduğunu ileri sürdü.
1906 Mikhail Tsvett organik bileşiklerin ayrıştırılması için kromatografi tekniğini keşfetti.
1907 Ivan Pavlov sindirim fizyolojisi ve eğitim psikolojisi bakımından büyük önem taşıyan salya akıtan köpeklerle klasik koşullanma deneyini tamamladı.
1907 Emil Fischer yapay olarak peptid amino asit zincirlerinin sentezini gerçekleştirdi ve bu şekilde proteinlerde bulunan amino asitlerin birbirleriyle amino grubu - asit grubu bağlarla bağlandıklarını gösterdi.
1909 Wilhelm Ludwig Johannsen kalıtsal birimler için ilk kez "gen" terimini kullandı.
1926 James Sumner üreaz enziminin bir protein olduğunu gösterdi.
1929 Phoebus Levene nükleik asitlerdeki deoksiriboz şekerini keşfetti.
1929 Edward Doisy and Adolf Butenandt birbirlerinden bağımsız olarak östrojen hormonunu keşfettiler.
1930 John Northrop pepsin enziminin bir protein olduğunu gösterdi.
1931 Adolf Butenandt androsteronu keşfetti.
1932 Hans Krebs üre siklusunu keşfetti.
1932 Tadeus Reichstein yapay olarak gerçekleştirilen ilk vitamin sentezi olan Vitamin C'nin sentezini başardı.
1935 Wendell Stanley tütün mozaik virüsünü kristalize etti.
1944 Oswald Avery pnömokok bakterilerde DNA'nın genetik şifreyi taşıdığını gösterdi.
1944 Robert Woodward ve William von Eggers Doering kinini sentezlemeyi başardı
1948 Erwin Chargaff DNA'daki guanin birimlerinin sayısının sitozin birimlerine ve adenin birimlerinin sayısının timin birimlerine eşit olduğunu gösterdi.
1951 Robert Woodward kolesterol ve kortizonun sentezini gerçekleştirdi.
1951 Fred Sanger[Only Registered Users Can See Links] Hans Tuppy[Only Registered Users Can See Links] ve Ted Thompson insulin amino asit diziliminin kromatografik analizini tamamladı.
1953 James Watson ve Francis Crick DNA'nın çift sarmal yapıda olduğunu ortaya koydu.
1953 Max Perutz ve John Kendrew X-ray kırınım çalışmalarıyla hemoglobinin yapısını belirledi.
1955 Severo Ochoa RNA polimeraz enzimlerini keşfetti.
1955 Arthur Kornberg DNA polimeraz enzimlerini keşfetti.
1960 Robert Woodward klorofil sentezini gerçekleştirmeyi başardı.
1967 John Gurden nükleer transplantasyonu kullanarak bir kurbağayı klonlamayı başarıp[Only Registered Users Can See Links] bir omurgalı canlıyı klonlayan ilk bilim adamı olarak tarihe geçti.
1970 Hamilton Smith ve Daniel Nathans DNA restriksiyon enzimlerini keşfetti.
1970 Howard Temin ve David Baltimore birbirinden bağımsız olarak revers transkriptaz enzimlerini keşfetti.
1972 Robert Woodward B-12 vitamininin sentezini gerçekleştirdi.
1977 Fred Sanger ve Alan Coulson dideoksinükleotidleri ve jel elektroforezini kullanımını içeren hızlı bir gen dizisi belirleme tekniğini bilimin hizmetine sundu.
1978 Fred Sanger PhiX174 virüsüne ait 5[Only Registered Users Can See Links] bazlık dizilimi ortaya koydu ki bu tüm genom dizilimi gerçekleştirilen ilk canlıydı.
1983 Kary Mullis polimeraz zincir reaksiyonunu keşfetti.
1984 Alex Jeffreys bir genetik parmak izi metodu geliştirdi.
1985 Harry Kroto[Only Registered Users Can See Links] J.R. Heath[Only Registered Users Can See Links] S.C. O'Brien[Only Registered Users Can See Links] R.F. Curl ve Richard Smalley Karbon-60 Buckminster-¤¤¤¤eren molekülünün olağanüstü stabilitesini keşfettiler ve yapısını açığa çıkardılar.
1985 Wolfgang Kratschmer[Only Registered Users Can See Links] Lowell Lamb[Only Registered Users Can See Links] Konstantinos Fostiropoulos ve Donald Huffman Buckminster-¤¤¤¤eren'in benzende çözülebilirliğinden dolayı isten ayrılabildiğini keşfettiler.
1990 ve 2000’li yıllarda yapılan biyolojik çalışmaların çoğu genetik kopyalamalar üzerine oldu.Bu durum da XXI.yüzyılın genetik bilimi üzerine kurulacağı işaretlerini veriyor.
Biyoloji bilimi[Only Registered Users Can See Links] insanın kendini ve çevresindeki canlıları tanıma merakından doğmuştur İlk insanlar çevrelerinde yaşayan sığır [Only Registered Users Can See Links] geyik ve mamut gibi hayvanların resimlerini mağara duvarlarına çizerek bunları incelemeye başlamışlardır.
Antik çağdan günümüze kadar biyoloji bilimindeki gelişmeleri[Only Registered Users Can See Links] ilgili bilim adamlarıyla aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Thales (Tales) (M.Ö. VII. yy .)
İlk biyolojik yorumları yapmıştır.
Aristo (M.Ö. 384-322)
Canlılar dünyasını inceleyen ve ‘’bilimsel doğa tarihi’nin kurucusu olan ilk bilim adamıdır. Aristo[Only Registered Users Can See Links] bir bilim adamında bulunması gereken iki önemli özelliğe[Only Registered Users Can See Links] yani iyi gözlem yapabilme ve bunlardan doğru sonuçlar çıkarabilme yeteneğine sahiptir .Çalışmalarını ‘’Hayvanların Tarihi[Only Registered Users Can See Links] Hayvan nesli üzerine'’ ve ‘’Hayvan Vücutlarının Kısımları Üzerine'’ adlı kitaplarında toplamıştır. Aristo[Only Registered Users Can See Links] canlıların oluşumlarını ‘’kendiliğinden oluş (abiyogenez)'’ hipotezi ile açıklamış[Only Registered Users Can See Links] ayrıca ilk sınıflandırmayı da yapmıştır.
Galen (M.Ö. 131-201)
Canlı organlarını inceleyerek fizyoloji biliminin doğmasını sağlamıştır .
Galileo (Galile)
1610 yılında ilk mikroskobu bulduğu samlmaktadır. Mikroskobun keşfi biyolojik çalışmalara büyük ivme kazandırmıştır .
Robert Hooke (Rabırt Huk)
1665 yılında mikroskop ile mantar kesitini inceleyerek ilk hücre ( cellula )yi tanımlamıştır.
Leeuwenhoek (Lövenhuk)
1675 yılında geliştirdiği mikroskop ile ilk bir hücrelileri (bakterileri) göstermiştir.
Carolus Linnaeus (Karl Linne)
1707-1778 yıllarında ilk sınıflandırmayı yapmıştır.
Schleiden (Şlayden)
1838′de bitki hücreleri üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Schwann (Şivan)
1839′da hayvan hücresini bitki hücresiyle karşılaştırdı.Schleiden ve Schwann’ın hücre teorisinin ortaya konulmasında katkıları olmuştur.
Charles Darwin (Çarls Darvin)
1859 yılında ‘’Türlerin Kökeni'’ adlı yayınlayarak ‘’doğal seleksiyon’ yoluyla türlerin evrimini ortaya koymuştur.
Pasteur (Pastör) (1882-1895)
Biyogenez hipotezini kanıtladı. Mikroskobik canlıların fermantasyona (mayalanma) neden olduğunu tespit etti. Aynca kuduz aşısının bulunmasını sağladı .
Gregor Mendel (1822-1884):
Kilisesinin bahçesinde yetiştirdiği bezelyelerde yaptığı deneyler sonucunda kalıtsal özelliklerin dölden döle geçişi ile ilgili önemli sonuçlar elde etmiştir. Mendel bu çalışmalarıyla genetik bilimin kurucusu olmuştur .
Miescher (Mişer)
1868′de nükleik asitleri bulmuştur.
Beijrinck (Bayerink)
1899′da tütün yapraklarında görülen tütün mozaik hastalığını incelemiştir. Virüslerin keşfine katkıda bulunmuştur .
Wilhelm Röntgen (Vilhem Röntgen)
1895 yılında tıpta kullanılan röntgen ışınlarını bulmuştur .
Sutton (Sattın)
1903 yılında kalıtımın kromozom kuramını yani genlerin kromozomlar üzerinde bulunduğunu açıklamıştır .
Wilhelm Roux (Vilhem Ru) (1850-1924)
Embriyolojinin kurucusu olmuştur.
Otto Mayerhof (Otto Mayerhof)
1922′de kastaki enerji dönüşümlerini inceleyerek Nobel tıp ödülünü almıştır.
Sir Alexender Fleming (Sör Aleksendır Fleming)
1927′de penisilini bularak bakteriyal enfeksiyonlara karşı etkin mücadeleyi sağlamıştır .
E.A.F Ruska
1931 yı1ında elektron mikroskobunu bulmuştur.
James Watson (Ceyms Vatsın)[Only Registered Users Can See Links] Francis Crick (Fransis Krik)
1953 yı1ında DNA molekül modelini ortaya koymuşlardır .İkili sarmal modeli günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Steven Howel (Stivın Havıl)
1986 yı1ında ateş böceklerinin ışık saçmasını sağlayan geni ayırarak tütün bitkisine aktarmış[Only Registered Users Can See Links] tütün bitkisinin de ışık saçmasını sağlamıştır. İşte bu olay gen naklinin başlangıcı olmuştur.
Wilmut (Vilmut)
1997 yı1ında bir koyundan alınan vücut hücresinin çekirdeğini[Only Registered Users Can See Links] başka bir koyuna ait çekirdeği çıkarılan yumurta hücresine aktararak genetik ikiz elde etmiştir .
Tüm bu çalışmalar biyolojiyi 21. yüzyılın en önemli bilim dallarından biri yapmıştır…
Biyoloji ile ilgili bazı bilgilerin tarih öncesinde ortaya çıkmış olduğunu arkeolojik veriler ortaya koymuştur. Cilalı Taş Devri'nde[Only Registered Users Can See Links] çeşitli insan toplulukları tarımı ve bitkilerin tıp alanında kullanımını geliştirmişler[Only Registered Users Can See Links] sözgelimi eski Mısırlılar[Only Registered Users Can See Links] bazı otları ilaç olarak ve ölülerin mumyalanmasında kullanmışlardır.
Bununla birlikte bir bilim dalı olarak biyolojinin gelişimi[Only Registered Users Can See Links] eski Yunan döneminde ortaya çıkmıştır. Tıbbın kurucusu sayılan Hipokrates[Only Registered Users Can See Links] insan biyolojisinin ayrı bir bölüm olarak gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Biyolojinin temel gereçleri olan gözlem yapma ve problem belirleyerek çözüme ulaştırmayı kurumlaştıran Aristoteles'tir. Aristoteles'in özellikle üremeye ilişkin gözlemleri ve canlıların sınıflandırılması sistemiyle ilgili görüşleri önemlidir.
Biyoloji incelemelerinde öncülük daha sonra Roma'ya ve İskenderiye'ye geçmiş[Only Registered Users Can See Links] M.Ö. II. yy. ile M.S. II. yy'a kadar incelemeler özelikle tarım ve tıp çevresinde odaklanmıştır. Ortaçağ'da ise[Only Registered Users Can See Links] biyoloji incelemesinde islâm bilginleri öne geçmişler ve eski Yunan metinlerinden öğrendikleri bilgileri geliştirerek[Only Registered Users Can See Links] özellikle tıp bilimine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Rönesans'la birlikte Avrupa'da[Only Registered Users Can See Links] özellikle de İtalya[Only Registered Users Can See Links] Fransa ve İspanya'da biyoloji araştırmaları hızla gelişmiş[Only Registered Users Can See Links] XV. ve XVI. yy'larda Leonardo da Vinci ve Micheangelo[Only Registered Users Can See Links] güzel sanatlarda kusursuzluğa erişme çabaları içinde[Only Registered Users Can See Links] son derece usta birer anatomi bilgini haline gelmişlerdir. Bu arada Andreas Vesalius[Only Registered Users Can See Links] öğretim gereci olarak ölülerin kesilip incelenmesinden yararlanma uygulamasını başlatmış[Only Registered Users Can See Links] ölüler üstünde kesip biçmelere dayalı ilk anatomi kitabıyla anatomi ve tıp araştırmalarında bir devrim gerçekleştirmiştir. XVII. yy'da William Harvey insanda dolaşım sistemine ilişkin çalışmaları başlatmıştır. XVIII. ve XIX. yüzyıllarda ise biyoloji bilimi önemli bir ilerleme kaydetmiştir.Bu dönemde yapılan çalışmalar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Jean-Baptiste Lamarck omurgasız canlıların sınıflandırılmasının detaylı çalışmasına başladı.
1802 Modern anlamda "Biyoloji" terimi[Only Registered Users Can See Links] birbirlerinden bağımsız olarak Gottfried Reinhold Treviranus ve Lamarck tarafından kullanıldı.
1817 Pierre-Joseph Pelletier ile Joseph-Bienaime Caventou klorofili elde ettiler.
1828 Friedrich Woehler[Only Registered Users Can See Links] organik bir bileşiğin ilk sentezi olan ürenin sentezini gerçekleştirdi.
1838 Matthias Schleiden tüm bitki dokularının hücrelerden oluştuğunu keşfetti.
1839 Theodor Schwann tüm hayvan dokularının hücrelerden oluştuğunu keşfetti.
1856 Louis Pasteur mikroorganizmaların fermentasyonda etkili olduklarını vurguladı.
1869 Friedrich Miescher hücrelerin çekirdeğinde bulunan nükleik asitleri keşfetti.
1902 Walter S. Sutton ve Theodor Boveri mayoz bölünme sırasında kromozomların hareketlerinin Mendel'in kalıtım birimleriyle paralellik gösterdiğini saptayıp[Only Registered Users Can See Links] bu birimlerin kromozomlarda bulunduğunu ileri sürdü.
1906 Mikhail Tsvett organik bileşiklerin ayrıştırılması için kromatografi tekniğini keşfetti.
1907 Ivan Pavlov sindirim fizyolojisi ve eğitim psikolojisi bakımından büyük önem taşıyan salya akıtan köpeklerle klasik koşullanma deneyini tamamladı.
1907 Emil Fischer yapay olarak peptid amino asit zincirlerinin sentezini gerçekleştirdi ve bu şekilde proteinlerde bulunan amino asitlerin birbirleriyle amino grubu - asit grubu bağlarla bağlandıklarını gösterdi.
1909 Wilhelm Ludwig Johannsen kalıtsal birimler için ilk kez "gen" terimini kullandı.
1926 James Sumner üreaz enziminin bir protein olduğunu gösterdi.
1929 Phoebus Levene nükleik asitlerdeki deoksiriboz şekerini keşfetti.
1929 Edward Doisy and Adolf Butenandt birbirlerinden bağımsız olarak östrojen hormonunu keşfettiler.
1930 John Northrop pepsin enziminin bir protein olduğunu gösterdi.
1931 Adolf Butenandt androsteronu keşfetti.
1932 Hans Krebs üre siklusunu keşfetti.
1932 Tadeus Reichstein yapay olarak gerçekleştirilen ilk vitamin sentezi olan Vitamin C'nin sentezini başardı.
1935 Wendell Stanley tütün mozaik virüsünü kristalize etti.
1944 Oswald Avery pnömokok bakterilerde DNA'nın genetik şifreyi taşıdığını gösterdi.
1944 Robert Woodward ve William von Eggers Doering kinini sentezlemeyi başardı
1948 Erwin Chargaff DNA'daki guanin birimlerinin sayısının sitozin birimlerine ve adenin birimlerinin sayısının timin birimlerine eşit olduğunu gösterdi.
1951 Robert Woodward kolesterol ve kortizonun sentezini gerçekleştirdi.
1951 Fred Sanger[Only Registered Users Can See Links] Hans Tuppy[Only Registered Users Can See Links] ve Ted Thompson insulin amino asit diziliminin kromatografik analizini tamamladı.
1953 James Watson ve Francis Crick DNA'nın çift sarmal yapıda olduğunu ortaya koydu.
1953 Max Perutz ve John Kendrew X-ray kırınım çalışmalarıyla hemoglobinin yapısını belirledi.
1955 Severo Ochoa RNA polimeraz enzimlerini keşfetti.
1955 Arthur Kornberg DNA polimeraz enzimlerini keşfetti.
1960 Robert Woodward klorofil sentezini gerçekleştirmeyi başardı.
1967 John Gurden nükleer transplantasyonu kullanarak bir kurbağayı klonlamayı başarıp[Only Registered Users Can See Links] bir omurgalı canlıyı klonlayan ilk bilim adamı olarak tarihe geçti.
1970 Hamilton Smith ve Daniel Nathans DNA restriksiyon enzimlerini keşfetti.
1970 Howard Temin ve David Baltimore birbirinden bağımsız olarak revers transkriptaz enzimlerini keşfetti.
1972 Robert Woodward B-12 vitamininin sentezini gerçekleştirdi.
1977 Fred Sanger ve Alan Coulson dideoksinükleotidleri ve jel elektroforezini kullanımını içeren hızlı bir gen dizisi belirleme tekniğini bilimin hizmetine sundu.
1978 Fred Sanger PhiX174 virüsüne ait 5[Only Registered Users Can See Links] bazlık dizilimi ortaya koydu ki bu tüm genom dizilimi gerçekleştirilen ilk canlıydı.
1983 Kary Mullis polimeraz zincir reaksiyonunu keşfetti.
1984 Alex Jeffreys bir genetik parmak izi metodu geliştirdi.
1985 Harry Kroto[Only Registered Users Can See Links] J.R. Heath[Only Registered Users Can See Links] S.C. O'Brien[Only Registered Users Can See Links] R.F. Curl ve Richard Smalley Karbon-60 Buckminster-¤¤¤¤eren molekülünün olağanüstü stabilitesini keşfettiler ve yapısını açığa çıkardılar.
1985 Wolfgang Kratschmer[Only Registered Users Can See Links] Lowell Lamb[Only Registered Users Can See Links] Konstantinos Fostiropoulos ve Donald Huffman Buckminster-¤¤¤¤eren'in benzende çözülebilirliğinden dolayı isten ayrılabildiğini keşfettiler.
1990 ve 2000’li yıllarda yapılan biyolojik çalışmaların çoğu genetik kopyalamalar üzerine oldu.Bu durum da XXI.yüzyılın genetik bilimi üzerine kurulacağı işaretlerini veriyor.