HaZzAn
30 December 2008, 13:09
İBN-I EBÛ DÂVÛD
İbn-i Ebû Dâvûd Hazretleri
''Kütüb-i Sitte'' adı verilen[Only Registered Users Can See Links] 6 meşhûr hadis-i şerif kitabından birinin sâhibi; Ebû Dâvûd Süleymân b. Eş'as hazretlerinin oğlu! Adı[Only Registered Users Can See Links] Abdullah b. Süleymân'dır. Ezdi veya sicistani[Only Registered Users Can See Links] nisbeleriyle meşhûrdur. Sicistan köyü[Only Registered Users Can See Links] Basra'dadır.
Ezd kabilesi ise; Kureyş'e (Mekke'ye) mepsûptur. Abdullah 10 yaşına gelince; büyük hadis âlimi olan (babasından) i ilim öğrenmeye başladı.Çok zeki olduğu için 40 yıl babasının yanına gelen[Only Registered Users Can See Links] bir çok âlimden istifâde etti! Sonra da[Only Registered Users Can See Links] ilim seyâhatlarına çıktı. Horasan[Only Registered Users Can See Links] Nişâbûr[Only Registered Users Can See Links] İran[Only Registered Users Can See Links] Bağdat[Only Registered Users Can See Links] Kûfe[Only Registered Users Can See Links] Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere[Only Registered Users Can See Links] Şam[Only Registered Users Can See Links] Mısır[Only Registered Users Can See Links] Cezire ve daha başka şehirleri dolaştı.
Çok sıkıntılarla karşılaştı. İlim yolundaki sabrı[Only Registered Users Can See Links] akıllara durgunluk verecek derecedeydi! Hadis-i şerif ilminde[Only Registered Users Can See Links] hüccet sayılır. Çünkü 300.000'den fazla hadis-i şerifi râvileriyle birlikte ezberledi.En sonunda[Only Registered Users Can See Links] Bağdat'ı[Only Registered Users Can See Links] vatan edindi.Burada ilmini[Only Registered Users Can See Links] herkese sunuyordu. Çok meşhûr kimseler bile[Only Registered Users Can See Links] onun talebesi olmakla övündüler.
Büyük âlim[Only Registered Users Can See Links] Ebü'l Fadl Ahmed diyor ki:''Ebû Dâvûd hazretlerinin oğlu Abdullah; Irak âlimlerinin imâmı ve en üstünüydü. Zamânın Sultânı[Only Registered Users Can See Links] onun için bir minber (kürsü) tahsis etti. Bizzat kendisi bile huzûrunda[Only Registered Users Can See Links] hadis-i şerif öğrendi:'' Hasen b. Muhammed el-Hılâl (rahmetullahi aleyh) ise şöyle der: ''Abdullah b. Ebû Dâvûd hazretleri[Only Registered Users Can See Links] babasından bile fazla hadis-i şerif ezberlemiştir!''
Ebû Bekr-i Şâzân(rahmetullahi aleyh) ise şöyle anlatır: ''Ebû Dâvûd'un oğlu[Only Registered Users Can See Links] memleketimize gelmişti. Ordakiler[Only Registered Users Can See Links] hadis-i şerif öğretmesini istediler'' Hazret dedi ki:''Ama yanımda yazılı bir kitap yoktur!'' onlar da hayretle: ''İbn-i Ebû Dâvûd hazretlerinin[Only Registered Users Can See Links] kitâba ne ihtiyâcı var!'' dediler. Bunun üzerine ezberinden[Only Registered Users Can See Links] 30.000 kadar hadis-i şerif yazdırdı! Abdullah ibn-i Dâvûd hazretleri[Only Registered Users Can See Links] zühd ve takvâ sâhibiydi.
Çok ibâdet ederdi. Harâm şüphelilerden[Only Registered Users Can See Links] çok sakınırdı. Vefât ettiği zaman 928(hicri 316) senesinin[Only Registered Users Can See Links] Zilhicce ayı idi. 300.000'e yakın müslüman[Only Registered Users Can See Links] cenâze namazını kıldı. 87 yaşlarındaudı. Kendisini o derece severlerdi ki: Cemâatin çokluğu sebebiyle ayrı ayrı cemâatler hâlinde[Only Registered Users Can See Links] 80 kerre cenâze namazı kılındı!
İbn-i Ebû Dâvûd Hazretleri
''Kütüb-i Sitte'' adı verilen[Only Registered Users Can See Links] 6 meşhûr hadis-i şerif kitabından birinin sâhibi; Ebû Dâvûd Süleymân b. Eş'as hazretlerinin oğlu! Adı[Only Registered Users Can See Links] Abdullah b. Süleymân'dır. Ezdi veya sicistani[Only Registered Users Can See Links] nisbeleriyle meşhûrdur. Sicistan köyü[Only Registered Users Can See Links] Basra'dadır.
Ezd kabilesi ise; Kureyş'e (Mekke'ye) mepsûptur. Abdullah 10 yaşına gelince; büyük hadis âlimi olan (babasından) i ilim öğrenmeye başladı.Çok zeki olduğu için 40 yıl babasının yanına gelen[Only Registered Users Can See Links] bir çok âlimden istifâde etti! Sonra da[Only Registered Users Can See Links] ilim seyâhatlarına çıktı. Horasan[Only Registered Users Can See Links] Nişâbûr[Only Registered Users Can See Links] İran[Only Registered Users Can See Links] Bağdat[Only Registered Users Can See Links] Kûfe[Only Registered Users Can See Links] Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere[Only Registered Users Can See Links] Şam[Only Registered Users Can See Links] Mısır[Only Registered Users Can See Links] Cezire ve daha başka şehirleri dolaştı.
Çok sıkıntılarla karşılaştı. İlim yolundaki sabrı[Only Registered Users Can See Links] akıllara durgunluk verecek derecedeydi! Hadis-i şerif ilminde[Only Registered Users Can See Links] hüccet sayılır. Çünkü 300.000'den fazla hadis-i şerifi râvileriyle birlikte ezberledi.En sonunda[Only Registered Users Can See Links] Bağdat'ı[Only Registered Users Can See Links] vatan edindi.Burada ilmini[Only Registered Users Can See Links] herkese sunuyordu. Çok meşhûr kimseler bile[Only Registered Users Can See Links] onun talebesi olmakla övündüler.
Büyük âlim[Only Registered Users Can See Links] Ebü'l Fadl Ahmed diyor ki:''Ebû Dâvûd hazretlerinin oğlu Abdullah; Irak âlimlerinin imâmı ve en üstünüydü. Zamânın Sultânı[Only Registered Users Can See Links] onun için bir minber (kürsü) tahsis etti. Bizzat kendisi bile huzûrunda[Only Registered Users Can See Links] hadis-i şerif öğrendi:'' Hasen b. Muhammed el-Hılâl (rahmetullahi aleyh) ise şöyle der: ''Abdullah b. Ebû Dâvûd hazretleri[Only Registered Users Can See Links] babasından bile fazla hadis-i şerif ezberlemiştir!''
Ebû Bekr-i Şâzân(rahmetullahi aleyh) ise şöyle anlatır: ''Ebû Dâvûd'un oğlu[Only Registered Users Can See Links] memleketimize gelmişti. Ordakiler[Only Registered Users Can See Links] hadis-i şerif öğretmesini istediler'' Hazret dedi ki:''Ama yanımda yazılı bir kitap yoktur!'' onlar da hayretle: ''İbn-i Ebû Dâvûd hazretlerinin[Only Registered Users Can See Links] kitâba ne ihtiyâcı var!'' dediler. Bunun üzerine ezberinden[Only Registered Users Can See Links] 30.000 kadar hadis-i şerif yazdırdı! Abdullah ibn-i Dâvûd hazretleri[Only Registered Users Can See Links] zühd ve takvâ sâhibiydi.
Çok ibâdet ederdi. Harâm şüphelilerden[Only Registered Users Can See Links] çok sakınırdı. Vefât ettiği zaman 928(hicri 316) senesinin[Only Registered Users Can See Links] Zilhicce ayı idi. 300.000'e yakın müslüman[Only Registered Users Can See Links] cenâze namazını kıldı. 87 yaşlarındaudı. Kendisini o derece severlerdi ki: Cemâatin çokluğu sebebiyle ayrı ayrı cemâatler hâlinde[Only Registered Users Can See Links] 80 kerre cenâze namazı kılındı!