PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mercek Ve Aynalar


HaZzAn
31 December 2008, 11:31
Mercek Ve Aynalar



Ayna[Only Registered Users Can See Links] insanın kendisini görmesi için kullandığı cam veya maden levhadır. Mercek ise içinden geçen paralel ışınları birbirine yaklaştıran ya da uzaklaştıran saydam bir cisimdir. İnsan gözünün görmesini göz merceği sağlar. Görme bozukluğunu gidermek için merceklerden oluşan gözlük takılır. Fotoğraf makinesi ve büyüteç de[Only Registered Users Can See Links] mercekle çalışan araçlardır. Mikrokskop[Only Registered Users Can See Links] teleskop ve diğer birçok ölçme araçlarında mercekler ve aynalar bulunmaktadır.
Bir aynanın önünde durup bakarsanız[Only Registered Users Can See Links] yüzünüzü görebilirsiniz. Aynanın durumunu değiştirince[Only Registered Users Can See Links] başka cisimleri de görebilirsiniz. Aynada[Only Registered Users Can See Links] önündeki cismin bir görüntüsü oluşur.
Mercek ve aynalar[Only Registered Users Can See Links] görüntü eldesi için kullanılırlar. Normal bir düz aynada[Only Registered Users Can See Links] öndeki cismin görüntüsü[Only Registered Users Can See Links] cisimle aynı büyüklükte ve doğrultudadır; fakat sağı ve solu yer değiştirmiştir. Sol el[Only Registered Users Can See Links] görüntünün sağ tarafında görünür. Aynalar ve merceklerle daha büyük yada daha küçük görüntüler de elde edilebilir.
Mercek[Only Registered Users Can See Links] bir ya da iki yüzü çukur veya tümsek olan[Only Registered Users Can See Links] cam veya plastikten yapılmış bir araçtır. Saydamdır[Only Registered Users Can See Links] yani ışığı geçirir. Fakat içinden geçen ışığın gidişini saptırır. Bu sapmaya ışığın kırılması denir.
Ayna ise ışığın geçemediği[Only Registered Users Can See Links] parlak bir cisimdir. Yüzleri düz veya eğri olabilir. Camın bir tarafını gümüş veya başka :-):-):-):-)lle kaplayarak yapılır. Ayna[Only Registered Users Can See Links] üzerine gelen ışığı[Only Registered Users Can See Links] geldiği tarafa geri gönderir. Bu olaya da ışığın yansıması denir.
Mercekler ve aynalarla ilgili çalışmalara geometrik optik denir. Optik[Only Registered Users Can See Links] ışık bilgisi demektir. Geometri ise[Only Registered Users Can See Links] şekiller ve doğrultuları inceleyen bilimdir.farklı şekilli mercekler ve aynalar[Only Registered Users Can See Links] ışığın gidişini çeşitli şekillerde değiştirirler. Bunlar geometrik optik kurallarıyla belirlenmiştir.
Işık[Only Registered Users Can See Links] bir enerji türüdür. Kitabın sayfasından göze gelen ışık[Only Registered Users Can See Links] göze enerji taşımaktadır. Fakat ayna ve merceklerin çalışmasını açıklamak için ışığın ne olduğunu açıklamaya gerek yoktur. Işığın ne olduğu öğrenilmeden çok önce ışığın hareket şekli incelenmiş ve anlaşılmıştı.
Işık[Only Registered Users Can See Links] cam[Only Registered Users Can See Links] su ve hava gibi maddelerden geçebilir. Bu maddelere ortam denir. Boşluk da bir ortamdır ve ışık ondan da geçebilir. Işığın hareketi[Only Registered Users Can See Links] ışınlardan yola çıkılarak daha kolay incelenebilir. Işık ışını[Only Registered Users Can See Links] ışığın çok ince bir parçasıdır.
Bir ortamda yol alan bir ışın doğrusal olarak gider. Fakat başka bir ortama geçince[Only Registered Users Can See Links] doğrultusu değişir. Bir ayna veya merceğe çarpınca da aynı şey olur. Bunlara gelirken ve çıktıktan sonra ışık doğrusal yayılır. Fakat içinde[Only Registered Users Can See Links] kırılmalar nedeniyle sapmalar olur.
Düz bir çizgi çizin. Bunu bir aynanın düz yüzü varsayın. Sonra bu yüzeye gelen[Only Registered Users Can See Links] doğrusal bir ışın çizin. Bu ışın[Only Registered Users Can See Links] aynaya herhangi bir noktada çarpsın. Aynı noktaya gelen[Only Registered Users Can See Links] fakat aynaya dik bir ışın daha çizin. Buna dik çizgi veya normal denir.
Önce çizilen herhangi ışın[Only Registered Users Can See Links] normalle bir açı yapar ve bu açıya gelme açısı adı verilir. Yansıyan ışın da[Only Registered Users Can See Links] normalle bir açı yapar. Buna yansıma açısı denir.
Yansıma yasasına göre[Only Registered Users Can See Links] gelme açısıyla yansıma açısı birbirine eşittir. Böylece[Only Registered Users Can See Links] yansıyan ışın[Only Registered Users Can See Links] gelen ışının normalle yaptığı açının aynını yapacak şekilde[Only Registered Users Can See Links] normalin diğer tarafına çizilebilir. Gelme açısı sıfır derece ise[Only Registered Users Can See Links] gelen ışınla yansıyan ışın üstüste çakışır.
Gelme açısı doksan dereceye yakınsa[Only Registered Users Can See Links] yansıyan ışın da ayna yüzüne değerek gider.
Bu olay[Only Registered Users Can See Links] bir bilardo topunun masanın kenarına çarpıp[Only Registered Users Can See Links] aynı açıyla diğer tarafa gitmesine benzer.
Aynanın önüne bir cisim koyduğumuzu düşünelim. Cismin her noktasından geçerek gelen ışınlar aynaya çarpar.
Her ışın[Only Registered Users Can See Links] yansıma kuralına uyar. Yansıyan ışınlar[Only Registered Users Can See Links] normalin diğer tarafına doğru yol alırlar. Aynanın arkasındaki bir noktadan ışınlar çıkıyormuş gibi görünür. Cisim oradaymış gibi olur. Bu şekilde[Only Registered Users Can See Links] aynanın arkasında oluşan görüntüye gerçek olmayan görüntü denir.
Düz aynada[Only Registered Users Can See Links] görüntü aynı boydadır. Ayna arkasındaki görüntünün ve öndeki cismin[Only Registered Users Can See Links] aynaya uzaklıkları eşittir.
Bütün cisimler[Only Registered Users Can See Links] üzerlerine gelen ışığın bir kısmını yansıtırlar. Böyle olmasaydı[Only Registered Users Can See Links] onları göremezdik. Fakat neden her cisimde aynadaki gibi görüntüler görmeyiz? Ayna yüzeyinin özelliği nedir?
Aynalarda görüntü oluşmasının nedeni arka yüzlerinin çok parlak olmasıdır. Yüzey pürüzlü olursa[Only Registered Users Can See Links] yansıyan ışınlar birçok doğrultulara dağılır[Only Registered Users Can See Links] bu yüzden bir görüntü oluşamaz.
Dışbükey (konveks) aynadaki görüntü de[Only Registered Users Can See Links] düz aynadakine benzer. Yüzeyi düz değildir ve dışa doğru çıkıntılıdır.bir topun yüzeyi veya fincanın dış tarafı da dışbükeydir. Dışbükey aynanın yüzeyi küreseldir ve kürenin bir kısmı şeklindedir. Büyük mağazalardaki ve otomobillerdeki aynalar genellikle dışbükeydir. Dışbükey aynada cismin görüntüsü[Only Registered Users Can See Links] cisimden daha küçüktür. Ayrıca görüntünün biçimi de bozulmuştur.
Dışbükey aynalarda yalnız görüntünün büyüklüğü değişmez. Görüntünün aynaya uzaklığı[Only Registered Users Can See Links] cismin aynaya uzaklığından daha azdır. Otomobillerdeki geriyi görme aynalarında arkadan gelen otomobiller daha yakında gibi görülür. Gerçek uzaklıklarını anlamak için dönüp bakmak gerekir.
Dışşbükey aynanın küçük bir yüzeyini düzlem ayna gibi düşünebiliriz. Aynı şekilde[Only Registered Users Can See Links] yeryüzündeki küçük bir yüzeyi de düz olarak görürüz. Böylece[Only Registered Users Can See Links] her ışın[Only Registered Users Can See Links] düz yüzeyden yansıyor gibi düşünülebilir.
Dışbükey aynanın merkezinden ve tepesinden geçen normal doğruya aynanın ekseni denir. Eksen üzerindeki cisimlerin görüntüsü yine eksen üzerinde oluşur.
Çorba kaşığının arkasıda dışbükey aynadır. Kaşığın iç çukur tarafı ise[Only Registered Users Can See Links] içbükey (konkav) bir yüzeydir. Dışbükey aynalar[Only Registered Users Can See Links] küçük görüntü verdikleri halde[Only Registered Users Can See Links] içbükey aynalardaki görüntü[Only Registered Users Can See Links] cisim tarafındadır ve cisimden daha büyüktür. Traş aynaları iç bükey ayna şeklindedir.
Eğlence parklarındaki güldüren aynaların yüzeyleri dalgalıdır. Bazı kısımları dışbükey[Only Registered Users Can See Links] bazı kısımları ise içbükey aynadır. Bu yüzden[Only Registered Users Can See Links] bakınca[Only Registered Users Can See Links] bazı kısımlarımızı büyük[Only Registered Users Can See Links] bazılarını ise küçük görürüz.
Cisim uzakta ise[Only Registered Users Can See Links] içbükey aynalarda değişik bir görüntü oluşur.bir traş aynasından yeteri kadar uzakta durursanız kendinizi daha küçük görürsünüz. Aynı zamanda görüntü baş aşağıdır ve aynanın arkasında değil[Only Registered Users Can See Links] önündedir.
Bu çeşit görüntüye gerçek görüntü denir. Görüntünün bulunduğu yerden gerçek ışınlar geçer. İçbükey aynaların çok yakınındaki cisimlerin görüntüsü ise[Only Registered Users Can See Links] dışbükey aynalardaki gibi gerçek olmayan görüntüdür.
Çok büyük astronomi teleskoplarında yansıtıcı (reflektör) denilen içbükey aynalar vardır. Kalifornia’daki Palomar dağındaki yansıtıcının çapı 508 santimetredir. Yıldızların görüntülerini elde etmekte kullanılır. Yıldızların görüntülerinin resmi de çekilebilir.
Aynalardan başka[Only Registered Users Can See Links] merceklerle de görüntü elde edilebilir. Mercekler cam disklerden kesilir ve sonra yüzeyleri parlatılır. Işık[Only Registered Users Can See Links] mercekten geçince[Only Registered Users Can See Links] doğrultusu değişir. Bu olayı anlamak için[Only Registered Users Can See Links] ışığın su ve camda nasıl yol aldığını bilmek gerekir. Bir ortamdan diğerine geçerken ışığın doğrultusu değişir. Buna kırılma denir.

HaZzAn
31 December 2008, 11:32
Hava ve cam gibi[Only Registered Users Can See Links] farklı iki ortamın sınırını belirtmek amacıyla düz bir çizgi çizin.
Sonra havadan bir ışın geldiğini gösterin. Cama çarptığı yerdeki yüzeyin normalini çizin. Işık[Only Registered Users Can See Links] cam içinde yolunu değiştirecek ve kırılmış ışık olacaktır. Kırılmış ışının[Only Registered Users Can See Links] normalle yaptığı açıya kırılma açısı adı verilir. Bu açı[Only Registered Users Can See Links] normalin diğer tarafındadır.
Kırılma kuralına göre kırılma açısı[Only Registered Users Can See Links] gelme açısından daha küçüktür. Yani[Only Registered Users Can See Links] ışık[Only Registered Users Can See Links] norrmale doğru yaklaşır. Eğer açı[Only Registered Users Can See Links] yüzeye teğet olarak gelirse[Only Registered Users Can See Links] yani dik açılı ise düz olarak yoluna devam devam eder.
Şimdi de camdan gelen herhangi bir ışın çizin. Bu ışın kırılacak ve havaya çıkacaktır. Havadaki kırılma açısı[Only Registered Users Can See Links] camdakinden farklıdır. Kırılma kuralına göre[Only Registered Users Can See Links] kırılma açısı[Only Registered Users Can See Links] gelme açısından daha büyüktür. Işık[Only Registered Users Can See Links] normalden uzaklaşır şekilde yol alır.
Bu iki durum birbirinin benzeridir. Havadaki açı[Only Registered Users Can See Links] camdaki açıdan her zaman daha büyüktür. Cam[Only Registered Users Can See Links] havadan daha yoğun bir maddedir. Yoğun olan ortamda[Only Registered Users Can See Links] açı daha küçüktür. Bu durum diğer ortamlar içinde böyledir. Işık[Only Registered Users Can See Links] hava ile su arasında kırılıyorsa[Only Registered Users Can See Links] sudaki açı daha küçüktür[Only Registered Users Can See Links] çünkü su[Only Registered Users Can See Links] havadan daha yoğundur.
Işık[Only Registered Users Can See Links] havadan[Only Registered Users Can See Links] daha yoğun bir ortama geçerse[Only Registered Users Can See Links] o ortamın yoğunluğuna bağlı olarak kırılır. Ortamın yoğunluğu fazlaysa[Only Registered Users Can See Links] kırılma açısı küçük olur; yani ışık daha fazla bükülür. Bu bükülme miktarı[Only Registered Users Can See Links] kırılma indisi denilen bir sayıyla gösterilir. Yoğunluğu fazla olan ortamın kırılma indisi de büyüktür.
Aynalarda olduğu gibi[Only Registered Users Can See Links] mercekler de ışığın doğrultusunu değiştirmek için kullanılır. Bir cisimden gelen ışınlar[Only Registered Users Can See Links] mercekten geçtikten sonra[Only Registered Users Can See Links] başka bir noktada kesişirler ve sanki oradan çıkıyor gibi olurlar.


Yeni noktada bir görüntü oluşur. Büyüteçler[Only Registered Users Can See Links] iki tarafı da dışbükey olan merceklerdir. Bunları kullanarak[Only Registered Users Can See Links] Güneş ışınlarını bir noktada toplayabilirsiniz. Böylece Güneşin bir görüntüsünü elde edebilirsiniz. Aynı şekilde pencerenin görüntüsü de görülebilir.
Bir büyüteçle[Only Registered Users Can See Links] kolunuzu uzatıp tutarak cisimlere bakın. Cisimlerden gelen ışınlar[Only Registered Users Can See Links] mercekle gözünüz arasında bir bir yerde birleşir ve ışık bu noktadan yeniden gözünüze gelir. Cisimlerin gerçek görüntülerini görürsünüz. Fakat bu görüntüler başaşağı durumdadır.
Küçük gök dürbünleri[Only Registered Users Can See Links] normal dürbünler ve bir çok astronomi dürbününde[Only Registered Users Can See Links] cisimlerin gerçek görüntülerini elde etmede dışbükey mercekler kullanılır. Bunlara ince kenarlı mercekler adı verilir.
Cisimler ince kenarlı merceğe yaklaştıkça[Only Registered Users Can See Links] görüntüleri[Only Registered Users Can See Links] mercekten daha uzakta oluşur. Fakat cisim[Only Registered Users Can See Links] merceğe çok yakınsa[Only Registered Users Can See Links] gerçek bir görüntü oluşmaz. Cisimle aynı tarafta[Only Registered Users Can See Links] gerçek olmayısısısan bir görüntü oluşur. Küçük bir böceğe[Only Registered Users Can See Links] büyeteci yaklaştırarak bakınca[Only Registered Users Can See Links] böceğin gerçek olmayısısısan bir görüntüsü görülür.
Büyüteçteki merceğin iki yüzü de dışbükey değildir. Biri dışbükey diğeri düzdür. Bu tip merceğe düzlem-dışbükey mercek denir. Bir yüzü dışbükey diğeri çukur da olabilir. Bunlar ışınların daha az dağılmasını sağlarlar.
Ortası[Only Registered Users Can See Links] kenarlarından daha ince olan mercekler[Only Registered Users Can See Links] büyüteç olarak kullanılamaz. Cisimlerin görüntüleri gerçek değildir ve cisimden daha küçüktür. Bunlarla gerçek görüntü elde edilemez. Gözlüklerdeki mercekler daha çok bu türdendir.
Bir cismin veya görüntüsünün fotoğrafını çekebilirsiniz. Fotoğraf makinesinin merceği iki tarafı dışbükey ince kenarlı mercektir. Film üzerinde gerçek görüntü oluşturur.

İnsan gözündeki mercek de ince kenarlıdır. Gözün ağtabaka denilen arka kısmında[Only Registered Users Can See Links] gerçek görüntü oluşturur. Ağtabakada renkli ışıklar ve görüntüler elektrik sinyallerine dönüşür ve beyine gider.
Yapay merceklerin şekli değişemediği halde[Only Registered Users Can See Links] göz merceği[Only Registered Users Can See Links] yüzeylerini değiştirebilir. Eğriliği çok fazlalaşınca[Only Registered Users Can See Links] yakındaki cisimleri görür. Eğriliği az olunca[Only Registered Users Can See Links] uzaktaki cisimleri görür.
Fotağraf makinesinin merceğinin belirli bir şekli vardır. Farklı uzaklıktaki cisimlerin görüntüsünü[Only Registered Users Can See Links] film üzerine düşürebilmek için[Only Registered Users Can See Links] mercek hareket ettirilir.
Merceklerin ve aynaların da yapım kusurları olabilir. Yüzeylerinin eğriliği değişkense[Only Registered Users Can See Links] bulanık görüntülerin oluşmasına yol açarlar. Bir noktadan gelen ışınlar[Only Registered Users Can See Links] bir noktada birleşmez[Only Registered Users Can See Links] farklı yerlerde birleşirler. Buna küresel sapma adı verilir. Bunu önlemek için[Only Registered Users Can See Links] merceklerin yüzeyi tam küresel yapılmaz.
Renk sapması nedeniyle de bulanık görüntü oluşabilir. Çünkü merceğin yapıldığı cam[Only Registered Users Can See Links] farklı renkli ışıkları[Only Registered Users Can See Links] farklı miktarlarda kırar. Bu yüzden cisimlerin görüntüsü bulanık olur. Görüntü[Only Registered Users Can See Links] renkli şeritler biçiminde görülür. Bu sapma[Only Registered Users Can See Links] birkaç merceği bir arada kullanarak düzeltilebilir. Kullanılan camların kırılma indisleri farklı seçilir.
Merceğe gelen ışınların hepsi diğer tarafa geçmez. Bir kısmı da geri yansır. Bu durum pencere camında görülebilir. Bunlar[Only Registered Users Can See Links] optik araçlarda istenmeyen yanlış görüntülere yol açabilir. Bu yansımayısısısı azaltmak için mercekler[Only Registered Users Can See Links] ışığı geçiren[Only Registered Users Can See Links] fakat yansıtmayısısısan özel bir kimyasal maddeyle kaplanır.
Işık[Only Registered Users Can See Links] yoğun bir ortamdan[Only Registered Users Can See Links] az yoğun ortama geçerse[Only Registered Users Can See Links] yüzeyin normalinden uzaklaşarak kırılır. Bu kırılma o kadar fazla olabilir ki [Only Registered Users Can See Links] kırılan ışın[Only Registered Users Can See Links] yüzeye teğet olur. Bu durum kritik açı denilen belli bir geliş açısında olur. Geliş açısı[Only Registered Users Can See Links] kritik açıdan daha büyükse[Only Registered Users Can See Links] kırılma olmaz. Gelen bütün ışık[Only Registered Users Can See Links] yeniden çok yoğun ortama yansır. Buna tam yansıma adı verilir.
Mercek: Optik görüntüler oluşturmak için kullanılan[Only Registered Users Can See Links] genellikle küresel yüzeylerle sınırlı[Only Registered Users Can See Links] camdan ya da ışık kırıcı bir maddeden yapılmış hacim.

HaZzAn
31 December 2008, 11:34
Dalga ve titr: Sesötesi mercek[Only Registered Users Can See Links] sesötesi titreşimlerin hızının[Only Registered Users Can See Links] sesötesi inceleme ortamındakinden (su[Only Registered Users Can See Links] insan vücudu) çok farklı olduğu bir gereç içinde (pleksiglas[Only Registered Users Can See Links] kauçuk) gerçekleştirilen ve bu nedenle[Only Registered Users Can See Links] sesötesi titreşimler için optik merceklerin ışığa gösterdiğine benzer özellikler gösteren düzenek. (Sesötesi mercekler[Only Registered Users Can See Links] akustik mikroskopta kullanılır.)
Elektron: Elektron merceği[Only Registered Users Can See Links] kondansatörlerden (elektrostatik mercek)[Only Registered Users Can See Links] bobin ya da elekromıknatıslardan (elektromanyetik mercek) oluşan ve optik merceklerin ışık demetlerini saptırdığı gibi[Only Registered Users Can See Links] yüklü parçacık demetlerini de saptıran eksenel bakışımlı düzenek. (Elektron akımlarını yakınsatmayısısa olanak veren elektron mercekleri birçok aygıtta[Only Registered Users Can See Links] özellikle elektron mikroskoplarında kullanılır.)
Mad: Kenarlara doğru incelen[Only Registered Users Can See Links] nispeten az kalınlıkta mineral yığını.
Oftalmol: Yapay gözmerceği genellikle katarakt nedeniyle çıkarılan gözmerceğinin yerine takılan implant.(Afaki durumunda gözlükle yapılan düzeltmeye göre çok daha iyi olduğundan büyük bir gelişme göstermiştir:görme alanını tam görür ve görüntülerin boyutlarını da büyütmez.)
Opt: Basamaklı mercek ya da Fresnel merceği merkezi bir mercek ile kırıcı ya da yansıtıcı çeşitli halkalardan oluşan ve koşut ışıklı geniş bir demet elde etmek için deniz fenerlerinde kullanılan optik sistem.
Radyotekn: Radyoelektriksel mercek[Only Registered Users Can See Links] bir radyoelektrik dalgasının yayılmasında[Only Registered Users Can See Links] faz gecikmeleri oluşturmayısısa yarayan ve böylece yakınsama ya da ıraksama etkileri yaratan düzenek; faz gecikmelerinin değeri gelme açısına ya da düzenekten geçen ışının konumuna bağlıdır.
Ansikl. Opt: Bir mercek[Only Registered Users Can See Links] genellikle küresel olan iki yüzeyle (diyoptrlar) sınırlı[Only Registered Users Can See Links] kırıcı ve saydam bir ortamdan oluşur. Doğurucuları koşut olan iki silindir yüzeyle sınırlı mercekler de vardır.
Mercek: Bir cisimden gelen ışık ışınlarını odaklayarak cismin optik görüntüsünü oluşturmayısısa yarayan cam ya da bir başka saydam malzemeye denir. Fotoğraf makinesi[Only Registered Users Can See Links] gözlük[Only Registered Users Can See Links] mikroskop[Only Registered Users Can See Links] teleskop gibi aygıtlarda merceklerden yararlanılır. Işık[Only Registered Users Can See Links] merceğin içinde hava da olduğundan daha yavaş ilerler;
bu nedenle de ışık demeti hem merceğe girerken hem de mercekten çıkarken kırılır[Only Registered Users Can See Links] yani aniden doğrultu değiştirir; merceklerin ışık ışınlarını odaklama etkisi de bu olgudan kaynaklanır.
Merceklerde[Only Registered Users Can See Links] duyarlı biçimde işlenmiş iki karşıt yüzey vardır; bu yüzlerin her ikisi de küresel olabileceği gibi[Only Registered Users Can See Links] biri küresel öteki düzlemsel olabilir. Mercekler[Only Registered Users Can See Links] yüzeylerinin biçimine göre[Only Registered Users Can See Links] çift dışbükey[Only Registered Users Can See Links] düzlem dışbükey[Only Registered Users Can See Links] yakınsak aymercek[Only Registered Users Can See Links] çift içbükey[Only Registered Users Can See Links] düzlem içbükey ve ıraksak aymercek olarak sınıflandırılır. Merceğin eğri yüzeyi[Only Registered Users Can See Links] gelen ışık demetindeki farklı ışınların farklı açılarla kırılmasına neden olur ve bu da[Only Registered Users Can See Links] ışık demetindeki paralel ışınların tek bir noktaya doğru yönelmesine (yakınsama) ya da bu noktadan öteye doğru yönelmesine (ıraksama) yol açar. Bu noktaya merceğin odak noktası ya da asal odağı denir. Bir cisimden yayılan ya da yansıyarak gelen ışık ışınlarının kırılması[Only Registered Users Can See Links] bu ışınların farklı bir yerden geliyormuş gibi algılanmasına yol açar ve nitekim bu farklı yerde de cismin optik bir görüntüsü oluşur. Bu görüntü gerçek (fotoğrafı çekilebilir ya da ekran yansıtılabilir) olabileceği gibi sanal da (mikroskopta olduğu gibi[Only Registered Users Can See Links] ancak merceğin içinden bakılarak görülebilir) olabilir. Cismin optik görüntüsü cismin kendisinden daha büyük ya da daha küçük olabilir; bu durum[Only Registered Users Can See Links] merceğin odak uzaklığına ve cisim ile mercek arasındaki uzaklığa bağlıdır.
Duyarlı ve net bir görüntü oluşturabilmek için genellikle tek bir mercek yetmez; bu nedenle de örneğin teleskoplarda[Only Registered Users Can See Links] mikroskoplarda ya da fotoğraf makinelerinde[Only Registered Users Can See Links] değişik mercek kombinasyonlarından yararlanılır. Bu tür mercek gruplarındaki merceklerden bazıları dışbükey ve bazıları içbükey olabileceği gibi bunların bazıları kırma ya da ayırma gücü yüksek ve bazıları da kırma ya da ayırma gücü düşük camdan yapılmış olabilir. Gruptaki mercekler[Only Registered Users Can See Links] her birinin sapıncı (aberasyon) istenen düzeyde olacak ve net bir görüntü elde edilebilecek biçimde[Only Registered Users Can See Links] duyarlılıkla saptanmış uzaklıklarda yerleştirilir ya da üst üste yapıştırılır. Mercekler yerleştirilirken yüzeylerinin eğiklik merkezinin asal eksen ya da optik eksen denen düz bir hattın üzerinde bulunmasına özen gösterilir.
Mercekler çok değişik çaplarda yapılabilir; örneğin mikroskoplarda 0[Only Registered Users Can See Links] cm[Only Registered Users Can See Links] teleskoplarda ise 100 cm’lik mercekler kullanılabilir. Daha büyük teleskoplarda mercek yerine içbükey aynalardan yararlanılır.

Mercek Çeşitleri:
Yüzlerinin durumuna ve biçimine göre[Only Registered Users Can See Links] üçü ince kenarlı[Only Registered Users Can See Links] üçü de kalın kenarlı olmak üzere altı tür mercek ayırt edilir. Yüzlerin C1 ve C2 eğrilik merkezlerinden geçen doğruya merceğin ana ekseni adı verilir ( yüzlerden biri düzlemse[Only Registered Users Can See Links] merkezlerden biri sonsuza gider). S1 S2 uzunluğu merceğin kalınlığıdır. Kalınlık[Only Registered Users Can See Links] yüzlerin eğrilik yarı çapı karşısında önemsiz kalıyorsa[Only Registered Users Can See Links] mercek ince[Only Registered Users Can See Links] karşıt bir durum söz konusu olduğunda da kalındır. İnce kenarların bazı özellikleri[Only Registered Users Can See Links] incelenmesi daha güç olan kalın merceklere de yaygınlaştırılabilir.

İnce mercekler: İnce mercekler durumunda S1 ve S2 noktalarının[Only Registered Users Can See Links] ana eksen üzerinde bulunan ve merceğin optik merkezi adı verilen bir O noktasında birbiriyle karşılaştıkları kabul edilir. İnce mercekler ince kenarlı ya da kalın kenarlı olabilirler. İnce kenarlılar yakınsak merceklerdir: Ana eksene paralel olan her ışın demeti bir F noktasında yakınsayarak görünür hale geçer. Kalın kenarlılar söz konusu olduğundaysa mercek ıraksaktır. Bu sonuçlar kırılma yasalarından kaynaklanır. Bir merceğin[Only Registered Users Can See Links] bir cismin tam belirgin (net) bir görüntüsünü vermesi için[Only Registered Users Can See Links] cismin her noktasına görüntünün bir noktası denk düşmelidir: Bu durumda sisteme stigmatik adı verilir. Bunu gerçekleştirmek çok güç[Only Registered Users Can See Links] hatta büyük boyutlu cisimler söz konusu olduğunda olanaksızdır. Bununla birlikte[Only Registered Users Can See Links] görüntüyü oluşturmak üzere kullanılan ışınların ana eksen ile yaptıkları eğim az olduğu ve mercekten optik merkeze yakın geçtikleri zaman (Gauss koşulları) yeterli derecede iyi bir sonuç elde edilir.
Bu durumda[Only Registered Users Can See Links] ana eksene dik bir düz cisimden[Only Registered Users Can See Links] eksene dik bir düz görüntü sağlanır. Görüntü[Only Registered Users Can See Links] bu noktaya yerleştirilmiş olan bir ekran üzerinde gözlenebiliyorsa buna gerçek görüntü[Only Registered Users Can See Links] karşıt durumdaysa zahir görüntü adı verilir.
Yakınsak mercekler: Ana eksene paralel ışınların yakınsama noktası olan F noktasına ana görüntü-odak adı verilir. Bu odak ana eksen doğrultusunda[Only Registered Users Can See Links] sonsuzdaki bir nesne-noktanın görüntüsüdür.(uygulamada nesne-noktanın görüntüsünün tam F üzerinde olması için[Only Registered Users Can See Links] bu noktanın OF uzunluğunun on katı kadar bir uzaklıkta bulunması çoğunlukla yeterli olur.)
Öte yandan[Only Registered Users Can See Links] ana eksen üzerinde öyle bir F noktası da belirlenebilir ki[Only Registered Users Can See Links] F’ten çıkan ışınlar mercekten geçtikten sonra ana eksene paralel bir ışın demeti oluştururlar. Söz konusu F noktasının görüntüsü bu durumda ana eksen üzerinde sonsuzda bulunur ve F noktasına ana nesne-odak adı verilir.
OF ve OF’ uzunlukları sırasıyla merceğin nesne-odak uzaklığı ve görüntü-odak uzaklığı olarak adlandırılır. Ana eksene eğik olarak gelen paralel bir ışın demeti[Only Registered Users Can See Links] ana eksene F’ nokatasında dik olan bir düzlemde ki bir H’ noktasında (ikincil görüntü-odak) yakınsar; bu düzlem[Only Registered Users Can See Links] görüntü-odak düzlemidir. Aynı biçimde[Only Registered Users Can See Links] ikincil nesne-odak ve nesne-odak düzlemi tanımlanabilir.
BİR NESNENİN YAKINSAK BİR MERCEK ARACILIĞIYLA VERİLMİŞ GÖRÜNTÜSÜNÜN GEOMETRİK OLARAK ELDE EDİLMESİ. Basit olarak bir AB doğru parçasıyla gösterilmiş olan düz bir nesne ve mercek konumu ve boyutları çizim yoluyla saptanabilen bir A’ B’ görüntüsü verir(Çizim kolaylığı için bazı noktalar ana eksenden uzaklaşmış olsalar bile[Only Registered Users Can See Links] Gauss koşullarının gerçekliği kabul edilir). Merceğin ana ekseni üstünde bir A noktasıyla[Only Registered Users Can See Links] bu eksene dik olan AB doğrusu seçilir. Aranan görüntü[Only Registered Users Can See Links] merceğin ana eksenine dik olan ve B noktasından B’ görüntüsü bilindiğinden tam olarak saptanan bir A’B’ doğru parçasıdır. B’ elde etmek için[Only Registered Users Can See Links] B’den çıkan demetin iki özel ışını göz önüne alınır(geometride[Only Registered Users Can See Links] bir nokta[Only Registered Users Can See Links] bilinen iki doğrunun kesişmesiyle tam olarak belirlenir);sözgelimi[Only Registered Users Can See Links] F noktasından geçerek gelen ışınla[Only Registered Users Can See Links] O optik merkezden geçerek gelen ışın kullanılabilir. Bu iki ışının kesişme noktası[Only Registered Users Can See Links] aranan B’ noktasıdır(B’den geçen ışınların tümü[Only Registered Users Can See Links] mercekten geçtikten sonra B’ noktasındanda geçerler). Nesnenin konumuna göre görüntü gerçek yada zahiridir.
Iraksak mercekler:Ana eksene paralel ışınlı bir demete F’ noktasından çıkıyormuş gibi olan ıraksak bir demet denk düşer; bu noktaya anagörüntü-odak denir. Ana nesne-odak adı verilen birF noktasında[Only Registered Users Can See Links] zahiri olarak yakınsayacak biçimde bir demetin mercek üstüne gönderilmesiyle[Only Registered Users Can See Links] ana eksene paralel olarak ortaya çıkan bir demet elde edilir. Yakınsak mercekteki gibi[Only Registered Users Can See Links] ıraksak merceklerde de görüntü-odak ve nesne-odak düzlemleri ile görüntü-odak ve nesne-odak uzaklıkları’nın tanımı yapılır.