eLanuR
12 December 2008, 16:38
Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamındahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"ndehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular arasındaki genel benzerliğin farkında olsa dahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kalıtım sürecinin ayrıntılarını anlamamıştı. Oysahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif tam da Danvin'in evrim düşüncesini geliştirmekte olduğu sıralarhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Gregor Mendel bu ayrıntıları anlama aşamasındaydı. Darwinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Mendel'in makalesini hiç bir zaman okumadı. Sonuç olarakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif o sıralar kalıtımla ilgili geçerli yaklaşım olan "karışımsal kalıtım" düşüncesiyle yetinmek zorunda kaldı. Bu düşünceye göre bir yavruhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif ebeveynlerinin özelliklerinin bir karışımını taşırdı ve genellikle bir özellikhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif anne ve babanınkilerin ortalaması gibiydi.
Ancakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "Türlerin Kökeni"nin yayımlanmasından sekiz yıl sonra (Mendel'in makalesinden bir yıl sonra)http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 1867'dehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir mühendis olan Fleeming Jenkin. karışımsal kalıtım ve doğal seçilimin bir birleriyle uyumlu olmadığını gösterdi.Biri kırmızıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri beyaz iki kutu boya olduğunu ve doğal seçilimin "kırmızı" özelliği yeğlediğini düşünün. Karışımsal kalıtım durumundahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kırmızı bir birey ile beyaz bir bireyin çiftleşmesi sonucu oluşacak yavrular her zaman pembe olacaktır. Yalnızca kırmızı ile kırmızının çiftleşmesi durumunda kırmızı bireyler ortaya çıkacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğer tüm çiftleşmelerdeyse (ör. beyaz x kırmızı: pembe x kırmızı) kırmızılık azalacaktır. Yeni ve yararlı bir özellik olan kırmızıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif büyük bir olasılıkla ender olarak ortaya çıkacak ve hakim durumdaki beyaz form ile çiftleşerek pembe yavrular üretecektir. Diğer bir deyişlehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karışımsal kalıtım herşeyin orta noktaya yaklaşmasına yol açacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif renk pembeye yaklaştıkçahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir uç nokta olan kırmızı yok olacaktır. Fleeming'in düşüncesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif haklı olarak bunun doğal seçilimin etkisine ters düşen bir süreç olduğuydu.
Darwinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Jenkin'in haklılığını görerek kuramını kurtarmak için bir yol aradı ve "pangenesis" adını verdiği kendi kalıtım kuramını ortaya attı. Bu kuram özündehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Jean-Baptiste de Lamarck adlı Fransız biyologun 19. yüzyılda dile getirdiği ve sonradan "Lamarkizm"le tanımlanacak olan kalıtım sürecine benziyordu. Bu süreçhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "edinilmiş özelliklerin kalıtımı"nı içeriyordu. Temelde Lamarck. bir canlınınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşamı süresince edindiği özellikleri yavrularına geçirebileceğine inanıyordu. Lamarck'ın kendisi tarafından kullanılmamış olmasına karşınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bu konudaki en ünlü örnek zürafanın boynuyla ilgili olanıdır. Lamarkizme göre tek tek her zürafahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif en üst dallardaki yapraklara ulaşabilmek için yaşamı boyunca boynunu gerdiği içinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşlı bir zürafanın boynu gençlerinkine göre biraz daha uzundur. Lamarckhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif zürafanın boyun uzunluğundaki bu değişimin yavrularını da etkileyeceğini düşünüyordu; böylece sonraki kuşağın zürafalarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşamlarına önceki kuşaktan daha uzun boyunlarla başlayacaklardı. Darwin'in pangenesis kuramıysa bu süreç için bir mekanizma öneriyordu: Vücudun değişik parçalarında üretilen "gemül"lerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kana karışarak eşey hücrelerinehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yani erkekte spermhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dişideyse yumurta hücrelerine taşınıyordu. Her bir gemülhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif anatomik bir parça ya da bir organa ait özellikleri belirliyordu. Bu durumda bir zürafanın yaşamı boyunca boynunu germesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "boyun uzunluğu" gemüllerinin sürekli "daha uzun boyun" sinyalleri göndermesine neden olacaktı.
Lamarck ve Darwin yanılmışlardı. Darwin'in kurguladığı sistemin yanlışlığını ortaya çıkaranhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendi kuzeni Francis Galton oldu. Galton birkaç kuşak boyunca tavşanlarahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif başka renk tavşanlardan kan verdi. Darwin haklı olsaydıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kanın içindeki yabancı renk gemülleri nedeniyle alıcı tavşanların en azından birkaç tane 'yanlış renkte' yavru üretmeleri beklenirdi. Oysa Galtonhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif deneyi birçok kuşak boyunca tekrarlamasına karşınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif beklenenden farklı bir renk oranı gözlemlemedi. Jenkin'in eleştirilerini yanıtlayabilmek için son çare olarak pangenesise sarılmış olan Darwin'se. Galton'un ortaya koyduğu delilleri kabul etmek istemedi. Sonundahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Darwin'in öldüğü sıralarda Alman biyolog August Weismannhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sperm ve yumurta oluşturan eşey hücrelerinin diğer vücut dokularıyla ilişkisi olmadığını ortaya koydu. Yani. bir zürafanın boynuyla sperm/yumurta üreten hücreleri arasında hiç bir iletişim yoktu. Dolayısıyla Lamarkizm ve pangenesis biyolojik olarak olanaksızdı.
Talihsiz Darwin!
Ancakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "Türlerin Kökeni"nin yayımlanmasından sekiz yıl sonra (Mendel'in makalesinden bir yıl sonra)http://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif 1867'dehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir mühendis olan Fleeming Jenkin. karışımsal kalıtım ve doğal seçilimin bir birleriyle uyumlu olmadığını gösterdi.Biri kırmızıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğeri beyaz iki kutu boya olduğunu ve doğal seçilimin "kırmızı" özelliği yeğlediğini düşünün. Karışımsal kalıtım durumundahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kırmızı bir birey ile beyaz bir bireyin çiftleşmesi sonucu oluşacak yavrular her zaman pembe olacaktır. Yalnızca kırmızı ile kırmızının çiftleşmesi durumunda kırmızı bireyler ortaya çıkacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif diğer tüm çiftleşmelerdeyse (ör. beyaz x kırmızı: pembe x kırmızı) kırmızılık azalacaktır. Yeni ve yararlı bir özellik olan kırmızıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif büyük bir olasılıkla ender olarak ortaya çıkacak ve hakim durumdaki beyaz form ile çiftleşerek pembe yavrular üretecektir. Diğer bir deyişlehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif karışımsal kalıtım herşeyin orta noktaya yaklaşmasına yol açacakhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif renk pembeye yaklaştıkçahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bir uç nokta olan kırmızı yok olacaktır. Fleeming'in düşüncesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif haklı olarak bunun doğal seçilimin etkisine ters düşen bir süreç olduğuydu.
Darwinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Jenkin'in haklılığını görerek kuramını kurtarmak için bir yol aradı ve "pangenesis" adını verdiği kendi kalıtım kuramını ortaya attı. Bu kuram özündehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Jean-Baptiste de Lamarck adlı Fransız biyologun 19. yüzyılda dile getirdiği ve sonradan "Lamarkizm"le tanımlanacak olan kalıtım sürecine benziyordu. Bu süreçhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "edinilmiş özelliklerin kalıtımı"nı içeriyordu. Temelde Lamarck. bir canlınınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşamı süresince edindiği özellikleri yavrularına geçirebileceğine inanıyordu. Lamarck'ın kendisi tarafından kullanılmamış olmasına karşınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif bu konudaki en ünlü örnek zürafanın boynuyla ilgili olanıdır. Lamarkizme göre tek tek her zürafahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif en üst dallardaki yapraklara ulaşabilmek için yaşamı boyunca boynunu gerdiği içinhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşlı bir zürafanın boynu gençlerinkine göre biraz daha uzundur. Lamarckhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif zürafanın boyun uzunluğundaki bu değişimin yavrularını da etkileyeceğini düşünüyordu; böylece sonraki kuşağın zürafalarıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yaşamlarına önceki kuşaktan daha uzun boyunlarla başlayacaklardı. Darwin'in pangenesis kuramıysa bu süreç için bir mekanizma öneriyordu: Vücudun değişik parçalarında üretilen "gemül"lerhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kana karışarak eşey hücrelerinehttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif yani erkekte spermhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif dişideyse yumurta hücrelerine taşınıyordu. Her bir gemülhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif anatomik bir parça ya da bir organa ait özellikleri belirliyordu. Bu durumda bir zürafanın yaşamı boyunca boynunu germesihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif "boyun uzunluğu" gemüllerinin sürekli "daha uzun boyun" sinyalleri göndermesine neden olacaktı.
Lamarck ve Darwin yanılmışlardı. Darwin'in kurguladığı sistemin yanlışlığını ortaya çıkaranhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendi kuzeni Francis Galton oldu. Galton birkaç kuşak boyunca tavşanlarahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif başka renk tavşanlardan kan verdi. Darwin haklı olsaydıhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kanın içindeki yabancı renk gemülleri nedeniyle alıcı tavşanların en azından birkaç tane 'yanlış renkte' yavru üretmeleri beklenirdi. Oysa Galtonhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif deneyi birçok kuşak boyunca tekrarlamasına karşınhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif beklenenden farklı bir renk oranı gözlemlemedi. Jenkin'in eleştirilerini yanıtlayabilmek için son çare olarak pangenesise sarılmış olan Darwin'se. Galton'un ortaya koyduğu delilleri kabul etmek istemedi. Sonundahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Darwin'in öldüğü sıralarda Alman biyolog August Weismannhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif sperm ve yumurta oluşturan eşey hücrelerinin diğer vücut dokularıyla ilişkisi olmadığını ortaya koydu. Yani. bir zürafanın boynuyla sperm/yumurta üreten hücreleri arasında hiç bir iletişim yoktu. Dolayısıyla Lamarkizm ve pangenesis biyolojik olarak olanaksızdı.
Talihsiz Darwin!