eLanuR
28 October 2008, 10:10
buralar aynı.
bu aralar soğuk
sevilemediklerim gibi üşütüyor adamı.
rüzgâr...
rüzgâr[Only Registered Users Can See Links] soğuğa nazaran geçmişle aynı. üşütüyor ama yine de sarılıp kucaklıyor kendini bıraktın mı?..
kaldırımlar nemli[Only Registered Users Can See Links] ıslak değil. varmayı geciktiriyor melankoliysen[Only Registered Users Can See Links] içmişsen...
alnında sigaran da yanıyorsa özlüyorsun demektir seni özlemeyenleri.
özlem de o ya;
onlar da özleselerdi görüşüyordunuz elbet.
peki[Only Registered Users Can See Links] ayrılık baki de insanlık ölmedi ki! ya ölmüşse...!
o zaman ölümüne sevdin say insanca seni özlemeyenleri...
neyse artık; şehir aynı[Only Registered Users Can See Links] şoförler aynı[Only Registered Users Can See Links] minibüsler aynı... hala iki öğrenci uzatıyor şoförün arkasında oturanlar. ve elli bin lirası olmayan tanışmalar başlıyor burada. havada çarpışıp sapaklara dağılıyor insanlarımızın konuşamamışlığı.
ben mi...?
ben hala "iyi günler" diliyorum minibüste kalanlara. onlar cevap vermiyorlar.
cevap vermedikleri için rahatsız da olmuyorlar tanımadıkları bu adama.
eylül ayında istanbul başka oluyor. hele akşamları ışıklar... salacak'tan kız kulesi'ne doğru bakacaksın şimdi tadından yenmez... yanına küçük bir rakı açacaksın. artık silmişsindir geçmişi[Only Registered Users Can See Links] bugün kendinle yalnız takılacaksın.
hani herkesten sakındığın[Only Registered Users Can See Links] kendine bile utandığın[Only Registered Users Can See Links] belki hiç hatırlayamadığın... sen...
sen ateşliğine saçlarının[Only Registered Users Can See Links] gülüşlerinin sıcaklığına inat[Only Registered Users Can See Links] soğuk denizi de özlüyorsundur muhtemelen. o da senin gibi... uzaktan baktıkça[Only Registered Users Can See Links] içlenip sigara yaktıkça güzel...
bazen öyle ki dokunuyor bana.
boğ beni!
böyle gelip gitme yeter ki...
ama deniz; dedim ya güçlü. inatla öldürmüyor kenarına serptiğim çocukluğumun izlerini.
garbı severdin belki.
hasretine nispet[Only Registered Users Can See Links] güneş her akşam batıyor burda. her akşam buralar sen oluyor belki.
ve ben...
ben andolsun ki hiçbir akşam mutluluğun şerefine yakmıyorum şu sigarayı!
şimdi sen bu şehirde benim yanımda değilsin ya; garip...
bu aralar soğuk
sevilemediklerim gibi üşütüyor adamı.
rüzgâr...
rüzgâr[Only Registered Users Can See Links] soğuğa nazaran geçmişle aynı. üşütüyor ama yine de sarılıp kucaklıyor kendini bıraktın mı?..
kaldırımlar nemli[Only Registered Users Can See Links] ıslak değil. varmayı geciktiriyor melankoliysen[Only Registered Users Can See Links] içmişsen...
alnında sigaran da yanıyorsa özlüyorsun demektir seni özlemeyenleri.
özlem de o ya;
onlar da özleselerdi görüşüyordunuz elbet.
peki[Only Registered Users Can See Links] ayrılık baki de insanlık ölmedi ki! ya ölmüşse...!
o zaman ölümüne sevdin say insanca seni özlemeyenleri...
neyse artık; şehir aynı[Only Registered Users Can See Links] şoförler aynı[Only Registered Users Can See Links] minibüsler aynı... hala iki öğrenci uzatıyor şoförün arkasında oturanlar. ve elli bin lirası olmayan tanışmalar başlıyor burada. havada çarpışıp sapaklara dağılıyor insanlarımızın konuşamamışlığı.
ben mi...?
ben hala "iyi günler" diliyorum minibüste kalanlara. onlar cevap vermiyorlar.
cevap vermedikleri için rahatsız da olmuyorlar tanımadıkları bu adama.
eylül ayında istanbul başka oluyor. hele akşamları ışıklar... salacak'tan kız kulesi'ne doğru bakacaksın şimdi tadından yenmez... yanına küçük bir rakı açacaksın. artık silmişsindir geçmişi[Only Registered Users Can See Links] bugün kendinle yalnız takılacaksın.
hani herkesten sakındığın[Only Registered Users Can See Links] kendine bile utandığın[Only Registered Users Can See Links] belki hiç hatırlayamadığın... sen...
sen ateşliğine saçlarının[Only Registered Users Can See Links] gülüşlerinin sıcaklığına inat[Only Registered Users Can See Links] soğuk denizi de özlüyorsundur muhtemelen. o da senin gibi... uzaktan baktıkça[Only Registered Users Can See Links] içlenip sigara yaktıkça güzel...
bazen öyle ki dokunuyor bana.
boğ beni!
böyle gelip gitme yeter ki...
ama deniz; dedim ya güçlü. inatla öldürmüyor kenarına serptiğim çocukluğumun izlerini.
garbı severdin belki.
hasretine nispet[Only Registered Users Can See Links] güneş her akşam batıyor burda. her akşam buralar sen oluyor belki.
ve ben...
ben andolsun ki hiçbir akşam mutluluğun şerefine yakmıyorum şu sigarayı!
şimdi sen bu şehirde benim yanımda değilsin ya; garip...