HaZzAn
31 December 2008, 12:30
Evet anlamlı olmalıydı her geçen günün bize kalan hatıraları. Yanyana gelmeyi çok isteyen iki yürektik seninle. Kimler bıçaklamadı ki sevdamızı yüreğimizin tam orta yerinden. Yüreksiz kimlikleriyle. Kıskançlığı bu dünyanın hangi bilinmez çöplüğüne atmalı[Only Registered Users Can See Links] tutulmaz buluta asmalı bilmem. Bu kadar mı kıskanır insan yürekten sevdiğini. Sevdiği için bu kadar mı uykusuz kalır gecelerce.
Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan.
şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında ben[Only Registered Users Can See Links]ğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayım[Only Registered Users Can See Links] hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum.
Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğim[Only Registered Users Can See Links]üreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor.
İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık[Only Registered Users Can See Links] hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında[Only Registered Users Can See Links] eşine benzerine rastlanmayacak türden.
Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta[Only Registered Users Can See Links] tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın[Only Registered Users Can See Links] hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım.
Kimse duymasın[Only Registered Users Can See Links] kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi.
Herşey akıp gidermiş[Only Registered Users Can See Links]çe sahnedeki oyunun sonunu[Only Registered Users Can See Links]şey bitermiş öylemi.?
Aklıma takılan her suskunlukta[Only Registered Users Can See Links] gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninle[Only Registered Users Can See Links]çok uzaklara.
Ve kalmalıyız sen bir yerde[Only Registered Users Can See Links] bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek[Only Registered Users Can See Links] nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum[Only Registered Users Can See Links] yere bastığımı düşündürdüğün gün[Only Registered Users Can See Links] gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet[Only Registered Users Can See Links] jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum.
Mum ışığında kırmızı oluyorum. Affetmeyeceğini biliyorum.
Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesin[Only Registered Users Can See Links]örünmesin kendi gözlerim kendine diye.
Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun[Only Registered Users Can See Links] ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor[Only Registered Users Can See Links] dudaklarıma kumlar yapışıyor [Only Registered Users Can See Links] sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine.
Bunu sende biliyorsun.
Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorum[Only Registered Users Can See Links] okuyorum[Only Registered Users Can See Links]şiirler yazıyorum sana. Dedim ya[Only Registered Users Can See Links] vadisi burası[Only Registered Users Can See Links] ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdi[Only Registered Users Can See Links] çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanın[Only Registered Users Can See Links] kalan yokluğuna.
Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor.
Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadar[Only Registered Users Can See Links]ş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzel[Only Registered Users Can See Links]ıyorum[Only Registered Users Can See Links]
Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum.
Sende biliyormusun.?
Biliyorsan yüreğime[Only Registered Users Can See Links]
Sadece üç kez dokun.
Evet hepsi bu kadar değildi elbet. Daha fazlasıydı aşk zamanın kırık yelkovanları arasında. Yüreği elinde bir çocuktu ruhum sana. Kırmızı güllerin anlamını sende bulan. Ve her gelen gecenin sabahında fırtınalı denizlerine fırlatılan.
şimdi dar bir koridoru tırnaklıyor düşlerim. Bir başında ben[Only Registered Users Can See Links]ğer ucunda sen varsın. Ben hep buradayım[Only Registered Users Can See Links] hep oradasın. Bu rüzgarı bir köşesinde oturduğun odamın kırılmış penceresinden çekiyorum saçlarına. Dayanamıyorum. Cam kırıkları içinde sana şiirler okuyorum. Gri renkli akşamlara dek sana yağmurdan kaçanlara inat ıslanıyorum.
Yolları hep ağzına aldığında mutlaka bir gidişin hüznünü yaşıyorum. Boşluğumda karanlık zamanların isyanı patlıyor. Ben zambak vadisinden hayatımda geçmedim. Ne var ne yok bütün bildiğim[Only Registered Users Can See Links]üreğimin gül bahçelerinde ayakizlerin tozlanıyor.
İyi bir ölüm olmalı bu uzaklık[Only Registered Users Can See Links] hani şöyle ulaşılamadıkça sonsuza dek acılar çektirecek cinsten.Kitaplar arasına dalıpta aşklarını çaldığım şairler pazarında[Only Registered Users Can See Links] eşine benzerine rastlanmayacak türden.
Daha çok senin olacağım dediğim saatler parçalanıyor içimde. Hani ellerimden tutupta[Only Registered Users Can See Links] tırnaklanmadık bir yerinde bu aşkın[Only Registered Users Can See Links] hiç mevsim kaldırmayacakmış gibi suskunluğuna düşen yalnızlık sevişmelerine bırakıyor beni sendeki aşkım.
Kimse duymasın[Only Registered Users Can See Links] kimse bilmesin oldumu diyen dudaklarımızın dişlerimiz arasında gidip gelen sıcaklığı gibi.Gözlerin üzerine göz kapaklarımın kapanması ve fırtınaya yakalanmış geminin kamarasında aşkın günlüğünü yeniden yazar gibi.
Herşey akıp gidermiş[Only Registered Users Can See Links]çe sahnedeki oyunun sonunu[Only Registered Users Can See Links]şey bitermiş öylemi.?
Aklıma takılan her suskunlukta[Only Registered Users Can See Links] gitmeliyiz seninle. Bilinmeyen uzaklara. Geniş kanatlı kuşların şeffaf bakışlarından tutunarak bulutlara. Uzaklara gitmeliyiz seninle[Only Registered Users Can See Links]çok uzaklara.
Ve kalmalıyız sen bir yerde[Only Registered Users Can See Links] bir yerde. Unutulan bir doğum günü ertesinde. Ne anlatsa yürek[Only Registered Users Can See Links] nasıl yalvarsa diye düşünmenin acizliğinde. Anlıyorum[Only Registered Users Can See Links] yere bastığımı düşündürdüğün gün[Only Registered Users Can See Links] gözlerinin yokuşuna sürülen bir bekleyiş benimkisi. Unutmak iş değil elbet[Only Registered Users Can See Links] jöleli saçlarının masalara düşen gölgesinde duruyorum.
Mum ışığında kırmızı oluyorum. Affetmeyeceğini biliyorum.
Ve iç çekiyorum nedense dönüp yüzümü kendime.Aynaları kırıyorum yüzümden öte geçmesin diye kimse.Görmesin[Only Registered Users Can See Links]örünmesin kendi gözlerim kendine diye.
Denizlerinin yosun kokusuna sarınan sahillerinin yalnızlığına bırakıyorum ellerinden kendimi.Yağmur başlıyor uzakları infaz edecekken.Sen geliyorsun[Only Registered Users Can See Links] ayaklarımın altında yapraklar öpüşüyor[Only Registered Users Can See Links] dudaklarıma kumlar yapışıyor [Only Registered Users Can See Links] sen olman gerekirdi kumların yerine.Sen öpmeliydin beni yağmurların şerefine.
Bunu sende biliyorsun.
Bana aşk'a ait ne varsa okutuyor geceler. Gözlerimi ağrıtan bir ekranın arkasına saklanıyorum senden. Keman çalıyorum[Only Registered Users Can See Links] okuyorum[Only Registered Users Can See Links]şiirler yazıyorum sana. Dedim ya[Only Registered Users Can See Links] vadisi burası[Only Registered Users Can See Links] ancak kralları öldürüyorum. Beni görebildiğin kadar yaşıyorsun biliyorum. Beni göremediğin kadar seviyorsun. Ağlamak yok değilmi şimdi[Only Registered Users Can See Links] çekip gitmek satır aralarında zamanı eriten bir dünyanın[Only Registered Users Can See Links] kalan yokluğuna.
Yaşanılan günleri unutmak kolay mı sanırsın. Bunu bana değil kendi yüreğine sor.
Hüznün kabaran dalgaları ile boğuşmak ve denizfeneri sevişmelerinde gemilere ıslık çalmak kadar[Only Registered Users Can See Links]ş duvarlara yaslanıp yalnızlık olmak. Benim gibi yazgıyı parçalayıp ruhunda yalnızlık kalırsın.Herşeye rağmen herşey güzel[Only Registered Users Can See Links]ıyorum[Only Registered Users Can See Links]
Bu uzaklık beni öldürecek biliyorum.
Sende biliyormusun.?
Biliyorsan yüreğime[Only Registered Users Can See Links]
Sadece üç kez dokun.