ecee
10 January 2009, 15:10
Musevilik, Hristiyanlık ve İslam
İslamiyet'te Musevilik ([Only Registered Users Can See Links]) ve Hristiyanlığın ([Only Registered Users Can See Links]) dünya üzerindeki diğer dinlere nazaran özel bir konumu vardır[6] ([Only Registered Users Can See Links]_note-gale.C4.B0slam-5). İslamiyet'te bu dinlerin özünde İslamiyet olduğu, ancak kendilerine indirilen bir ilahî kitap ve gönderilen peygamberden yüz çevirdiklerine, ilahî metinleri yıprattıklarına inanılır. Bununla birlikte Ehl-i Kitab (ya da Kitap Ehli) olarak anılan Museviler ve Hristiyanlarla ilişkiler, diğer dinlere (örneğin politeistik ([Only Registered Users Can See Links]) inançlara) göre çok farklıdır.
"O, size dinde Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi ve İbrahim, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi de kanun kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Bu davet ettiğin iş müşriklere ağır geldi. Allah, ona dilediklerini seçecek ve kendine yüz tutanları (yönelenleri) de ona hidayetle eriştirecektir."[26] ([Only Registered Users Can See Links]_note-25) Şura Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 13. ayet. "Bu dini İbrahim kendi oğullarına vasiyet ettiği gibi Yakup da vasiyet etti ve: "Oğullarım, Allah sizin için o dini seçti, başka dinlerden sakının, yalnız Müslüman olarak can verin! dedi."[27] ([Only Registered Users Can See Links]_note-Bakara-26) Bakara Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 132. ayet. "Doğrusu Allah katında din, İslam'dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir."[28] ([Only Registered Users Can See Links]_note-27) Al-i İmran Suresi ([Only Registered Users Can See Links]) 19. ayet. "Şüphe yok ki, iman edenler, Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükâfatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır."[27] ([Only Registered Users Can See Links]_note-Bakara-26) Bakara Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 62. ayet. Museviler de Hristiyanlar da İslam'ı hak bir din olarak kabul etmezler. Musevi inancına göre, Hrıstiyanlık ve İslam; her ikisi de tek gerçek İbrahimi din olan Yahudi fıkıhından yola çıkmış ve daha sonra tek başına din halini almış Yahudilik çıkışlı mezheplerdir. Nitekim İslam, birçok Musevi alimin üzerinde hem fikir olduğu ve Musevi inancının temel taşlarından saydığı Yahudi milletinin halklar arasındaki özel konumuna değinmemektedir.
Hristiyanların inandığı akide ile İslamınki oldukça farklıdır ve bu sebeple Hristiyanlar İslam'ı hak bir din olarak görmezler. Hristiyan akidesinin temelinde yer alan teslis (yani üçleme) inancı, İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğu fikri gibi kavramlar İslam'da bulunmadığı gibi, İslam'ın kutsal kitabı Kur'an başta olmak üzere tüm İslami kaynaklarca reddedilmiştir. Bu sebeple Museviler gibi Hristiyanlar da İslam'ı hak bir din olarak görmezler.
İslamiyet'te Musevilik ([Only Registered Users Can See Links]) ve Hristiyanlığın ([Only Registered Users Can See Links]) dünya üzerindeki diğer dinlere nazaran özel bir konumu vardır[6] ([Only Registered Users Can See Links]_note-gale.C4.B0slam-5). İslamiyet'te bu dinlerin özünde İslamiyet olduğu, ancak kendilerine indirilen bir ilahî kitap ve gönderilen peygamberden yüz çevirdiklerine, ilahî metinleri yıprattıklarına inanılır. Bununla birlikte Ehl-i Kitab (ya da Kitap Ehli) olarak anılan Museviler ve Hristiyanlarla ilişkiler, diğer dinlere (örneğin politeistik ([Only Registered Users Can See Links]) inançlara) göre çok farklıdır.
"O, size dinde Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi ve İbrahim, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi de kanun kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Bu davet ettiğin iş müşriklere ağır geldi. Allah, ona dilediklerini seçecek ve kendine yüz tutanları (yönelenleri) de ona hidayetle eriştirecektir."[26] ([Only Registered Users Can See Links]_note-25) Şura Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 13. ayet. "Bu dini İbrahim kendi oğullarına vasiyet ettiği gibi Yakup da vasiyet etti ve: "Oğullarım, Allah sizin için o dini seçti, başka dinlerden sakının, yalnız Müslüman olarak can verin! dedi."[27] ([Only Registered Users Can See Links]_note-Bakara-26) Bakara Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 132. ayet. "Doğrusu Allah katında din, İslam'dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesi ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah'ın ayetlerini inkâr ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir."[28] ([Only Registered Users Can See Links]_note-27) Al-i İmran Suresi ([Only Registered Users Can See Links]) 19. ayet. "Şüphe yok ki, iman edenler, Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükâfatları vardır. Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır."[27] ([Only Registered Users Can See Links]_note-Bakara-26) Bakara Suresi ([Only Registered Users Can See Links]), 62. ayet. Museviler de Hristiyanlar da İslam'ı hak bir din olarak kabul etmezler. Musevi inancına göre, Hrıstiyanlık ve İslam; her ikisi de tek gerçek İbrahimi din olan Yahudi fıkıhından yola çıkmış ve daha sonra tek başına din halini almış Yahudilik çıkışlı mezheplerdir. Nitekim İslam, birçok Musevi alimin üzerinde hem fikir olduğu ve Musevi inancının temel taşlarından saydığı Yahudi milletinin halklar arasındaki özel konumuna değinmemektedir.
Hristiyanların inandığı akide ile İslamınki oldukça farklıdır ve bu sebeple Hristiyanlar İslam'ı hak bir din olarak görmezler. Hristiyan akidesinin temelinde yer alan teslis (yani üçleme) inancı, İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğu fikri gibi kavramlar İslam'da bulunmadığı gibi, İslam'ın kutsal kitabı Kur'an başta olmak üzere tüm İslami kaynaklarca reddedilmiştir. Bu sebeple Museviler gibi Hristiyanlar da İslam'ı hak bir din olarak görmezler.