PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : RÜya Tabİrlerİyle İlgİlİ Önemlİ Bİlgİ


ceyLin
13 December 2008, 23:06
Rüya Nedir?

Geçici ölüm denilen uykuda görülen garip haller... Niçin ve ne surette rüya görüyoruz? Bu bir fenomendir. İlk insan'ın yaratılışından bu güne kadar filozoflar[Only Registered Users Can See Links] bilim adamları çeşitli şekillerde açıklamışlar[Only Registered Users Can See Links] düşünmüşler[Only Registered Users Can See Links] fakat rüyayı kesin bir şekilde belirleyememişlerdir. Ancak şu kadarını bilmemizde fayda vardır ki rüya[Only Registered Users Can See Links] büyük ve soyut bir dünyadır. Aynı zamanda rüya[Only Registered Users Can See Links] öldükten sonraki yaşantımız ile de ilişkilidir. Bu ilişkiyi yakalamak[Only Registered Users Can See Links] temiz duygu ve ruh temizliğiyle ancak mümkün olabilmektedir. Rüya ile çok ince gerçekler keşfedilmiş ve sonsuza kadar da keşfedilmeye devam edilecektir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına[Only Registered Users Can See Links] ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için[Only Registered Users Can See Links] zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır.
İnsanoğlu hayatının yaklaşık üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir.
Uyku[Only Registered Users Can See Links] günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında[Only Registered Users Can See Links] kişinin bilinç altında düşüncelerinin[Only Registered Users Can See Links] özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtiği varsayılır. İşte bizler bu olguya Rüya adını veriyoruz.
Freud’a göre bilincin gizlediği[Only Registered Users Can See Links] tamamen sakladığı bu olgular ortaya çıkabilmek için yol aramaktadırlar. Bunlardan bazıları da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedirler.
Freud’un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük değer vermektedirler. Onlar[Only Registered Users Can See Links] rüyaları bilimsel şekilde açıklayarak hastalarını tedavi etmektedirler.
Bazı soyut kavramların açıklamaları bilimsel bir zemine oturtularak ifade edilebildiği halde[Only Registered Users Can See Links] rüya kavramını bu şekilde açıklamak pek mümkün görünmüyor. Ancak bunu bilimsel verilerle değil de[Only Registered Users Can See Links] dinsel yönden açıklanabildiği de bir başka soyut gerçektir. Bu açıklamaya göre ruh bedenden ayrıldığı zaman[Only Registered Users Can See Links] yaşanan olayların tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya esnasında bile çok uzun sürdüğünü sandığımız garip[Only Registered Users Can See Links] şaşırtıcı ve çok değişik olaylar birbirlerini izlerler. Bu nedenle rüyada zaman kavramı oluşmaz. Ancak zaman kavramını biz uyandıktan sonra beynimizin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece.
Eski çağlardan beri insanları ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlar da çok önem verilmiştir. Rüyaların[Only Registered Users Can See Links] korkulan tanrılar tarafından verilen armağan veya cezalar olabileceğine inanılmıştır. Daha sonra kahinler rüyaları açıklamaya[Only Registered Users Can See Links] yorumlamaya başlamışlardır. İlk rüya yorumcularının ne zaman ortaya çıktıkları da belli değildir. Ancak Babil’in kahinlerinin büyük ün yaptıkları bilinmektedir. Kaldeliler[Only Registered Users Can See Links] Astrolojinin yanı sıra rüya yorumlarında da başarı kazanmışlardır. Zamanla belirli rüyaların anlamları da kesinleşmiştir. Eski Mısırlılar[Only Registered Users Can See Links] eski Yunanlılar ve Araplar rüya yorumlarıyla ilgili kitaplar yazmışlardır.
"Yorumlanmamış bir rüya okunmamış bir mektuba benzer.
Rüyaların Süresi
Rüyalarda yaşananlar inanılmayacak kadar hızlı gelişir. Bir kaç dakikalık rüya esnasında bile çok uzun sürdüğünü sanılan garip[Only Registered Users Can See Links] şaşırtıcı ve çok değişik olaylar birbirlerini izler[Only Registered Users Can See Links] bu nedenle rüyada zaman kavramı oluşmaz. Ancak zaman kavramını[Only Registered Users Can See Links] uyandıktan sonra beyinin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece.
Bilimadamlari rüyanın süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamışlardır. Bir kısmı rüyaların sadece birkaç saniye sürdüğünü iddia ederken[Only Registered Users Can See Links] diğer bir kısmı da saatlerce devam eden rüyaların olduğu fikrindedir. Bu tartışmalar sırasında Dr. B. Klein adında Amerikali bir bilimadamı bir araştırmaya başlamış ve gönüllü olarak seçtiği kişileri hipnotize ederek uyutmaya başlamıştır ve belli bir süre sonra uyandırıp rüyalarını dinleyerek[Only Registered Users Can See Links] bir rüyanın 20 saniyeyi geçmeycek kadar kısa sürdüğünü belirlemiştir. Dr. Klein'ın sürdürdüğü bu araştırmanın sonunda en uzun rüyanın 90 saniyeyi geçirmediği ortaya çıkmıştır.
Bilimsel Tarif
Biyoloji süratle gelişirken rüyaları bilinç altındaki beyin olaylarına bağladı. Ne var ki[Only Registered Users Can See Links] rüyaların zamanı aşan farklılıkları kimsenin gözünden kaçmış değildir. İstisna denerek uzun süre konuya ters açıdan bakıldı. Ünlü bir bilim adamı "Fizik ve Biyolojide istisna olmaz. Tek bir olayın bile açıklanması gerekir." hükmü ile metafizik olaylara bilimsel bir kapı ayarladı. Rüyalar metafizik bir olaydır. İç dünyamızdan doğar. Zaman ötesi nitelikleri ile birlikte bilinç altına yansıyarak bize ulaşır. Bu arada bilincin ve şuur altının şekillenme ve fotoğraflarına bürünür. Zaten eski psikiyatrislerin rüyaları bilinç altı diye nitelendirmesi onların bu özelliklerinden gelir. Hatta iç dünyadan gelen rüya olayının bilinç altında doğmaz. İçimizdeki ben den bize gelen mesajlardır. Bunun önemli delilleri vardır.

Rüyalar çok kısa sürede görülür. Uyandığımız zaman 15 - 20 dakika anlattığımız rüya bilimsel olarak ispatlanmıştır ki[Only Registered Users Can See Links] bir kaç saniyede görülmüştür. İç dünyadaki kişiliğimizin madde ötesi olması sebebi ile rüyalarda zaman ötesinde ceyran eder. Birkaç saniyelik süre rüyanın şuur altına[Only Registered Users Can See Links] oradan bilince geçmesi süresidir. Yoksa rüyada zaman sıfırdır.
Rüyalarda bir iç spiker vardır. Gördüğümüz bir rüyayı anlatırken "Bir şehre gitmiştim. Orası filanca şehirmiş. Bir kimse gördüm o filanca imiş." dediğimiz zaman bu bilgiyi bize birinin görünmeden söylediğini fark ederiz. İşte bu spiker iç dünyamızdaki ben[Only Registered Users Can See Links] asıl kişiliğimizdir.
Rüyalar bazen açıkça bazen üstü kapalı olaylara bürünmüş olarak geleceği haber vermektedir. Bilim tarihinde ve günlük hayatımızda geleceği olduğu gibi gösteren rüyalara sık rastlanmıştır. Bilim tarihine geçen bu tarz ünlü bir rüya Abraham Linkol' ün rüyasıdır. Bazı rüyalar açık değildir şekillere bürünmüş gizlenmiştir. Bu rüyanın şuur altından geçerken aldığı fotoğraflardan meydana gelen karışık bir şekildir. Rüya yorumu bu karışık şekillerin analizi anlamını taşımaktadır. Gelecekten haber veren içimizdeki öz varlığımız[Only Registered Users Can See Links] ölümsüz olan madde ötesi yanımızdır.
Rüya yorumlanması
Aynı rüya farklı zaman ve yerlerde görülürse[Only Registered Users Can See Links] bunun yorumu da farklı olur. Bazen aynı rüyayı değişik insanlarda görebilir[Only Registered Users Can See Links] ancak her insanın ruhu ve manevi dünyayı anlayışı[Only Registered Users Can See Links] yaşamı farklıdır. Bundan dolayı da yorumu özünden bir şey kaybetmese bile yorumu ve yansıması farklı olur. Zaman zaman başkaları ile ilgili rüyalar da görebiliriz; bizi hiç ilgilendirmeyen bir rüya[Only Registered Users Can See Links] bir başka bir başka yakınımızı ilgilendirebilir.

Rüyaları yorumlarken tarafsız olmak[Only Registered Users Can See Links] duygulara kapılmamak[Only Registered Users Can See Links] karamsarlaşmamak gerekir. Bu arada rüyada sadece bir şekil veya olayı değil[Only Registered Users Can See Links] her şeyi birlikte yorumlamalıdır. Rüyadaki renkler de büyük önem taşır.

Rüyada görülen bazı insanlar tanıdıksa[Only Registered Users Can See Links] adlarına da dikkat edilmelidir. Bu adların anlamları da yaklaşan bir durumu haber verebilir.

Örneğin derdi[Only Registered Users Can See Links] sıkıntısı olan biri rüyasında adı Necati olan birini görürse sevinmelidir. Çünkü Necati "kurtuluş" anlamına gelmektedir. Bu durumda rüyayı gören dertten[Only Registered Users Can See Links] sıkıntıdan kurtulacaktır. Rüyaları tarafsızca yorumlamalı ve ayrıntıları da değerlendirmelisiniz.
Rüya Türleri
Uzmanlara göre uyku birkaç devreden oluşmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları belli belirsiz titremeye başlar. İnsan o sırada uykuya dalmıştır ve rüya görmektedir. Bazen doktorlar[Only Registered Users Can See Links] hastalarına belirli ilaçlar verirler. Bu ilaçlar uykuyu derinleştirebilir ve rüyaları da etkileyebilir. Bu durumda rüya da görülmeyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan bir insan mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. İnsanların çoğu[Only Registered Users Can See Links] siyah beyaz rüya gördüklerini söylemektedirler. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre daha renkli rüyalar görmektedirler.

Rüyalar[Only Registered Users Can See Links] genel olarak üçe ayrılmaktadırlar. Kafası yorgun[Only Registered Users Can See Links] devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyuduğunda rüyasında karmakarışık şeyler görebilir. Veya bu insan ilgilendiği[Only Registered Users Can See Links] önem verdiği konuyu da görebilir.

Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin[Only Registered Users Can See Links] televizyonda veya başka bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktır. Yani gerçek rüya değildir.

İkinci tür kabus veya karabasan denilen rüyadır. Bunlar genellikle iyi başlar. Uyuyan kimse hoş bir olay vb. ile ilgilendiğini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya başlar. Güzel görüntü değişerek insana dehşet verir. Kabusların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler yapmaktadırlar. Yani bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Kabusları[Only Registered Users Can See Links] rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karıştırmamak lazımdır. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada olduğunu hissederek uyanmak ister. Bunu başaramaz. Ama uyandığını sanır ve bu sırada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir. Fakat sık sık karabasan görenlerin bazı olaylar[Only Registered Users Can See Links] rahatsızlık vb. yüzünden sinirleri sarsılmış olabilir. Bu kimselerin doktorlarıyla konuşmaları faydalı olabilir.

Üçüncü tür rüya olduğu gibi çıkandır. Böyle rüyalar çok değerlidir. Genellikle sezgisi güçlü olanlar[Only Registered Users Can See Links] medyumlar hemen çıkan rüyalar görürler. Örneğin insan rüyasında yıllardır rastlamadığı ahbabını görebilir. Onunla konuşabilir. Bu rüyadan kısa bir süre sonra o ahbabı karşısına çıkabilir. Buna “Gerçek Rüya” adı verilir. Böyle rüyalar görenler[Only Registered Users Can See Links] dikkatli davranmalıdırlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler.

Dördüncü tür[Only Registered Users Can See Links] en sık rastlanılanıdır. Yani uyuyan kimse rüyasında türlü şey görür. Sabah uyandığında da bunlardan bazılarını anımsar. İşte bunlar yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen şey[Only Registered Users Can See Links] dördüncü tür için gereklidir daha çok. Sabah uyanıldığında akılda kalan ve hatta insanı epey da etkilemiş olan rüyaları yorumlamalıdır. Yorum yaparken karamsar olmamalıdır. Her zaman iyiye yorum yapılmalıdır. Bazı rüyalar iyi sayılmazlar. Buna da üzülmemek gerekir. Çünkü rüya[Only Registered Users Can See Links] insanın kendisini koruması için gereken bir uyarıda olabilir.

Beşinci tür rüya ise rüya içinde görülen rüyadır. Genellikle insan rüyasında gördüğü rüyayı da yorumlar. Bu tür rüyalara da çok dikkat etmek gerekir. Çünkü böyle rüyalarda yapılan yorumun gerçekleşme oranı çok yüksektir.

Altıncı tür rüyaların en ilginç sayılanıdır. Bu tekrarlanan rüyadır. İnsan[Only Registered Users Can See Links] aynı rüyayı sık sık görür. Örneğin rüyasında daima aynı eve girdiğini[Only Registered Users Can See Links] aynı sokakta durduğunu[Only Registered Users Can See Links] görebilir. Oysa kendisi ne o evi[Only Registered Users Can See Links] nede sokağı bilmektedir. Fakat rüyada o ev[Only Registered Users Can See Links] sokak[Only Registered Users Can See Links] vb hiçte yabancı değildir. Veya insan devamlı olarak aynı olayı yaşayabilir. Bazı kimseler Hint Felsefesine ve Karma’ya inanmaktadırlar. Karma[Only Registered Users Can See Links] insan bedeninin bir çok kez bedenlenmesidir. Yani insan öldükten sonra kısa süre sonra başka bedenle yine dünyaya gelmektedir. Karma’ya inananlar[Only Registered Users Can See Links] bu tür rüyaların insanın eski yaşamıyla ilgili olduğunu ileri sürmektedirler. İnsan devamlı görmüş olduğu evde oturmuş olabilir. Oysa rüya yorumu yapanlar bunu kabul etmemektedirler. Böyle yinelenen rüyadaki şeylere dikkat etmek gerekir. Bu sayede insan bir süre sonra neyle karşılaşacağını anlayabilir.

ceyLin
13 December 2008, 23:07
Uyku nedir?

Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına[Only Registered Users Can See Links] ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için[Only Registered Users Can See Links] zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlamaktadır. Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr. Fred Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını[Only Registered Users Can See Links] yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır. Fakat yine de aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket[Only Registered Users Can See Links] ritim hakimdir. Med-Cezir[Only Registered Users Can See Links] güneş ve ayın doğup batmaları[Only Registered Users Can See Links] mevsimler[Only Registered Users Can See Links] dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler.
Dr. Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır. Organlarımızın ritminin en yetersiz olduğu anlarda uyku bastırır. Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM-non Rapid Eye Movement" denilmektedir. Vücudun dinlendiği en sakin uykudur bu. Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır. Horlama da bu uyku döneminde vuku bulur. Hızlı göz hareketi denilen (REM Rapid Eye Movement) faal uyku halidir.Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir. Nefes düzensiz haldedir. Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür. Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir. Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur. NREM ve Rem dereleri 70 ile 110 dakika arasında değişir. Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir. Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır. Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda REM'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır.

Rüyalarla Gelen Buluşlar

Modern Atom Teorisi Nasıl Keşfedildi :Niels Bohr adlı bir yüksek okul öğrencisi genç[Only Registered Users Can See Links] şöyle bir rüya görür :
“Kendisi[Only Registered Users Can See Links] güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyor ve gezegenler[Only Registered Users Can See Links] ince ipliklerle bağlı oldukları güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr’un yakınından geçerken bir de düdük çalıyordu. Sonra yanan gazlar soğuyup katılaştı[Only Registered Users Can See Links] güneş ve gezegenler uzaklaşıp gitti ve Bohr uyandı. Bu rüya[Only Registered Users Can See Links] güneş sistemi ile atom yapısı arasında bir benzerlik olduğunu gösteriyordu. Böylece[Only Registered Users Can See Links] atomun ilk modern tablosu ortaya çıktı. Ortada bir çekirdek (nucleus) ile bunun etrafında dönen elektronlar... Yani modern atom teorisi[Only Registered Users Can See Links] bir rüya ile başlamış oluyordu.”
Rüya Bir Başka İlim Adamının Yardımına Koşuyor : 19. Asrın ortalarında ilim adamlarını hayrete düşüren bir olayın hikayesi bilim tarihinin sayfalarında yerini aldı. Kimya ilminde büyük bir adımın atılmasına yol açan olay[Only Registered Users Can See Links] Alman kimyacısı Friedrich August Kekule’nin rüyasıydı.
1850 yıllarında İngiltere’nin sisi eksik olmayan şehri Londra’da çalışmalarını sürdüren Kekule[Only Registered Users Can See Links] yorgun argın laboratuarından oteline dönerken otobüste uyuyakaldı. Ve biraz sonra da rüya görmeye başladı. Rüyasında atomlar zıplayıp oynayarak karşısında dans ediyorlar[Only Registered Users Can See Links] bazıları da elele verip zincir şeklinde bir halka meydana getiriyorlardı.
Arabanın fren yapmasıyla Kekule uyandı. Fakat rüyası ona çok şeyler öğretmişti. Gördüklerini formül haline getirip defterine kaydetti. Rüyadan yaralanarak ortaya attığı teori ile meşhur oldu ve kimya ilminde de büyük bir hamlenin öncülüğünü yaptı.
Aradan 15 sene geçti. Bir kış günü Kekule[Only Registered Users Can See Links] çalışma odasının şöminesinde yanan odunların çıtırtısını dinlerken uyuyakaldı ve yine rüya görmeye başladı. Yine rüyasında atomların hoplayıp zıplayarak dans etmekte olduğunu ve onları birbirine kenetleyen zincirlerin de birer yılana benzediğini gördü. Sonra yılanlardan biri aniden dönerek kendi kuyruğunu ısırdı. Bu esnada da Kekule uyanıverdi.
Böylece karbon atomlarının zincirler şeklinde halkalar meydana getirebileceğini rüya sayesinde fark edebilmişti. Bunun sonucu olarak iç yapısı çözümlenemeyen benzinin yapısı anlaşıldı.
Dante ve İlahi Komedya : Dante’nin oğlu J. Alighieri[Only Registered Users Can See Links] babasının meşhur “İlahi Komedya” adlı eserinin parçalarını toplarken 13 şarkısını bulamıyor. Bütün aramalar boşa çıkıyor. Bir gece rüyasında babasını beyazlar giymiş bir vaziyette görüyor. Dante’nin başında bir ışık[Only Registered Users Can See Links] oğlunu hayatında iken oturduğu kendi odasına götürüyor. Eski zaman evlerinin karmakarışık dolapları ile arada kaybolmuş duran[Only Registered Users Can See Links] hiç de dolap hissi vermeyen gizli bir yerde bu şarkıların durduğunu gösteriyor. Ertesi gün[Only Registered Users Can See Links] rüyasında gördüğü yeri arayıp bulan Alighieri[Only Registered Users Can See Links] kayıp olan 13 şarkıyı orada bulur.
Bir Operanın Bestelenişi :Richard Wagner “Tristan ve İsolde” adlı operasının çok beğenilmesi[Only Registered Users Can See Links] olağanüstü bulunması ve kendisine yapılan iltifatlar karşısında samimi bir arkadaşına şu itirafta bulunur :
“- Kıymetli dostum. Bu opera benim dehamın eseri değildir. Rüyamda gördüğüm ve işittiğim sesleri uyanır uyanmaz nota ile tespit ettim. Beğendiğiniz bu müzik[Only Registered Users Can See Links] rüyalarımın sesidir. Benim zavallı kafam[Only Registered Users Can See Links] böyle bir harikayı asla isteyerek ve düşünerek bulamazdı.”
Yine Wagner[Only Registered Users Can See Links] meşhur “Rhinegold” operasını tamamlamış fakat bir bölümünü zihninde tasarladığı gibi besteleyemediğinden rahatsız oluyordu. Nihayet bir gece uykuya dalmak üzere ilen gördüğü rüyadan faydalanarak eserini istediği şekilde tamamlamayı sonunda başardı.
Şeytan Sonatı :
Modern keman yayının mucidi G. Tartini[Only Registered Users Can See Links] rüyasında Şeytan’a esir olduğunu görmüştü. Gene bu rüyada Tartini şeytan ile alay etmek üzere[Only Registered Users Can See Links] ona bir keman vermişti. Fakat ne görse beğenirsiniz : Şeytan en derin hayallerin bile meydana getiremeyeceği kadar güzel bir sonat çalıyordu. Tartini uyanınca bu müzikten hatırladığı kadarını yazarak[Only Registered Users Can See Links] “Şeytan Sonatı’ nı meydana getirdi. Tartini bu rüya hikayesini 1766’da astronom Joseph Lalande’a anlatmıştı.
Beethoven[Only Registered Users Can See Links] Mozart[Only Registered Users Can See Links] Schumann ve Saint-Saens gibi ünlü kompozitörler[Only Registered Users Can See Links] bestelerinin bir kısmını rüyalarında görerek notaya almışlardır.
İcat edici rüya görenler[Only Registered Users Can See Links] rüyada gördükleri şeyleri ya doğrudan doğruya kullanmakta veya onlara sembolik bir anlam vermektedirler.
Şairin Rüyası :
Şair Coleridge[Only Registered Users Can See Links] Kubilay Han’la ilgili bir kitabı okumakta iken uykuya dalmıştı. Üç saat kadar iskemlesinde öylece uyudu ve bu sırada rüyasında 200-300 satırlık bir şiir yazdığını gördü. Bu rüyada[Only Registered Users Can See Links] şiirle ilgili hayaller maddeleşmiş olarak belirmişti. Coloridge uyanır uyanmaz rüyadan hatırladığı satırları yazmaya başladı. Bu sırada bir ziyaretçi geldi.[Only Registered Users Can See Links] bu nedenle çalışmalarına bir saat ara vermek zorunda kaldı. Sonra rüyanın kalan kısmını yazmak istedi[Only Registered Users Can See Links] fakat o satırları unutup gitmişti. İşte Kubilay şiiri böyle meydana geldi.
Korkulu Rüyanın Hayırlı Neticesi :
Mühendis Elias Howe[Only Registered Users Can See Links] uzun çalışmalar sonunda dikiş makinesi yapmayı başardı.
İlk yaptığı iğnelerde delik[Only Registered Users Can See Links] iğnenin ortasında idi. Fakat[Only Registered Users Can See Links] iğne üzerindeki deliğin uygun yere açılmayışı istenilen sonucu vermiyor[Only Registered Users Can See Links] ve bunun sonucu olarak dikiş dikmek de mümkün olmuyordu. Howe[Only Registered Users Can See Links] gece gündüz beynini buna yoruyor ama bir çıkış yolu bulamıyordu.
Bir gece rüyasında vahşi bir kabilenin eline esir düştüğünü gördü. Kabile reisinin önünde iğnesiz bir dikiş makinesi duruyordu.
-Elias Howe ! diye kükredi kabile reisi. Sana bu makineyi derhal tamamlamanı emrediyorum[Only Registered Users Can See Links] aksi halde öleceksin!..
Zavallı Elias’ın dizlerinin bağı çözüldü[Only Registered Users Can See Links] elleri titremeye başladı ve yüzünden soğuk bir ter boşandı. Düşünüyor[Only Registered Users Can See Links] taşınıyor[Only Registered Users Can See Links] makinenin bu parçasındaki eksikliği bir türlü gideremiyordu. Öyle gerçek gibi görünen bir rüyaydı ki[Only Registered Users Can See Links] uykusunda avazı çıktığı kadar bağırdı. Esmer tenli cengaverler[Only Registered Users Can See Links] onu ölüm meydanına doğru götürmeye başladılar.
İnsan boyunu aşan[Only Registered Users Can See Links] yere çakılı kalın gövdeli bir kazığa sıkıca bağlanan Howe her şeyin bittiğini anladı. Kendisinin bile anlayamadığı bir takım dualar mırıldanmaya başladı.
Sonra reisin gök gürültüsünü andıran bir sesle “öldürün” dediğini duydu.
Yerli muhafızın mızrakları gövdesine saplanmak üzere havaya kalktığında[Only Registered Users Can See Links] bir şey fark etti. Mızrakların ucunda bulunan göz şeklindeki delikler[Only Registered Users Can See Links] düşünüp de bir türlü keşfine eremediği dikiş iğnesinin ta kendisiydi. Mızraklar tam göğsüne saplanırken uyandı.
Hemen laboratuarına koşan Howe[Only Registered Users Can See Links] böylece rüyası sayesinde dikiş iğnesini de bulmuş ve makinesini çalıştırmıştı.
Dickens’in Habercisi :
Ünlü yazar Charles Dickens’ın gördüğü bir rüya da ilginç rüya örnekleri arasındadır. Dickens rüyasını şöyle anlatıyor:
“Rüyamda[Only Registered Users Can See Links] sırtında kırmızı bir şal olan bir hanım gördüm. Arkasını dönmüştü. Bana doğru döndüğünde onu tanımadığımın farkına vardım. ‘Ben Bayan Napier’im dedi’. Ertesi sabah uyandığımda giyinirken bu saçma rüyayı düşündüm. Çok belirgin ancak hiçbir anlamı olmayan bir rüyaydı. Neden Bayan Napier? Ömrümde Bayan Napier diye birini hiç tanımamıştım. O gece kütüphanede kitap okudum. Az sonra Bayan Boyle ve ağabeyi geldiler. Yanlarında kırmızı şallı genç bir bayan vardı. Onu bana Bayan Napier olarak tanıttılar.” Dickens’ın anlattığı türden rüyaların genelde çok belirgin olarak kendilerine özgü bir yanı vardır.

ceyLin
13 December 2008, 23:08
Rüya ve İslamiyet

Alttaki Yusuf suresinde de görebileceğimiz gibi Kuran'da rüya ve tabirinden bahsedilmiştir. Rüyaların bize gelecekten bilgi verebileceği kesindir.
Fakat rüya yorumlama gibi bir yetenek her insanda bulunmamaktadır. Allah peygamberlerinden birine veya birkaçına (Yusuf Peygamber kesin Yakup peygamberden emin değilim) bu hediyeyi[Only Registered Users Can See Links] yeteneği verdiğini görüyoruz bunun dışında islamiyetle alakalı rüya tabiri veya tabircisi yoktur. İslami rüya tabirleride tamamen dini duyguların sömürülmesinden ileri gidememiştir.
Sitemizdeki dahil dünyadaki hiç bir bir rüya tabiri kitabındaki ve internet sitesindeki rüya tabirlerinin islamiyetle yakından uzuktan alakası yoktur. Bir çoğu deneyimlere dayanılarak çıkarılmış olup kesinliği kesinlikle yoktur. Daha önce dediğimiz gibi dini duyguların sömürülmesi için "islamiyet" kelimesini kullanmışlardır.
Bu bilgileri bildikten sonra sitemizde rüya tabirlerini okuyabilirsiniz şu andaki rüya tabirleri sözlüğümüz internetteki en geniş içeriğe sahip sözlüktür.
Yusuf Suresi
4. Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: "Babacığım[Only Registered Users Can See Links] ben rüyada on bir yıldızla[Only Registered Users Can See Links] Güneş'i ve Ay'ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm."5. "Yavrucuğum[Only Registered Users Can See Links] dedi[Only Registered Users Can See Links] rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan[Only Registered Users Can See Links] insan için açık bir düşmandır."
99. Nihayet Yûsuf'un huzuruna vardıklarında Yûsuf[Only Registered Users Can See Links] ana-babasına sarılıp kucakladı. Ve şöyle dedi: "Girin Mısır'a[Only Registered Users Can See Links] Allah dilerse emniyet ve güven içinde olacaksınız."100. Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı. Hepsi[Only Registered Users Can See Links] Yûsuf'un önünde secde eder gibi eğildiler. Yûsuf dedi: "Babacığım[Only Registered Users Can See Links] işte bu[Only Registered Users Can See Links] benim önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. O[Only Registered Users Can See Links] bana çok güzel lütuflarda bulundu[Only Registered Users Can See Links] şeytan[Only Registered Users Can See Links] benimle kardeşlerim arasına yakumluk soktuktan sora[Only Registered Users Can See Links] O beni zındandan çıkardı. Sizi de çölden getirdi. Rabbim[Only Registered Users Can See Links] dilediği şeyde çok ince lütuflar sergiliyor. Alîm olan O'dur[Only Registered Users Can See Links] Hakîm olan O'dur."
35. Bunca delili gördükten sonra bile Yûsuf'u bir süreye kadar zındana tıkmaları kararı onlara egemen oldu.36. Onunla birlikte zındana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "rüyada gördüm[Only Registered Users Can See Links] şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki[Only Registered Users Can See Links] başımın üstünde ekmek taşıyorum[Only Registered Users Can See Links] kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin[Only Registered Users Can See Links] güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız."37. Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu[Only Registered Users Can See Links] Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben[Only Registered Users Can See Links] Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim."38. "Ve atalarım İbrahim'in[Only Registered Users Can See Links] İshak'ın Yakub'un milletine uydum. Bizim herhangi birşeyi Allah'a ortak tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu[Only Registered Users Can See Links] Allah'ın bize ve diğer insanlara bir lütfudur. Ama insanların çokları şükretmiyorlar."39. "Ey benim zından arkadaşlarım! Parçalara bölünüp fırkalaşmış rabler mi daha hayırlıdır[Only Registered Users Can See Links] Vâhid ve Kahhâr olan Allah mı?"40. "O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki[Only Registered Users Can See Links] adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah[Only Registered Users Can See Links] hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O[Only Registered Users Can See Links] yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar."41. "Ey benim zından arkadaşlarım! rüyanıza gelince: Bir taneniz rab edindiği kişiye şarap sunacak. Ötekiniz ise asılacak da kuşlar başından yiyecek. Hakkında fetva sorduğunuz iş[Only Registered Users Can See Links] böyle hükme bağlanmıştır."42. Yûsuf o iki kişiden[Only Registered Users Can See Links] kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama[Only Registered Users Can See Links] rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zındanda kaldı.43. Kral dedi ki: "Düşümde yedi semiz inek görüyorum. Bunları yedi cılız inek yiyor. Ayrıca yedi yeşil başak[Only Registered Users Can See Links] yedi de kuru başak görüyorum. Ey bendelerim! Eğer rüya tabir ediyorsanız[Only Registered Users Can See Links] bu rüyam hakkında bana bir fetva verin."44. Dediler ki: "Bunlar[Only Registered Users Can See Links] demet demet hayallerden ibarettir. Biz[Only Registered Users Can See Links] hayal ve kuruntuların yorumunu bilenler değiliz."45. Zındandaki iki adamdan kurtulanı[Only Registered Users Can See Links] uzun bir zamandan sonra eskiyi hatırladı da şöyle dedi: "Onun yorumunu size ben haber veririm. Siz beni zındana gönderin."46. "Yûsuf[Only Registered Users Can See Links] ey özü-sözü doğru insan! Şu rüyayı yorumla bize. Yedi semiz inek var[Only Registered Users Can See Links] yedi cılız inek bunları yiyor; yedi yeşil başak[Only Registered Users Can See Links] bir yedi tane de kuru başak. Umarım buradan insanların yanına giderim[Only Registered Users Can See Links] onlar da öğrenirler."47. Yûsuf dedi: "Alışılageldiği şekliyle yedi yıl ekin ekeceksiniz. Biçtiklerinizden yiyecek kadar az bir miktar alır[Only Registered Users Can See Links] geresini başağında bırakırsınız."48. "Bunun ardından yedi kurak yıl gelecek. Bu yıllar[Only Registered Users Can See Links] saklayabileceğiniz bir miktar ekin hariç[Only Registered Users Can See Links] önceden biriktirdiklerinizi yiyip tüketecek."49. "Bunun arkasından bir yıl gelecek ki[Only Registered Users Can See Links] halk onda bol yağmura kavuşup rahat edecek; meyva suyu sıkıp süt sağacaklar."50. Kral: "Bu yorumu yapanı bana getirin." dedi. Elçi kendisine gelince[Only Registered Users Can See Links] Yûsuf dedi ki: "Kralına dön de sor bakalım[Only Registered Users Can See Links] o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim[Only Registered Users Can See Links] o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir."

ceyLin
13 December 2008, 23:12
Üst Beyin ve Bilinçaltı


Takıntılarından ve yarattığı sorunlardan kurtulmak için...
Rüya analiziyle terapi
Daha mutlu başarılı ve güçlük olmak istiyorsanız insanlarla daha iyi iletişim kurmayısa çalışıyorsanız öncelikle bilinçaltındaki takıntılarınızdan kurtulmalısınız. Bunun yolu da rüyalarınız aracılığıyla alt beyninizin farkına varmanızdan geçiyor. Rüya analiziyle bunu gerçekleştirmeniz mümkün...
RÜYA: "Yoldayım. Yanımda küçük kızım ile onun yanında bir çocuk daha var. Kız mı oğlan mı bilmiyorum. S. (komşum) ile karşılıklı konuşuyoruz. Onun yüzünde birden kendi yüzümü görüyorum. Zaman zaman S. oluyor[Only Registered Users Can See Links] zaman zaman ben oluyorum. Saçlarım omuzlarımda (daha kısadır). Fön çekmişim ve çok güzelim. Yüzüm pırıl pırıl[Only Registered Users Can See Links] aydınlık."
ANALİZ: Komşusunun dişi güce ulaştığını (vajinal orgazmı bildiğini) kabul ederek onu kıskanıyor ve kendisini onun yerine geçiriyor. Vajinal orgazmı öğrenip[Only Registered Users Can See Links] dişi güce ulaştığında pırıl pırıl ve aydınlık olacağına alt beyin sistemi de ikna olmuş. Tipik bir iyileşme rüyası...
Okuduğunuz paragraf[Only Registered Users Can See Links] kitaplardan edindiğimiz tipik bir rüya tabiri değil[Only Registered Users Can See Links] uzmanlık alanı uyku "psikofizyolojisi" olan Psikiyatrist Doç. Dr. Nusret Kaya'nın kaleme aldığı "İyileşme Kitabı"nda yer alan bir rüya analizi. O "alt beyin" ile "üst beyin" arasında oluşan ve rüyalara yansıyan "takıntılarımızı" rüya analizleriyle ortadan kaldırarak bilincimizi yeniden kaynağına doğru açmayısı hedefliyor. Ancak[Only Registered Users Can See Links] altını önemle çizmekte yarar görüyoruz: Rüya analizini[Only Registered Users Can See Links] rüya tabiri veya yorumuyla karıştırmamanız gerekiyor. Batı'da pek çok psikiyatristin uyguladığı "Rüya Analizi"[Only Registered Users Can See Links] başlı başına bir bilim dalı. Peki rüyalarımız hem ruhsal sağlığımız hem de insanlar arası iletişimde neden bu denli önem taşıyor?
Rüyalar mesaj gönderiyor... Rüyalar[Only Registered Users Can See Links] alt beyin ve şuuraltı sistemlerinin özel bir evrensel sembol diliyle üst beyne verdiği mesajları içeriyor. Şuuraltı ve alt beyin sistemleri rüyayı görüyor[Only Registered Users Can See Links] üst beyin sistemi hatırlıyor ve yazıyor. Böylece en azından alt ve üst beyin arasında bir temas kuruluyor. Bu mesajları şu şekilde özetleyebiliriz: Üst beyne yani farkında olduğumuz üstteki kişiliğe "Senin beyninin derinliklerinde şu şu takıntılar var. Bunları halledemezsen[Only Registered Users Can See Links] o muhteşem alt beyinsel enerjini sağlıklı olarak kullanamazsın" diyor rüyalarımız. Dolayısıyla rüyalarınız çözümlenerek daha huzurlu daha enerjik olmanız sağlanıyor. Rüya görmediğinizi düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Çünkü[Only Registered Users Can See Links] her insan her gece rüya görüyor. Rüyalarınızı hatırlamayısa özen gösterirseniz[Only Registered Users Can See Links] mutlaka hatırlarsınız.
Üst beyin önemli[Only Registered Users Can See Links] ancak...Doç. Dr. Nusret Kaya[Only Registered Users Can See Links] beyni[Only Registered Users Can See Links] "sağ ve sol" yerine[Only Registered Users Can See Links] "üst ve alt beyin" olarak tanımlıyor. Bir de bu ikisinin arasında Nusret Kaya'nın ilkel libido seviyesi olarak tanımladığı bir tabaka mevcut. Üst beyin bir milimetre kalınlığında girintili-çıkıntılı kabuk görünümlü[Only Registered Users Can See Links] gri hücrelerden oluşan bir yapı. Tıptaki adı da "korteks" Beynin her iki yarım küresini de kaplayan bir buçuk metrekarelik bir zar. Bu bölümün maksimum kapasitesi yüzde 28. İşte biz bu korteksle[Only Registered Users Can See Links] yani üst beynimizle okuyoruz[Only Registered Users Can See Links] yazıyoruz[Only Registered Users Can See Links] düşünüyoruz çalışıyoruz konuşuyoruz para kazanıyoruz... Dolayısıyla[Only Registered Users Can See Links] genelde baktığımız zaman bir üst beyin dünyası mevcut. Hepimiz konuşuyor[Only Registered Users Can See Links] ancak hiçbirimiz kolay kolay birbirimizi anlamıyoruz. Neden mi? Çünkü[Only Registered Users Can See Links] üst beyin genelde zeka[Only Registered Users Can See Links] para ve şekille ilgili ve biz tüm beynimizi üst beynimiz sanıyoruz. Oysa[Only Registered Users Can See Links] mutlaka alt beynimizin farkına varmamız[Only Registered Users Can See Links] ona ulaşmamızı engelleyen takıntılarımızın neler olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ancak şuuraltı denen[Only Registered Users Can See Links] Nusret Kaya'nın ise "ilkel libido" olarak adlandırdığı takıntılar yüzünden alt beynimizle bağlantısız yaşıyoruz. Alt beynin daha huzurlu başarılı enerjik olmamız ve insanlarla daha iyi iletişim kurmamız açsısından neden önemli olduğuna gelince...
Alt beyne ulaşmak şart!Nusret Kaya beynimizi bir buzula[Only Registered Users Can See Links] bir Aysberg'e benzetiyor. Buzulun üstünü hepimiz biliyor görüyoruz. Ama[Only Registered Users Can See Links] ondan çok daha büyük ve derin olan[Only Registered Users Can See Links] altını görmediğimiz için daha kapsamlı[Only Registered Users Can See Links] daha büyük ve daha derin olduğuna hiçbirimiz inanmıyoruz. İşte[Only Registered Users Can See Links] Nusret Kaya'ya göre önemli olan buzulun altını incelemek ve çözümlemeye çalışmak. Kaya[Only Registered Users Can See Links] "Biz[Only Registered Users Can See Links] tüm beynimizi[Only Registered Users Can See Links] korteksin oluşturduğu kadar zannediyoruz. Bence en büyük yanılgımız bu. Korteks dediğimiz sadece buzulun üstü" diyor. Alt beyin beynin beyaz hücrelerden oluşan yüzde 72'lik bir bölümü kaplıyor. Üst beynin aksine duygularımız başta olmak üzere[Only Registered Users Can See Links] sezgisel iletişim ve güçlerimiz ise alt beynimizle bağlantılı. Yani alt beyin tüm duygularımızın ve içgüdülerimizin kaynağını oluşturuyor. Alt beynin işlevleri bununla da sınırlı değil. Ayrıca[Only Registered Users Can See Links] RNA yoluyla atalarımızdan gelen bilgi şifrelerini depoluyor. Bir diğer görevi de; iç organlarımızı çalıştırmak. Otonom sinir sistemi dediğimiz kalbimizin çarpması bağırsaklarımızın çalışması[Only Registered Users Can See Links] tansiyonumuz tüm bunları düzenliyor. Dolayısıyla alt beyin çok daha kapsamlı[Only Registered Users Can See Links] çok daha güçlü özellikler taşıyor.
Takıntılardan kurtulmalı ama nasıl? Nusret Kaya'ya göre insanların büyük çoğunluğu neredeyse yüzde 99'u alt beyni kullanmıyor. Çünkü[Only Registered Users Can See Links] üst beyin ve alt beynin ortasında şuuraltı var. Burada ¤¤¤¤üel içerikli takıntılarımız yer alıyor. Bu takıntılardan kurtulamazsak ömür boyunca alt ve üst beyin bağlantısı kurulamıyor alt beyindeki koca bir hazine kaybedilebiliyor. Burada esas olan üst beyni devre dışı bırakıp alt beyne olumlu telkinler yapmak. Bu konuda Batı'da psikoanaliz yoluyla rüya analizi ve serbest çağrışım metoduyla üst beyin devre dışı bırakılarak alt beyne inmeye çalışılıyor. İşte rüya analizleriyle bu takıntılardan kurtularak beynin iki bölümünün bağlantısı sağlanıyor. Böylece üst beyinler daha güçlü oluyor. Bu da mutluluk başarı yaratıcılık[Only Registered Users Can See Links] güç ve barış anlamına geliyor.
Alt beyin takıntıları yumuşayınca...
Kaya'ya göre takıntılarımızdan kurtulduğunuzda üst beyinlerimiz netleşecek yaratıcılığı yakalayacağız[Only Registered Users Can See Links] gücü yakalayacağız[Only Registered Users Can See Links] insanlarla iletişimimizde[Only Registered Users Can See Links] onların alt beyinlerinin de farkına varacağız. Çünkü[Only Registered Users Can See Links] insanlarla hatta diğer canlılarla üst beynimiz şekillere bağlı olarak[Only Registered Users Can See Links] alfa frekansıyla iletişim kurarken[Only Registered Users Can See Links] alt beynimiz delta frekansı ile daha derinden iletişim kuruyor. Bu delta frekansı[Only Registered Users Can See Links] insanların kendi aralarındaki ve diğer varlıklarla ilişkilerinde son derece önemli rol oynuyor. Rüya analizinin nasıl uygulandığına gelince...
Rüyalarınızı not edin...
Üst beynin devre dışı bırakılabildiği her dönemde alt beyne inmek mümkün. Onun için[Only Registered Users Can See Links] üst beynin devre dışı kaldığı rüyaların analizi son derece önem taşıyor. Peki[Only Registered Users Can See Links] rüya analizi nasıl gerçekleşiyor? Rüya analizinde[Only Registered Users Can See Links] eğitim ve çevresel durumunuz ne olursa olsun[Only Registered Users Can See Links] ilk görüşme "bilgi verme" seansından oluşuyor. Bu seansın sözel kısmı[Only Registered Users Can See Links] psikiyatristinizle yaptığınız "genel sohbet" anlamında işleniyor. Yazılı kısmında ise size beynin yapısı ve rüya analizi terapisinde yararlanacağınız yazılı dökümanlar veriliyor. İlk seansın sonunda[Only Registered Users Can See Links] uykudan önce baş ucunuza bir kağıt kalem koymanız ve ne kadar garip[Only Registered Users Can See Links] saçma[Only Registered Users Can See Links] ayıp[Only Registered Users Can See Links] komik olursa olsun[Only Registered Users Can See Links] hatırlayabildiğiniz tüm rüyaları[Only Registered Users Can See Links] uyanır uyanmaz ya da en geç kahvaltıdan önce[Only Registered Users Can See Links] tüm ayrıntılarıyla yazmanız öneriliyor. Yani[Only Registered Users Can See Links] rüyalarınızı üst beyin tam olarak devreye girmeden yazmanız şart. Aksi takdirde[Only Registered Users Can See Links] üst beyin devreye girdiğinde rüyalarınızı yorumsuz olarak yazmanız mümkün olmayısabiliyor. Ayrıca rüyalarınızı kimseye anlatıp[Only Registered Users Can See Links] yorumlatmamayısa da özen gösterin. Çünkü yanlış bir yorum[Only Registered Users Can See Links] alt beyninizin takıntılarının artmasına yol açıyor.
Analizlerle huzuru yaklayın
Genelde iki üç seans beyin kapınızın açılması için yeterli oluyor. Yazdığınız rüyaların sayısı 5-6' ya ulaştığında ikinci seansın başlaması için doktorunuzdan randevu alıyorsunuz. Bu seansta 3-4 rüya analizi ağırlıklı seans yapılıyor[Only Registered Users Can See Links] şuuraltı ile buzulun altından bahsediliyor. Bunun sonucunda ise alt beyin takıntılarına inme imkânı yakalanıyor. Alt beyin takıntılarınızın farkına vardıkça[Only Registered Users Can See Links] onların yumuşamayısa başladığını hayretle izliyorsunuz. Son seans çalışması ise özel olarak geliştirilen bir alt beyin çalışmasından oluşuyor. Seçilmiş ses ve müzik eşliğinde yapılan uygulamalar[Only Registered Users Can See Links] rahatlamanızı sağlıyor ve iyileşmenize yardımcı oluyor.