eLanuR
12 December 2008, 16:35
Mikrobiyolojinin Tarihçesi
01. İlk Çağlarda İlk insanlar[Only Registered Users Can See Links] hayatın başlangıcı[Only Registered Users Can See Links] doğa[Only Registered Users Can See Links] doğal olaylar (yağmur[Only Registered Users Can See Links] kar[Only Registered Users Can See Links] dolu[Only Registered Users Can See Links] şimşek[Only Registered Users Can See Links] yıldırım[Only Registered Users Can See Links] gök gürültüsü[Only Registered Users Can See Links] zelzele[Only Registered Users Can See Links] su taşkınları[Only Registered Users Can See Links] vs.)[Only Registered Users Can See Links] ay[Only Registered Users Can See Links] dünya[Only Registered Users Can See Links] yıldızlar[Only Registered Users Can See Links] güneş[Only Registered Users Can See Links] bulaşıcı hastalıklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuşlar[Only Registered Users Can See Links] içinde bulunduğu veya yakın ilişkide oldukları toplumların törelerine göre bazı izahlar ve yorumlar yapmışlar ve bunlara inanmışlardır. Çözümleyemedikleri konularda[Only Registered Users Can See Links] bunları[Only Registered Users Can See Links] insan veya doğa üstü kuvvetlere[Only Registered Users Can See Links] ilâhlara[Only Registered Users Can See Links] cinlere ve şeytanlara veya mucizelere bağlamışlardır. Hastalıklar ve ölümlerin[Only Registered Users Can See Links] tanrılar veya insan üstü güçler tarafından[Only Registered Users Can See Links] yeryüzündeki kötü kişilere ceza olarak gönderildiğine inanmışlar ve bu inançlarını da yüzyıllar boyu devam ettirmişlerdir. Kötülüklerden ve kötü ruhlardan kurtulmak için[Only Registered Users Can See Links] bu insan üstü kuvvetlere tapılması[Only Registered Users Can See Links] adak verilmesi korku ve saygı duyulması ve dua edilmesi[Only Registered Users Can See Links] o devirlere ait dinsel kişiler tarafından sıkı bir şekilde öğütlenirdi.Bu amaçları gerçekleştirmek için[Only Registered Users Can See Links] özel yerler[Only Registered Users Can See Links] tapınaklar yapıldığı gibi[Only Registered Users Can See Links] tanrıların gazabından korunmak için de çeşitli hayvanların yanı sıra bazen insanlar da kurban edilirdi.
Yapılan arkeolojik kazılarda[Only Registered Users Can See Links] kaya tabakaları arasında bakteri fosillerine benzeyen oluşumlara rastlandığı ve bunların milyonlarca yıl öncesine ait olduğu bildirilmiştir. Hatta[Only Registered Users Can See Links] kömür tabakaları içinde bakteri fosillerinin bulunduğu Renault tarafından da iddia edilmiştir. Permian tabakalarında rastlanılan dinozorların hastalıklı kemiklerinin bakteriler tarafından meydana getirilmiş olacağına kuvvetle bakılmaktadır. Dinozorlardan ayrı olarak[Only Registered Users Can See Links] mağara ayıları ve diğer hayvanların fosillerindeki kemik bozuklukları ve eosen devrine ait üç tırnaklı atlarda tesadüf edilen diş çürüklerinin de mikrobial orijinli olabilecekleri ileri sürülmüştür.
Milattan Önce 8000-7000 yılları arasında Mezopotamya bölgesinde yaşayan insanların hastalıklar[Only Registered Users Can See Links] ölümler ve bunların nedenleri hakkındaki bilgi ve görüşleri yok denecek kadar azdı. Bunların[Only Registered Users Can See Links] insan üstü kuvvetler tarafından oluşturulduklarına inanıyorlar[Only Registered Users Can See Links] bunlardan korkuyorlar ve bu duygularını da saygı ve tapınma tarzında gösteriyorlardı. Zamanla[Only Registered Users Can See Links] halk[Only Registered Users Can See Links] bazı bitki ve hayvanların zehirleyici nitelikte olduklarını ve bir kısım bitkilerin de bazı hastalıklara iyi geldiğini öğrenmiş ve böylece[Only Registered Users Can See Links] yenecek veya yenmeyecek[Only Registered Users Can See Links] bitki ve meyveleri belirlemişler ve hastalıkların sağaltımında kullanılacak olanları da saptamışlardır. İlkel yaşantının hüküm sürdüğü bu dönemde hayata[Only Registered Users Can See Links] doğaya ve doğal olaylara insan üstü kuvvetlerin hakim olduğuna inanılırdı.
Eski Mısırlılar döneminde (MÖ. 3400-2450)[Only Registered Users Can See Links] yağmur sularını toplamak ve lağım sularını akıtmak için kanallar[Only Registered Users Can See Links] arklar ve borular yapılmıştır. Eski krallık devresinde başlayan bu tür çalışmalara yeni krallıklar döneminde de (MÖ. 1580-1200) devam edildiğine rastlanılmaktadır. Bu tarihlerde bazı sağlık kurallarının konulduğu ve bunlara titizlikle uyulduğu papirüslerden anlaşılmaktadır. En eski papirüs olan Kuhn papirüs 'ünde (MÖ. 1900) köpeklerdeki paraziter hastalıklardan ve muhtemelen[Only Registered Users Can See Links] sığırlardaki sığır vebasından bahsedilmektedir. Bunların sağaltımı için hayvanların kendi hallerine bırakılması ve tütsü edilmeleri önerilmektedir. Smith papirüs 'ünde (MÖ.1700) yaraların sağaltımında taze etin[Only Registered Users Can See Links] ve hemorajilerde koterizasyonun kullanılabileceğine dair bilgiler bulunmaktadır. Bu papirus[Only Registered Users Can See Links] o devirlere ait bazı önemli tıbbi bilgiler de vermektedir. Ebers papirüs 'ünde (MÖ. 1550)[Only Registered Users Can See Links] hastalıkların esas nedenlerinin şeytanlar olduğu ve hastalıkların ancak sihir ve dualarla giderilebileceği belirtilmektedir. Bazı hastalıkların tedavisinde sinek ve timsah pisliklerinin ve farelerin yararlı olacağına da inanılıyordu. Hayat soluğunun da sağ kulaktan çıktığı zannediliyordu. Heredot 'un eserlerinde[Only Registered Users Can See Links] Mısırlıların tuzu antiseptik olarak kullandıkları belirtilmektedir. Elliot Smith tarafından bulunan ve MÖ. 1000 yılına ait olduğu sanılan mumyalarda spinal tüberkulozise rastlandığı açıklanmıştır.
01. İlk Çağlarda İlk insanlar[Only Registered Users Can See Links] hayatın başlangıcı[Only Registered Users Can See Links] doğa[Only Registered Users Can See Links] doğal olaylar (yağmur[Only Registered Users Can See Links] kar[Only Registered Users Can See Links] dolu[Only Registered Users Can See Links] şimşek[Only Registered Users Can See Links] yıldırım[Only Registered Users Can See Links] gök gürültüsü[Only Registered Users Can See Links] zelzele[Only Registered Users Can See Links] su taşkınları[Only Registered Users Can See Links] vs.)[Only Registered Users Can See Links] ay[Only Registered Users Can See Links] dünya[Only Registered Users Can See Links] yıldızlar[Only Registered Users Can See Links] güneş[Only Registered Users Can See Links] bulaşıcı hastalıklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuşlar[Only Registered Users Can See Links] içinde bulunduğu veya yakın ilişkide oldukları toplumların törelerine göre bazı izahlar ve yorumlar yapmışlar ve bunlara inanmışlardır. Çözümleyemedikleri konularda[Only Registered Users Can See Links] bunları[Only Registered Users Can See Links] insan veya doğa üstü kuvvetlere[Only Registered Users Can See Links] ilâhlara[Only Registered Users Can See Links] cinlere ve şeytanlara veya mucizelere bağlamışlardır. Hastalıklar ve ölümlerin[Only Registered Users Can See Links] tanrılar veya insan üstü güçler tarafından[Only Registered Users Can See Links] yeryüzündeki kötü kişilere ceza olarak gönderildiğine inanmışlar ve bu inançlarını da yüzyıllar boyu devam ettirmişlerdir. Kötülüklerden ve kötü ruhlardan kurtulmak için[Only Registered Users Can See Links] bu insan üstü kuvvetlere tapılması[Only Registered Users Can See Links] adak verilmesi korku ve saygı duyulması ve dua edilmesi[Only Registered Users Can See Links] o devirlere ait dinsel kişiler tarafından sıkı bir şekilde öğütlenirdi.Bu amaçları gerçekleştirmek için[Only Registered Users Can See Links] özel yerler[Only Registered Users Can See Links] tapınaklar yapıldığı gibi[Only Registered Users Can See Links] tanrıların gazabından korunmak için de çeşitli hayvanların yanı sıra bazen insanlar da kurban edilirdi.
Yapılan arkeolojik kazılarda[Only Registered Users Can See Links] kaya tabakaları arasında bakteri fosillerine benzeyen oluşumlara rastlandığı ve bunların milyonlarca yıl öncesine ait olduğu bildirilmiştir. Hatta[Only Registered Users Can See Links] kömür tabakaları içinde bakteri fosillerinin bulunduğu Renault tarafından da iddia edilmiştir. Permian tabakalarında rastlanılan dinozorların hastalıklı kemiklerinin bakteriler tarafından meydana getirilmiş olacağına kuvvetle bakılmaktadır. Dinozorlardan ayrı olarak[Only Registered Users Can See Links] mağara ayıları ve diğer hayvanların fosillerindeki kemik bozuklukları ve eosen devrine ait üç tırnaklı atlarda tesadüf edilen diş çürüklerinin de mikrobial orijinli olabilecekleri ileri sürülmüştür.
Milattan Önce 8000-7000 yılları arasında Mezopotamya bölgesinde yaşayan insanların hastalıklar[Only Registered Users Can See Links] ölümler ve bunların nedenleri hakkındaki bilgi ve görüşleri yok denecek kadar azdı. Bunların[Only Registered Users Can See Links] insan üstü kuvvetler tarafından oluşturulduklarına inanıyorlar[Only Registered Users Can See Links] bunlardan korkuyorlar ve bu duygularını da saygı ve tapınma tarzında gösteriyorlardı. Zamanla[Only Registered Users Can See Links] halk[Only Registered Users Can See Links] bazı bitki ve hayvanların zehirleyici nitelikte olduklarını ve bir kısım bitkilerin de bazı hastalıklara iyi geldiğini öğrenmiş ve böylece[Only Registered Users Can See Links] yenecek veya yenmeyecek[Only Registered Users Can See Links] bitki ve meyveleri belirlemişler ve hastalıkların sağaltımında kullanılacak olanları da saptamışlardır. İlkel yaşantının hüküm sürdüğü bu dönemde hayata[Only Registered Users Can See Links] doğaya ve doğal olaylara insan üstü kuvvetlerin hakim olduğuna inanılırdı.
Eski Mısırlılar döneminde (MÖ. 3400-2450)[Only Registered Users Can See Links] yağmur sularını toplamak ve lağım sularını akıtmak için kanallar[Only Registered Users Can See Links] arklar ve borular yapılmıştır. Eski krallık devresinde başlayan bu tür çalışmalara yeni krallıklar döneminde de (MÖ. 1580-1200) devam edildiğine rastlanılmaktadır. Bu tarihlerde bazı sağlık kurallarının konulduğu ve bunlara titizlikle uyulduğu papirüslerden anlaşılmaktadır. En eski papirüs olan Kuhn papirüs 'ünde (MÖ. 1900) köpeklerdeki paraziter hastalıklardan ve muhtemelen[Only Registered Users Can See Links] sığırlardaki sığır vebasından bahsedilmektedir. Bunların sağaltımı için hayvanların kendi hallerine bırakılması ve tütsü edilmeleri önerilmektedir. Smith papirüs 'ünde (MÖ.1700) yaraların sağaltımında taze etin[Only Registered Users Can See Links] ve hemorajilerde koterizasyonun kullanılabileceğine dair bilgiler bulunmaktadır. Bu papirus[Only Registered Users Can See Links] o devirlere ait bazı önemli tıbbi bilgiler de vermektedir. Ebers papirüs 'ünde (MÖ. 1550)[Only Registered Users Can See Links] hastalıkların esas nedenlerinin şeytanlar olduğu ve hastalıkların ancak sihir ve dualarla giderilebileceği belirtilmektedir. Bazı hastalıkların tedavisinde sinek ve timsah pisliklerinin ve farelerin yararlı olacağına da inanılıyordu. Hayat soluğunun da sağ kulaktan çıktığı zannediliyordu. Heredot 'un eserlerinde[Only Registered Users Can See Links] Mısırlıların tuzu antiseptik olarak kullandıkları belirtilmektedir. Elliot Smith tarafından bulunan ve MÖ. 1000 yılına ait olduğu sanılan mumyalarda spinal tüberkulozise rastlandığı açıklanmıştır.